TBMM Genel Kurulu’nda konuşan AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık, çocukların kaybolduktan sonra belli yaş aralıklarında fotoğraflarında yaşlandırma yapılabilmesi için İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir merkez kurulacağını belirterek, Türkiye’de her gün ortalama 7 çocuğun kaybolduğunu ve bunlardan 6’sının bulunabildiğini ifade etti.
TBMM Genel Kurulu’nda kayıp ve kaçırılan çocuklara ilişkin olarak konuşan Malatya Milletvekili ve AKP MKYK Üyesi Öznur Çalık, “Çocuklarımız bize Allah'ın en büyük nimeti, en büyük lütfu, en büyük kıymeti ve en büyük hediyesi. Çocuklarımız aldığımız nefesin, attığımız adımın, kurduğumuz hayallerin en anlamlı sebebi. İşte biz AK Parti olarak en büyük hazinemiz olan çocuklarımızı düşünerek, onları merkeze alarak çalışmayı şiar etmiş bir hareketiz. Biz yola çıkarken aydınlık yarınları hedef aldık, 2023 dedik, 2071 dedik çünkü biz bugünü değil yarını, istikbalimizi ve istikbalimizin teminatı olan çocuklarımızı düşünerek yola çıktık. Bizim için doğduğu coğrafya, dili, dini, ırkı ayırt etmeksizin çocuk bizim için çocuk, çocuk bizim en kıymetli hazinemiz. Biz AK Parti olarak hayatın her alanında var olduğu gibi çocuklarımız için de fırsat eşitliği için tüm yasal, ulusal ve uluslararası düzenlemelerde imzalar attık ve on üç yılda çok önemli çalışmalar yaptık” dedi.
“KAYIP İHBARI YAPILAN 7 ÇOCUKTAN 6’SI BULUNUYOR”
Türkiye’de kaybolan çocuklardan yüzde 97’sinin bulunduğunu aktaran Çalık şu şekilde devam etti:
“Son beş yıl içerisinde 14.412 çocuğun kaybolduğu, bu çocuklardan 13.528'inin bulunduğu, 834 çocuğumuzun ise hâlâ arandığını belirtmek isterim. Evet, şu ana kadar kaybolan çocuklarımızın yüzde 97'sini bulduk ama bulamadığımız yüzde 3 çocuğumuz Tokat'taki kayıp olan çocuklarımız gibi bizim yüreğimizin yarasıdır. Onun için, yasal olarak yapılması gereken tüm işlemleri yaptık ama şimdi yapmamız gereken hem bireysel olarak hem toplumsal olarak hem de siyasiler olarak üzerimize düşen bu alanda yapılması gereken çalışmalar. Ortalama her gün Türkiye genelinde 7 çocuk hakkında kayıp ihbarı yapılıyor ve bu 7 çocuğun 6'sı bulunuyor ama o kaybolan 1 çocuğu bulmak hepimizin asli vazifesidir, görevidir.”
“ÇOCUKLARIN KAÇIRILMA SEBEPLERİ DÜNYA GENELİ İLE AYNI”
Kaçırılan çocukların daha çok 12 yaş üzeri olduğuna aktaran Milletvekili Çalık, “Kaybolan çocuklarımın yaş aralığına baktığımız zaman, kaçırılma sebeplerine baktığımız zaman, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de çocukların kaçırılma sebepleri hemen hemen aynıdır. Seyahat ve turizm içeren cinsel sömürü ve fuhuşa sürüklenmek üzere kaçırılan çocuklarımız var. İşgücü sömürüsü için kaçırılan çocuklarımız var. Yasa dışı evlat edinmek için kaçırılan çocuklarımız var. Dilencilik ve suç eylemi için kaçırılan çocuklarımız var. Zorla evlendirilen çocuklarımız var. Fidye amaçlı kaçırılan çocuklarımız ve organ nakli için kaçırılan çocuklarımız var. Kaybolan çocukların yaş aralığına baktığımız zaman 12 yaş üzerindeki çocuklarda kayıp oranının daha fazla olduğunu görüyoruz. Zaten çocuklarımızın kaçırılma sebeplerine bakıldığı zaman bu tahmin edilebilir bir yaş aralığıdır. Dünya genelinde toplamda 2,5 milyon yakın çocuğun kaçırılarak satıldığı tahmin edilmektedir. Yine, her yıl 1,5 milyon çocuğun işgücü ve cinsel sömürü nedeniyle kaçırıldığı bilinmektedir” ifadelerini kaydetti.
“KAYIP ÇOCUKLARIN FOTOĞRAFLARINI YAŞLANDIRAN MERKEZ KURULUYOR”
Çalık kayıp olan çocukların belli yaş aralıklarında fotoğraflarının yaşlandırılması ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı tarafından bir merkez kurulacağını aktararak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2010 yılında kayıp çocuklar başta olmak üzere, çocukların mağdur olduğu sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun Raporu'nu okumayı tüm milletvekillerime tavsiye ediyorum. Çünkü Türkiye'de Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan bu komisyon raporu tam 780 sayfa ve bu 780 sayfa içerisinde tüm bakanlıkların, kurum, kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin, ilgili bütün birimlerin hepsinin araştırıldığı, dinlendiği bir komisyon olmuş ve çok önemli bir rapor hazırlanmış. Bu rapor sadece rapor olarak, kitap olarak kalmamış aynı zamanda uygulamaya dönmüş hem yasal düzenlemelerde hem de kayıp çocukların yüzde 95'ten yüzde 97'ye bulunma oranının yükselmesine vesile olmuştur. Bakanlıklarımız buradan alınan sonuçlar çerçevesinde yeni düzenlemeler yaptı. En önemli sorunlardan bir tanesi kayıp çocuklarla alakalı rakamalardı; İçişleri Bakanlığı başka rakam, Nüfus İşleri başka bir rakam, Aile Bakanlığımız başka bir rakam veriyordu. Şimdi, bu rakamın tekleştiğini görüyoruz. Yine, kayıp çocukların bulunması için çok önemli bir rehber niteliğinde 89 maddelik bir öneri sunuyor komisyonumuz ve bu öneriyle birlikte çocuklarımızın kaybolduğunda, anında bulunma konusunda hızla, çok hızlı bir şekilde ilerlemiş vaziyette. İlk kayıp başvurusu yapıldığında çocuğun özellikle fotoğrafıyla başvurulması çok önem arz ediyor ve İçişleri Bakanlığında yine komisyonun önerisi çerçevesinde, çocuk 5 yaşında kaybolduğunda 10 yaşına kadar aranırken, 10 yaşına geldiğinde ya da 17 yaşına geldiğinde yaşlandırma yapılabilmesi için bir merkez kuruluyor. Bu, yine bu raporumuzun sonuçlarından bir tanesi.”
“DOĞUM YAPAN KADINLARIN DOKTORA ULAŞIM ORANI YÜZDE 99 SEVİYESİNDE”
Türkiye’de doğum yapan kadınların doktora ulaşım oranının şuanda yüzde 99 seviyesine ulaştığını da ifade eden Milletvekili Çalık, “Biz çocuklarımızla ilgili çok önemli yasal düzenlemeler yaptık, fiilî düzenlemeler yaptık. Bunlar anlatılacak olursa, çocuklarımız, ailelerimizle ilgili yapılacak olan çalışmalarımıza bakacak olursak biz Hükümet olarak bebeğin doğduğu andan değil anne karnına düştüğü andan itibaren yani annenin sağlığını, doğum esnasındaki kadının doktora ulaşma oranı şu an Türkiye'de yüzde 99. Bu çok önemli bir rakamdır. Yani bebek anne karnına düştüğü andan itibaren biz bebeğimizi korumaya başlıyoruz ve hastanede doğum oranlarımız yüzde 100'e varmış oranda. Anne-bebek ölüm oranları tüm dünyanın bize hayretle baktığı başarıyı çok net gösterir. Yüz binde 15 ve binde 6 bebek ölüm oranları. Dolayısıyla bu oranlar çerçevesinde de biz bebeklerimize doğduğu andan itibaren bakıyoruz ve sonrasında da 18 yaşına kadar sosyal güvenlik şemsiyesi altına alıyoruz ve sağlık, eğitim, sosyal güvenlik reformlarını bu manada gerçekleştirdik. Özellikle suça itilen çocuklarda fuhşa zorlanan çocuklar, madde bağımlılığına sürüklenen çocuklar, eline silah verilip askere, polise, hatta sivillere kurşun sıktırılan çocuklarımız ve eline molotofkokteyli verilerek devletin, milletin malına zarar verdirilen, dağa kaçırılarak onlara, teröre hizmet etmek için kullanılan çocuklarımız var. İşte bu yüzden derim ki, biz, siyaset ayrımı gözetmeksizin çocuğun yaradılışından itibaren var olan haklarını hepimiz tesis etmekle mükellefiz; eğitim hakkını, sağlık hakkını korumakla mükellefiz.”
Bülten