Malatya ekonomisinin temelini oluşturan kayısı, bu yıl rekolte yüksekliğine bağlı olarak fiyatların düşmesi nedeniyle üreticisini mağdur ederken, bu kez de hasat sonrası ağaçlarda baş gösteren kuruma çiftçileri endişelendiriyor.
Bazı kayısı bahçelerinde ağaçlarda dalların kısmen, bazı bahçelerde ise ağaçların tamamen kuruduğu gözlenirken, Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şubesi’nden yapılan açıklamada, kurumanın nedenlerine ilişkin verilen ayrıntılı bilgilerin yanı sıra çiftçilere öneriler de sıralandı.
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Karlıdağ, kurumanın ağaç dallarında herhangi bir nedenle açılan yara noktalarına, bakteriyel dal kanseri etmenlerinin girip o noktalarda zamanla daha da büyüyen ve iyileşmeyen yaralara sebebiyet vermesi ve aşırı sıcak havalar nedeniyle yara dokusunun üzerinde bulunan yapraklardaki suyun hızlı buharlaşmasıyla dallarda ani kurumanın meydana geldiğini söyledi.
Bu durumda üreticilerin yapması gereken ilk işlemin, kuruyan dalları keserek bahçeden uzak bir noktada yakmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karlıdağ, sonraki dönemlerde aynı olayın tekrarlanmaması için ilaçlama ve ağaç bakımının iyi yapılması gerektiğini söyledi.
“Hasat sırasında ağaçlar yaralanmamalı”
Ağaçların dallarında özellikle hasat döneminde yaralanma meydana geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Karlıdağ, şunları belirtti:
“Ağaç dallarında her hangi bir etki sonucu açılan yara yerlerinden bakteriyel dal kanseri etmenleri giriş yaparak o noktalarda iyileşmeyen ve her geçen yıl etkisi artan yaraların oluşmasına sebep olmaktadır. Yara yerlerinin gittikçe genişlemesi ve yara yerinde ölü doku miktarının artması burada ikincil zararlıların yuvalanmasına imkân sağlamaktadır. Yara yerleri dikkatlice incelendiğinde yazıcı böcekleri ve bazı böcek larvalarını da görmek mümkündür. Zararlılar, yara yerini daha fazla tahribata uğratmaktadır. Tahribatın artmasıyla yara yerinin altında kalan kısımdaki sağlam dokuyla bağlantı gittikçe zayıflar. Buna bağlı olarak yara yerinin üstündeki kısma su iletimi de yaranın boyutuyla doğru orantılı olarak azalır. Bu dönemde hava sıcaklıklarının normal sınırlar üzerine çıkması ve uzun süre bu şekilde devam etmesiyle yara dokusunun üzerindeki dallardaki yapraklarda bulunan su transpirasyonla (buharlaşmayla) hızlı bir şekilde atmosfere verilir. Böylelikle yara yerinin üst kısmına taşınan sudan daha fazlası, buharlaşma ile kaybedilirse dallarda susuzluktan dolayı ani kuruma durumu ortaya çıkar. Yörede görülen dal kuruması veya genel olarak ağaçlarda kurumanın oluş nedeni budur”.
“Bu durumda üreticiler tarafından yapılacak ilk işlem, kuruyan dalların kesilerek bahçeden uzaklaştırılması ve toplu olarak yakılmasıdır” diyen Prof. Dr. Karlıdağ, alınması gereken diğer önlemleri de şöyle sıraladı:
“Sonraki dönemlerde aynı olayın tekrarlanmaması için ‘hastalık etmenlerine karşı düzenli ilaçlamaların yapılması, özellikle hasat esnasında dallara vurarak hasat yapılmaması, ağaç bakım işlemlerinin ağaç üzerinde yara yeri açmamasına özen gösterilmesi ve her hangi bir sebeple ağaç üzerinde oluşmuş yara yerlerinin zaman kaybetmeden macunla kapatılması’ gerekir.”
“Meyve dökümü olabilir”
Ziraat Mühendisleri Şube Başkanı ve İnönü Üniversitesi MYO Müdürü Doç. Dr. Orhan Gündüz de, bu yıl yetersiz yağışlar, aşırı sıcaklar ve buna bağlı olarak baş gösteren sulama sorunu ile birlikte kayısı ağaçlarında direnç düşüklüğü görülebileceğini belirterek, hastalık bulaşmış ağaçların bundan daha da fazla etkileneceğini söyledi.
Özellikle önümüzdeki yıl çiçeklenme sorunu veya meyve dökümü yaşanabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Gündüz, üreticilerin, hastalık ve zararlı bulaşmış ağaçlar başta olmak üzere sonbahar mücadelesi ve bakımını aksatmamaları gerektiğini ifade etti.
Gündüz ayrıca, üreticilerin bu konuda uzman ve teknik personelin uyarılarını dikkate almaları önerisinde bulundu.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
FOTO: Arşiv