AKP Malatya Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, mecliste yaptığı konuşmada Kuru Meyve Tanıtım Grubu ve çalışmaları ile kayısının tanıtım ve pazarlanmasına yönelik katkıları hakkında bilgi verdi. Öz, ülkenin gelişimi için istikrarın da önemine değinerek, "Ak Parti Hükümetimiz ve tüm kurumlarımız Türkiye’nin refahı ve istikrarı için gece gündüz yoğun çalışmalar yürütürken ülkemizin gelişmesini ve büyümesini istemeyen ve bu güzel gelişmelerden rahatsız olan bazı dış çevrelerin bu ilerleyişi durdurma gayreti içinde olduklarını maalesef görüyoruz."dedi.
Öz, şunları söyledi:
"Malatya kayısısının da içinde bulunduğu Kuru Meyve Tanıtım Gurubu’nun çalışmaları hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Malatya Kayısısı ülkemizin önemli bir tarım mahsulü olup, Malatya’nın geçim kaynağı ve Malatya ekonomisinin de bel kemiğidir.
Dünya kuru kayısı üretiminin de en büyük üreticisi Türkiye’dir. Ülkemizin bu nadide meyvesini bütün dünya keyifle tüketmektedir. Malatya kayısımızın pazarının genişletilmesi, ve böylece ihracatın arttırılması her zaman gündemimizde olmaya devam etmektedir.
Bu maksatla bir tanıtım gurubu oluşturulması için girişimlerimiz sonucunda kuru incir, kuru üzüm ve kuru kayısı birlikte değerlendirilerek “Kuru Meyve Tanıtım Gurubu” kurulmuştu. 2012 sonunda çalışmalarına başlayan Kuru Meyve Tanıtım Gurubu bu yılın başında çalışmalara hız verdi.
Bu tanıtım gurubumuz yurtiçinde birçok fuar ve etkinliğe katılıp kayısının tanıtımını yapmıştır.
Uzakdoğu pazarlarına açılmak maksadıyla da Japonya’da önemli bir fuara katılmış, yine Japonya’da önemli zincir marketlerde tadım ve tanıtım çalışmalarına başlanmıştır.
Bir diğer hedef pazarımız olan Çin’de yapılacak tanıtım çalışmaları ile ilgili olarak araştırmalar halen devam etmektedir. Hemen arkasından Endonezya ve Hindistan pazarları ile ilgili araştırmalar başlatılacaktır.
Diğer yandan 2013 yılı içerisinde Çin ve Japonya’ya yönelik bir sektörel ticaret heyeti organizasyonu yapılması planlanmaktadır.
Ülkemizin eşsiz nimetlerinden olan ve hem şifa kaynağı hem lezzetli bir gıda olan kuru kayısı için yapılan bu çalışmalar oldukça sevindiricidir.
Kayısı sağlıklı yaşam ve doğal beslenmede önemli bir yere sahiptir. Son dönemde yapılan bilimsel araştırmalarla birçok hastalığın tedavisinde de olumlu rol oynadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla kayısının iç pazarda da dış pazarlarda da tüketim alışkanlığını arttırma çalışmaları önemlidir.
2002 yılı ve 2012 yılı sonu kuru kayısı ihracatını karşılaştırdığımızda yaklaşık 3 katına yakın bir artış söz konusu olduğunu görüyoruz.
Ümit ediyorum ki bu çalışmalar artarak devam edecek ve 2023 ihracat hedefimiz olan 500 milyar doların içinde kayısı için 1 milyar doları, kuru meyve için 5 milyar doları yakalarız ve hatta geçeriz.
Kuru Meyve Tanıtım Gurubunun kurulmasında ve çalışmasında emeği geçen başta Ekonomi Bakanımız ve değerli bürokratlarına, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Ege İhracatçılar Birliği, Güneydoğu İhracatçılar Birliği, İstanbul İhracatçılar Birliği yönetimine, personeline ve tanıtım gurubunda emek sarf eden herkese ayrıca teşekkür ediyorum.
Kayısıdaki fiyat istikrarını yakalamak ve depolamayla uzun ömürlü hale getirecek olan lisanslı depoculuk gerekli mevzuat düzenlemeleri yapıldı. Yakın zamanda bu lisanslı depoların açılması için Malatya’daki kurumlarımız elbirliği ve işbirliği yapacaklardır.
Bu yıl başlatılan bir uygulama ile kayısı için de biyolojik ve biyoteknik mücadele kapsamında destek verilmesi ile aynı zamanda organik ve kaliteli ürün ortaya çıkması sağlanacaktır.
Bu yıl dolu dondan bazı kayısı bahçeleri zarar gördü. Bu konuda da gerekli hasar tespitleri yapıldı. Özellikle çiftçilerimizin borçlarının ertelenmesi ile ilgili Tarım Bakanlığımız çalışmalarına devam etmektedir.
Ak Parti Hükümetimiz ve tüm kurumlarımız Türkiye’nin refahı ve istikrarı için gece gündüz yoğun çalışmalar yürütürken ülkemizin gelişmesini ve büyümesini istemeyen ve bu güzel gelişmelerden rahatsız olan bazı dış çevrelerin bu ilerleyişi durdurma gayreti içinde olduklarını maalesef görüyoruz.
Ekonomide ilerleme, tarımda modernleşme, sosyal refahta iyileşme ancak istikrarla olur. İstikrar devam etmeli ki ekonomi büyüsün, üretici iyi tarımla kalite artışı sağlasın. İstikrar devam etmeli ki vatandaşlarımız bu cennet vatanın nimetlerinden hakkıyla faydalansınlar.
Bu engelleme çabalarını, derin komploları görmemek, gözlerini kapatmak, küçük siyasi hesaplara kurban etmek vatanını seven birinin yapacağı şeyler değildir. Hangi siyasi düşünceye sahip olursak olalım vatanını seven herkesin bu ülkenin iyiliği ve geleceği için gayret sarf etmesi, köstek olmaması gerekir.
Buradaki en önemli anahtar istikrardır, azimle çalışmaktır. İstikrarın devamı ve bütün sorunların çözümü de demokratik hukuk sistemini güçlendirmekten geçer.
Bu vesile ile Mısır’da demokrasiye karşı yapılan hareketi kınıyor, demokrasiye inanan herkesin, darbelere karşı olması gerektiğine inanıyorum. Önümüzdeki günlerde idrak edeceğimiz mübarek Ramazan-ı Şerifin de hepinize hayırlı mübarek olmasını, memleketimize huzur ve bereket getirmesini diliyorum."