- İMO Temsilci Yardımcısına göre, 615 konutluk Taştepe ve çevresi yerine 50 bin konut bulunan kent merkezinde dönüşümün tartışılması gerekiyor
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Malatya İl Temsilcisi Yardımcısı Vehbi Aluçlu, Taştepe ve Hanımınçiftliği Mahalleleri için uygulanması planlanan kentsel dönüşüm ile ilgili olarak, “Kent merkezinde dar bir alanda insanların can ve mal kaybına neden olabilecek binlerce çok katlı deprem riski taşıyan binalar dururken, çok geniş bir alana yayılan ve 650 civarındaki tek veya iki katlı evlerin bulunduğu bölgede başlatılan kentsel dönüşüm uygulamasını tartışmamız gerekir” dedi.
Kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını ancak hangi bölgelere öncelik verileceği konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Aluçlu “Olası bir depremde bizim 2000 yılından önce yapılmış binalarımız çok sıkıntılı. Dolayısıyla kentsel dönüşüm yapılacaksa öncelik sırasına dikkat etmek gerekiyor. Bunların başında Malatya kent merkezi geliyor. Kışla Caddesi (Atatürk), Fuzuli Caddesi, İstasyon Caddesi, Emeksiz Caddesi gibi caddelerimiz öncelikli olmak orunda. Kentsel dönüşüm bu bölgelerde insan yoğunluğumuzun çok fazla olmasından kaynaklı binalarımızın riski daha fazla” diye konuştu.
“Madem riski azaltmaya yönelik bir proje o halde riskli bölgelere öncelik verilsin”
Konuyla ilgili olarak soruları yanıtlayan İMO İl Temsilcisi Yardımcısı Vehbi Aluçlu, kentsel dönüşümün deprem riski yüksek bölgelerde olası can ve mal kaybı riskini azaltmaya yönelik bir uygulama olduğunu hatırlatarak “Kentsel dönüşüm, devletimizin riskli bölgeler için uyguladığı bir proje. Taştepe, Hanımınçiftliği bölgesinde toplam 615 tane yapı varken, yapılaşmasının neredeyse tamamını 2000 yılından önce tamamlamış, 50 bin konut ve daha fazla insan yaşadığı için çok daha riskli olan merkezdeki yerlere neden öncelik verilmediğini tartışmak durumundayız” dedi.
Malatya’nın her zaman deprem riski altında bulunduğunu ve kentsel dönüşümün de bu risk faktörü dikkate alınarak hangi bölgelere öncelikle uygulanması gerektiğinin çok önemli olduğunu söyleyen Aluçlu, şunları söyledi:
“Bölge zemin açısından zaten çok tercih edilmemesi gereken bölge. Bir de yoğunluğu artırarak, dolayısıyla yapılaşmayı artırarak depremsellik açısından riski artırmış olacağız. Ki zaten kentsel dönüşüm, devletimizin riskli bölgeler için uyguladığı bir proje. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz ranta karşıyız. Rantlaşma ile riskli alanları riskten kurtarma işini ayırt etmemiz gerekiyor.”
Malatya’da en riskli alanların kent merkezi olduğunu kaydeden Vehbi Aluçlu, daha sonra şunları aktardı:
“Deprem riski her zaman Malatya için bir tehdit durumunda. Olası bir depremde bizim 2000 yılından önce yapılmış binalarımız çok sıkıntılı. Dolayısıyla kentsel dönüşüm yapılacaksa öncelik sırasına dikkat etmek gerekiyor. Öncelik vermemiz gereken yerlerin başında Malatya kent merkezi geliyor. Kışla Caddesi (Atatürk), Fuzuli Caddesi, İstasyon Caddesi, Emeksiz Caddesi gibi caddelerimiz öncelikli olmak orunda. Kentsel dönüşüm bu bölgelerde insan yoğunluğumuzun çok fazla olmasından ve binalarımızdan dolayı riski çok yüksek.
Taştepe, Hanımınçiftliği bölgesinde toplam 615 tane yapı varken, 6306 sayılı kanunu bu bölgeye uygularken, neden yoğunluğumuzun, riskimizin ve konut sayımızın çok çok daha fazla olduğu 50 bin tane konutun bulunduğu merkezdeki bölgeye vermiyoruz. Melekbaba veya Taştepe bölgesine kentsel dönüşüm önceliği neden verildi bunu tartışmak lazım.”
‘Malatya’nın önünde kötü bir örnek var ”
Kentsel dönüşüm uygulanacak bölgenin yapısına ve durumuna göre bazı hassasiyetlere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Aluçlu, Malatya’nın tarımsal alanlarının yoğun olduğu mahallelerde uygulanacak kentsel dönüşüm projeleri için bir takım uyarılarda bulundu.
Beydağı bölgesinde TOKİ tarafından yapılan kentsel dönüşümün kötü bir örnek olarak önümüzde durduğunu ve bundan ders alarak uygulama yapılmasına dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Aluçlu, “Çünkü oradaki tek katlı konutlar yıkılarak, 8-10 katlı yapılar dikildi. Statik açıdan depreme dayanıklı ancak fonksiyonel olmayan binalar yapıldı. Bölgede çirkin bir yapılaşma oldu. Halbu ki o zaman da uyarmıştık, daha düşük katlarda, daha fonsiyonel, mahalle statüsü verilerek bu bölgedeki dönüşümü yapılaşmayı yapmamız gerekiyordu. Şimdi elimizde böyle kötü bir örnek varken, Hanımınçiftliği gibi tarımsal alanların içinde bulunan bir yere neden kentsel dönüşümde öncelikli tanıyarak tarımsal alanlarımızı bu şekilde heba edelim.
Ben diyorum ki, öncelik sırasını belirleyelim. Oralarda yapılmasın demiyoruz. Eğer o bölgeler imara açılacaksa bu şekilde açılmasın. Kentsel dönüşüm olarak açılmasın. İmara açılacak bölgeler varsa uzman kişiler tarafından etüdü yapılsın, uzman kişilerin belirlediği, 1/25 binlik planımız hazırlansın, nerelere konut yapacağız, nerelere sanayi bölgesi yapacağız, o bölgeler belirlensin. Ama imara açılacak diye o bölgeyi lütfen tarımsal topraklarımızla birlikte katletmeyelim. Bu bölge Malatya için gelecekte önemli ir bölge. Bu bölgenin bu şekilde tasarlanması bence yanlış. Belirlenen öncelik sırası ile birlikte lütfen Malatya merkezi öncelik alalım ve daha sonra biz planlarımızı hazırlayalım. Malatya’nın acil sorunları varken Taştepe Hanımınçiftliği gibi 615 konut var oysa Malatya’da 120 bin konut var. 615 konut için böyle bir sey uygulanırken neden 120 bin konutun bulunduğu Malatya’da gerek insan nüfusu gerekse konut nüfusunun yoğun ve riskli olduğu alanlar belirlenip öncelik bunlara verilmiyor bunun tetkikinin iyi yapılması lazım. Bundan sonra bu adımları atalım diye düşünüyorum.”
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com