Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Kalp Damar Hastalıklarını Önleme Projesi Türkiye Koordinatörü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Görenek, kırmızı şarabın kesinlikle bir kalp ilacı olmadığını söyledi.
Doç. Dr. Görenek,yaptığı açıklamada, kalp damar hastalıklarının tedavisinde son yıllarda oldukça olumlu gelişmeler elde edildiğini belirterek, 10 yıl öncesine göre Türkiyede kalp hastalıklarından daha az sayıda hastanın yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Kalp hastalarının ilaçlarını düzenli kullanması kadar disiplinli bir hayat sürmeleri, katı yağlardan, kırmızı etten ve hamur işlerinden uzak kalıp, meyve, sebze ve yeşillik ağırlıklı bir beslenme rejimi uygulamalarının son derece önemli olduğunu anlatan Doç. Dr. Görenek, şöyle konuştu:
"Son yıllarda koroner arter hastalarına sanki bir ilaçmış gibi kırmızı şarap tavsiye edildiğine sıklıkla tanık oluyoruz. Kırmızı şarabın koroner arter hastalıklarında koruyucu etkisinin olabileceği yönünde bazı çalışmalar mevcut. Bu faydanın içerdiği alkolden mi yoksa üzümden mi kaynaklandığı, direk olarak şaraba kırmızı rengi veren madde ya da antioksidanlar mı ilişkili olduğu tam olarak ortaya konamamıştır. Kırmızı şarap kesinlikle bir kalp ilacı değildir. Bu bakımdan bugünkü kanıta dayalı tıpta koroner kalp hastalarına rutin olarak önerilmesi doğru değildir. Çünkü elimizde hastalara tavsiye edeceğimiz kadar güçlü, kesin bilgiler yok. Hatta belli bir seviyenin üzerinde kalp hastalarına zararlı olabilmektedir."
"KIRMIZI ŞARAP KURTARICI DEĞİLDİR"
Doç. Dr. Görenek, alkolü bırakması mümkün olmayan hastaların "rakı, votka, bira, viski" gibi içecekler yerine kırmızı şarabı tercih etmesinin önerilebileceğini belirterek, "Bunun da bir sınırı var. Alınan miktar günde 1, 1.5 şarap kadehini aşmaması gerekir" dedi.
Kalp hastaların bu konuda çok hassas olmaları gerektiğini bildiren Doç. Dr. Görenek, hastaların kırmızı şarabı bir ilaç veya kurtarıcı olarak görmemeleri gerektiğini kaydetti.
Doç. Dr. Görenek, alkolün kalori değerinin yüksekliğinden dolayı kilo aldırıcı etkilerinin, kalp damarlarının tıkanmasını artırabileceği, ani ölümlere sebep olabileceğinin unutulmaması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu bakımdan, alkol tüketmeyen, ya da alkolü bırakabilecek bir kalp hastasının kırmızı şaraba başlamaması gereklidir. Çünkü bu şarabın olumlu etkileri henüz genel tıp çevreleri tarafından kabul görmemiştir. Hele hastaların bağımlı olmalarına kesinlikle müsaade edilmemelidir. Ama kişi illa da ben alkole davam edeceğim diyorsa, o zaman hiç değilse günde kısıtlı bir miktar kırmızı şarap tüketmesine müsaade edilebilir."