Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, Türkiye’nin sahip olduğu coğrafyası, zengin mera ve çayırlıkları ile küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde Avrupa ile rekabet edecek imkanlara sahip olduğunu belirterek “Küçükbaş hayvancılık meselesi ülkemizin en önemli milli meselelerinden biridir. Ekonomiye katma değer sağlayan, kırsaldaki nüfusu koruyup köyden kente göçü önleyen, ekonominin lokomotifi olan önemli bir sektördür. Herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması gerekiyor” dedi.
Küçükbaş hayvancılıkta yaşanan bir takım sıkıntıları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e ilettiklerini ve bu yönde Bakan Çelik’in kendilerine büyük destek verdiklerini de aktaran Nihat Çelik (fotoğrafta sağdaki), “Sayın Çözüm Bakanımız Faruk Çelik bey sorunlarımızı birebir çözüyor. Sayın Bakanımız bu tempoyla bu azimle devam ederse küçükbaş hayvancılıkla devrim niteliğinde bir artış olacak” diye konuştu.
Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliklerine yaptığı ziyaretler kapsamında Malatya’ya gelen Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin küpeleme yapmamalarından doğan ceza ve küçükbaş hayvan ıslahı gibi konularda yaşanan sorunları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e ilettiklerini ve Bakan Çelik’in yıllardır biriken bu sorunları çözdüğünü kaydeden Nihat Çelik, “Bazı sıkıntılarımız var tabi ki. Örneğin hayvanlarını küpeletmeyen yetiştiricilerimiz ciddi bir ceza ile karşı karşıya idi.. Bu ceza da şu anda 600 milyar civarına ulaşmıştı. Türkiye’de yetiştiricilerimiz hayvanlarını kayıt altına alamıyordu ve yüzde 30 oranında kayıt dışı bir hayvan varlığımız vardı. Kayıt dışı olmasının yanı sıra desteklemelerden yararlanamıyordu.
Biz bu konuyu bakanımıza arz ettik ve sorunu çözdü. Şu anda af yasası uygulamada. Yıl sonuna kadar küpesiz hayvanlar küpelenecek. Yine 2016 yılında destekleme müracaatını yapamayan yetiştiricilerin olduğu yönünde bize talepler geldi. Destekleme müracaat takvimleri Bakanlar Kurulu kararnamesi ile açılıyor. Bu sürede desteklemeden yararlanmak için birliklere başvurmaları gerekiyordu. Biz bu konuyu da bakana arz ettik ve Sayın Bakanımız yetiştiricilerimize bir jest yaptı ve yaklaşık 73 ilimizde 4 bin işletmemizde, tekrardan yarım milyon civarında hayvan kayıt altına alındı. Tabi bu sektör için önemli bir durum.
“ 11 yıllık hayalimiz gerçekleşti”
Koyun keçi denildiği zaman ıslah akla geliyor. Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliklerinin ıslah yapması gerekiyor. Fakat kuruluşumuzdan bu yana geçen 11 yılda bu yetki bize verilmemişti. Biz Merkez birliği olarak sayın bakanımızdan bunu talep ettik. Soy kütüğü tutma yetkisi merkez birliğimize verildi. Dolayısıyla 11 yıllık hayalimiz gerçekleşmiş oldu. Küpeleme işi hayvan ve insan sağlığı açısından önemli. İl ve ilçe müdürlükleri hem aşı yapıyor hem küpe ve küpeleme işi yapıyor. Ama zaman zaman bunu yetiştirmekte zorlanıyor. Yetiştiremeyince hayvan hastalıkları ile mücadelede yetersiz kalıyorlar. Biz bu konuyu da Sayın Bakanımıza ilettik. Küpe ve küpeleme işleminin birliklerin asli görevi olduğunu ifade ettik. Birliklerin kendi işini yapması lazım. Sayın Bakanım bu konuyu haklı buldu ve bize yetki devri yapacak. Protokolü imzalamış olacağız. Sayın Çözüm Bakanımız Faruk Çelik bey sorunlarımızı birebir çözüyor. Sayın Bakanımız bu tempoyla bu azimle devam ederse küçükbaş hayvancılıkla devrim niteliğinde bir artış olacak” diye konuştu.
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler birliği Genel Başkanı Nihat Çelik, “Koyun ve keçi bu ülkenin milli meselesi olmakla beraber bu ülkenin de sigortasıdır. Ekonomi anlamında da çok önemli bir lokomotiftir. Katma değer sağlayan ve ekonomiye katkı sağlayan önemli bir sektördür.” dedi
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler birliği Genel Başkanı Nihat Çelik dün bir otelde basına verdiği bir açıklamada şunları dile getirdi, “Ülkemizin milli meselesi haline gelen koyun keçi yetiştiriciliği noktasında Malatya’daki basın mensuplarının konuya bu kadar alakadar olması benim son derece mutlu etmiştir. Ülkemizde son dönemde artan nüfus artışı ve bunun yanında kırmızı et açığı her geçen gün artıyor. Bu kırmızı et açığının kapatılması için ancak küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesiyle olur. Bunun tek yolu budur. Ayrıca küçükbaş hayvancılık sektöründe de gerek zengin çayır ve mera alanlarımızla, gerek coğrafi konum itibari ile Avrupa’yla rekabet eder bir potansiyele sahibiz. Hükümet küçükbaş hayvancılığı önemsiyor, destekliyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız sorunlarla ilgileniyor ve çözüm için destekler veriyor. Bizim bir takım sorunlarımız var, bunların başında Küpe Affı yani zamanında hayvanını kayıt altına almayan, küpelemeyen yetiştiricilerimiz ciddi bir ceza ile karşı karşıyaydı. Bu ceza ise 6 trilyon rakamına çıkmıştı. Yetiştiriciler hayvanları kayıt altına alamıyordu. Bundan dolayı Türkiye’de yüzde 30 oranının hayvanımız kayıt dışıydı. Kayıt dışı olmakla beraber desteklemelerden yararlanamamaktaydı. Biz bu konuyu bakanımıza arz ettik ve jet hızıyla bu konuyu çözdü. Bakanlar kurulundan geçirdi ve Küpe Af yasası uygulamadadır. Son ana kadar hayvanlarımız küpelenip kayıt altına alınacak.”
Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin ekonominin sigortası olduğunu dolayısıyla bir milli mesele olduğunu vurgulayan Nihat Çelik, daha sonra şöyle konuştu:
“Bizim ülkemizde hızlı bir nüfus artışı söz konusu ve bunun yanında kırmızı et açığı her geçen gün artıyor. Bu açığın kapatılması, ancak ve ancak küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. Ekonomiye çok önemli katma değer sağlayan, önemli bir sektör küçükbaş hayvancılıktır. Köyde kente göçü önlemek için, kırsaldaki insanların köyünde kalması için desteklemek lazım.
Şu anda 79 milyon nüfusumuz var, 44 milyon hayvan varlığımız var. Biz, her insanın en az bir hayvanı olmasını hedefliyoruz. Özellikle kuzu kesimini, hele de anaç kuzu kesimini kesinlikle engellememiz lazım. Anaç kuzu kesimi bir katliamdır. Bu bizim ekonomimiz için çok büyük kayıptır. Tabi her şeyi bakanlıktan beklemeyeceğiz. Bize düşen ne varsa biz yapacağız, belediyelere düşen görev varsa onlar yapacak, büyükşehir belediyelerimizin kırsal kalkınma daireleri var. Bu dairelerin küçükbaş hayvancılıkla ilgili destekleme yapmaları gerekiyor. Genç çiftçi kardeşlerimizi buna yönlendirmesi lazım. Ankara Büyük Şehir Belediyesi bu konuda çok iyi çalışıyor, sadece hayvancılığı desteklemiyor, insanları hayvancılığı teşvik ediyor. Çeşitli meslek gruplarının destek vermesi lazım, Odalar ve Borsalar her işin patronluğunu yapıyor. Her yerde biz varız demek istiyorlarsa şunu diyoruz: ‘Tarlada iziniz var mı ki harmanda yüzünüz olsun.’ bunlarında destek vermesi gerekiyor.”
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
