Konya'da 1914'te "Numune Çiftlik" adıyla temelleri atılan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, geliştirdiği kuraklığa dayanıklı tahıl tohumlarıyla çiftçinin yüzünü güldürüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Orta Anadolu'da çiftçinin en büyük destekçisi kurumlardan biri olarak faaliyet gösteriyor. Bölge illerinde tahıl, endüstri bitkileri, yemeklik tane baklagil, tıbbi aromatik bitkiler, çayır-mera ve yem bitkileri, meyvecilik, sebzecilik, biyolojik çeşitlilik, genetik kaynaklar ve hayvancılık alanlarında ıslah çalışmaları yapan enstitü, bu çalışmalarla ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
Enstitü Müdürü Dr. Fatih Özdemir, AA muhabirine, Orta Anadolu'da özellikle kurak koşullara dayanıklı ürünler için çalıştıklarını söyledi.
Özdemir, iklim değişikliği ve kuraklığa dayanıklılığın en önemli konularından biri olduğunu vurgulayarak, "2010 yılında bize verilen görev kuraklığa dayanıklılık için çalışmalar yürütmek. Kuraklık Test Merkezi olarak ilan edildik. Yağmur korunaklarında, iklim odalarında ve seralarda kuraklığa dayanıklılıkla ilgili çalışmalar yürütüyoruz." dedi.
"Yapay kuraklık" şartlarında bitkilerin kuraklığa dayanıklılığının test edildiğini belirten Özdemir, "Enstitüde bitkilerin düşük yağışlarda bile verim verme potansiyeli üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bu bitkileri ıslah programlarına aktararak, kuraklığa toleranslı, yüksek verimli ve kaliteli buğdaylar, arpalar, yulaflar geliştiriyoruz. Bu kapsamda 2010 yılından bugüne kadar kuraklığa toleranslı 12 çeşit geliştirdik. Bunlardan biri olan Taner buğdayımız, ilk defa bu yıl çiftçiye kazandırılacak." diye konuştu.
"Kuraklığa toleranslı buğdayımız 'Taner' bu yıl çiftçiye satılacak"
Özdemir, yürüttükleri çalışmalar kapsamında en son 2019 yılında "Taner" adlı buğdayı geliştirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kuraklığa toleranslı buğdayımız 'Taner' bu yıl çiftçiye satılacak. 2021 ekim döneminde tarlalara 'Taner' buğdayı serpilecek. Şu an üreticilerle arazi saha denemelerindeyiz. Türkiye'de 55 farklı yerde ekildi. 7-8 yıldır süren denemelerde kurak zamanda dekar başına 350-370 kilogram civarında verim aldık. Mevsim çok yağışlı geçtiği zaman, hiç sulanmadan 910 kilograma kadar verimini artırabildi. 'Taner' tescil olduğu yıl Türkiye'deki en kaliteli buğdaydı."
Enstitü olarak iklim değişikliği ve kuraklık odaklı çalıştıklarını, az olan su kaynaklarını en verimli şekilde kullanmayı amaçladıklarını vurgulayan Özdemir, topraktaki nemi muhafaza eden, yakıttan ve zamandan da tasarruf sağlayan doğrudan ekim, koruyucu toprak işleme gibi çalışmalar yürüttüklerini de aktardı.
Hayvancılık çalışmaları
Özdemir, enstitüde büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık üzerine de çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Koyunculukta bölgede 'Akkaraman' ve enstitümüzde geliştirilmiş olan 'Orta Anadolu Merinosu' oldukça önemli. Bunlar bölgeye adaptasyonu çok yüksek olan ırklar. Yine 'Hasak' ve 'Hasmer' diye etçi ırklar da burada geliştirildi. Kuraklığa dayanıklılık çalışmaları için gündemimizde 'Boroola' adında bir koyun ırkı var. Onunla ilgili çalışmalarımız da başlayacak. Bölge için çok önemli olan büyükbaş hayvancılıkta da iklim değişikliğine uyum adına bölgeye adaptasyonu yüksek Montofon ırkı geliştirmek için büyük projemize de başlıyoruz."
Konya, AA