Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Malatya, tarım yanında sanayisi ve ticaretiyle son dönemde gelişen turizmiyle de bölgesine ilham veren bir şehir haline geldi." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki meydanda düzenlenen "Battalgazi Devlet Hastanesi, Hekimhan Tünelleri, Kuru Kayısı Lisanslı Depo ve Borsası ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"nde vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına alandakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, yaklaşık 2 yıl aradan sonra tekrar Malatya'da vatandaşlarla yüz yüze hasret gidermenin memnuniyeti içerisinde olduğunu söyledi.
Malatya'nın insanlığın kadim medeniyetlerinin yuvası olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anadolu'yu ebedi yurdumuz haline getiren büyük destanı yazdığımız şehirlerden biridir Malatya. Tarihe ismini 'Dar-ül Rifat' yani seçkin insanların, 'Zat-ül Himmet' yani himmetli zatların diyarı diye yazdırmış Malatya, bugün de bütün parıltısı ile yoluna devam ediyor. Battal Gazi'nin, Hüseyin Gazi'nin, Hasan Gazi'nin destanlarıyla büyümüş, Mevlana'nın, Sadrettin Konevi'nin, Somuncu Baba'nın, Niyaz-ı Mısri'nin ilim irfanıyla beslenmiş Malatyalı kardeşlerime de bu muhteşem coşku yakışır."
Malatyalıların AKP'yi hiç yalnız bırakmadığını ve hep kendileriyle beraber olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dik durdunuz, diklenmeden diklendiniz. Onun için birileri Malatya'yı çok kıskanıyor. Varsın kıskansınlar, biz yolumuza devam edeceğiz. Biliyorsunuz Malatya'nın bugünkü şehir merkezine eskiden ne derlerdi? Aspuzu. Bağları, bahçeleri, sularıyla burası öylesine güzel bir yermiş ki adına pek çok şair, şiirler yazmış. Mesela bunlardan 16. yüzyıl şairlerinden Necati şöyle diyor, 'Mihri dünyayı dolaş, bir misli yok Aspuzu'nun. Cennet-i ala misali misli yok Aspuzu'nun. Fani dünya olmasaydı ben derim Bağ-ı İrem, görmedim bir mislini. Emsali yok Aspuzu'nun.' Nerede yaşadığınızı biliyorsunuz değil mi? İşte Malatya böyle bir yer
Malatya bugün de göreni kendine hayran bırakan bir şehir. Bu vasfını sürdürüyor. Tabii Harputlu Balakgazi ile Malatyalı Battalgazi'nin farkını bilmeyenlere bunları anlatmak kolay değil. Ama öğreteceğiz inşallah. Biz öğretiriz evvelallah. Malatya'nın ülkemize, hayatın her alanı gibi rahmetli Özal başta olmak üzere yetiştirdiği siyaset ve devlet adamlarıyla da önemli hizmetleri var. Biz de geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin tamamıyla birlikte bu kadim şehrimize mehabetine uygun eser ve hizmetler kazandırmanın gayreti içinde olduk. Şimdi 'güneşin altın yumurtası' denen, kayısının başkenti olan Malatya, tarım yanında sanayisi ve ticaretiyle son dönemde gelişen turizmiyle de bölgesine ilham veren bir şehir haline geldi."
- Malatya'ya yapılan yatırımlar
Bir yandan Bakanlıkların yatırımları bir yandan büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yatırımlarının Malatya'yı bir açık hava şantiyesi haline dönüştürdüğünü ifade eden Erdoğan, "Büyükşehir Belediyemiz kendisinden katbekat büyük bütçelere sahip olduğu halde parasızlıktan yatırım yapamadığını söyleyen beceriksizleri mahcup edecek başarılı çalışmalar yürütüyor." dedi.
Malatya'ya 20 yılda 33 milyar liralık yatırım yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seviyoruz Malatya'yı, yakışır Malatya'ya bu yatırımlar. Eğitimde ve sporda 5 bin 236 yeni derslik, 7 bin 848 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları, 56 spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda Malatyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 4,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sizleri yalnız bırakmadık, bırakmayacağız ve bu yola böyle devam edeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, 14'ü hastaneden oluşan toplam 68 sağlık tesisi yaptıklarını hatırlatarak, TOKİ vasıtasıyla Malatya'da 17 bin 843 konut projesini hayata geçirdiklerini söyledi.
Malatya'ya İlk Evim Projesi kapsamında 2 bin 501 konut ile İlk İşyerim Projesi kapsamında 500 iş yeri daha kazandıracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ayrıca 12 bin 500 konutluk arsayı da kendi evini yapmak isteyen vatandaşlarımıza sunuyoruz. Kuralar çekilecek ve herkes buraların sahibi olacak. Ulaştırmada 36 kilometreden devraldığımız Malatya'daki bölünmüş yol uzunluğunu 462 kilometreye çıkardık. Geçtiğimiz günlerde canlı bağlantıyla çevre yolunu da hizmete açtık, hayırlı olsun. Sivas-Malatya ve Malatya-Elazığ Hızlı Tren Projemizin etüt çalışmaları da devam ediyor. Tarım ve ormanda Malatya'ya 14 baraj, 12 sulama tesisi, 48 taşkın koruma tesisi ve 10 hidroelektrik santrali inşa ettik. 410 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Malatyalı çiftçilerimize toplam 1,8 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.
Sanayi ve teknolojide bir teknopark, 4 araştırma-geliştirme merkezi ve bir tasarım merkezi kurduk. Enerjide 183 bin 500 doğal gaz abonesi olan Malatya ve 6 ilçesine doğal gaz arzı sağladık. Diğer ilçelerle ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz. Bunlarla kalmıyoruz. Bugün sizlerle hasret gidermenin yanında toplam yatırım tutarı 8 milyar lirayı geçen, hatta güncel rakamla 19 milyar lirayı bulan 133 ayrı projenin resmi açılışını buradan yapacağız."
- "Hani o birileri var ya birileri.."
Malatya'ya elleri boş değil dolu geldiklerini belirten Erdoğan, "Hani o birileri var ya birileri, bay Kemal, hanımefendi. Peki bunlar ne yapar ya? Bunlar buraya geldiği zaman herhalde turist olarak geliyorlar? Var mı bir yatırımınız? Yok. Ama biz yatırımların açılışı için geliriz." diye konuştu.
Açılış programı kapsamında, eğitimde anaokulundan liseye 9 ayrı projeyi resmen hizmete sunduklarını belirten Erdoğan, sağlıkta 300 yataklı Battalgazi Devlet Hastanesi ve 100 yataklı Doğanşehir Devlet Hastanesi ile çeşitli ilçelerdeki sağlık yatırımlarını da bugün hizmete açtıklarını kaydetti.
Erdoğan, ulaştırma başta olmak üzere diğer yatırımlarla ilgili şu bilgileri verdi:
"Ulaştırmada Malatya'yı Sivas'a bağlayan 104 kilometrelik Hekimhan yolunu, güzergahındaki 6 kilometreyi aşan 8 tünel. Dağları deldik. 8 tüneli ve 2,4 kilometreyi bulan 14 köprüsüyle birlikte resmen hizmete alıyoruz. İhale bedeli 711 milyon lira, güncel rakamla 2,6 milyar lira olan bu yol sayesinde güzergahtaki yolculuk süresi ne olacak biliyor musunuz? 35 dakika kısalacak. Malatyalıya bu yakışır. Daha kısa zamanda uzun yolları ne yapalım? 'Kısaltalım' dedik. Aynı şekilde Battalgazi Kavşağı ve yolu ile Hanım Çiftliği Köprüsü'nü de bugün hizmete açıyoruz. Göç İdaremizin 400 kişilik geri gönderme merkezi başta olmak üzere çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binaları ile Kızılayımızın üretim üssünün resmi açılışlarını da bugün buradan yapıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ'nin Battalgazi, Pötürge, Kale, Doğanyol, Yeşilyurt ve Yazıhan ilçelerinde tamamladığı 3 bin 482 konutu ve ahırlı köy evini de hizmete açacaklarını ifade ederek, yatırım bedeli 1 milyar 94 milyon lira olan bu konutlarda hak sahiplerine sağlıkla huzurla esenlikle oturması dileğinde bulundu.
Belediyelerin de tamamlanan çok önemli yatırımları bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, Büyükşehir Belediyesinin 4 milyar 276 milyon lira yatırımla çeşitli ilçelere kazandırdığı asfalttan çevre düzenlemesine, yoldan altyapıya, kayısı deposundan ekmek fabrikasına tam 30 ayrı eser ve hizmeti bugün resmen açacaklarını ifade etti.
Yeşilyurt, Battalgazi, Kale, Yazıhan belediyelerinin tamamlanan çalışmalarının açılışlarını da yapacaklarını belirten Erdoğan, özel sektörün kamu tarafından desteklenen 73 milyon liralık 9 ayrı projesinin açılışını da yine bugün gerçekleştireceklerini söyledi.
Erdoğan, yine özel sektörün organize sanayi bölgelerinde güncel yatırım bedeliyle 4 milyar 700 milyon lira tutarında 19 ayrı fabrikayı ülkeye ve şehre kazandırdığını belirtti.
Yatırımların Malatya'ya hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şehre bu eserleri kazandıran bakanlıkları, kurumları, belediyeleri ve özel sektörü tebrik etti.
- "Milletimizin günlük hayatının kalitesini eser ve hizmet siyasetimizle yükselttik"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sonraki dönemde de hep birlikte Malatya'yı geliştirmeye, büyütmeye devam edeceklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi 20 yılda asırlık demokrasi ve kalkınma reformlarıyla buluştururken hep bir hayalimiz vardı; bu hayal, ülkemizi ve milletimizi bir gün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmaktır. Vesayetle kavgamızı da darbe teşebbüslerine direnişimizi de yedi düvele karşı verdiğimiz mücadeleyi de hep aynı gayeyle yürüttük. Siyasi istikrarsızlığı yeni yönetim sistemimizle aştık. Güvenlik kaygılarının önünü, terörle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine doğrudan kaynağına indirerek kestik. Eskiden terör neydi, sorunlarda bir numaraydı. Şimdi kaldı mı? Nereden nereye.
Milletimizin günlük hayatının kalitesini eser ve hizmet siyasetimizle yükselttik. Eskiden akşam saat 9'dan, 10'dan sonra sokaklara çıkılabiliyor muydu? Şimdi yarın ben Diyarbakır'dayım. Diyarbakır'da akşam 8, 9, 10 dışarı çıkılmazdı ama şimdi akşam saat 12, 1 herkes restoranlarda, kafeteryalarda yemeğini yiyor, sabaha kadar oralarda eğleniyor. Nereden nereye. Mesele bu."
Erdoğan, her kesimden insanın hak ve özgürlük taleplerini gerçekleştirdikleri sessiz devrimlerle karşıladıklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İş ve aş peşinde olan vatandaşımızın derdini ekonomimizi büyütüp, istihdamı artırarak çözdük. Geleceğine güvenle bakmak isteyen gencimizin ufkunu, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak, girişimcilerimize destek olarak genişlettik. Evinin annesi hanım kardeşlerimizin hayatın diğer alanlarında da var olma çabalarını tüm imkanları önlerine sererek destekledik. Velhasıl milletimizin her bireyini, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirecek altyapıyı kurduk. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına ve 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşan eser ve hizmetlerimizi bu azim ve heyecanla hayata geçirdik. Önümüze kurulan her tuzağı, arkamızdan çevrilen her kumpası, üzerimizde oynanan her oyunu milletimizden aldığımız destekle bozduk."
Yola çıkarken ülkeyi sağlık, eğitim, adalet ve emniyet olmak üzere dört temel direk üzerinde yükselteceklerini söylediklerini hatırlatan Erdoğan, bununla birlikte ulaşım, tarım, diplomasi ve bütün bunlarla beraber dünyada Türkiye'nin bir numara olması için adımlar attıklarını anlattı.
Ulaşımda göreve geldiklerinde 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunun kendi dönemlerinde 28 bin kilometreyi aştığını dile getiren Erdoğan, "Dağları deldik dağları. Ferhat ile Şirin meselesi var ya, biz Ferhat olduk, Şirin'e dağları delerek yolları açtık." diye konuştu.
Türkiye'de 26 tane havaalanı varken bugün 58 havalimanının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Benim vatandaşım uçuşunu yapıyor, oradan evine yarım saatte, 45 dakikada ulaşıyor. Modern dünyanın talepleri bu değil miydi? Buydu. Biz ülkemize bunu kazandırdık mı? Kazandırdık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde 76 olan üniversite sayısını da 208'e çıkardıklarını anlatarak, "Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Artık benim Ayşe'm, Fatma'm, Ahmet'im, Mehmet'im İstanbul, İzmir, Ankara, buralara gitmiyor. Artık profesörlerimiz, doçentlerimiz, Muş'a, Ağrı'ya, Iğdır'a, Hakkari'ye gidiyor ve orada bu yavrularımızı eğitiyorlar. Nereden nereye. İş bilenin, kılıç kuşananın. Öyle yan gelip yatmakla bu iş olmaz ama bunları başardık." ifadelerini kullandı.
- "Asıl büyük imtihanımız yeni başlıyor"
Bütün bunlarla beraber bu tarihi mücadelenin son çağların en büyük destanı olarak nesiller boyunca kulaktan kulağa anlatılacağına inandığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama asıl büyük imtihanımız yeni başlıyor. Dünyamız siyasi, ekonomik ve sosyal kaosların pençesinde sarsıldığı bir dönemden geçiyor. Biz ise şimdi altını çiziyorum, Türkiye Yüzyılı projeksiyonuyla 2053 vizyonumuzu konuşuyoruz. Ayın 28'inde inşallah Ankara Kapalı Spor Salonu'nda 'Türkiye Yüzyılı'nı tüm dünyayla paylaşacağız. Sadece konuşmakla kalmıyoruz, üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla bunu hayata geçiriyoruz. Onun için 5 tane başlığımız var. Nedir? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyüme ve büyüyen bir Türkiye var. Bir yüzü bu olan madalyonun diğer yüzündeyse pusuda bekleyen eski Türkiye kalıntısı zihniyetleri görüyoruz."
- "Sahte maskelerin aralandığını gördük"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun milletin kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını yeniden açtığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu tartışma vesilesiyle milletimizin sahip olduğu tüm haklar gibi eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü de hala hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık veya başı örtülü diye sınıflamadık, ayırmadık ama birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşabilmiş değil. Bay Kemal, senin yanındakiler ne yaptılar? Üniversitelerimizde ikna odaları kurdular ve bu ikna odalarına girerken o yavrularımızın başörtülerini maalesef başlarından çekerek aldılar. O ikna odalarında hesaba çektiler kızlarımızı. Benim kendi kızlarım maalesef imam hatip okulu öğrencisi olduğu halde onlar imam hatip okuluna girme noktasında sıkıntıya maalesef düçar oldular ve ben kızlarımdan bir tanesini aldım, bir müdürü arkadaşım olan imam hatip okuluna gönderdim. İstanbul'dan bir başka şehre. Niye? Çünkü zulmediyorlar. O zulümden kurtarmak için. Bay Kemal siz busunuz, bu. Sizi biz iyi biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi iyi biliriz ama artık bunları yapamıyorsunuz."
Şu anda devletin hiçbir kurumunda başı açık, başı örtülü ayrımının olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Şimdi devletin kurumlarında başı açığı da var başörtülüsü de var. Bütün bunlarla beraber okullarımızda böyle bir sıkıntı var mı? Başörtülüsü de başı açığı da kardeş kardeş üniversitelerimizde, ortaöğretimde, her yerde okuyabiliyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun, barışın, özgürlüğün ve kardeşliğin simgesi olduğunu ve bunu kendilerinin başardığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bay Kemal, senin böyle bir derdin yok. Bunun için kızlarımızın ve hanım kardeşlerimizin gönüllerini tamamen rahatlatmak için başörtüsü özgürlüğünü, ne teklif ettim? Gel dedim, anayasa güvencesi altına alalım. Bakalım gelebilecek mi? Göreceğiz. Biz şimdi hazırlıkları yaptık. Bu anayasa değişikliğini Meclise göndereceğiz, gelir veya gelmez, maksat tüm milletimiz bunu görsün, bunu tanısın, yandaşlarını da tanısın, altılı masayı da tanısın. Hayati bir diğer konu olan sapkın akımların dayatmalarına karşı ailenin korunmasını da ekleyerek bir anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık. Bakalım konu Meclise geldiğinde kim nasıl bir tavır içine girecek?
Meclise sunacağımız teklif yeterli çoğunluk sağlanarak kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizi yeni, sivil, özgürlükçü özellikle böyle bir anayasaya kavuşturma mücadelemizi inşallah seçimden sonra da zaten sürdüreceğiz. Hatta şunu da yapabiliriz. İlk defa bugün Malatya'da açıklıyorum. Şunu da yapabiliriz, nedir o? Haydi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Öyle mi, parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin. Türkiye Yüzyılı, artık bu tür tartışmaların aşıldığı yeni bir devrin adı olacaktır. Ülkemizi dünya liginin ilk sıralarına çıkartacak, milletimizin refahını en üst seviyeye yükseltecek 2053 vizyonumuzu hayata geçirebilmemizin önünde hiçbir engel bırakmamakta kararlıyız."
Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa ediyor muyuz? 2023'te büyük ve güçlü Türkiye yolunu beraberce açıyor muyuz? Ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boyun eğdirmenin peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakıyor muyuz?" sorularına alandakilerin hep bir ağızdan verdiği "Evet" yanıtının ardından "Malatya bu ama bilesiniz ki Türkiye de bu. Maşallah Malatya'nın mert ve çalışkan evlatları bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle tüm bu hedeflere ulaşacağımızdan kimse şüphe duymasın. Rabb'im bu mücadeleye verdiğiniz destek için hepinizden razı olsun." dedi.
- “Bari biz önlerini açalım, dedik”
Demokraside iktidar kadar muhalefetin de önemli olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'deki muhalefetin zihniyeti ve üslubuyla eski Türkiye'de takılı kaldığını ve bir türlü bugüne, 2023 arifesindeki Türkiye'ye gelemeyen muhalefetin içinde bulunduğu durumdan samimi olarak üzüntü duyduğunu söyledi.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde baktık, bunlar kendi başlarına aday çıkartamayacak, 'Bari biz önlerini açalım.' dedik. Karşımızdaki en büyük muhalefet partisinin başındaki kişiye 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri için 'Hodri meydan' dedik. Biz, bu zata 'Seçimde karşımıza çık.' dedik. O ne anlamış biliyor musunuz? Sanki ben ona 'Televizyona çık.' demişim. Geceleri sosyal medya videosu yayınlaya yayınlaya galiba siyaseti de ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı. Tabii biz meselenin aslını biliyoruz. Siyaset iddia, yürek, vizyon işidir. Hepsinden önemlisi cesaret işidir. Bay Kemal, darbe gecesi tankların arasından süzülüp Bakırköy'deki güvenli bir evde ekrandan gelişmeleri seyreden sen değil misin? Bu zatın şimdi meydana çıkıp mertçe mücadele vermesini beklemek biraz zorlama olacak ama maalesef karşımızdaki fotoğraf bize başka bir yol da bırakmıyor. Malatya'dan bu zata tekrar sesleniyorum: Ya aday olup karşımıza çık ya da adayın kimse söyle, onu bilelim."
- "'Adaysan ilan et' diyoruz, etmiyor, 'Adayını açıkla' diyoruz, açıklayamıyor"
Konuşmasına bir hikayeden alıntı yaparak devam eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Babayla oğlu evlerinde uyurken bir tıkırtı duymuşlar. Oğlunu uyandıran baba, 'Git bir bak bakalım, bu neyin nesi?' demiş. Giden oğuldan ses seda çıkmayınca babası 'Ne oldu?' diye sormuş. Oğlu, 'Baba, bir hırsız tuttum.' diye cevap verince babası 'Tut kolundan buraya getir.' demiş. Buna karşılık oğlu 'Gelmiyor.' diye cevap verince baba, 'Bırak gitsin.' diye mukabelede bulunmuş. 'Gitmiyor.' diyen oğluna, 'Madem öyle, sen gel.' şeklinde seslenen baba, bu defa da 'Gelemiyorum.' cevabıyla karşılaşmış. Baba, 'Niye gelemiyorsun?' diye sorunca da oğlanın cevabı 'Ben onu bırakıyorum da o beni bırakmıyor.' olmuş. Kılıçdaroğlu'nun işi de aynen buna benziyor. 'Adaysan ilan et.' diyoruz, etmiyor, 'Adayını açıkla.' diyoruz, açıklayamıyor. Herhalde birileri bunu tuttu, bırakmıyor olsa gerek ki demek kendini böyle bir duruma düşürüyor."
Kendi adaylığını ilan etme veya adayını söyleme iradesinden mahrum olanların, Türkiye'nin hangi meselesine çözüm getirebileceğini soran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar bu zattan veya bir başka muhalefet temsilcisinden ülkenin ve milletin herhangi bir meselesiyle ilgili üzerinde çalışılmış, gerçekçi, dünyanın içinden geçtiği kritik süreçle uyumlu teklif duydunuz mu? Çıkardığımız kanunları Anayasa Mahkemesine götürme, yaptığımız projelere çamur atma, gerçekleştirdiğimiz hizmetleri engellemeye çalışma haricinde hangi sadra şifa işlerini gördünüz? Göremezsiniz, duyamazsınız çünkü böyle bir dertleri de gayretleri de esasen böyle bir kabiliyetleri de yok. Bunlar oturdukları yerden ahkam kesmeye, yalan yanlış bilgilerle atıp tutmaya, iftirayla gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Kendi partilerinin içindeki kısır çekişmelerle uğraşmaktan ülkeye, millete, dünyaya bakmaya fırsatları kalmıyor."
- "Hesapsız kitapsız taraf olanların halini gördünüz"
Dünya salgın kriziyle boğuşurken muhalefetin kendilerine "Niye her yeri kapatmıyorsunuz?" eleştirisinde bulunduğunu anımsatan Erdoğan, her yeri kapatanların halinin görüldüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya-Ukrayna savaşı başladığında yine bunlar bizi açıkça taraf olmamakla suçluyordu. Hesapsız kitapsız taraf olanların da halini gördünüz. Bütün dünya, bu kriz karşısında sergilediğimiz dengeli politikamızı takdir ederken bunların derdi ülkemizi krizin tarafı yapmaktı. Allah göstermesin, şayet ülke bunların elinde olsaydı bu kışı nasıl geçirirdik bilmiyorum. Doğal gaz filan zaten bulamazdık ama şu anda bizim böyle bir derdimiz yok. Umut bağladıkları tek konu." ifadelerini kullandı.
İstanbul'un doğal gazın bir merkezi olacağını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Küresel ekonomik krizin ülkemize yansımalarının bir ürünü olan, dünyada korkunç hayat pahalılığı. İnşallah yılbaşından itibaren enflasyonu, faizi nasıl düşürüyorsak, faizi devamlı indiriyor muyuz? Şimdi inşallah tek haneli rakama da faiz inecek ve faiz zulmünden yatırımcılarımızı kurtaracağız, vatandaşımızı kurtaracağız. Geçmişte bunu biz yaptık mı? Yaptık ve 4,6'ya kadar faizi düşürdük ve enflasyon da o zaman nereye düşmüştü? 5,6'ya. Her kesimden insanımızın gelir seviyesini yükselteceğiz. Bakalım o zaman ne diyecekler? Tabii bunların ne hayat pahalılığının önüne geçecek ne enflasyonu düşürecek ne istihdamı koruyacak ne üretimi sürdürecek herhangi bir projelerinin, programlarının olmadığını söylemeye bile gerek duymuyoruz."
Erdoğan, 16.30'da başladığı konuşmasını 17.05'te tamamladı.
- Notlar
-Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanından kent meydanına gelirken Özal Mahallesi'nde vatandaşları selamladı. Vatandaşlar, tapu sorunlarının çözülmesinden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Erdoğan da vatandaşlara, "Rabb'im tapularınızın da mutluluğunu size nasip etsin." dedi.
-Alana "Malatya hazır, AK Parti 2023'ü alır", "Milletin Adamı Malatya'ya hoş geldin", "Dört dörtlük adam senin Allah'ına gurban Recep Tayyip Erdoğan" yazılı pankartlar asıldı.
-Törene Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve AK Parti genel başkan yardımcıları ile bazı AK Parti ve MHP milletvekilleri katıldı.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1. ve 2. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki 21 yeni tesisin açılışı için Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türk Kızılay Üretim Üssü açılış töreni için Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Malatya Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuk ve Borsası Projesi için Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Hekimhan tünelleri açılışı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile canlı bağlantı yaptı.
-Açılışları gerçekleştirilen tesislerin bulunduğu yerlerde kurdelelerin kesilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahneye davet edilenlerle beraber kurdele keserek tüm eserlerin toplu açılışını yaptı.
malatyahaber.com- AA- iha