Saadet Partisi Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Cemali Marasalı, Saadet Partisi ile AK Parti arasındaki farkları anlattı, ekonomiye ilişkin ciddi eleştirilerde bulundu. Marasalı, Malatya’ya ilişkin projelerini de anlattı, “Malatya’yı kalkındıracağım, büyüteceğim, yatırımcı çekeceğim” diyerek oldukça iddialı konuştu.
Saadet Partisi Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Cemali Marasalı ve Saadet Partisi Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Emine Akkurt beraberinde partililer ile birlikte Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şubesi’nde yönetim kurulu ve işadamları ile kahvaltıda bir araya geldi.
Burada konuşan MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Muharrem Poyraz, “Saadet Partisi'nin geçmişini sadece kurulduğu tarihi esas alarak karar veremeyeceğimiz kanaatindeyim. Saadet Partisi’nin geçmişi çok daha ötelere ve tarihsel bir derinliğe dayanıyor. Geçmişte en az muhafazakar ve İslamcı yapıların geçmişi kadar eski. Bu coğrafyanın damarı olan yapıların kendilerine yaşama hakkı bulmak için verdikleri mücadele kadar derindir. Bu boyutuyla baktığımızda bu partinin geçmişinde Milli Nizam, Milli Selamet, Milli Görüşü ve aynı zamanda bu yapının ve çalışmaların kendi şahsında Neşv-ü nema bulduğu Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı görürüz. Bu coğrafyadaki değerler mücadelesini, İslami bir mücadeleyi görürüz. Yine siyasal anlamda 2000 öncesine baktığımızda 2001 sonrasına yön veren kadrolar ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı görürüz.” İfadelerini kullandı.
Saadet Partisi Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Emine Akkurt ise esnafın sıkıntılarını dile getirerek şöyle konuştu;
“Özellikle esnafımızla görüşmelerimizde şu tespitlerimiz var; esnafımız çok sıkıntıda. Bütün piyasalarda, bütün sektörlerde ciddi bir ekonomik kriz malumunuz. Bu krize yönelik devletin çalışmaları neler, yerelde çalışmalar neler, hali hazırdaki yönetimlerin çalışmaları neler. Bunu az çok siz de takdir ediyorsunuz. Özellikle yerel seçimlere gittiğimiz şu günlerde insanlarımızın bu sıkıntılar içerisinde olması gerçekten üzüntü verici, tam anlamıyla içler acısı. 14 gün, 3 ay, 6 ay iş yapamadığını, siftah edemediğini söyleyen vatandaşlar var. Ben şuna inanıyorum ki işadamlarımız da bu süreçte çok ciddi sıkıntılar yaşıyorlardır. Şunu ifade ediyorum ki dışarıdan sermaye ile dışarıdaki para ile bu ülke yönetilemez.”
“AK PARTİ İLE ARAMIZDA FARKLAR VAR”
Saadet Partisi Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Cemali Marasalı Saadet Partisi’ni anlatarak, Saadet Partisi ile AK Parti arasındaki farklara değindi ve ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu. Marasalı, “Saadet Partisi ile Fazilet Partisi'nin arasında yol ayrışmasında Fazilet Partisi kapatıldı. Akabinde Saadet Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi diye iki parti çıktı. Peki bu sadece iki kardeşin ben yapacağım, daha iyisini yapacağım anlaşmazlığı mıydı yoksa fikir anlaşmazlığı mıydı derseniz o zaman ben takdiri sizlere bırakayım, 4 hususu dikkatinize sunarım. Birincisi ekonomik anlayış. Biliyorsunuz bizim mahallenin dışındaki insanlar sağ kesim ya da sol kesimin kaynak bulma diye bir derdi yok. Para lazımsa ya zam yaparlar ya artı vergi koyarlar ya da dışarıdan borç para alırlar. Bu üç hususu milli görüşlerinin tersiyle itip iktidara geldiği her dönemde mutlaka kaynak paketi açıklamıştır. Ülkenin kaynaklarını da harekete geçirip öyle yatırımlarla yapmıştır. Allah da yardım etmiştir milletin de desteğiyle her iktidar döneminde hem yatırım yapmıştır, hem borç ödemiştir. Tek kuruş borç almamıştır, vergi koymamıştır, zam yapmamıştır.
Ama Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 17 yılına bakarsanız zam da vardır, vergi de vardır, borçta almıştır. Dolayısı ile aramızdaki anlaşmazlık ekonomiktir. 2.si dış politikada anlaşmazlığımız vardır. Biz asil bir milletiz. 6 yüzyıl Osmanlı ile dünyaya hükmetmiş bir milletin bakiyesiz. Dolayısıyla projelerimizi, programlarımızı ve dış politikamızı biz belirleriz. Adalet ve Kalkınma Partisi ve ondan önceki sağ kesim ya da sol kesim ya Amerika Birleşik Devletleri eksenli bir politika izlemiştir veya Avrupa Birliği eksenli bir politika izlemiştir. Şu anda uygulanan politika da bir çeşitlendirme yapıp Rus ve Çin emperyalizmini eklemiş olduk.
Bir başka husus Adalet noktası. Adalet noktasında ayrıştığımız artık günbegün daha aşikar bir şekilde ortada. Biz zulüm kimden gelirse gelsin söyleyeyim benden geliyorsa Ben bizden değilim anlayışını sürdürüyoruz. Kim olursa olsun onun karşısındayken Efendimiz (s.a.v) Hilful-fudul anlaşmasına hala bağlıyken maalesef bu kardeşlerimiz eğer muhalifsen her türlü zulme müstahaksın anlayışı içerisinde 10 sopa atılacak adama 20 sopa atmaktan imtina etmiyorlar. Dolayısıyla böyle bir döneme hep birlikte yaşıyoruz bunun için muhalefet veya iktidar olmaya gerek yok insan olan herkes bu durumu görüyor.
Yine bir başka husus iç siyasetteki ayrışmamız. Biz hepimiz kardeşiz felsefesiyle hareket ediyoruz. Bu ülkede Alevi, sağ, sol, Kürt, Türk ayrımını kesinlikle kabul etmiyoruz. 20. yüzyılın başından kalma sloganların elimizin tersiyle itiyoruz. Türkiye'de yaşayan, Türkiye'nin ekmeğini yiyen, ben Türkiye'de yaşamaktan mutluyum diyen herkes bu milletin evladıdır felsefesiyle hareket edip insanları birleştirmeye çalışıyoruz. Ama maalesef karşımızdaki insanlar o gün sağ, sol diye ayırıyordu, sonra Radikal İslamcı, terörist, sağcı, solcu, Kürt, Türk diye ayırmaya başladı. Maalesef bugün Ergenekon'un ayırmaya çalıştığı o bütün paradigmaların hepsi saha içerisinde insanları bölmek parçalamak için kullanılıyor. Bir başka husus iç siyasetteki adalet. Biz hak olanı söylüyoruz, doğru olanı söylüyoruz.” Diye konuştu.
“MALATYA'YI BÜYÜTECEĞİM, KALKINDIRACAĞIM YATIRIMCI ÇEKECEĞİM”
Malatya’ya ilişkin eleştirilerini ve projelerini de paylaşan Marasalı, şu ifadelerini kaydetti;
“Büyükşehir belediye başkanlığına adayız. Malatya'da imar yapacağız. Malatya Büyükşehir Belediyesi'ni yönetirken kanunun bize vermiş olduğu Malatya'nın ekonomisini, eğitimini, sağlığını düzeltebilmek için de bu yetkileri kullanacağız. Öncelikle Malatya'nın durumu nedir ona bir bakmakta fayda var. Geçenlerde iş adamlarımız da yeni bir toplantı yapmıştık, orada ifade etmiştim ama burada da ifade etmekte fayda var.
Malatya geçmişte nüfusuyla Türkiye nüfusunun 1.27 sini oluştururken bugün maalesef 0.94'ünü oluşturur duruma gelmiş. Yani memleketten göç vermişiz, bu bizim iyiye gitmediğimizin göstergesi. Ekonomimiz, sağlığımız, Milli Eğitimimiz iyi gitseydi biz göç alırdık, göç vermezdik. Bugün nüfusumuzun 1 milyon 200 bin civarında olması lazımken biz hala 779 bin nüfustayız ve son seçimde yaklaşık 20 bine yakın Elazığ’a nüfus kaybettik. Dolayısıyla 750 bine tekrar düşmüş olduk. Bir başka konu milli gelirimiz. Biliyorsunuz dünya ortalaması 10 bin 700 dolar. Türkiye milli geliri 10 bin 600 dolar. Tabii bu 9 bine düşmüştür Hatta 8 bin 500 seviyelerinde 2018 yılı için düşeceği söyleniyor. Malatya'nın milli geliri 6 bin 180 dolar. Bu ne demek biz Türkiye'den yüzde 50 daha fakir bir iliz demek.
250 milyon dolar ihracatımız varken 2007 yılında 60 milyon dolar ithalatımız varmış. Yani ihracatımız daha fazla, ithalatımız daha azmış ama 2017 yılında ithalat rakamımız 145 milyon dolar olmuş yani artık daha fazla ithalat yapıp daha az ihracat yapan bir il haline gelmişiz. Türkiye'de kişi başı ihracat değeri bin 943 TL iken yaklaşık 2 bin TL'ye yakınken maalesef Malatya da sadece 303 TL'lik ihracat yapıyor olmuşuz. Yine 2002 yılında en fazla ihracat yapan iller arasında 25 sırada iken 2018 yılında 33 sıraya gerilemişiz.
Peki biz gerilerken ne olmuş Türkiye ihracatı yüzde 27 artarken Maraş'ın ihracatı yüzde 163 artmış, Elazığ yüzde 387 artmış, Gaziantep yüzde 112 artmış. Buna karşılık Malatya yüzde 11 düşüş kaydetmiş. Yine sanayideki çeşitlendirmeye bakarsak Türkiye ihracatının yüzde 80’i sanayi ürünü iken bizim ihracatımızın yüzde 80’i Kayısıya dayalı tarım ürünleri olmuş. Eğer siz Malatya'yı büyüteceğim, Malatya’yı kalkındıracağım, Malatya’ya yatırımcı çekeceğim, Malatya'da nüfusu artıracağım, Malatya insanları çalışarak cebine para koyarak mutlu edeceğim diye Malatya'yı büyütmeyi kastediyorsanız başarılı olursunuz.
Ama Malatya’yı büyüteceğim derken Malatya'nın imarını büyüteceğim, Cafana’da da inşaatlar yükselecek, Topsöğüt’te de inşaatlar yükselecek diye kast ediyorsanız o zaman sadece paramızı toprağa betona yatırmış oluruz. Bunun karşılığında Malatya'daki insanlarımızı memnun edemeyiz. Eğer çiçek büyürken saksı değiştirmezseniz saksıyı aynı tutmaya çalışırsanız çiçeği öldürürsünüz. Saksıyı değiştirmeniz lazım. Malatya insanı Malatya'dan daha hızlı büyüdüğü için parayı kazanan, eğitimini alan insanımız maalesef Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlere yol alırken daha az eğitimli insanlar Malatya’yı tercih ediyorlar.”
Bülten- malatyahaber.com