..Malatya’daki Müslim ve Gayrimüslim nüfusun nasıl bir gelişim gösterdiğini..
Orhan TUĞRULCA
Tarihçi/Yazar
otogrulca@hotmail.com
Malum olduğu üzere geçen haftalarda malatyahaber.com da, “Malatya Ermenileri” kitabı üzerine eleştirel bir değerlendirme yapmıştık. Söz konusu kitapta Malatya’daki Ermeni nüfusun maalesef yanlış, yanlı ve mesnetsiz bir şekilde abartıldığını hatırlatmıştık.
Ermeni kaynakların Malatya ve Anadolu’daki Ermeni nüfusu neden ısrarla olduğundan daha çok göstermeye çalıştıklarını biliyoruz. Bununla, 1895 Ermeni olayları ve ardından 1915 yılında yapılan tehcir sırasında ortaya çıkan kayıplarının mevcut nüfus oranı üzerinden daha büyük olduğu sonucuna varılmak isteniyor. Daha önceki yazılarımızda ısrarla ifade ettiğimiz üzere ister Müslim ister Gayrimüslim olsun ölen insanların sayısı ve şekli üzerinden tarihi gerçeklikleri yanlı ve yanlış bir takım bilgilerle zehirlemek hiç bir tarafın hayrına değildir.
“Biz Malatya’da nüfusun üçte birini temsil ediyorduk. 1895 ve 1915 te büyük bir kısmı katledildi.” sonucuna varmak için nüfus verilerini kullanmak ahlaki olmadığı gibi nüfusun tarihi gelişim trendine de aykırıdır. “Nüfusun tarihi gelişim terendi” diyoruz, zira aşağıda ayrıntılarını hem resmi hem de gayri resmi ve üstelik Hristiyan kaynaklarına dayanarak Malatya’daki Müslim ve Gayrimüslim nüfusun nasıl bir gelişim gösterdiğini rakamlarla anlamaya çalışacağız.
Bütün bu yanlışları ne oranda tadil edebiliriz, doğrusu bilemiyoruz.
Osmanlı döneminde Malatya’nın nüfus istatistiklerini vermeden önce bir hususu hatırlatmada yarar var. Devleti Âliye ele geçirdiği bölge veya kentlerin nüfusunu hemen kayıtlara geçirirdi. Tahrir defterleri adı verilen bu defterlerde nüfus, hane sayısı olarak kayıt altına alınırdı. Kayıt altına alınan nüfus Müslim ve Gayrimüslim olarak mutlaka belirtilirdi.
“Hane” kelimesi, Osmanlı Devleti’nin nüfus meseleleri veya tapu-tahrir defterleri üzerinde çalışanlar için, mahiyeti tam olarak çözülememiş bir deyimdir. Hanenin kaç kişilik bir nüfusu ifade ettiği henüz tam kesinlik kazanmış değildir.
Tahrir defterlerinde haneye karşılık gelen aile kavramı kastedilmekte ise de bu hanenin 4 kişiye mi yoksa 5 kişiye mi tekabül ettiği konusunda araştırmacılar arasında bir anlayış birliği yoktur. Ancak Ömer Lütfi Barkan ve Nejat Göyünç’ün hane karşılığı olarak kabul ettiği 5 katsayısı pek çok araştırmacı tarafından ve söz konusu yaptığımız bu “Malatya Ermenileri” kitabının yazarı tarafından da kabul edilmiş görülmektedir.(1) Örneğin Osmanlı tahrir defterlerinde bir kentin hane sayısı 947 olarak geçiyorsa bu rakam 5 kat sayısı ile çarpılır ve nüfus miktarı bulunur. Buna göre; 947x5= 4.735 sonucuna varılır.
Malatya 1516 yılında Osmanlı idaresine girdiği zaman Müslim ve Gayrimüslim unsurlar bir arada yaşıyordu. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere Osmanlı Devleti fethettiği yerlerde asayişi sağladıktan sonra en başta bölgenin nüfus ve arazi incelemesini yapardı. Bunun iki önemli nedeni vardı. Birincisi, Müslümanlara araziyi tımar sisteminin bir gereği olarak dağıtmak suretiyle hem ekonomik gelişmeyi sağlamak hem de askeri ve güvenlik açısından olmazsa olmaz olan tımarlı sipahi ordusunu kurmak. İkincisi, arazi incelemesi (tahrir) yapmak suretiyle Gayrimüslimlere ait arazilerden vergi (cizye) alması gerekiyordu.
Müslim ve Gayrimüslim nüfusun sağlıklı bir kayıt sistemine tabi tutulması (tapu-tahrir) Osmanlı hükümeti açısından büyük önemi vardı. Zira Müslüman nüfusu fazla göstermek kendi kendini aldatmak, Gayrimüslim nüfusu az göstermek ise almak istediği verginin bir kısmından vazgeçmek anlamına geleceğinden her iki durum da devlet açısından uygun değildi. Dolayısıyla Osmanlı hükümetinin arazi ve nüfus istatistiklerinin büyük ölçüde güvenilir olduğu söylenebilir.
Şimdi okuyucuyu çok fazla rakamlara boğmadan 1520 yılından 1907 yılına kadar geçen sürede aralıklarla da olsa Osmanlı belgelerinde Malatya’nın Müslim ve Gayrimüslim nüfusu ile ilgili bir takım rakamlar paylaşmak istiyoruz. Bu rakamların Malatya’nın Osmanlı hâkimiyetine girdikten dört yıl sonra yapılmış olan tahrir kayıtlarına dayandığını hatırlatmak isteriz.
Sayın Göknur Göğebakan’ın 2002 yılında Malatya Belediyesi tarafında yayınlanan “XVI Yüzyılda Malatya Kazası” adlı eserinde 387 No’lu Tahrir Defterine dayandırdığı istatistiğine göre;
Malatya’nın Osmanlı hâkimiyetine alındıktan dört yıl sonraki (1520) şehir merkezi nüfusu;
Müslim nüfusu: 5700 - 5900 kişi
Gayrimüslim nüfusu: 900 - 1000 kişi
Toplam nüfus: 6000-7000 civarı.(2)
Bu rakamlara göre ağırlıklı olarak Ermeniler olmak üzere Gayrimüslimlerin Malatya’daki nüfus oranı: ℅14,2 dir.
Toplam nüfus ile ilgili Hüseyin Arslan’ın “16. Yy.da Osmanlı Toplumunda Yönetim, Nüfus, İskân, Göç ve Sürgün” adlı eserinde Malatya’nın 1522-1523 yılı merkez nüfusunu 6.775 kişi olarak hesaplamış olması bu kaydı fazladan teyit etmektedir.(3)
Göğebakan’ın TD 408 No’lu kayda dayandırdığı 1530 yılındaki tahmini nüfusun değişmediğini görüyoruz. Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı ℅ 14,2 (4) oranını koruduğu görülmektedir.
Aynı tahrir kayıtlarına göre, 1560 tarihinde Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranının arttığını görüyoruz. Buna göre;
Müslüman nüfus: 6600 - 6700 kişi
Ermeni (Gayrimüslim) nüfus: 1300 - 1400 kişi
Toplam nüfus: Yaklaşık 8.000-8.500 civarında, (5)
Buna göre ağırlıklı olarak Ermeniler olmak üzere Gayrimüslimlerin Malatya merkezdeki oranı: ℅ 16,4 çıkmıştır.
Bu aşamadan sonra paylaşacağımız rakamlar ne yazık ki arşiv kayıtlarına dayanmamaktadır. 1880 yılındaki devlet salnamelerine kadar vereceğimiz bu bilgiler başta Polonyalı Simeon olmak üzere Evliya Çelebi ve aşağıda adını sayacağımız diğer seyyahların sadece tahminlerine dayanmaktadır ki bu tahminlerin doğruluk derecesi şüpheli olup ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Örneğin;
1613 yıllarında Malatya’ya uğrayan Polonyalı Simeon genel nüfusun ayrıntılarına girmeden sadece şehirde 100 Ermeni hanesinin yaşadığını söylemektedir.(6) 100 haneyi ortalama 5 kişi ile çarptığımızda 500 kişi eder ki 1560 kayıtlarında 1300-1400 olan Ermeni nüfusunun 500’e düşmemesi gerekir.
Benzer tereddütler, 1650’li yıllarda Malatya’ya uğrayan Evliya Çelebi’nin verdiği rakamlar içinde söylemek mümkündür. Müslim- Gayrimüslim ayrıntısını vermeyen Çelebi, kentin 5.265 adet tek ve iki katlı evlerden oluştuğunu haber vermektedir. Evliya Çelebi’nin hane sayısına göre; 5.265 x 5= 26.325 nüfus mevcuttur. Maalesef bu rakamların doğruluğunu teyit edecek arşiv belgeleri hala elimizde değildir.(7)
17 yy da Gayrimüslimlerin sayısı ile ilgili ayrıntılar yok. Ancak “avarız hane” sayısı üzerinden toplam nüfus ile ilgili bir rakam çıkarmak mümkündür. Söz konusu bu “avarız hane” defterine göre;
1619-1625 yılında Malatya’nın merkez nüfusu 16.500 olarak hesaplanmışken,(8) aynı deftere göre;
1657 tarihinde Malatya’nın tahmini nüfusu, 14.650,(9) olarak hesaplanmıştır.
Diğer taraftan 18 yy başlarında Şer’iye sicillerine dayanarak tahmini bir rakama ulaşmak mümkün olmaktadır. Buna göre;
1717 tarihinde Malatya’nın tahmini nüfusu 18.400 ile 18.900 arası olduğu hesaplanmıştır.(10)
19 yy. da maalesef nüfus verileri ile ilgili güvenilir referanslar henüz oluşmuş değildir. Ermeni yazarların en çok istismar ettiği dönemde bu dönemdir. İngiltere’nin Erzurum konsolosu James Brant, Fransız gezgin Charles Taxier, Alman Mareşal Helmuth Karl Bernhard von Moltke ve Fransız gezgin M. Baptistin Poujoulat gibi seyyahların kendi dindaşları Ermeniler ile ilgili kulaktan duyma verdikleri bilgilerin doğruluğu hayli tartışmalıdır.
Bunların başında J. Brant gelir. Brant 1835 yılında Malatya’nın 14.500’ü Müslüman, 5.115 Hristiyan olmak üzere toplam 19.615 olarak göstermektedir ki bu rakamlara göre Gayrimüslimlerin oranı: ℅ 26 olarak çıkmaktadır. (11)
Charles Taxier ise yine 1838 yılında hiçbir kaynağa atıfta bulunmadan kentin dağınık nüfusunun 30.000 civarında olduğunu ve bu nüfusun üçte birinin Hıristiyan olduğunu ifade etmektedir.(12) Bu seyyaha göre de Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranını ℅33 civarına çıkmaktadır. Aynı yıl (1838) Malatya’da bulunan Alman Mareşal H. V. Moltke ise yine hiçbir kaynağa atıfta bulunmadan ve Gayrimüslimlerin ayrıntısını vermeden Malatya’nın bu tarihteki nüfusunu 25.000 olarak göstermektedir. (13)
1838 yılında Malatya’ya gelen bir başka isim M. B. Poujoulat’dır. Fransız gezgin, Malatya’nın nüfusunu 20.000 olarak göstermektedir. Bu nüfusun 15.000’i Müslüman, 5.000’i ise Hıristiyan olarak göstermektedir.(14) Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 25 olarak karşımıza çıkmaktadır.
Malatya’nın nüfusu ile ilgili bilgi veren son seyyah yukarıdaki gezginlerden bir yıl sonra yani 1839 yılında Malatya’ya gelen Vital Cuinet’dir. Cuinet, Malatya’nın merkez kaza dâhil olmak üzere 5 kazası, 9 nahiyesi ve 1240 köyü olduğunu belirttikten sonra nüfusunu şu ayrıntılarla vermektedir:
Müslüman: 26.880
Ermeni (Gregoryen): 2.000
Ermeni (Katolik): 770
Ermeni (Protestan): 350
Toplam Gayrimüslim: 3.100
Toplam: 30.000 (15)
Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 10,3 olarak çıkmaktadır.
Cuinet’in diğer seyyahlardan farklı olarak hem ayrıntı vermiş olması hem de daha önce paylaştığımız Osmanlı tahrir kayıtlarındaki Gayrimüslim oranlarına yakın oranlar vermiş olması kayda değerdir.
1874-1875 yılından itibaren Malatya nüfusu ile ilgili resmi rakamlar ortaya çıkmaya başlamaktadır. Bu bağlamda 1874-1875 yılında Malatya’nın nüfusu hane sayısından hareketle çıkarılabilir. Bu yıllarda hane sayısı 4.670 olarak gösterilmiştir. Buna göre; 4.670 x 5= 22.350 gibi bir nüfus ortaya çıkmaktadır.(16)
1877 yılı devlet salnamesinde (yıllık) Diyarbakır vilayetine bağlı görülen Malatya sancağının (liva) nüfusu 25.000 olarak gösterilirken,(17) 1878 yılı devlet salnamesinde ise Malatya’nın nüfusu bu kez 21.710 olarak gösterilmiştir.(18) 1880 yılında Malatya sancağının (liva) salnamede verilen nüfusu bu kez Gayrimüslim ayrıntısı ile birlikte verilmiştir. Buna göre;
Müslüman Nüfus: 19.930, Gayrimüslim Nüfus: 3.674, Toplam Nüfus: 23.604 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu rakamlar dikkate alındığında Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 15,5 olarak çıkmaktadır. Kazalar dâhil (Merkez, Akçadağ, Hısn-ı Mansur (Adıyaman) Behisni ve Kâhta) Malatya sancağının (liva) toplam nüfusu ise şu şekilde verilmiştir:
Müslüman Nüfus 89.639,
Gayri Müslim Nüfus 6.898,
Toplam Nüfus 96.537 olarak hesaplanmıştır.(19)
Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 7,6 olarak hesaplanmaktadır.
1883-1884 yılı kayıtlarına göre ise Malatya’da merkez kaza nüfusu (kazalar hariç); Müslüman Nüfus: 19.264,
Gayrimüslim Nüfus: 3.612,
Toplam Nüfus: 22.876 olduğu saptanmıştır.(20)
Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 15,7 iken,
1894-1895 yılı Malatya sancağının nüfusu şu rakamlarla verilmiştir:
Malatya merkezde yer alan 68 mahallede toplam 34.118 kişinin yaşadığı tespit edilmiştir. Bu rakamlara göre gayrimüslimler de dâhildir.
Malatya sancak merkezinin köyler dâhil nüfusu;
Müslüman Nüfus: 52.323,
Gayrimüslim Nüfus: 7.147,
Toplam Nüfus: 59.470.
Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 12,0
Aynı yıl Malatya sancağının kazalar dâhil (Merkez, Akçadağ, Hısn-ı Mansur (Adıyaman), Behisni, Kâhta) nüfusu;
Müslüman Nüfus: 155.978,
Gayrimüslim Nüfus (Ermeni, Süryani, Rum, Katolik, Yahudi, Protestan, Latin): 12.789, Toplam Nüfus: 168.767 rakamına ulaşılmıştır.(21)
Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 7,5
1898-1899 yılına ait Malatya sancağına ait istatistikler Şemseddin Sami’nin “Kamus’ül A’lâm” adlı eserinde vermiş olduğu ayrıntılara girmeden verecek olursak:
Malatya sancak merkezindeki Gayrimüslimlerin oranı: ℅ 9,4
Malatya sancağı kazalar dâhil edildiğinde ise Gayrimüslimlerin oranı: ℅ 7,4 e düşmektedir.(22)
Son nüfus verilerimiz 1907 yılına aittir.
1907 yılında Malatya sancak merkezinin köyler dâhil nüfusu;
Müslüman Nüfus: 52.873,
Gayrimüslim Nüfus: 7.239,
Toplam Nüfus: 60.112’dir.(23)
Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 12,0 olarak karşımıza çıkmaktadır.
Okuyucunun sabrına sığınarak bütün bu rakamları ve oranları toparlamak gerekirse;
Ağırlıklı olarak Ermeniler olmak üzere Gayrimüslimlerin Malatya merkezdeki oranı Osmanlı belgelerinde (1520, 1530, 1560, 1880, 1884, 1895 ve 1907) ortalaması ℅ 14,2 olarak hesaplanırken, 1835, 1838 ve 1839 yıllarında Malatya’yı ziyaret eden seyyahların verdiği ortalama oran ise ℅23,65 olarak çıkmaktadır.
Yukarıda farklı kaynaklardan, 19. yüzyılın yarısından sonra Malatya’nın nüfus yapısı ile ilgili çeşitli rakamlar verdik. Bu rakamların sağlamasını yapmak şimdilik mümkün görünmemektedir. Ayrıca nüfus bilgileri verilirken, merkez (nefs-i Malatya), merkeze bağlı köy ve nahiyeler ve Malatya sancağına bağlı kazaların nüfusları verilirken de çeşitli rakamlarla karşılaşmaktayız. Bütün bu farklı hesaplamalar nüfus ile ilgili kesin rakamlar elde etmemizi zorlaştırmaktadır.(24)
Hal böyle iken başta “Malatya Ermenileri” kitabı olmak üzere çeşitli Ermeni kaynaklarında Malatya’nın ve genel olarak Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu olduğundan çok göstermelerinin bilimsel hiçbir değeri yoktur. Adı geçen kitabın yazarı hesabına gelmediği rakamlar karşısında; “ Türk devletinin menfaatleri doğrultusunda istatistikler hazırlanmıştır”(s.122) diyerek işin içinden çıkmaktadır.
Makaleyi çok fazla uzattığımızın farkındayız, ancak adı geçen kitapta o kadar çok yanlış ve yanlı bilgi var ki hangisini tadil edeceğimizi şaşırdık. Yazar maalesef Ermeni nüfusunu olduğundan çok göstermekle kalmayıp bugün Malatya’da yaşayan “Kürtlerin ve Türklerin önemli bir kısmı gizli Hristiyanlar veya İslamlaşmış Ermenilerdir.”(s.127) şeklinde bir hezeyanı paylaşmaktadır ki bütün bu bilgiler yazarın 1950-1960’lı yıllarda hayli geç ve romantik ulusçuluğun bizdekine benzer tezahürlerinden başka bir şey değildir.
____________
İLGİLİ KAYNAKLAR
1)Göknur Göğebakan, XVI Yüzyılda Malatya Kazası, Malatya Belediyesi Kültür Yayınları, 2002, s.89, Dip. 85
2)Göğebakan, XVI Yüzyılda Malatya Kazası, Malatya Belediyesi Kültür Yayınları, 2002, s.91
3)Hüseyin Arslan, 16. yy.da Osmanlı Toplumunda Yönetim, Nüfus, İskân, Göç ve Sürgün, Kaknüs Y. 2001, s.134-135 ( Hüseyin Arslan, Malatya’nın 1522-1523 yılına ait hane sayısını 1355 olarak vermektedir. Buna göre hane sayısı 5 katsayısı ile çarpıldığında 1355x5= 6775 sonucu çıkmaktadır.)
4)Göğebakan, a.g.e. s.92
5)Göğebakan, a.g.e. s.92
6)Göğebakan, s.93
7)Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Üçdal Neşriyat, 1976, İstanbul, s.1099-1100; N. Göğebakan, a.g.e. s.93
8)Adı geçen bu defterde Malatya’ya dair avarızhane sayısı 330 olarak verilmiştir. 1 avarızhane= 10 gerçek hane esas alındığında 3300 x 5= 16.500 miktarı nüfus bulunduğu ortaya çıkmaktadır (Göğebakan, a.g.e. s.93)
9)Göğebakan, a.g.e. s.97
10)Bu hesaplamalar, Malatya Şer’iyye sicillerindeki bilgilere dayanılarak yapılmaktadır (Göğebakan, a.g.e. s.94.Dip. 95)
11)Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 97
12)Adnan Işık, Malatya 1830-1919, İstanbul, 1998, s.28; G. Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 97
13)Işık, s.28; Göğebakan, a.g.e. s.94
14)Işık, a.g.e. s.41; Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 71
15)Adnan Işık, a.g.e. s.133-136; G. Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 97
16)Işık, a.g.e. s.218
17)Işık, a.g.e. s.158
18)Işık, a.g.e. s.159
19)Işık, a.g.e. s.231
20)Işık, a.g.e. s.249
21)Işık, a.g. eserinde (s.286-287, 330-333) verilen istatistikleri toplamak (icmal) suretiyle bu rakamlar çıkarılmıştır.
22)Işık, a.g.e. s.457-458
23)1907 Mamüret’ül Aziz Salnamesine göre çıkan istatistiklerdir. Işık, a.g.e. s.356
24)Günümüzde bile; 2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi başlayıncaya kadar Malatya’da ve Türkiye genelinde ciddi hesap hatalarının yapıldığı ortaya çıkmıştır.