SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'da Ermeni Nüfusu

0
Güncellendi - 2020-09-03 02:23:06
Malatya'da Ermeni Nüfusu
A- A+ PAYLAŞ

..Malatya’daki Müslim ve Gayrimüslim nüfusun nasıl bir gelişim gösterdiğini..   

Orhan TUĞRULCA

Tarihçi/Yazar

otogrulca@hotmail.com

Malum olduğu üzere geçen haftalarda malatyahaber.com da, “Malatya Ermenileri” kitabı üzerine eleştirel bir değerlendirme yapmıştık. Söz konusu kitapta Malatya’daki Ermeni nüfusun maalesef yanlış, yanlı ve mesnetsiz bir şekilde abartıldığını hatırlatmıştık.

Ermeni kaynakların Malatya ve Anadolu’daki Ermeni nüfusu neden ısrarla olduğundan daha çok göstermeye çalıştıklarını biliyoruz. Bununla, 1895 Ermeni olayları ve ardından 1915 yılında yapılan tehcir sırasında ortaya çıkan kayıplarının mevcut nüfus oranı üzerinden daha büyük olduğu sonucuna varılmak isteniyor. Daha önceki yazılarımızda ısrarla ifade ettiğimiz üzere ister Müslim ister Gayrimüslim olsun ölen insanların sayısı ve şekli üzerinden tarihi gerçeklikleri yanlı ve yanlış bir takım bilgilerle zehirlemek hiç bir tarafın hayrına değildir.

“Biz Malatya’da nüfusun üçte birini temsil ediyorduk. 1895 ve 1915 te büyük bir kısmı katledildi.” sonucuna varmak için nüfus verilerini kullanmak ahlaki olmadığı gibi nüfusun tarihi gelişim trendine de aykırıdır. “Nüfusun tarihi gelişim terendi” diyoruz, zira aşağıda ayrıntılarını hem resmi hem de gayri resmi ve üstelik Hristiyan kaynaklarına dayanarak Malatya’daki Müslim ve Gayrimüslim nüfusun nasıl bir gelişim gösterdiğini rakamlarla anlamaya çalışacağız.

Bütün bu yanlışları ne oranda tadil edebiliriz, doğrusu bilemiyoruz.

Osmanlı döneminde Malatya’nın nüfus istatistiklerini vermeden önce bir hususu hatırlatmada yarar var. Devleti Âliye ele geçirdiği bölge veya kentlerin nüfusunu hemen kayıtlara geçirirdi. Tahrir defterleri adı verilen bu defterlerde nüfus, hane sayısı olarak kayıt altına alınırdı. Kayıt altına alınan nüfus Müslim ve Gayrimüslim olarak mutlaka belirtilirdi.

“Hane” kelimesi, Osmanlı Devleti’nin nüfus meseleleri veya tapu-tahrir defterleri üzerinde çalışanlar için, mahiyeti tam olarak çözülememiş bir deyimdir. Hanenin kaç kişilik bir nüfusu ifade ettiği henüz tam kesinlik kazanmış değildir.

Tahrir defterlerinde haneye karşılık gelen aile kavramı kastedilmekte ise de bu hanenin 4 kişiye mi yoksa 5 kişiye mi tekabül ettiği konusunda araştırmacılar arasında bir anlayış birliği yoktur. Ancak Ömer Lütfi Barkan ve Nejat Göyünç’ün hane karşılığı olarak kabul ettiği 5 katsayısı pek çok araştırmacı tarafından ve söz konusu yaptığımız bu “Malatya Ermenileri” kitabının yazarı tarafından da kabul edilmiş görülmektedir.(1) Örneğin Osmanlı tahrir defterlerinde bir kentin hane sayısı 947 olarak geçiyorsa bu rakam 5 kat sayısı ile çarpılır ve nüfus miktarı bulunur. Buna göre; 947x5= 4.735 sonucuna varılır.

Malatya 1516 yılında Osmanlı idaresine girdiği zaman Müslim ve Gayrimüslim unsurlar bir arada yaşıyordu. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere Osmanlı Devleti fethettiği yerlerde asayişi sağladıktan sonra en başta bölgenin nüfus ve arazi incelemesini yapardı. Bunun iki önemli nedeni vardı. Birincisi, Müslümanlara araziyi tımar sisteminin bir gereği olarak dağıtmak suretiyle hem ekonomik gelişmeyi sağlamak hem de askeri ve güvenlik açısından olmazsa olmaz olan tımarlı sipahi ordusunu kurmak. İkincisi, arazi incelemesi (tahrir) yapmak suretiyle Gayrimüslimlere ait arazilerden vergi (cizye) alması gerekiyordu.

Müslim ve Gayrimüslim nüfusun sağlıklı bir kayıt sistemine tabi tutulması (tapu-tahrir) Osmanlı hükümeti açısından büyük önemi vardı. Zira Müslüman nüfusu fazla göstermek kendi kendini aldatmak, Gayrimüslim nüfusu az göstermek ise almak istediği verginin bir kısmından vazgeçmek anlamına geleceğinden her iki durum da devlet açısından uygun değildi. Dolayısıyla Osmanlı hükümetinin arazi ve nüfus istatistiklerinin büyük ölçüde güvenilir olduğu söylenebilir.

Şimdi okuyucuyu çok fazla rakamlara boğmadan 1520 yılından 1907 yılına kadar geçen sürede aralıklarla da olsa Osmanlı belgelerinde Malatya’nın Müslim ve Gayrimüslim nüfusu ile ilgili bir takım rakamlar paylaşmak istiyoruz. Bu rakamların Malatya’nın Osmanlı hâkimiyetine girdikten dört yıl sonra yapılmış olan tahrir kayıtlarına dayandığını hatırlatmak isteriz.

Sayın Göknur Göğebakan’ın 2002 yılında Malatya Belediyesi tarafında yayınlanan “XVI Yüzyılda Malatya Kazası” adlı eserinde 387 No’lu Tahrir Defterine dayandırdığı istatistiğine göre;

Malatya’nın Osmanlı hâkimiyetine alındıktan dört yıl sonraki (1520) şehir merkezi nüfusu;

Müslim nüfusu: 5700 - 5900 kişi

Gayrimüslim nüfusu: 900 - 1000 kişi

Toplam nüfus: 6000-7000 civarı.(2)

Bu rakamlara göre ağırlıklı olarak Ermeniler olmak üzere Gayrimüslimlerin Malatya’daki nüfus oranı: ℅14,2 dir.

Toplam nüfus ile ilgili Hüseyin Arslan’ın “16. Yy.da Osmanlı Toplumunda Yönetim, Nüfus, İskân, Göç ve Sürgün” adlı eserinde Malatya’nın 1522-1523 yılı merkez nüfusunu 6.775 kişi olarak hesaplamış olması bu kaydı fazladan teyit etmektedir.(3)

Göğebakan’ın TD 408 No’lu kayda dayandırdığı 1530 yılındaki tahmini nüfusun değişmediğini görüyoruz. Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı ℅ 14,2 (4) oranını koruduğu görülmektedir.

Aynı tahrir kayıtlarına göre, 1560 tarihinde Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranının arttığını görüyoruz. Buna göre;

Müslüman nüfus: 6600 - 6700 kişi

Ermeni (Gayrimüslim) nüfus: 1300 - 1400 kişi

Toplam nüfus: Yaklaşık 8.000-8.500 civarında, (5)

Buna göre ağırlıklı olarak Ermeniler olmak üzere Gayrimüslimlerin Malatya merkezdeki oranı: ℅ 16,4 çıkmıştır.

Bu aşamadan sonra paylaşacağımız rakamlar ne yazık ki arşiv kayıtlarına dayanmamaktadır. 1880 yılındaki devlet salnamelerine kadar vereceğimiz bu bilgiler başta Polonyalı Simeon olmak üzere Evliya Çelebi ve aşağıda adını sayacağımız diğer seyyahların sadece tahminlerine dayanmaktadır ki bu tahminlerin doğruluk derecesi şüpheli olup ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Örneğin;

1613 yıllarında Malatya’ya uğrayan Polonyalı Simeon genel nüfusun ayrıntılarına girmeden sadece şehirde 100 Ermeni hanesinin yaşadığını söylemektedir.(6) 100 haneyi ortalama 5 kişi ile çarptığımızda 500 kişi eder ki 1560 kayıtlarında 1300-1400 olan Ermeni nüfusunun 500’e düşmemesi gerekir.

Benzer tereddütler, 1650’li yıllarda Malatya’ya uğrayan Evliya Çelebi’nin verdiği rakamlar içinde söylemek mümkündür. Müslim- Gayrimüslim ayrıntısını vermeyen Çelebi, kentin 5.265 adet tek ve iki katlı evlerden oluştuğunu haber vermektedir. Evliya Çelebi’nin hane sayısına göre; 5.265 x 5= 26.325 nüfus mevcuttur. Maalesef bu rakamların doğruluğunu teyit edecek arşiv belgeleri hala elimizde değildir.(7)

17 yy da Gayrimüslimlerin sayısı ile ilgili ayrıntılar yok. Ancak “avarız hane” sayısı üzerinden toplam nüfus ile ilgili bir rakam çıkarmak mümkündür. Söz konusu bu “avarız hane” defterine göre;

1619-1625 yılında Malatya’nın merkez nüfusu 16.500 olarak hesaplanmışken,(8) aynı deftere göre;

1657 tarihinde Malatya’nın tahmini nüfusu, 14.650,(9) olarak hesaplanmıştır.

Diğer taraftan 18 yy başlarında Şer’iye sicillerine dayanarak tahmini bir rakama ulaşmak mümkün olmaktadır. Buna göre;

1717 tarihinde Malatya’nın tahmini nüfusu 18.400 ile 18.900 arası olduğu hesaplanmıştır.(10)

19 yy. da maalesef nüfus verileri ile ilgili güvenilir referanslar henüz oluşmuş değildir. Ermeni yazarların en çok istismar ettiği dönemde bu dönemdir. İngiltere’nin Erzurum konsolosu James Brant, Fransız gezgin Charles Taxier, Alman Mareşal Helmuth Karl Bernhard von Moltke ve Fransız gezgin M. Baptistin Poujoulat gibi seyyahların kendi dindaşları Ermeniler ile ilgili kulaktan duyma verdikleri bilgilerin doğruluğu hayli tartışmalıdır.

Bunların başında J. Brant gelir. Brant 1835 yılında Malatya’nın 14.500’ü Müslüman, 5.115 Hristiyan olmak üzere toplam 19.615 olarak göstermektedir ki bu rakamlara göre Gayrimüslimlerin oranı: ℅ 26 olarak çıkmaktadır. (11)

Charles Taxier ise yine 1838 yılında hiçbir kaynağa atıfta bulunmadan kentin dağınık nüfusunun 30.000 civarında olduğunu ve bu nüfusun üçte birinin Hıristiyan olduğunu ifade etmektedir.(12) Bu seyyaha göre de Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranını ℅33 civarına çıkmaktadır. Aynı yıl (1838) Malatya’da bulunan Alman Mareşal H. V. Moltke ise yine hiçbir kaynağa atıfta bulunmadan ve Gayrimüslimlerin ayrıntısını vermeden Malatya’nın bu tarihteki nüfusunu 25.000 olarak göstermektedir. (13)

1838 yılında Malatya’ya gelen bir başka isim M. B. Poujoulat’dır. Fransız gezgin, Malatya’nın nüfusunu 20.000 olarak göstermektedir. Bu nüfusun 15.000’i Müslüman, 5.000’i ise Hıristiyan olarak göstermektedir.(14) Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 25 olarak karşımıza çıkmaktadır.

Malatya’nın nüfusu ile ilgili bilgi veren son seyyah yukarıdaki gezginlerden bir yıl sonra yani 1839 yılında Malatya’ya gelen Vital Cuinet’dir. Cuinet, Malatya’nın merkez kaza dâhil olmak üzere 5 kazası, 9 nahiyesi ve 1240 köyü olduğunu belirttikten sonra nüfusunu şu ayrıntılarla vermektedir:

Müslüman: 26.880

Ermeni (Gregoryen): 2.000

Ermeni (Katolik): 770

Ermeni (Protestan): 350

Toplam Gayrimüslim: 3.100

Toplam: 30.000 (15)

Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 10,3 olarak çıkmaktadır.

Cuinet’in diğer seyyahlardan farklı olarak hem ayrıntı vermiş olması hem de daha önce paylaştığımız Osmanlı tahrir kayıtlarındaki Gayrimüslim oranlarına yakın oranlar vermiş olması kayda değerdir.

1874-1875 yılından itibaren Malatya nüfusu ile ilgili resmi rakamlar ortaya çıkmaya başlamaktadır. Bu bağlamda 1874-1875 yılında Malatya’nın nüfusu hane sayısından hareketle çıkarılabilir. Bu yıllarda hane sayısı 4.670 olarak gösterilmiştir. Buna göre; 4.670 x 5= 22.350 gibi bir nüfus ortaya çıkmaktadır.(16)

1877 yılı devlet salnamesinde (yıllık) Diyarbakır vilayetine bağlı görülen Malatya sancağının (liva) nüfusu 25.000 olarak gösterilirken,(17) 1878 yılı devlet salnamesinde ise Malatya’nın nüfusu bu kez 21.710 olarak gösterilmiştir.(18) 1880 yılında Malatya sancağının (liva) salnamede verilen nüfusu bu kez Gayrimüslim ayrıntısı ile birlikte verilmiştir. Buna göre;

Müslüman Nüfus: 19.930, Gayrimüslim Nüfus: 3.674, Toplam Nüfus: 23.604 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu rakamlar dikkate alındığında Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 15,5 olarak çıkmaktadır. Kazalar dâhil (Merkez, Akçadağ, Hısn-ı Mansur (Adıyaman) Behisni ve Kâhta) Malatya sancağının (liva) toplam nüfusu ise şu şekilde verilmiştir:

Müslüman Nüfus 89.639,

Gayri Müslim Nüfus 6.898,

Toplam Nüfus 96.537 olarak hesaplanmıştır.(19)

Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 7,6 olarak hesaplanmaktadır.

1883-1884 yılı kayıtlarına göre ise Malatya’da merkez kaza nüfusu (kazalar hariç); Müslüman Nüfus: 19.264,

Gayrimüslim Nüfus: 3.612,

Toplam Nüfus: 22.876 olduğu saptanmıştır.(20)

Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 15,7 iken,

1894-1895 yılı Malatya sancağının nüfusu şu rakamlarla verilmiştir:

Malatya merkezde yer alan 68 mahallede toplam 34.118 kişinin yaşadığı tespit edilmiştir. Bu rakamlara göre gayrimüslimler de dâhildir.

Malatya sancak merkezinin köyler dâhil nüfusu;

Müslüman Nüfus: 52.323,

Gayrimüslim Nüfus: 7.147,

Toplam Nüfus: 59.470.

Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 12,0

Aynı yıl Malatya sancağının kazalar dâhil (Merkez, Akçadağ, Hısn-ı Mansur (Adıyaman), Behisni, Kâhta) nüfusu;

Müslüman Nüfus: 155.978,

Gayrimüslim Nüfus (Ermeni, Süryani, Rum, Katolik, Yahudi, Protestan, Latin): 12.789, Toplam Nüfus: 168.767 rakamına ulaşılmıştır.(21)

Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 7,5

1898-1899 yılına ait Malatya sancağına ait istatistikler Şemseddin Sami’nin “Kamus’ül A’lâm” adlı eserinde vermiş olduğu ayrıntılara girmeden verecek olursak:

Malatya sancak merkezindeki Gayrimüslimlerin oranı: ℅ 9,4

Malatya sancağı kazalar dâhil edildiğinde ise Gayrimüslimlerin oranı: ℅ 7,4 e düşmektedir.(22)

Son nüfus verilerimiz 1907 yılına aittir.

1907 yılında Malatya sancak merkezinin köyler dâhil nüfusu;

Müslüman Nüfus: 52.873,

Gayrimüslim Nüfus: 7.239,

Toplam Nüfus: 60.112’dir.(23)

Buna göre Gayrimüslimlerin Malatya’daki oranı: ℅ 12,0 olarak karşımıza çıkmaktadır.

Okuyucunun sabrına sığınarak bütün bu rakamları ve oranları toparlamak gerekirse;

Ağırlıklı olarak Ermeniler olmak üzere Gayrimüslimlerin Malatya merkezdeki oranı Osmanlı belgelerinde (1520, 1530, 1560, 1880, 1884, 1895 ve 1907) ortalaması ℅ 14,2 olarak hesaplanırken, 1835, 1838 ve 1839 yıllarında Malatya’yı ziyaret eden seyyahların verdiği ortalama oran ise ℅23,65 olarak çıkmaktadır.

Yukarıda farklı kaynaklardan, 19. yüzyılın yarısından sonra Malatya’nın nüfus yapısı ile ilgili çeşitli rakamlar verdik. Bu rakamların sağlamasını yapmak şimdilik mümkün görünmemektedir. Ayrıca nüfus bilgileri verilirken, merkez (nefs-i Malatya), merkeze bağlı köy ve nahiyeler ve Malatya sancağına bağlı kazaların nüfusları verilirken de çeşitli rakamlarla karşılaşmaktayız. Bütün bu farklı hesaplamalar nüfus ile ilgili kesin rakamlar elde etmemizi zorlaştırmaktadır.(24)

Hal böyle iken başta “Malatya Ermenileri” kitabı olmak üzere çeşitli Ermeni kaynaklarında Malatya’nın ve genel olarak Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu olduğundan çok göstermelerinin bilimsel hiçbir değeri yoktur. Adı geçen kitabın yazarı hesabına gelmediği rakamlar karşısında; “ Türk devletinin menfaatleri doğrultusunda istatistikler hazırlanmıştır”(s.122) diyerek işin içinden çıkmaktadır.

Makaleyi çok fazla uzattığımızın farkındayız, ancak adı geçen kitapta o kadar çok yanlış ve yanlı bilgi var ki hangisini tadil edeceğimizi şaşırdık. Yazar maalesef Ermeni nüfusunu olduğundan çok göstermekle kalmayıp bugün Malatya’da yaşayan “Kürtlerin ve Türklerin önemli bir kısmı gizli Hristiyanlar veya İslamlaşmış Ermenilerdir.”(s.127) şeklinde bir hezeyanı paylaşmaktadır ki bütün bu bilgiler yazarın 1950-1960’lı yıllarda hayli geç ve romantik ulusçuluğun bizdekine benzer tezahürlerinden başka bir şey değildir.

____________

İLGİLİ KAYNAKLAR

1)Göknur Göğebakan, XVI Yüzyılda Malatya Kazası, Malatya Belediyesi Kültür Yayınları, 2002, s.89, Dip. 85

2)Göğebakan, XVI Yüzyılda Malatya Kazası, Malatya Belediyesi Kültür Yayınları, 2002, s.91

3)Hüseyin Arslan, 16. yy.da Osmanlı Toplumunda Yönetim, Nüfus, İskân, Göç ve Sürgün, Kaknüs Y. 2001, s.134-135 ( Hüseyin Arslan, Malatya’nın 1522-1523 yılına ait hane sayısını 1355 olarak vermektedir. Buna göre hane sayısı 5 katsayısı ile çarpıldığında 1355x5= 6775 sonucu çıkmaktadır.)

4)Göğebakan, a.g.e. s.92

5)Göğebakan, a.g.e. s.92

6)Göğebakan, s.93

7)Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Üçdal Neşriyat, 1976, İstanbul, s.1099-1100; N. Göğebakan, a.g.e. s.93

8)Adı geçen bu defterde Malatya’ya dair avarızhane sayısı 330 olarak verilmiştir. 1 avarızhane= 10 gerçek hane esas alındığında 3300 x 5= 16.500 miktarı nüfus bulunduğu ortaya çıkmaktadır (Göğebakan, a.g.e. s.93)

9)Göğebakan, a.g.e. s.97

10)Bu hesaplamalar, Malatya Şer’iyye sicillerindeki bilgilere dayanılarak yapılmaktadır (Göğebakan, a.g.e. s.94.Dip. 95)

11)Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 97

12)Adnan Işık, Malatya 1830-1919, İstanbul, 1998, s.28; G. Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 97

13)Işık, s.28; Göğebakan, a.g.e. s.94

14)Işık, a.g.e. s.41; Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 71

15)Adnan Işık, a.g.e. s.133-136; G. Göğebakan, a.g.e. s.94, Dip. 97

16)Işık, a.g.e. s.218

17)Işık, a.g.e. s.158

18)Işık, a.g.e. s.159

19)Işık, a.g.e. s.231

20)Işık, a.g.e. s.249

21)Işık, a.g. eserinde (s.286-287, 330-333) verilen istatistikleri toplamak (icmal) suretiyle bu rakamlar çıkarılmıştır.

22)Işık, a.g.e. s.457-458

23)1907 Mamüret’ül Aziz Salnamesine göre çıkan istatistiklerdir. Işık, a.g.e. s.356

24)Günümüzde bile; 2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi başlayıncaya kadar Malatya’da ve Türkiye genelinde ciddi hesap hatalarının yapıldığı ortaya çıkmıştır.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

33 yorum yapılmış

  • Recep Aksoy (2 yıl önce)
    Çok güzel akademik değere sahip bir makale olmuş, gönlünüze sağlık.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • CENNET MALATYA (2 yıl önce)
    malatyalı olmak farkındalıktır ırkı dini fark etmez cennet şehir malatyalı olsun yeter
    %20
    %80
    Yanıtla
  • İskender YILDIZ (2 yıl önce)
    -Bu güzel kadim topraklar her rengi ile bir başka güzel. RENKLER SOLMASIN !.. -Her türlü ırkçılık ve din tacirliği bu ülkeye zarar vermiştir. -Bu satırları okuyanlara, Kahramanmaraş Göksun Keklikoluk'a, Sivas İmranlı Doğançal'a (Yazıkoya Orté) Kahramanmaraş'tan selamlar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • malatyalı (4 yıl önce)
    Malatyada ermeni vatandaşların geçmişte ve şimdi kendi kimlikleri ile yaşadıkları bilinen bir konu güzel bir çalışma olmuş, bilinmeyen ise müslüman türk kimliği ile gizli saklı yaşayan yahudi sabetayist aileler veya göçedenlerle ilgili bir çalışma varmı?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kemal (4 yıl önce)
    Rahmetli babam ayakkabı almaz yaptırırdı.Bu işler de en iyisi de ermeni ustalarıydı.Bizim ayakkabıcımız şimdiki kapalı çarşının karşısındaki handa yeri vardı.Orayı hatırlıyorum.Ermeni ustalar,kabul etmek lazım her alanda çok iyi zanaatkarlardı. Bir keresinde de evimizin arka bahcesinde sarı renkli bir para bulmuştum.Bunu kuyumcuların bulunduğu söğütlü cami civarındaki kuyumculardan birine götürmüş bizimkiler bunun ne olduğunu anlamamış ve bana bir ermeni asıllı kuyumcu tarif ederek oraya yönlendirmişti.Oradaki kuyumcu o parayı camın üzerine atıp bunun 14 ayar sahte bir altın olduğunu söylemişti.Ermeniler gerçekten işlerinin ehliydi.Diyeceğim dini,cibiliyeti beni hiç ilgilendirmiyor.Benim için Önemli olan Yaşadığı yerlere bağlı,üreten, her insan değerlidir.Malatyalıysa ? biraz daha değerli olur.Saygı ve sevgilerimle.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • zibetra (4 yıl önce)
    Malatya sadece "Sunni-Müslüman"lara ait değil, Ermenisinden tutun Türk-Kürt Alevisine, hatta Ateistlere de aittir. Kitapta yazılanlar büyük ihtimalle doğru, zira kendi köyümüze yakın birçok köyün aslında Ermeni kökenli olduğu biliniyor (ismi bende kalsın). Bunu geçtim, şayet Ermeni nüfusu çok fazla olmasaydı Arapgir'de coğrafyanın en büyük kiliselerinden biri olan "Cathedral of Arapgir" yani "Arapgir Katedrali" yapılmazdı. Vicdansızlar ve Tanrı'dan korkmazlar o güzelim tarihi eseri yok etti. Malatya'daki ustaların çoğu Ermeni idi. Hatta Merbolin boya fabrikasını Malatya'da kuran Ermeni bir ailedir.
    %73
    %27
    Yanıtla
  • malatyalı (4 yıl önce)
    en iyi insan ,en milli malatya lı işini dürüst yapan ,çalışkan olan üreten insandır.bugünün malatyasında müslüman insanlar yer almaktadır.500-1000-3000 bin yıl önce ve sonrasında kim ekecek biçecek onu allah bilir.şunu iyi biliyorum ki çalışan eker ,biçer..
    %100
    %0
    Yanıtla
  • FuAt (4 yıl önce)
    Adamın işi olmaya sizin bu uzunca haberlerinizi okuya...
    %50
    %50
    Yanıtla
  • BABA (4 yıl önce)
    Teşekkür ederiz, bu yazı ve araştırmalar için.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ahmet (4 yıl önce)
    Saygıdeğer ORHAN TOĞRULCA Hocaya bu güzel araştırma ve bilgilendirme çalışmalarından dolayı Teşekkürler,dilerim Bazı yorum yapanlar kusura bakmasınlar,ister ön niyetli,isterse art niyetli olsunlar..bir teşekkürü çok görüyorlar AYIP...AYIP.. Okuyan aydınlanan insan ,olmak, kötü çehaletten bin kat iyi dir taaaa 1850 li yıllarda girmiş,araştırma, arşiv karıştırma ,yapmış, seni kimse okumaya zor tutmuyor,git magazin oku. meraklı okuyanların bilgi öğrenmek isteyenlerin kafasını karartmayın ...tekrar sayın orhan hocaya bu kultürel bilgileri bizlere sunduğu için kalemine,emeğine sağlıkdiyorum....
    %100
    %0
    Yanıtla
  • muhammed (4 yıl önce)
    Bayrağa laf ettiğimi nerden uydurdun anlamış değilim.Bu vatan senin tekelinde değil asıl sen laflarına dikkat et.Yazık sokakta bağırmakla vatan kurtardığını zannediyorsun. Tedavisi olmayan ırkçılık hastalığına yakalanmaşsın Allah şifa versin.
    0
    0
    Yanıtla
  • Yurtsever (4 yıl önce)
    Yine Ermeni haberi özellikle mi yapılıyor.Ermeniler de Malatyalılarda normal hayatını yaşıyor bu haberlerle ne amaçlanıyor.Ermenilerde Türkler de anlamıyor neyin peşindesiniz kardeşim.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • AKAB (4 yıl önce)
    Bu muhabettin icine direk " ne mutlu turkum diyene " ile daliş yapmak biraz basit kaldı....bunu turkiye de dillendirmek kimseye fayda saglamaz..avrupaya gidersem çine gidersem bnde söz oyle diyecem..ama birakim guzel ulkede bu basit parolaları
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Kürşad (4 yıl önce)
    Malatya’nın Müslümanlığı Anadolu’da ilk yerleşim yerlerindedir,Selçuklular,Danışmentler,Dulkadiroğlu beyliği ve tabiki Anadolu’muzda çeşitli kavimler yaşamış her kim yaşamışsa Yüzlerce yıllık Türk yurdudur.Ermenisinede gayrimüslüm başkalarıda var ise Malatyalı kabul ederiz. Lakin bu millete ve Aziz vatana düşmanca bakmasın. Zanaat sahibi olanların gayri müslümlerde olduğuna gelince Mehmet hep savaşmış toprağı ekmiş. Bu cennet vatanda hep birlikte huzur içinde yaşamak dileğiyle
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Ülkem ve Malatyam (4 yıl önce)
    Yalan tarih yazanlara en güzel cevap BİLİMDİR. Gerçek Tarihtir. Geçmişinde katliam yapmamış bir milletin ferdi olarak daha çokkkkk çalışmalıyız. BİLİM çalışmalı. Oyunlar bozulmalı. Saygılarımla Daha geriye gidersek ADEM ile HAVVA kalır. Dolayısıyla ders alalım geleceğe bakalım.
    0
    0
    Yanıtla
  • Fırat (4 yıl önce)
    Sayın yazarı tebrik ediyorum gayet açık ve net belgelere dayanarak ispatlamış Malatya nüfus yapısını.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • ORKİNOS (4 yıl önce)
    Ne yani! hem ermeni hem müslüman hemde malatyalı olunamazmı?
    %80
    %20
    Yanıtla
  • Edison_elektrik (4 yıl önce)
    Malatyadaki ermeni nufuz zaman gectikce icimizde asimilize olmustur turkiye ve malatyada bir cok diğne mensup insanlar vardır
    %67
    %33
    Yanıtla
  • malatya (4 yıl önce)
    Ermenilerin birçoğu zaten Malatyada kaldı.Tabi zamanla asimile olup beraber yaşamaya başladık.Çünkü daha 20_25 sene öncesine kadar bir sürü Ermeni usta vardı.Bunların çocukları torunları uçup gitmedi ya
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Murathan (4 yıl önce)
    Ne yapalim yani şimdi malatyayi geri ermenileremi verelim. Ona bakarsan dünyanın üçte biri osmanlının elindeydi zamanında. Ozaman araplar çıksın ispanya zamanında müslümandi desin. Endülüs tu burası desin. Kisir tartismalara gerek yok beyler.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Dedektif (4 yıl önce)
    O iş öyle değil zanaatkarlik konusunda fırıncılik Bakırcılik kalaycilik demircilik dericilik turklerde anav kültüründen beri var.Dünyanın en iyi kiliclarini eyerlerini at zirhlarini üretip azken çok olanı yenen bir toplumu mağara adama mi göstereceksin ? Ahilerde mi ermeni ydi ? Kervansaraylara hanlara bakabilirsin kaçı ermeni ydi ? Selametle ?
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Olay sadece demiri işlemek değil ona şekil kalite vermektir halen ermenilerin yaptığı evler ve işledikleri metallerin kalitesi tartışılmaz dercede iyidir.Kabullenmek bu kadar zor olmamalı.Şuan ki hale bakılırsa pekte demir yapı işlerinde başarılı olduğumuz sayılamaz.Kendi sektörümden örnek verecek olursam topraklama çubuğu denen bir alet var olması gereken saf bakır fakat biz içi saf inşaat demiri dışını bakır kaplama ile yapıp alıp ve kullanıyoruz sanatkarlığımız ortada yani..Adamlar her şeyi sağlam yapmışlar ve emin ol ki taş bahsettiğin kervansaraylarda birçok işi ermeni ustaları yapmıştır.Biz türküz asla ve asla bunu inkar edecek ve çıkar sağlayacak hiç bişey yapmadım çok şükür ezildim fakat kimseye eyvah demedik elhamdulillah...
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Ve ilk demir işleme olayına bakılacak olursada hz.davut (as)zamanına dayanmaktadır.Bunuda bir dipnot ediniz.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yanlıs bilgiye sahipsin.Anadoludaki camilerin çoğu (Taş işlemeler,ince işçilik vs.) ya ermeni ustalarca yada onların yetiştirdiği müslüman ustalarca yapılmıştır.Araştır öğren.Mesela Mimar Sinan Ermeni bir devşirmedir.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Ramazan (4 yıl önce)
    Böyle bir olay olmuştur veya olmamıştır. O olaylar tarihteki yerini almıştır. Sürekli bu hasas konuyu ısıtıp ısıtıp masaya getirmenin kime ne faydası var. Sen böyle yazarsan diğeri de N. cüzdanından Dini islam ibaresinin 1928 de kaldırıldığını , din düşmanlığı yapıldığını yazar. Artık günümüzde kimse bu tür şeylerle uğraşmıyor. Anlatacaksan sen günümüzün olaylarını anlat.
    0
    0
    Yanıtla
  • Bynedim (4 yıl önce)
    Şunu belirteyim benim rahmetli dedemde erzurumdan malatyaya gelmiş aslı ermeni fakat sonrasında islamı tercih etmişlerdir.Ve gerçekten şunu asla inkar edilmesin sıcak-soğuk metal işleri marangozluk el sanatkarlığı ermenilerden öğrenilmiştir.Katliama değinilecek olursak hiç bahsi geçmemiş nesilden nesile böyle bir olgu aktarılmamıştır.Öyle bir söylem olması durumunda asla kimseden çekinmem ğerçekleri söyleyecek kadarda dürüstümdür elhamdulillah..
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyalı (4 yıl önce)
    Kimin ne olduğu değil, ne hissettiği önemlidir? NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!??
    %20
    %80
    Yanıtla
  • Faruk Cengiz (4 yıl önce)Malatyalı isimli kullanıcı yorumuna
    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
    %25
    %75
    Yanıtla
  • Ne alakası var, ülke sadece bir ırk ideolojisi üzerinden gitmemeli.Bu. ülke kürt, arap, laz çerkez v.s.birçok etnik kökenden oluşmakta.Saf kan Türk bulmak samanlikta iğne aramaya benzer vesselam.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Faruk Cengiz (4 yıl önce)muhammed isimli kullanıcı yorumuna
    Kimin Ne Olduğu Şahsım İçin Hiç Önemli Değil.. Ben sadece kendi iç sesimi yansittim ????Ne Mutlu Türküm Diyerek ????
    %25
    %75
    Yanıtla
  • Yeni Malatyalı (4 yıl önce)muhammed isimli kullanıcı yorumuna
    Muhammed kardeşim tabiki kürt, arap , laz çerkez , çerkez etnik kökenli olanlarda bu ülkede ve saygımız var sen safkan Türk olmayabilirsin onada Eyvallah saygımız var ama bu ülke bayrağına saygın olacak safkan Türk olarak biz şehitler verdik darbede tankların altına yattık ve yatarız da lafına dikkat et....
    %25
    %75
    Yanıtla
  • Ne diyorsun ya sen? Ne bayrağı? Kim laf etmiş bayrağa? Bu vatan kimsenin tekelinde değildir bir bütündür.Yok şehit vermiş yok tankın altına yatmış.Zaten bir vatansever sen din yazık sokaga çıkıp bağırarak vatan kurtardığını zannediyorsun.Bu ulkeye en faydalı kişi işini en iyi yapandır sen ve senin gibi kuru gürültü yapanlar değil (yeni) malatyalı
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Faruk cengiz (4 yıl önce)muhammed isimli kullanıcı yorumuna
    Muhammed ... Siz sapı samandan ayırın inesi ortaya tez çıkar ... ??NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ?? diye yazamayacaksan boşuna muhallefet olmayacaksın yorumlara
    %34
    %66
    Yanıtla