Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya 1. sıra milletvekili adayı Veli Ağbaba, eskiden sanayi çalışanlarının çok itibarlı olduğunu belirterek, "Daha öncelerde aileler çocuklarını sanayiye çırak vermek için uğraşırdı. Sanayide çalışan bir kişinin kız alması çok kolay idi. Aileler o kişiye güvenirdi, itibarlıydı" dedi.
CHP Malatya 1. sıra milletvekili adayı Veli Ağbaba, 2. sıra adayı Ali Dağdelen, 3. sıra adayı Dila Boztepe ve 5. Sıra Adayı Güzide Gök Yıldırım Çavuşoğlu Sanayi esnafı ile sabah kahvaltısında biraraya geldiler.
Ağbaba, Hacı Bektaşi Veli Kültür Merkezi Başkanı Hasan Meşeli'yi ve Öz Pütürgeliler Derneği'ni ziyaret etti.
Sanayi çalışanının eskiden çok itibarlı olduğunu belirten CHP Malatya 1. sıra milletvekili adayı Veli Ağbaba, "Bizim yaşadıklarımızı sizlerde mutlaka yaşıyorsunuzdur. Sokakta karşılaştıklarımız ile mutlaka sizlerde karşılaşıyorsunuzdur. Biz her zaman her şeyi eleştirmiyoruz. Kendi projelerimiz de var, ama eksikleri gördüğümüzde söylemek görevimiz. Sanayiyi ben çok yakından biliyorum hem işimiz hem de ticaret yaptığımız için. Sanayiyle iç içeyiz. Daha öncelerde aileler çocuklarını sanayiye çırak vermek için uğraşırdı. Oğlu sanayide çalışıyorsa o aile için çok büyük bir onurdu. Sanayide çalışan bir kişinin kız alması çok kolay idi. Aileler o kişiye güvenirdi, itibarlıydı. Daha önceden sanayi esnafı gittiği her yerde en itibarlı yerde en itibarlı lokantada yemeğini yerdi. Türkiye ve Malatya ekonomide sayısal olarak büyüyor, ama bu büyüme sanayiye yansımış mı bu biraz kuşkulu. Burada tamircilik ve üretim yapan insanlara yansımış mı? O kuşkulu işte" dedi.
Her türlü özelleştirmeye karşı olduklarını belirten Ağbaba, "Malatya'da 2002'den 2011 yılına kadar bir sürü özelleştirme oldu. Kendi 100 milyonluk arazisine sınır ihlali yapıldığında adam vuracak duruma gelen sanayi esnafı kendinin en değerli arazileri satılırken çıtı çıkmadı. Şimdi Sümerbank arazisi hanginizin arazisinden değersiz veya Tekel arazisi hanginizin bağından bahçesinden değersiz. Bunlar satılırken ne Sümerbank ne de Tekel arazisi peşkeş çekilirken sanayiden Malatya'dan bir ses çıkmadı, maalesef. 'Özelleştirmeye karşı mısınız?' diyorlar. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu tür özelleştirmeye karşıyız" diye konuştu.
Hacı Bektaşi Veli Kültür Merkezi Vakfı'nı ziyarette konuşan Ağbaba "Bildiğiniz gibi seçimlere bir haftadan kısa bir süre kaldı. Gittiğimiz her yerde söylüyoruz. Biz herkesi kucaklayan kavgayı değil, barışı savunan her zaman toplumda her zaman ayrıştırıcı değil birleştirici vazifemiz olduğunu düşünüyoruz. Siyasetçi olarak. Biz sıfır oy aldığımız köylere de gidiyoruz. Her mahallede toplantılar yapıyoruz" dedi.
Öz Pütürgeliler Derneğini ziyarette konuşan Ağbaba, "Siyasetçinin görevi insanları birleştirmek, insanları ayrıştırmak değil. Ben buna yaşamım boyunca dikkat etmeye çalışacağım. Sosyal, ticaret ve siyasi ilişkiler de hiç kimseye siyasi görüşün ne diye sormadım. Her gelen insana eğer gelmişse gelme sebebi vardır dedim ve bundan sonrada öyle yapacağım bunu bilmenizi istiyorum.
Malatya'da herhalde bütün dostlarım bilirler. Her çorbada mutlaka tuzum vardır. Ben camiye de cem evine de yakınım. Okulundan çeşmesine kadar tuzum vardır. Bundan da onur ve gurur duyuyorum. İnsanları seviyorum. İnsanların mutluluğu konusunda üzerime düşen bir parça bir şey yapabiliyorsam ben de mutlu olurum. Pütürge'nin gelişmesi Malatya'nın gelişmesi demektir. Özellikle bu Nemrut Yolu ile ilgili biz maalesef Malatya siyasetçileri olarak sınıfta kaldık. Biz Adıyaman ile düşman değiliz Adıyamanlılar bizim dostumuz kardeşimiz, Elazığ da aynı şekilde bizim dostumuz kardeşimiz. Rekabet anlamında söylemiyorum. Aslında bilseler bu yol açılırsa Adıyaman'a daha çok faydası olacak. Çünkü sonuçta Nemrut'a para bırakacak insanlar. Bunu böyle düşünmek gerekiyor tabi ki Nemrut hem Malatya'nın sınırları içerisinde hem de Adıyaman'ın ama kimse kusura bakmasın Nemrut Adıyaman ve Malatya'nın malı değildir. Nemrut insanlığın ortak malıdır bunu siyaset malzemesi yapmadan değerlendirmek gerekiyor" diye konuştu.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.