SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Malatya'nın 107 Yıllık 'Teze Cami'si

0
Güncellendi - 2019-12-31 03:29:16
Malatya'nın 107 Yıllık 'Teze Cami'si
A- A+ PAYLAŞ

Yapımına 1893'te başlanan ve Sultan 2. Abdülhamid'in verdiği destekle 1912'de tamamlanan tarihi cami, adeta yıllara meydan okuyor.

Osmanlı mimarisini bugüne taşıyan ve tamamen kesme taştan yapılan, Hacı Yusuf adlı zat tarafından yaptırılan, ancak depremde yıkılan bu caminin yerine taştan yapıldığı için 'Hacı Yusuf Taş Camisi', halk arasında da 'Teze Cami' ya da 'Yeni Cami' adıyla anılan cami, merkez kubbe ve beş gözlü son cemaat mekanından oluşuyor.

Malatya Vakıflar Bölge Müdürü Kenan Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ecdat yadigarı caminin kentteki önemli tarihi mekanların başında geldiğini söyledi.

Tarihi yapının yerinde daha önceden de başka bir cami bulunduğunu anlatan Doğan, "Cami ilk olarak 1843'te Hocazade Hacı Yusuf tarafından yaptırılıyor. Eski caminin 1893'te 'büyük zelzele' olarak kaydedilen depremde yıkılması üzerine, vatandaşlar yardım toplayarak buraya tekrar cami yaptırmaya karar veriyor. Eski camiden sadece minare kalıyor. Bu minarenin de yine o depremde şerefeden üstü yıkılıyor, alt kısmı kalıyor." diye konuştu.

"Şehirdeki en ihtişamlı yapı"

Daha sonra yeni caminin yapımına başlandığını belirten Doğan, şöyle devam etti:

"Alan bataklık olduğundan zemini kurutmak için ardıç ağacından kazıklar çakılıyor ve temeli bunun üzerine oturtuluyor. Yardımlar yetersiz kalınca dönemin padişahı 2. Abdülhamid Han'a başvuruluyor. 2. Abdülhamid Han 10 bin altın yardımda bulunuyor ve cami 1912'de bitiriliyor. Birinci Dünya Savaşı'nın araya girmesiyle caminin son cemaat bölümündeki kubbe kısmıyla yeni yapılan minareleri eksik kalıyor. O da Cumhuriyetin ilk yıllarında tamamlanıyor."

Doğan, caminin şehrin merkezinde bulunduğuna işaret ederek, "Şehirdeki en ihtişamlı yapı olduğu için turistlerin uğrak yerlerinden." ifadesini kullandı.

Camide 1964'te Vakıflar Bölge Müdürlüğünce kapsamlı restorasyon yapıldığını dile getiren Doğan, "Bu çalışmalarda yapının üst örtüsündeki kurşunlar ve sıvalar yenileniyor. İçindeki kalem işçiliği süslemeler yaptırılıyor. Minarenin üst kısmındaki külahtaki taşlar sökülerek büyük alemler takılıyor. Daha sonra 2005'te tekrar Vakıflar Bölge Müdürlüğünce kapsamlı bir restorasyondan geçirildi ve bugünkü halini aldı." dedi.

"Yarım minare, yapımdan kaynaklı değil"

Caminin mimarisi hakkında bilgi veren Doğan, "İçeride dört fil ayağı üzerine oturmuş merkezi bir kubbe, yine bu kubbelerin dört yanında beşik tonozlar ve köşede dört kubbeden oluşmaktadır. Üst örtüsü tamamen kesme taştan yapılmıştır. Beş gözlü kubbeli son cemaat kısmı bulunmaktadır. Cami klasik bir Osmanlı mimarisidir. Ancak yer yer cephedeki yatay silmeler, sütun başlarındaki kompozisyonlar, mihrabın dışa çıkıntılı olması, dönemin Batı etkisinin göstergesidir." diye konuştu.

Doğan, caminin yan kısmında yarım minarenin bulunduğu anlatarak, şunları kaydetti:

"Halk arasında 'burada ustanın düşerek öldüğü, bundan dolayı minarenin yarım kaldığı' gibi bazı rivayetler var. Minarenin yarım kalma sebebi yapımdan kaynaklı değil. Bahsettiğim depremde şerefeden üstü yıkılıyor. Minarelerde ölüm meselesi var ama bu yeni minarelerde oluyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan o yeni minarelerde bir işçi düşerek vefat ediyor. Eski minarenin yarım olması işçilerle alakalı değil."

AA- malatyahaber.com

FOTOĞRAFLAR: Okan COŞKUN (AA)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

9 yorum yapılmış

  • Gülçin (4 yıl önce)
    Evimizin terasından bu camiyi hep gorurduk hele ramazanda ne güzel olurdu. Rahmetli babacığımin iş yeri de camiye yakındi.Ne güzel günlerdi.Canım memleketim Malatya...
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Duran Duran (4 yıl önce)
    Okan Coşkun son zamanlarda Malatya'yı ve Malatya kültürünü tanıtan güzel haberler yapıyor, tebrik ederim kendisini.
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyalı (4 yıl önce)
    malatya ya turist gelmiyor.80-90 larda şehirde batılı turist çok görürdük .ingiliz kemal rahmetli tercumanlık yapardı.malatya bu konuda sınıfta kaldı.arslantepe yeni bir fırsat yaratabilir.orduzu bu anlamda değerlendirilmelidir.
    0
    0
    Yanıtla
  • berk (4 yıl önce)
    klasik osmanlı mimarisiyle alakası yok mimar büyük ihtimalle ermeni idi kilise mimarisiyle yapılmış zaten google eartten üsten bakarsanız bina haç şeklinde asıl osmanlı mimarisi söğütlü camii idi giriş kapısı minareler sökülürken numara verildi tekrar yapılsın diye sonra betonu dayadılar taşlarıda ne yaptılar Allah bilir
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Güzelim camii ye yukarıdan ne zaman baktınız da: kubbeleri ve minareleri haç işaretine benzettiniz. Camiye giren kişi manevi havasından yoksun kalsın diye bu safsataları yazdınız. Yoksa siz de mi her şeye karşı olanlardansınız? O camide şimdiye kadar milyonlarca kişi büyük bir aşk ve şevkle ibadet etmiştir, hala da ibadet etmeye devam edecektir. Bu tür karalamalarınızı kendinize saklayın lütfen. Mümin kişi edindiği güzel ahlak ile hiç bir zaman karşısındakinde kusur aramaz, aramamalıdır...VeSSelam...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • google earth diye bir program var oradan bakabilirsiniz açıkça görünüyor ayrıca karalama olduğunu nereden çıkardınız osmanlı sanatında ermenilerin büyük izleri vardır bir çok camii ve saray ermeni mimarlar tarafından yapılmıştır Balyan ailesi hatta mimar sinan ermenidir kilise mimarisini özellikle de yunan haçı planı denilen bir yapı kullanmışlardır. birçok camide görülmektedir mesela Koca Mustafa Paşa Camii, Hirami Ahmet Paşa Mescidi, ayasofya gibi ayrıca endülüs mimarisi ile yapılan birçokda kilise vardır ispanyada aydınlanmanız için biraz gözlem yapıp okumanızı tavsiye ederim
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatyanın yerlisi (4 yıl önce)
    Yerli değerlerimize yer verdiğiniz için çok sağolun böyle güzel haberlere daha sık yer verilmesini umuyorum.ozellikle yerli esnafın hikayelerini konu alan haberlere ihtiyacımız var.
    0
    0
    Yanıtla
  • eren demirci (4 yıl önce)
    Okan kardeşimin emeğine sağlık.
    0
    0
    Yanıtla
  • Hacıcavcav (4 yıl önce)
    Çocukluğumun en güzel görüntülü camisiydi. Çocukken hep buraya gelir hayranlıkla camiye bakardım. Yandaki minareyi dondurma külahına benzetirdim çok hoşuma giderdi. O dönemlerde çarşı turist doluydu. Artık ilimize turistlerde gelmemeye başladı. 90 lar çok güzeldi.
    0
    0
    Yanıtla