Mustafa Bahadır ALTAŞ
1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak seçimde TBMM’de görev yapacak 26.Dönem milletvekillerini seçmek üzere ülkenin geleceği için oy kullanacağız ve Malatya da seçimini yapacak. Bilindiği üzere seçim; temsil/yönetim yetkisi verilecek kişinin tercih ve tespit işlemidir. Seçmen ise oy vermek suretiyle tercih yapmak için seçme hakkına sahip olan (kanuni şartlara uygun) kimsedir. Seçmen olmak her halükarda kâğıt üzerinde değil, bir anlayış ve bir fikir konusunda oy kullanarak irade beyanında bulunmaktır.
Sandıktan çıkan irade demokrasiye inanan bizler için önemlidir. Çağdaş toplumlarda ve demokrasilerde bireyin kullanmış olduğu oyu, kendi vicdanı ile inandığı doğruları yönünde düşüncesini ifade eder. Ülkemizde bu gün insanlarımızın seçmen olma bilincinden çok uzaklaştığı, seçmenliğin taraftarlığa dönüştüğü, her şart ve zamanda koşulsuz bir teslimiyetçiliğe doğru gitti görülmektedir. İnsanlarımız inandığı gibi düşünme ve yaşama yerine, yaşadığı gibi inanmaya ve buna uygun yeni değerler ve mazeretler üretmeye başladı.
Bilinçli seçmen, seçmiş olduğu kişilerden yapacağı hizmetlerden önce; şeffaf, denetlenebilir ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını ortaya koymasını bekler. Bu nedenle bir seçmen olarak onlara demeliyiz ki; artık söylenecek söz kalmadı, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Türkiye’nin ve Malatya'nın sorunlarının çözümü için, şimdi bizlere söz ver, bundan sonra ülken ve millet için ne yapacaksın?
TBMM kürsüsünde ettiğin yemine sadık kalacak mısın?
•Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün bilip demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olarak kalmasına çalışacak mısın?
•Hukuk dışı uygulamalara hayır diyecek misin?
•Demokrasi ve insan haklarına evet diyecek misin?
•Düşünceyi ifade ve inanç özgürlüğüne evet diyecek misin?
•Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele edecek misin?
Kürecik'te İsrail ve ABD için kalkan mı olacaksın?
Yoksa Orta Doğuda mazlum müslümanlara sahip mi çıkacaksın?
Terör ve teröristle mücadele mi edeceksin?
Yoksa, onlarla mutabakat mı yapacaksın?
"Anadolu’yu Anayurt yapan" Battal Gazi'nin yurdunu öz vatanın bilecek misin?
Yoksa başka illere hizmetkâr mı olacaksın?
Arapgir'de Kozluk, Darende'de Tohma, Pütürge'de Şiro Çayı, Arguvan'da Kuruçay, Doğanşehir Sürgü Çayı, Akçadağ Sultan Suyu artık özgür olacak mı?
Yoksa rant için HES’lere EVET diyecek misin?
Evliya Çelebi'nin dediği gibi, Malatya gelecekte; havasının güzelliğiyle, halkı dinç, güçlü, kuvvetli rahatına düşkün ve güzel tenli mi yaşayacak?
Yoksa yoksulluk içinde mi yaşayacak?
Merhum İsmet İnönü, Turgut Özal gibi Malatya'nın yetiştirmiş olduğu devlet adamlarının; adlarının temiz, hatıralarının aziz kalmasına çalışacak mısın?
Yoksa ideolojik siyasetle Malatyalılara yapılan her türlü haksızlığa sessiz mi kalacaksın?
Malatya'nın tarihine ve kültürünü sahip çıkacak mısın?
Yoksa Kernek'teki yeldeğirmeni gibi dönecek misin?
Dört yıl sonra mağdur edebiyatıyla bizlerin karşısına geçip;
•Kayısıya Destek Politikası
•Ulaşım,Çevre Yolu- Hızlı Tren
•Eğitim ve 2.Üniversite
•Çevre ve Şehircilik
•Sanayi-İşsizlik
•Sosyal Adalet-Gelir Dağılımı Eşitsizliği,
söylemlerin ve vaatlerinle tekrar oy istemeye gelecek misin?
Eğer geleceksen gelme! Çünkü sayılı günlerin ömrü az olur, yıllar çabuk gelir geçer. Unutma ki; Malatya ve Türkiye hep var oldukça verdiğin ve tutmadığın sözlerin hesabını soracak birileri hep olacak.
Bilinçli bir seçmen olarak ülkemizin geleceği için Türkiye'miz ve Malatya'mızda hep birlikte el ele olmak. Birliği, kardeşliği, dostluğu, sevgi ve hoşgörüyü yaşatmak için, Yunus Emre'nin sözlerinde olduğu gibi
Yaradan yardır
Sanma ki zalimin ettiği kardır
Her şeyin bir vakti vardır
İşte o vakit bugündür. Türkiye'nin ve Malatya'nın sorunun çözümü için 1 Kasım pazar günü kullanacağın oyunla, "Ya çare olacaksın.Ya da çaresiz kalacaksın "
Karar senin.