SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Reklam

Malatya'nın Tandır Ekmeği.. 'Güzel Saklanırsa 1 Yıl Ömrü Var'

Malatya'nın Tandır Ekmeği.. 'Güzel Saklanırsa 1 Yıl Ömrü Var'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'nın tescilli tandır ekmeği, asırlardır aynı pişirme yöntemiyle usta ellerde hazırlanıp sofralardaki yerini alıyor.

Yüzyıllardır nesilden nesle aktarılan Malatya tandır ekmeği, kargoyla Türkiye'nin bütün illerine de gönderiliyor.

Ekmek için hazırlıklara bir gün önce başlayan ustalar, kentte ekilen buğdaylardan elde edilen unu akşamdan eleyip sabah erkenden sıcak su, un ve tuz karıştırarak hamuru yoğuruyor.

Hamurun 2 saat dinlendirilmesiyle tandırı hazırlamaya koyulan ustalar, meşe veya kayısı ağacı odunuyla tutuşturularak yakılan ateşle tandırı ısıtıyor.

Tandırın ısısının yeterli seviyeye gelmesi ve hamurun istenen kıvama ulaşmasıyla pişirme işlemine başlayan ustalar, hem vatandaşların ekmek ihtiyaçlarını karşılıyor hem de bu kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlıyor.

Usta ellerce pişirilen ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2021'de tescil edilen tandır ekmeği, güneş ışığı ve rutubetten uzak ortamda saklanarak uzun süre bozulmadan tüketilebiliyor.

Kentte 20 yıldır tandır ekmeği yapan Sinan Bozkurt, AA muhabirine, tandır ekmeğinin tüketenler tarafından çok beğenildiğini söyledi.

Kentte asırlardır bu ekmeğin yapıldığını aktaran Bozkurt, "Tandır ekmeği özlenecek bir ekmektir. Daha önce babaannelerimiz, anneannelerimiz yapıyordu, daha sonra bizler devraldık. Bu ekmek pişirilirken sadece meşe ve kayısı ağacı odunu kullanılması lazım. Diğer tahta ve başka odunlar faydalı olmuyor. Biz meşe odunu kullanıyoruz. 20 yıldır severek yapıyorum. Sabah 8'de başlıyoruz, akşam 5'te bitiriyoruz. Çok rahat ettiğimiz ve severek yaptığımız bir iş. Tandır ekmeği çok faydalı ve katkı maddesi olmayan, maya kullanılmayan bir ekmek çeşididir." diye konuştu.

Bozkurt, belli başlı formüllerle yıllardır aynı ekmeği yaptıklarını dile getirdi.

Ekmeğin yapım aşamalarını anlatan Bozkurt, şöyle devam etti:

"İlk olarak hamuru yoğuruyoruz. Tabii un, değirmen unu olmak zorunda. Tuz ve sıcak su ekleyip yoğurmaya başlıyoruz. Yoğurduktan sonra dinlenmeye bırakıyoruz. Daha sonra kesim, bu işlemden sonra da tartı yapıyoruz. Baskı işlemi, daha sonra da açma işlemi yapılıyor. Yine bu açma işleminden sonra dinlenmeye bırakıyoruz. Bu sırada tandır ısınıyor. Ateşi sakinleştikten sonra pişirmeye başlıyoruz. Akşam 17.00-17.30 arası bitiriyoruz. Bu sürekli devam ediyor. Malatya'dan İzmir, Antalya, Bursa, İstanbul gibi büyük şehirler başta olmak üzere bütün illere kargoyla gönderiyoruz. Sürekli müşterilerimiz var. Yaz kış demeden yoğun olarak çalışıyoruz."

- "1 yıl ömrü var"

Tandır ekmeğinin birçok ilde yapıldığına da değinen Bozkurt, diğer kentlerde yapılanlardan farkının hamurun sıcak suyla yoğurulması, kayısı ağacı ve meşe odunuyla pişirilmesi olduğunu söyledi.

Tandır ekmeğinin katkısız olduğunu, uzun süre dayanabildiğini dile getiren Bozkurt, "Rutubet ve güneş ışığı görmez, güzel saklanırsa 1 yıl ömrü var. Mesela bu kış gününde alanlar dışarıya çıkma ihtiyacı duymuyor. Bir aylık ekmeğini alıp ıslatıp tüketebiliyor. Maya kullanmıyoruz. Mideyi rahatsız etmez. Bu çok güzel bir şey, özellikle yaşlılarımız açısından çok tüketilen bir ekmek. Tandır ekmeği diğer yönüyle de diyet ekmeğidir. Tuzu çok az olduğu için diyet ekmeği olarak da kullanılır." diye konuştu.

Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar da tandır ekmeğinin özel bir ekmek olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Yeşilyurt'un kuruluşundan bu yana evlerin bahçesinde, avlularında yer alan ve normal tandırlardan farklı olarak yer üstünde yapılan tandırlarda pişirilen özel bir ekmektir. Bölgedeki buğdaylardan yapılan, kendine has aroması olan meşe, kayısı ve dut ağacından oluşan odunların yakılmasıyla pişirilen bir ekmektir. Yendiği zamanda ağızda bir tat bırakan özel bir ekmek. İlçemizde bu ekmekle alakalı birçok işletme var. Geçmişten bu yana evlerde yapıldığı için de bir gelenek oluştu. Bu ekmeğimiz bayatlamadan 1 yıla kadar dayanabiliyor. Bu ekmekle ilgili gerekli başvurularımızı yapmıştık. Tescilli ürünlerimiz arasında yer aldı. Malatya'da tescilli olan tek ekmektir. 350-400 yıl gibi bir geçmişi var. Bu geleneği yaşatmaya gayret ediyoruz."

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • Bayram (2 yıl önce)
    Nerede bura nerede
    %100
    %0
    Yanıtla
  • 1650904888 (2 yıl önce)Bayram isimli kullanıcı yorumuna
    Yerlerini bilmiyorum ama banazıda da yapan var. Odun ateşinde
    0
    0
    Yanıtla
  • alican (2 yıl önce)
    Benim bilgdim tandırın ateşi ve bolcada dumanı olurdu vay be doğal gazlısıda yapılmış demekki?.Şimdi bunun ne alakası var gerçekten odun ateşiyle ısıtılan tandırla?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yeşilyurtlu (2 yıl önce)
    Odun ateşinde pişmeli diyorsun ama fotoğraftaki tandırlar doğalgazlı . Vatandaş ses çıkarmayınca İnsan aklıyla dalga geçmek son yıllarda giderek yayılır oldu. Çok katlı yaşam alanlarına itilen bu bölge insanı sitelerde pestil, erik ekşisi, tanır ekmeği, bilik, pekmez, kesmece, tarhana vb. yöresel ürünleri üretemiyor. Buna bağlı olarak yeni nesil bu kültürü unutuyor. Sonra da orjinalinden uzakta kar amaçlı pekte sağlıklı olmayan ürünleri almak zorunda kalıyoruz. Şehir ve mahalle kültürünü koruması gerekenler yerel yönetimler iken Malatya da durum tam tersi. Çilesiz, Tecde, Barguzu (Bostanbaşı) kendi mahalle özelinde kültürlere sahipti ancak yanlış imar politikaları Malatya kültürünün yaşam alanını yok etti. Bu mahallelerde dokusu bozulmayan sokaklar vardı. Avlulu mahalleye özgü bu evler koruma altına alınabilirdi. Ancak bunun yerine yapay olarak sözüm ona konak ve sokak düzenlemesi ile günü kurtarmaya çalışıldı. Var olan sokak isimlerimiz bile bir önceki belediye başkanı döneminde saçma sapan isimlerle değiştirildi. İşin özeti bu şehre en büyük kötülüğü bu şehri yönetenler yaptı. Kaş yaparken göz çıkartacaksanız, yapmayın yazık etmeyin bu şehre bu ülkeye.
    %92
    %8
    Yanıtla