İsmet YALVAÇ Yazdı
(1'DEN DEVAM)
Aslında Hikmet Tanrıverdinin, göreve devam edip etmeme konusunda eğilimleri almayı amaçladığı bu toplantı organizasyonu, Tanrıverdinin beklediği bir ortamda da olmuyor.. MİAD Başkanıyla birlikte hareket eden Sabri Özel, toplantıdan Necip Olgunu da haberdar ettiği ve Olgun da katılacağı için, bir anda farklı bir boyuta geliyor. Tanrıverdinin, tamamen kendi tavrını belirlemek için yapılmasını arzu ettiği toplantıya, Necip Olgunun da çağrılması, Tanrıverdinin tepkisini çekiyor. Başkan adaylarından birine hesap verileceği toplantı gibi algılanacak bir durum oluşturulmasını hoş bulmuyor. Ama sonuçta, yine yakın çevresi tarafından ikna ediliyor ve kendileri davetli olup olmadıkları belli olmayanların başkalarını davet ettikleri.. bu toplantıya katılıyor. Tanrıverdi tarafından, toplantıda özellikle bulunması istenen Prof.Dr. Mesut Parlak da, konu kendisine farklı lanse edildiği için, biraraya gelip, ortak hareket etme tarzından bir görüşme yapılacağını düşündüğü için, o tarzda bir konuşma yaparken, Tanrıverdinin toplantının böyle bir amacı olmadığı, sadece kendisinin aday olup olmama konusunda bazı Malatyalıların görüşünü almak için, böyle bir toplantıyı istediğini, daha sonra birilerinin tamamen farklı bir ortam oluşturma gayretine girdiklerini belirtmesinden sonra, Prof.Dr. Parlak da, konunun kendisine yanlış aktarılmasına tepki gösteriyor. Kenan Işık devreye girerek, Parlakı yatıştırıyor. Hatta toplantının tamamen kendi hedeflediğinin dışında bir noktaya getirilmesine kızgın olan Tanrıverdiyi de yatıştırmak için, Kenan Işık eğer aday olursa, yönetim listesinde yeralacağını söylüyor. Olgunun listesinde yeralan Selahattin Karagözlü ise, bu toplantıda Parlak ne isterse, ona göre hareket edeceklerine ilişkin sözler söylüyor ama, toplantıda bulunmaması gerekirken ilgisiz birilerinin davetiyle orada olan bazılarının tavrı, Tanrıverdiyi rahatsız ediyor. Konuşulanların özetinde, Tanrıverdinin yeniden devam etmesi yönünde bir hava var ama, Tanrıverdide yeniden görev almama düşüncesi, bu toplantıdan itibaren şekillenmeye başlıyor.
İstanbulda gerek Necip Olgun, gerekse Haşim Karadağ çevresinde ortak isim olarak gözükenlerin kulis çalışmaları sürüyor. Bunların önünde, Tanrıverdinin başkan vekili Celal Birsene olan özel tepkisi olan ve sadece bu nedenle Tanrıverdinin karşısındaki oluşumlara sıcak bakan Sabri Özel, özellikle Hikmet Tanrıverdiye karşı tavrı bilinen, daha çok Olgundan yana çalışan Mustafa Başdemir, Tanrıverdinin yönetimine almasına rağmen, bir türlü hazzetmediği Özcan Kayhan geliyor.. Her ne kadar, ligin son maçının ardından İstanbulda yapılan toplantıda, bir daha Malatyasporla ilgili olmayacağı vs. gibi düşüncelerini kızgınlık ifadeleriyle dile getiren ve birçok kişinin önünde bunu söyleyen Kayhan, kendisine Tanrıverdi aleyhinde hareketin önünde yeralmayı görev olarak görüyor. Etkisi ve gücünün olduğunu, yanında yeraldığı gruba bir katkı sağladığını hiç kimse düşünmüyor ama, o da o arada kendi hesabını böyle görmüş oluyor..
Nabız yoklamalarını sürdüren iki aday da, herşeye rağmen Hikmet Tanrıverdi adının camiadaki ağırlığını tümüyle hissediyorlar. Hem İstanbulda, hem Malatyada.. Tanrıverdinin karşı olacağı herhangi bir harekette başarılı olamayacakları, her adımda karşılarına çıkıyor.. İstanbulda ve Malatyada, bu iki adayın etrafında gözükmeye başlayanlar da bunu farkediyorlar. O arada, bir yandan Tanrıverdinin başkanlığındaki bir oluşumda yeralabilme senaryoları da gündemlerinde iken, diğer yandan yönetimlerini oluşturma çabalarını sürdürüyorlar. Ancak, yönetim için konuşulan bazı isimlerden olumlu yanıt alamadıkları öne sürülüyor. Malatyada bazı isimler de, kendilerine bu iki adayın çevresinden, yönetim kurulu üyeliği teklif edildiğini, ancak çeşitli gerekçelerle reddettiklerini söylüyorlar zaten..
Bir yandan Tanrıverdiyle olumlu diyalog görüntüleri vermeye çalışırken, diğer yandan kongrede, en azından parasal katkı anlamındaki gücü nedeniyle belediyenin tavrının önemli olduğunu bildikleri için, belediyeyle diyaloğ kurmak istiyorlar.. Ancak, belediye ile diyalog konusunda Haşim Karadağın daha önde olduğu görülüyor. Çünkü, MİAD Başkanı Karadağın yanında yeralıyor..
Bu arada, Hikmet Tanrıverdinin başkanlığında, iki adayın da yeralabileceği bazı formülleri gündeme getirenler de oluyor, ama bu Tanrıverdi tarafından kesinlikle kabul görmediği için düşünce aşamasında kalıyor.
...
Malatyasporla ilgili konularda, kısa bir süre önce geldiği için pek bilgi sahibi olmayan, dolayısıyla kongre sürecinde yaşanabilecekler, yönetim tercihi konusunda net bir tavır oluşturmayan Vali Halil İbrahim Daşöz, Malatyadaki kısa geçmişi nedeniyle, bu tavrıyla ilgili pek eleştirilmezken, Tanrıverdinin devam etmesi konusunda belediyenin istekli gözükmemesi, tamamen ortada iki aday var, hangisi kazanırsa kabulümüz gibi dışa yansıyan bir tavır sergilemesi, belediye başkanının, giderek görev almayabileceğine ilişkin mesajları yoğunlaşan Tanrıverdiye diğer adaylarla aynı mesafede bir görüntü vermesi dikkat çekiyor.
O arada adayların görüşmeleri, arayışları devam ediyor.. Her an farklı bir durum ortaya çıkabiliyor. Örneğin bir ara Haşim Karadağ, bazı isimlerle ilgili çekincesini dile getirip, o isimler olmazsa Tanrıverdinin başkanlığındaki bir yönetimde görev alabileceğini Tanrıverdiye iletiyor. Yine Olgunun cephesinden de, Tanrıverdinin listesinde yeralabileceğine ilişkin mesajlar veriliyor..
Net tavrını açıklamamış olmasına rağmen, Tanrıverdi ve yönetimdeki üst düzey isimlerin kulüple ilgili tüm çalışmaları, transfer görüşmelerini vs. aralıksız sürdürmesi, gerek adaylar çevresinde, gerekse Malatyada başta belediye olmak üzere çeşitli çevrelerde, görevi bırakmayacağı, yeniden aday olacağı şeklinde yorumlanıyor. O dönemdeki tüm kulislere karşın, Tanrıverdi aleyhindeki çabaların içerisinde olanlar, hani bu yazının 1. bölümünde ifade ettiğimiz Hikmet Tanrıverdi gitsin, kim gelirse gelsin. veya kalırsa da eli kolu bağlı olsun.. şeklindeki hesapların, kalırsa da eli kolu bağlı olsun bölümünü giderek kendileri için daha ağırlıklı bir hedef olarak görmeye başlıyorlar. Çünkü tüm kulislerde gördükleri, Tanrıverdinin kulüp ve camia üzerindeki ağırlığı, etkisi, kongrede ona rağmen hiçbir şey olmayacağı.. Necip Olgunun kongre haftasındaki basın toplantısının da bu havayla yapıldığı öne sürülüyor.
Kongreye birkaç gün kala Necip Olgunun basın toplantısına katılan Selahattin Karagözlünün, Tanrıverdi aleyhindeki açıklamaları, kameralar kapatıldıktan sonra söylenenler, Olgunun Tanrıverdiye karşı tavır aldığı şeklinde yorumlanıyor..
....
Haşim Karadağ ve Necip Olgunun aday olarak ortaya çıktıkları, ancak kendisinin aday olup olmama konusunda net kararını vermediği dönemde, Hikmet Tanrıverdinin kafasındaki önemli alternatiflerden birisi, kendi döneminin Malatya kanadında yeralan başkan vekili İlhan Kavuk başkanlığında bir yönetim oluşturulması. Tanrıverdi; kurumlaşma açısından önemli bir noktaya gelen, varlıkları ve maddi konumuyla iyi durumda olduğu değerlendirilen Malatyasporun başkanlığını üstlenmesi yolundaki önerisini Kavuka iletmiş, ancak Kavuk kabul etmemişti. Bu alternatif Tanrıverdinin kafasının bir yerinde hep kalıyor..
....
Hikmet Tanrıverdi, yeniden aday olmama yönündeki kararını, kongre gününden 6 gün önce, Pazartesi akşamı İstanbulda, yönetim kurulunun İstanbul kanadının tamamına yakınının (biri çağrılmıyor) katıldığı toplantıda alıyor. Orada geniş bir durum değerlendirmesi yapılıyor. Gelinen noktada, aday olunması halinde kesinlikle kongrenin kazanılacağı, ancak bazı çevrelerden birlik, beraberlik ve destek konusunda hiçbir mesajın alınmaması nedeniyle başarılı olunamayacağı, Malatyasporun bunun sonuçları itibarıyla zarar göreceği olduğu görüşüne varılıyor. Tanrıverdinin aday olmaması görüşü orada çıkıyor. Tanrıverdinin aday olmama kararı, 19 Haziran akşamı yapılan bu toplantıda netleşiyor.
Kongre haftasına girilmesine karşın, Hikmet Tanrıverdinin net kararını açıklamamış olması, devam edecekmiş gibi çalışmalarını sürdürmesinden kafası karışan ve böylece eli kolu bağlanmış, daha büyük risk altına girmiş, büyük olasılıkla başarısızlığı kaçınılmaz Tanrıverdinin göreve devamıyla da hesaplarının bir bölümünün tutacağı hesabı içindekiler, nefeslerini tutmuşken.. 20 Haziran günü malatyahaber.comda yeralan Beklenen Olmayacak Gibi.. başlıklı, Tanrıverdinin aday olmayacağını ima eden yazı kulisleri hareketlendiriyor.. Tanrıverdinin gidecek olmasından dolayı sevinenlerin, bu gidişin kendileri üzerinde yaratacağı maddi ve manevi sorumluluk tedirginliği de hayli artıyor..
...
Kongre öncesi Malatyaya gelen Tanrıverdi, yeniden görev almama kararını bazı kişilerle paylaşıyor. Bu kararı nedeniyle Malatyasporun zarar göreceği, 5 yılda getirilen kurumsal yapının yok olabileceği, bunun hasarının daha büyük olacağı yorumlarına karşın, kararının kesin olduğunu belirtiyor.
Gelinen noktayı, geçmişte yaşadıklarıyla açıklamaya çalışıyor.. Malatyaspora maddi destek sağlanması amacıyla kurulan Malatyaspor Sportif A.Ş. ile ilgili tartışmaları hatırlatıyor.. Malatyaspora, belediyenin 2.5 yılda sağladığı katkı kadar katkısı olan bu şirkete belediye ve üniversitenin, bazı kesimlerin yaklaşımını dile getiriyor. Tepe yönetimleri açısından farklı kutuplarda yer alan Belediye ve Üniversite yönetimlerinin, Malatyaspora karşı, bazılarını geçmişte gündeme getirmediği ortak- benzer tavrını anlatıyor..
Malatya Belediyesinin, daha önceki yönetim döneminde Malatyaspora katkı için sağladığı olanaklardan; Bilboard işinin bir bölümünü yeni yönetim döneminde geri aldığını, haksız rekabet yaratan kiralama fiyatlarıyla kendileri aleyhine bir durum oluşturduğunu, yine eski yönetim döneminde yıllık 500-600 milyarı bulan kulübün iaşe ve yakıt giderleri vs. gibi katkıları yeni yönetimin üstlenmediğini, bunun önemli bir yük getirdiğini, kulüp idari binası ile ilgili Malatyasporu kiracı gibi görme tavrını anlatıyor.. Daha önce zarar eden ve belediyenin eski yönetimi döneminde Malatyaspora verildikten sonra, kulübe yıllık 200-250 milyar gelir sağlayan kapalı otopark işletmesinin geri alındığını, Esenlikten geçen sezon için verilecek 1.5 trilyonluk ilan-reklam bedeli katkısının, Malatyaspor Sportif A.Ş.nin, otoparkla ilgili sözleşmeyi feshetmesi koşuluna bağlandığını ve otopark alındıktan sonra desteğin verilmeye başlandığını belirtiyor.. Yine, Tanrıverdinin Malatyaspora gelir sağlamak amacıyla gündeme getirdiği, totem diye adlandırılan, ayaklı elektronik reklam panolarının kurulması önerisine bir yanıt verilmezken, Tanrıverdinin getirdiği bu projenin daha sonra belediyece ihaleye çıkarılıp, bir şirkete verilmesi de dile getiriliyor.
Malatyaspor Sportif A.Ş. ile üniversite arasında yaşanan gerginliklerin, mahkemeye intikal eden olayların ardından, daha önce hiç anlatmadığı bir olayı da anlatıyor.. Malatyasporun, mahkemeyi kaybetmesinin ardından; üniversitedeki kafeterya, medikal satış yeri ve otoparkla ilgili yapılan ihaleyi kazanmış olan şirketin sahibi ile görüştüğünü, bu şirketi satın alarak Malatyaspor adına söz konusu yerlerin işletmesini sürdürme konusunda anlaştıklarını, ancak bu anlaşmaya, Malatyasporu burada istemediğini belirten üniversite rektörünün rıza göstermediğini söylüyor.
Daha birçok örnekle, niye görev almama kararı aldığını açıklıyor.. (DEVAM EDECEK)