SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Malatya'ya Heybemizi Doldurduk da Geldik"

0
Güncellendi - 2018-10-15 02:05:48
A- A+ PAYLAŞ

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Malatyalı üretici ve ihracatçıların kayısıya dair taleplerinin dikkate alınacağını belirterek “Bundan böyle Toprak Mahsulleri Ofisimizin satış mağazalarında kayısı satılması isteniyordu. TMO ofislerinde yarından itibaren kayısı satılmaya başlanır” dedi. Bakan Pakdemirli, yaklaşık 10 yıl Malatya’da Tarım İl Müdürlüğü görevini yürüten TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’a da talimat vererek “Siz Malatya olarak onu yakından tanıyorsunuz. Ahmet Bey bu konuyla ilgilenecek” dedi. Bakan Pakdemirli ayrıca Kayısı Araştırma Enstitüsü’nde pilot uygulama denemesi yapılan kayısı kurutma tesisinin AR-GE çalışmaları için 1 milyon TL destek sağlanacağı sözü verdi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Malatya programı kapsamında Ticaret Borsası’nı ziyaret ederek, kayısı üreticileri, ihracatçılar ve TB yöneticileri ile bir araya geldi.

Tarım Bakanlığı ile Orman ve Su işleri Bakanlığının birleştirildiğini, artık çok büyük bir bakanlığın oluştuğunu ifade eden Bakan Pakdemirli, bu kapsamdaki yapılandırma çalışmalarının sürdüğünü söyledi. “Su ve toprak birbirine kavuştu” diyen Bakan Pakdemirli, “Aslında bu daha önce olması gereken bir şeydi, suyla toprağın ayrı mülahaza esilmesi doğru değildi ve bizden önceki değerli bakanlarımızın ve şimdi bakan yardımcımızın gayretiyle de Tarım ve Orman Bakanlığı bir araya geldi. Su ve Toprak bir birine kavuşmuş oldu. Tabiki çok devasa bir bakanlık oldu. Bununla ilgili yapılanma çalışmalarımız devam ediyor. Tarımda kötü bir üreticiyiz diyemeyiz, çünkü Avrupa’da Tarımsal hasılatta birinci ülkeyiz. Tabiki problemlerimiz var, bu problemlerin de üstesinden gelmemiz gerekiyor. Tarım Bakanlığı bugüne kadar sorunların ardından koşmuş bir bakanlıktı, şimdi de sorunların önüne nasıl geçeriz, daha önceden nasıl planlarız, nasıl organize ederiz, nasıl bu ölçek problemini, yani tarım arazilerinin küçülmüşlüğünü gideririz. Nasıl daha iyi planlarız, yarınlara yönelik nasıl daha iyi bir ülke elde edebiliriz? Bunun planlamasını yapıyoruz” diye konuştu.

“ Tarım stratejik bir ürün”

Hızla artan dünya nüfusu karşısında tarımın stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Bakan Pakdemirli, “Bugün itibari ile dünyada şehirleşme yüzde 55 ama yüzde 70’lere koşuyor ve bugün üretmiş olduğumuz ürünün, hasılanın, yiyecek miktarının yüzde 50 daha fazlasını 2050 yılı itibari ile üretmemiz lazım. Bu dünyanın bir problemi, aynı zamanda Türkiye’nin problemi, aynı zamanda Malatya’nın da problemi. Buradan düne göre çok daha akılcı, daha fazla mekanizasyon kullanarak, daha az işçi ile bunları yapmamız lazım. Bugün çiftçilerimizin ortalama yaşları 55, yeni jenerasyon çiftçilik yapmak istemiyor. Özendirmemiz lazım, genç çiftçi projeleri ile de ancak özendirebiliriz” dedi.

“Havza bazlı sisteme geçmiş olacağız”

Önümüzdeki süreçte tarımsal üretim ve planlamada havza bazlı sisteme geçileceğini açıklayan Bakan Pakdemirli, sistemin yerel problemleri çok daha etkili ve hızlı çözeceğini belirterek şunları söyledi:

Hep 30 havza ile Türkiye yönetilebilir diyorduk. Havzaların adedi belli olmamakla beraber tahminen 20-25 havzalarla ve muhtemelen de DSİ’nin su havzalarını da kapsayacak şekilde çok yakında yeni bir düzen olacak. Eski düzen üzerine, hem DSİ’nin hem Tarımın, hem de Ormanın bağlı olduğu ilgili koordinasyonun bölgedeki havza başkanımız tarafından yapılacağı bir düzene gideceğiz. Bu düzen bize ne getirecek? Çok daha etkili olacak, çok daha lokal ve yerel problemlere hızlı bir şekilde çözebilecek tam yetkili, tam donanımlı bir arkadaşımız burada olacak. Bir sıkıntınız olduğu zaman Ankara’ya kadar gelmenize gerek kalmayacak, çünkü merkezi otorite yetkilerin önemli bir kısmını buradaki arkadaşlara devretmiş olacak. Buradaki arkadaşlara yetkiyi devrederken, sorumluluk da tabiki onların sırtında olacak. Biz de onları merkezden sorguluyor olacağız.”

“Malatya’ya heybemizi doldurduk da geldik”

Kendisinin de halen bir çiftçi olduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli, “Köylü Bakanı olunca heybeyi doldurmadan gelmek olmuyor. Malatya’ya heybemizi doldurduk da geldik” dedi.

Bakan Pakdemirli, Malatya’ya tarımsal yatırımlarla ilgili olarak konuşmaları özetle şöyle:

“Hayvancılık Organize Sanayi, Sera Organize Sanayi bunları da Yazıhan İlçemize müjdesini verdik. Sulama ile ilgili konularda hem il başkanımıza, hem değerli milletvekillerimize destek olacağımıza dair taahhütlerimizi yerine getirmek noktasında sözümüzü verdik. Belediye Başkanlarımızın bizden bazı istekleri var, onlarla ilgili de olumlu taraflarından nasıl adım atarız diye olumlu bir bakış açısıyla bakıyoruz.

Ben Egeliyim ve o yörenin topraklarında doğmuş ve hala da çiftçilik yapan bir ailenin evladıyım. Ben diyorum ki zeytine farklı bakmamız lazım, bir kültürdür. Hakikaten de Ege de bakılıyor ama tüm Türkiye çapında yaygınlaştıramadık. Bunun da şikâyetini zaman zaman Ege’de gittiğim toplantılarda söylüyorum. Ama buraya geldiğimde, kuru meyve ihracı yaptım ama Kayısı ihracatı yapmadım, burada problemlerin genel anlamıyla, kalıntılarını, ihracatçının beklentisini bilen bir insanım. İzmirliler ile Malatyalılar iyi anlaşırlar, çünkü Malatyalıların kayısının çoğunu İzmirliler ihraç ediyordu yakın zamana kadar ve yavaş yavaş sizler bu işi ele aldınız. Ama bu iki günlük süreçte gördüm mü kayısı da daha çok gidilecek yolumuz var, gidilecek yerimiz var. Kayısı inanılmaz bir derya, aynı zeytin gibi, aynı kültürle yaklaşmamız gerekir. Rabbim böyle bir ürün vermiş, aynı üründe 25-30 ürün elde edebilirsiniz. Ben geldiğim kayısının kahvesini içtim. Kayısı Araştırma Enstitüsü’nde kayısı çekirdeğin yapılmış kahve ikram ettiler ve aynı böyle Melengiç kahvesine benziyor ama ondan çok daha güzel. Dedim ki bize bakanlığa 50 kilo gönderin, bakanlıkta ben ikram edeyim. Yani sizlerin elçisi olmayı kabul ettim.

“Global marka yaratma özlemim var”

Tabiki kayısı ve bunun gibi zeytinimiz, fındığımız Türkiye’de üretilen ve fiyat önerisi biz olduğumuz prestijli ürünleri nasıl daha iyi yapabiliriz diye çalışıyoruz. Valimiz de yolda gelirken dedi; “Bunun bir borsası olursa iyi olur’ dedi. Yani fikri olarak mantıklı bakmamız lazım. Bunları nasıl yapabiliriz, nasıl dağıtabiliriz? Çünkü üretim bizde, satış bizde, her şey bizde. 2-3 dolara satıp, ondan sonra yabancının 20-30 dolara satmasını izliyoruz. Benim global bir marka özlemim var. Nasıl ki Türk Hava Yolları, Türk Telekom, Türkcell ve bunların hepsi global ve halka mal olmuş, Türkiye’ye mal olmuş, bunlar hep gurur duyduğumuz şeyler. Bizim çok iyi yaptığımız işler var, gıdada da bizim çok iyi bir markamız olması lazım. Tabi gıda da markalaşma demek, birkaç yüz milyon para harcamak demektir. Bunu da ekonomik koşullarda iş adamlarımızdan beklemek belki çok doğru değil. O zaman biz Tarım Bakanlığı olarak, genel bir şemsiye, global bir marka oluşturalım istiyorum ben. Ama bunun içerisine çok iyi, kaliteli ürünleri girmesi lazım. Çok iyi kalite kurumuzun girmesi lazım, fındığın girmesi lazım, çok iyi kalite zeytinyağının girmesi lazım. Bunlarla ilgili çok üst düzey standartlar koyabilirsek, en azından ürünlerimizin yüzde 10’unu böyle katma değerli olarak yurt dışına satma imkânımız olursa tahmin ediyorum, bir bu kadar daha ihracat katkısı Türkiye’ye olacaktır diye düşünüyorum.

“TMO ofislerinde kayısı satılacak, TARSİM ile ilgili aksaklıklar gördüm düzenleme yapılacak”

Kayısıya dönük bir talep daha vardı, Torak Mahsulleri Ofislerinin dükkânlarında kayısı satmak istiyorlar, satılsın. Yarından itibaren artık satılmaya başlanır.

Daha önceden yaptığım bir toplantıda Tarsim ile ilgili bazı aksaklıkları gördüm. Bununla ilgili tekrar çalışmamız lazım. Tarsim’de yeniden bazı şeyleri yapılandırmamız gerekiyorsa, bunları inşallah Ankara’ya döner dönmez ödev olarak aldık. Kükürt cezaları konusunda da, Yani Malatya’ya geldik ama arkadaşlar çok rahat vermediler, biraz hamama soktular, kükürt konusundaki cezalarda da yasal mevzuat bize en düşük neyi getirebiliyorsa oraya kadar götürmeyi söz veriyoruz. Buradaki cezaları minimuma indireceğiz. Bu madem bir ihraç ürünü, Avrupa ve Batı bunu nasıl üretiyorsa, biz de öyle üretmenin yollarını arayacağız. Kayısı Araştırma Enstitüsünde bir ziyaretimiz oldu. Orada bu kükürtlemeyi homojen haline getirmenin ve belli PPM seviyelerinin altında yapmanın yollarının olduğunu gördük. Bu son derece sevindirici. Ya bunu ihracatçı iş adamlarımız bir entegre tesis olarak alıp, kayısı yaştan kuruya, paketlemeye kadar gidecekler veya bu yaşı kurutmanın yollarını bulacağız. Bunun için bir ARGE desteği bizden istediler. Konu Bakan Yardımcım Hadi Bey’de. Hadi Bey 1 milyon lira gibi bir destek bulacak.”

-Hayvanat Bahçesi ziyareti

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ve Doğu Anadolu’nun ilk Hayvanat Bahçesi olma özelliğini taşıyan Doğal Yaşam Parkı ve Hayvanat Bahçesini gezdi.

Gezide Bakan Pakdemirli’ye Malatya Valisi Ali Kaban, AKP MKYK Üyesi Öznur Çalık, AKP Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Necmi İnce, Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cemal Nogay, AKP İl Başkanı İhsan Koca, Genel Sekreter Yardımcıları ile Daire Başkanları eşlik ettiler.

Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’tan Doğal Yaşam Parkı ve Hayvanat Bahçesi ile ilgili bilgiler alan Tarım ve Orman Bakan Bekir Pakdemirli, Başkan Polat’a yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür etti. Bakan Pakdemirli, “Malatya Büyükşehir Belediyesi Turgut Özal Tabiat Parkı içerisinde güzel işler yapmış. Bu güzel çalışmalarını Doğal Yaşam Parkı ve Hayvanat Bahçesi ile taçlandırmış. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Malatya’mıza hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaklaşık 70 dönüm olan üzerine kurulan Doğal Yaşam Parkı ve Hayvanat Bahçesi Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve beraberindeki heyet tarafından gezildi. Ziyaretlere açılan Hayvanat Bahçesinde vatandaşlar diğer hayvanat bahçelerinde veya televizyonlarda görmüş oldukları birçok hayvanı burada bir arada görme imkânına kavuşmuş oldu.

Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi (yenimalatya.com.tr)- malatyahaber.com- Bülten

Hayvanat Bahçesi ziyareti

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

3 yorum yapılmış

  • FEHMİ (6 yıl önce)
    GELSİN HEDİYELER GİTSİN HEDİYELER CEPLERİNDENMİ ÇIKIYOR BİZLERDEN ÇIKIYOR BU
    0
    0
    Yanıtla
  • itiraz44 (6 yıl önce)
    BİR TARIM BAKANI DAHA BİZE BAKTI GEÇTİ. GEÇMİŞ OLSUN.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mustafa (6 yıl önce)
    Tarımda çiftçiye çeşitli desteklemelere gerek yok 3 kalemde indirim yapılırsa Mazot,gübre,elektrik yeterli olur .Malatyada yerel idareciler yanlış yönlendiriyor gelen bakanları kaysıda kurutma diye problem yokki milyonlarca lira boşyere arge çalışması yapılıyor meyvecilik araştırma enstitüsü yıllarca yatış yeri olmuş kanbur bir kurum yine göz boyama işlerine girmişler .
    0
    0
    Yanıtla