Hemşehrimiz Cumali Ünaldı, Star Gazetesi'ndeki köşesinde, 4 Eylül Pazar günü "Yakışanlar, Yakışmayanlar, Eğreti Duranlar" başlığıyla, Malatya'yı yazdı..
Ünaldı'nın yazısı şöyle:
....
"Yakışanlar, yakışmayanlar, eğreti duranlar...
Adını, insanına bir giysi gibi yakıştıran şehirler vardır. Malatya da bunlardan biridir. Binlerce yıllık tarihsel geçmişinde belirleyici olmuştur hep...
Malatyalılarda, bu mensubiyetin herşeye başat olduğunu görürseniz, şaşırmayasınız diye yazıyorum.
Bu tatil gününde, doğduğum şehri anlatacağım size...
Sondan başlayarak...
Begüm Kartalın, bu genç kızımızın, dostlarımız Ecz. Feyza-Zeki Özyavuzun kızının kına gecesinde trajik ölümü, yıllarca söylenecek bir acıyı başlattı ve Malatyaya yakışmadı.
Kalbimize gömüyoruz yavrumuzu...
Malatya İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne sorular sormuştum 12.06.2005 tarihli Starda. Malatyaya yönelik çalışmaların neden yapılmadığını dile getirmiştim. Bir üniversite için bulunmaz bir tarih, kültür, dil, müzik, şiir hazinesinin, bakir bir höyük gibi el değmeden durması, doğrusu bizi üzmekte, üniversiteye de hiç yakışmamaktadır.
Arguvanlı Derviş Muhammedden Çırmıktılı Udi Nevrese kadar, neden araştırılmadığını, yine soruyorum.
Ve cevap bekliyorum.
Bosnadan ses geldi, Üniversiteden gelmedi!
Daha önce de hatırlattım.Malatyalılarda, şehirlerine mensubiyet çıtası, çok yüksektir.
Başta malatyahaber.com olmak üzere, başarılı yerel basınımızın bu konuyu gündemde tutmasını bekliyoruz.
Rektörün, başarısızlığını, siyasete çekerek üstünü örtme çabası gibi bir davranış içerisinde olduğu kuşkusu, bizi üzmektedir. Keşke, Malatya için başarılı hizmetler yapsa, biz de elimizden geldiğince destek versek. Eski Rektör Prof.Dr. Engin GÖZÜKARAya sorma zahmetinde bulunsa, bunu kendisine anlatırdı.
Bir hatırlatma daha...
Malatyalı olarak kimseye konuğumuzu azarlatmayız. Bize yakışmaz. Buna uyulmasını da bekleriz.
Siz gitseniz de Malatya kalacak sayın Rektör!
...ve içinde bizler olacağız.
Şu şansa bakar mısınız?
Hurdaya çıkmış bir üniversiteyi, bir Malatyalı adam ediyor (Aziz Dost Prof.Dr. Mesut PARLAK), bizim üniversitemiz, siyasetin hurdalığına dönmek üzere; yakışmıyor.
Oysa, bir bayanın, mesela Prof.Dr. Süheyla ÜNALın, Malatya gibi çağdaş bir kentin rektörlüğüne yakıştırılacağını beklerdik. Bu sözümüz, seçmen olan öğretim üyesi dostlarımıza ve atama makamınadır.
Bayram Murat ASMAyı iyi takip edin. En son kaysıdaki kükürt olayına yoğunlaştı. Asma, Malatyaya yakışıyor doğrusu.
Malatya denince, herkes Belediyeyi soruyor. Sevgili Başkan Cemal AKIN, bilirsin, bizim insanımız aranmak ister! Bu yakışır da.
Bir minik hatıra...80li yılların başı. TOPRAKSUda Başmühendisim. Kadir Saatçi, Saffet Sinan, Muammer Tatlıcı, Şoför Bilal; bir ekibiz. Sabahtan gece yarısına kadar köylerdeyiz. 333 proje ile Türkiye rekoru kırmışız. Bir köyde, etütteyiz, acele işi bitirip, başka bir köye geçmek istiyoruz. Vakit öğle. Bırakmak istemiyorlar, kuzu kesecekler. Gerçekten zamanımız yok, bizi affetmeleri için, direnmek yetmiyor, artık yalvarıyoruz. Köylü, ne dese beğenirsiniz: Biz geldiğimizde, sen çay ısmarlamadan bırakıyor musun?
Senin çayına, kuzuyu denk tutan bir gani gönüllülük!
İşte, Malatya bu!
Kaba Aşı gibi bir kaysı çeşidi bulmaktan (Malatyaya yılda 100 milyon dolar katkısı var), 2 milyon kök kaysı dikmeye, Özalla çalıştığım yıllardaki çabalarımdan, Malatyaspor AŞyi kurmuş olmama kadar, hiçbir hizmet, beni bu söz kadar vurmamış, duygulandırmamıştır.
Siyaset yapanlar başta olmak üzere, herkes dikkat etmeli, Malatya insanı iletişimi sever (Sevgili Mevlüt Aslanoğluna bir merhaba!). Bunu söylemeye, Malatya Kitabının yazarı olarak en çok benim hakkım var galiba.
Bazı şeyler Malatyaya çok yakışıyor, bazı şeyler yakışmıyor, bazı şeyler de eğreti duruyor.
Keşke, herşey yakışsa...
Yakışanını bulsa Malatyalı!. "