Bakanlık, TÜBİTAK ve üniversiteler iş birliğinde, matematik dersinin öğrenimini günlük yaşam becerilerine uyarlayarak hem öğrenimini kolaylaştıracak hem de öğrencilerin bu dersi küçük yaştan itibaren sevmelerini sağlayacak proje için harekete geçti.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), TÜBİTAK ve üniversiteler iş birliğinde, matematik dersinin öğrenimini günlük yaşam becerilerine uyarlayarak hem öğrenimini kolaylaştıracak hem de öğrencilerin bu dersi küçük yaştan itibaren sevmelerini sağlayacak proje için harekete geçti.
Bakanlık, Türkçe, yabancı dil ve matematik dersinde kalıcı öğrenmeyi desteklemek üzere pek çok yeniliği hayata geçirecek.
Bu kapsamda müfredatta uzun ders saatleri verilmesine karşın öğrencilere yabancı dilde okuma, anlama, dinleme ve yazma olmak üzere 4 temel becerinin öğretilmesi konusundaki eksikliklerin giderilerek yeni öğretim tekniklerinin geliştirilmesi ve bu derse yeni dinamikler kazandırmak için çalışmalara başlandı.
Benzer şekilde Türkçenin öğretimi ve okuma kültürünün geliştirilmesi konusunda da yeni çalışmalar hız kazandı. Bakanlık, Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi'ni tamamlarken, bunun devamında kütüphanelerde yürütülecek etkinliklerle öğrencilere okuma alışkanlığının kazandırılması ve kelime dağarcıklarının geliştirilmesi konusunda da planlamalarını tamamladı.
"Öğrencilere matematiği sevdirmeyi hedefliyoruz"
Bakanlık bu iki dersin yanında matematik derslerini de keyifli hale getirecek ve öğrenmeyi kolaylaştıracak yeni bir proje hazırlığında son aşamaya geldi.
TÜBİTAK ve üniversiteler ile ortak yürütülecek projede matematiğin soyut bir ders olmaktan çıkarılması ve günlük yaşam becerilerine uyarlanarak kalıcı ve severek öğrenilmenin sağlanması amaçlanıyor.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, şunları kaydetti:
"Matematikteki öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. Yeni yaklaşımla öğrencilerimizin matematiği severek öğrenmelerini ve yaşama uyarlamalarını hedefliyoruz. Öğrencilerimiz, projelerini geliştirecek, alacakları geri dönütlerle projeyi sürekli geliştirecek ve böylece sürekli bir öğrenme sağlanacak. Bizim matematik dersindeki yaklaşımımız, öğrencileri soyut bilgi yığınından kurtarıp o bilgileri hayatta pratik şeylere dönüştürerek kalıcı öğrenmelerini sağlamak. 21. yüzyıl becerileri denildiğinde de kastedilen budur. Yani bilgi havuzunda boğulmadan öğrencilerimize bilgi okuryazarlığını öğreterek daha çok üretmelerini sağlamak istiyoruz. Matematik sadece yetenekli öğrencilerin üstesinden gelebileceği zorlu bir ders olmaktan çıksın, tüm öğrencilerin keyifle, günlük yaşamla bağdaştırılabildikleri keyifli bir ders olsun istiyoruz."
Bakan Özer, matematik seferberliği kapsamında TÜBİTAK ve üniversiteler ile ortak çalışmalar yürüteceklerini belirterek, TÜBİTAK ile iş birliği protokolünde son aşamaya geldiklerini, UNICEF'le de yeni bir proje için çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Ankara, AA