SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Medikal Yolsuzluğu Davası

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da; Turgut Özal Tıp Merkezi adı kullanılarak sahte belgelerle düzenlenen medikal malzemesi faturalarıyla "Kamu Kurumunu Dolandırma, Gerçeğe Aykırı Resmi Evrak Tanzimi" suçunu işledikleri gerekçesiyle 58 kişinin yargılanmasına 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Aralarında "cenaze yıkayıcısı"ndan 81 yaşındaki "ev kadınına", "gardiyan"dan "öğretmen"e sanıkların yeraldığı davada 17 tutuklu bulunuyor. Kamuoyunda "Medikal Yolsuzluğu" olarak bilinen davanın 2. duruşmasında, tutuklu sanıkların tahliye istemi kabul edilmedi.

2. DURUŞMADA TAHLİYE YOK..
Sahte belge düzenleyerek kamu kurumlarını dolandırmak, gerçeğe aykırı resmi belge düzenlemek iddiasıyla haklarında soruşturma başlatılan ve 17'si tutuklu olan toplam 58 kişinin yargılandığı, Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki medikal davasının ikinci duruşması yapıldı. Tutuklu sanıklar ile avukatlarının katıldığı duruşmada, zanlılar haklarındaki iddiaları reddetti. Duruşmada, 17 tutuklu zanlının tahliye talepleri de reddedilerek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşma 29 Temmuz 2005 tarihine ertelendi.

İDDİANAME VE SANIKLAR..
Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Medikal Davası"nın iddianameside, olayın Şubat 2005'de yapılan bir ihbar üzerine ortaya çıktığı belirtiliyor. Toplam 58 sanık 2003-2004 yıllarında sağlık kuruluşlarına sahte belge sunarak, kamu kurumlarını dolandırmak, gerçeğe aykırı resmi evrak tanzim etmek iddiasıyla suçlanıyor. İddianamede, soruşturmanın başlangıcı ile ilgili olarak, "2005 yılı Şubat ayı içerisinde alınan bir ihbar üzerine şüphelilerin Turgut Özal Tıp Merkezi'nden sahte raporla fatura tanzim edip, hasta olmayan kişi adına rapor tanzim ettirerek resmi kurumlardan ödeme yapılmasını sağladıklarının bildirilmesi üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldığı" belirtiliyor.

İddianamede, üzerlerine sahte rapor düzenlenerek kesilen faturalarla tıbbi malzeme aldığı görülen kişilerin adına Turgut Özal Tıp Merkezi'nde açılan hasta dosyalarının içerisinin boş olduğu, ücret dökümlerinin olmadığı, hastaların alınan bilirkişi raporuna göre gerçek hasta olmadıkları, ödemelerin yersiz ve usulsüz olduğu, usulsüz raporlar ile alınmış medikal malzeme bedellerinin medikal firması sahipleri ve hastalar ile hasta yakınları arasında paylaşıldığı, sahte raporlarla medikal malzemelerin alındığı, faturalarda adlarına medikal malzeme alındığı görülen hastaların gerçek hasta olmadıkları, raporların bir çoğunun üniversitede kaydının bulunmadığı iddiaları ileri sürülüyor.

İddianamede, Turgut Özal Tıp Merkezi'nde görevli doktorların imzalarının gerçek raporlardan kesilerek bilgisayar ortamında taranarak, sahte raporların üzerine geçirildiği ileri sürülürken, medikal firmaların sahiplerinin usulsüz belgelerle düzenledikleri faturalar yoluyla kamu kurumlarından aldıkları paraları, adlarına sahte belge düzenledikleri hasta veya hasta yakınlarına bankadan havale ettikleri iddia edildi.

İlk duruşması geçen ay yapılan davada; Mehmet G. (İnfaz Koruma Memuru- 43), Vahit K. (Turgut Özal Tıp Merkezi’nde Gassal- Cenaze Yıkayıcısı -34), Osman T. (Medikalcı- 27), İbrahim T. (Medikalcı- 23), Zülfikar O. (Defterdarlık Memuru- 41), İbrahim A. (Mobilyacı- 33), Alparslan Ş. (Boşta Gezer- 28), Yaşar U. (Öğretmen- 38), Bülent K. (Memur 31), Eyüp K. (Çiftçi- 33), Hüseyin B. (Emekli Memur-48), Özcan T. ( Kahvehaneci- 27), Mustafa K. (Garson- 25), Mehmet Ş. (İşçi- 32), Hüseyin A. (Öğretmen- 30), Umut Hüseyin K. (Medikalcı- 33), Murat D. (Medikalcı- 32) ve Nuri M. (Esnaf- 42) tutuklu olarak hakim karşısına çıkmışlardı.

Bunlardan Eyüp K., İbrahim A. ve Hüseyin B. tahliye edilirken, Haşim P. (Tıbbi Malzeme Satıcısı- 35) ve Hüseyin Ökten Ş. (T.Ö. Tıp Merkezi’nde Geçici İşçi statüsünde Sağlık Kurulu Tıbbi Sekreteri- 22) tutuklanmışlar, böylece tutuklu sayısı yeniden 17'ye yükselmişti.

Mahkemede tutuksuz yargılanan diğer sanıklar ise şunlardı:

Yusuf T. (51), Nurten T. (52), Yılmaz A. (38),Halime A. (81), Erol T. (39), Hanifi Ö. (33), Hatice Ö. (65), Dursun Ö. (48), İbrahim U. (38), Hayriye U. (39), Hüseyin K, Fahriye K. (32), İsmet S. (48), Tülay S. (46), İsmail Ş. (45), Vahap B. (39), Zeynep T. (59), Emir Ç. (44), İbrahim K. (49), Emine K. (46), Tahsin P. (55), Hidayet P. (48), Mehmet D. (30), Sabiha D. (55), Sergin A. (28), Nusret Ç. (64), Tülay K. (30), Mehmet D. (56), Çetin E. (41), Behiye E. (40), Fatma G. (53), Mehmet G. (57), Ahmet E. (54), Songül M. (41), Satı P. (57), Hatip K. (57), Menekşe K. (40) ve Ziya K. (45).

Davada; Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, İnönü Üniversitesi Rektörlüğü ve Hazine'yi temsilen Malatya Defterdarlığı "müşteki" olarak yeralmışlardı.

Davada sanık olarak geçenlerin bazılarının Malatya dışında; Iğdır, Mersin, İstanbul, Adıyaman, Diyarbakır vs. bölgelerde oturdukları belirtiliyor.

Sanıklar; duruşmalarda suçlamaları kabul etmezken, bazıları "hatır" uğruna kullandırdıkları sağlık karneleri yüzünden mağdur olduklarını öne sürüyor. Bazı sanıklar ise gerçekte hasta oldukları için, "yolsuzluk" yapıldığı iddia edilen malzemeleri kullandıklarını, hizmetten yararlandıklarını iddia ediyor.

TÖTM'nin "cenaze yıkayıcısı" kadrosundaki dava sanığı ise, hasta oğlu için dava konusu malzemeleri 1 yıl süreyle kullandıklarını, raporu medikal firmasına verdiklerini, sonradan firmanın devletten 43 milyar lira çektiğini öğrendiğini öne sürdü. Oysa iddianamede, bu şahsın oğluna iki yıl süre ile medikal malzemesi uygundur raporu alındığı, dosyanın incelemesinde bu malzemeyi kullanabilmesi için tanı konacak tetkik ve tahlillerin yapılmadığı, hastanın bizzat muayenesinde de söz konusu hastalığının olmadığı bilgisi yeralıyor. "Hasta olmadıkları halde" saptaması, birçok sanık için de iddianamede belirtiliyor.

Medikal Yolsuzluğu operasyonu, jandarma tarafından gerçekleştirilmişti.

Bu arada, bir süre önce basına yansıyan "Türkiye'de 1 yılda kullanılan sondaların yüzde 26'sının Malatya'da tüketildiği- 1 hastaya 2 bin 500 sonda yazıldığı.." yolundaki haberlere kaynak olan Emekli Sandığı Müfettişleri araştırmasının da, Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaya konu bazı olaylardan kaynaklandığı öne sürülüyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız