AKP Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan, bazı bölgelerdeki yıkıma ilişkin olarak yaptığı açıklamada, haksız ve adaletsiz belirlenen rezerv alan kapsamına alınan bazı bölgelerdeki ‘yıkım’ ile ilgili tepkilerle ilgili açıklamasında, hak arayan vatandaşlara rağmen bu işlemlerin yapılacağını ‘devletin bir de kılıç yüzü’ olduğu tehdidi eşliğinde ifade eden Vali Seddar Yavuz'la aynı noktaya geldi.
Yaptığı yazılı açıklamasına, Eski Şire Pazarı'nın yıkılacağına ilişkin söylentileri yalanlayarak başlayan Babacan, tüm yeniden imarla ilgili süreçteki haksızlık ve hukuksuzluklar, mülk sahiplerinin belirsizlikler ve farklı söylemler nedeniyle ‘mallarına çöküleceği endişesi’ni taşıdığı binaların yıkımı ile ilgili ilk baştaki ifadelerinden farklı bir söylem geliştirdi ve şunları söyledi:
"Eski Şire Pazarı ile alakalı esnaf arasında bir söylenti dolaştığı bilgisini aldım. İlk olarak doğrudan şunu söyleyelim: burasının yıkımı söz konusu değil. Seçim döneminde Büyükşehir Belediye Başkanımız Sami Er ve Battalgazi Belediye Başkanımız Bayram Taşkın ile beraber esnafın talebi ve daveti ile burayı ziyaret etmiş ve kendilerine çok net ifadelerle, kimsenin durduk yere oradan çıkarılmayacağını, bazı mesnetsiz iddialara konu olduğu üzere orasının komple ve keyfi olarak yıkılmayacağını, kimsenin maddi olarak kalkamayacağı bir yüke zorlanmayacağını, kimsenin başka bir yere zorla taşınmayacağını söylemiştik. Bugün yine aynı noktadayız.
Fakat şehirde ısrarla bazı meselelerinin çarpıtıldığını görüyoruz. Kışla Caddesi durumunda da aynı şeyi yaşadık ki o zaman meseleyi açık açık anlatmamıştım. Orada kendilerine 6 ay süre vermiş olmamıza ve arka taraftan gelip en son caddenin yıkım kararı çıkmış olmasına rağmen, ufak bir grubun doğru olmayan iddialarla tüm şehri bloke etmesine şahit olmuştuk. Ta ki net şekilde yıkım sürecini kararlılıkla başlatana kadar.
Şimdi, Eski Şire Pazarı'ndaki duruma açıklık getirelim ki Kışla Caddesi'ndeki yalan ve algı durumunun bir benzerini yaşamayalım. Buradaki bazı dükkanlar ve bloklar, orta hasarlı olmaları ve zamanında güçlendirme ruhsatı almamış olmaları dolayısıyla yönetmelik gereği ağır hasara dönmüş durumdalar. Yıkım kararı, sadece ağır hasara dönmüş olan bu bloklar için geçerli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan özel olarak bilgileri talep ettim. Buna göre; yapılardan 7 tanesi için orta hasarlı tespiti yapılmış. Bu yapılar, Bakanlığın ilgili belediyeden aldığı bilgiye istinaden ilgili genelge gereği, süresinde güçlendirme ruhsatı alınmaması sebebiyle 5 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla ağır hasarlı sayılarak sistemde ona göre işlem görme sürecine girmiş. Bu yapılar için idari mahkemeye dava açılmış fakat mahkeme tarafından herhangi bir yürütmeyi durdurma kararı da verilmemiş.
Özetle; bu anlattığım süreç tüm şehrin bildiği üzere ticarethane ya da konut fark etmeksizin şehrin tamamında zaten uygulanan bir uygulama. Mesele bundan ibaret.
Tüm Malatyalılardan tekraren ricam: lütfen süreci tıkamayalım. Ticarethane ya da konut sahipleri olarak bu şehrin ayağa kalkmasını istiyorsak, kendi gündelik çıkarlarımız için şehre engel olabilecek herhangi bir sürecin içine girmeyelim ve asılsız ithamlarla işin gerçeğini ve hakikatini çarpıtmayalım. Bu şekilde Malatya'ya sadece zarar vermiş olacağız. Lütfen bunu yapmayalım."
malatyahaber.com- Bülten