SON DAKİKA
SON DEPREMLER

MTÜ Rektörünün Siyanürlü Üründen Sonra Dezenfektan Skandalı

MTÜ Rektörünün Siyanürlü Üründen Sonra Dezenfektan Skandalı
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Rektörü Aysun Bay Karabulut’un, patentinin kendisine ait olduğunu söylediği ve kanser tedavisinde etkin olduğunu belirterek televizyon programlarında tanıtımını yaptığı Kayısır markalı kayısı ektresinin, Rektör ve eşinin yakın arkadaş olduğu İskenderiye Ltd. Şti.’ye ait olduğunun ortaya çıkmasından sonra, bu defa da yine Rektör Karabulut tarafından MTÜ tarafından üretildiği belirtilen Bio-Zen – F adlı dezenfektanın da yine aynı şirkete ait olduğu öğrenildi.

Rektör Aysun Bay Karabulut’un, “Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak Bio-Zen – antibakteriyel hijyen spreyin üretimini gerçekleştiriyoruz” dediği ürünün patentinin ve üretiminin de, MTÜ Kayısı ve Kayısı Ürünleri Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi  ile aynı binada şirket şubesi bulunan, Rektör ve eşinin yakın arkadaşı M. S. Toy’un sahibi olduğu İskenderiye Ltd.Şti’ne ait olduğu Türk patent Enstitüsü Kurumu ve şirketin kendi sitesinde ilan edilmiş durumda.

MTÜ’de yaşananlar karşısında denetçi ve hesap sorucu devlet kurumlarının suskunluğu ‘skandal’ kavramının ağırlığını da yok etti.

Kayısır skandalından sonra dezenfektan skandalı
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Aysun Bay Karabulut’un, “Kanser tedavisinde etkin bir ürün” olarak pazarladığı ve çok sayıda TV programında propagandasını yaptığı, patentinin de kendisine ait olduğunu iddia ettiği acı kayısı çekirdeğinden Kayısır markası ile üretilen kayısı ekstresindeki siyanür miktarı, Türk Gıda Kodeksi’nin belirlediği miktarın tam 132 kat fazla çıkmış, Tarım ve Orman Bakanlığı, MTÜ’ye ait olması gereken, ancak özel bir şirkete ait kılınan üretici firmaya 36 bin TL’den fazla para cezası yazmıştı.

Malatya 3. Sulh Ceza Hakimliği, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yazdığı para cezasına yapılan itirazı reddetmiş ve Kayısır markası ve Malatya Turgut Özal üniversitesi logosu ile satılan üründeki siyanür miktarının, söz konusu ürünü adeta bir zehir deposuna dönüştürmesine yönelik tespitleri tescil etmişti.

Bu süreçte, sadece Kayısır markasındaki siyanür miktarının olağanüstü düzeyde yüksek olması değil, bir de bu ürünün üretilmesi için Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin Doğu Anadolu Projesi (DAP) Başkanlığı’ndan aldığı 500 bin TL destek ile kurulan tesisin, İskenderiye Ltd. Şti. adlı özel bir şirkete ait kılındığına yönelik şok bir bilgi de ortaya çıkmıştı.

Rektör Aysun Bay Karabulut’un “patenti bana ait” dediği acı kayısı ekstresi / ekstraktı olarak Kayısır markasıyla üretilen ürünün, patentinin de İskenderiye ltd.Şti.’ye ait olduğu da Türk Patent Enstitüsü’ndeki kayıtlarla belgelenmişti.

Devlet üniversitesinin gücü ile özel şirketin ürününü pazarlamış
Rektör Aysun Bay Karabulut’un, ‘bilim insanı’ olarak kanser hastalarına hararetle tavsiye ettiği zehir deposu niteliğindeki Kayısır patentini elinde bulunduran İskenderiye Ltd. Şti ile Malatya Turgut Özal Üniversitesi Yönetimi arasındaki akçeli işlerin arka planının bir hayli karanlık olduğu belirtilirken, bu defa da Rektör Aysun Bay Karabulut’un “MTÜ’nün ürettiği dezenfektanlar” diye tanıttığı ve özellikle resmi kurumlara satmaya çalıştığı dezenfektan ürünlerin de yine İskenderiye Ltd.Şti.’ne ait olduğu öğrenildi.

Rektör Karabulut’un, tam da Covid-19 salgınının başladığı bir dönemde, “MTÜ’nün ürettiği dezenfektan” diyerek pazarladığı ve MTÜ logosunu ürünün üzerine koyarak devletin resmi kurumlarına satmaya çalıştığı dezenfektanın patentinin, rektör ve eşinin yakın arkadaşı M. S. Toy’a ait olduğunu gösteren belge ve bilgiler Türk Patent ve Marka Kurumu’nun internet sitesinde bulunuyor.

Rektör Karabulut’un “MTÜ üretiyor” şeklindeki yanıltıcı yönlendirmesiyle aldı 
Bu süreçte, “Malatya’nın üniversitesi dezenfektan üretiyor” düşüncesi ve üniversiteye destek sağlama amaçlı olarak bazı resmi kurumlar üniversiteden dezenfektan satın aldı. Ancak, bu dezenfektanların üzerinde Malatya Turgut Özal Üniversitesi logosu olmasına karşın, asıl mal sahibi, rektör ve eşine yakın bir kişinin sahibi olduğu özel bir şirketti.  

Bio-Zen-F markası, güncel durumda İskenderiye Ltd.Şti.’nin internet sayfasında şirketin ürettiği bir ürün olarak pazarlanıyor. 

O şirket üniversitenin laboratuvar malzeme işini de almış… 
Kayısır ürünün üreticisi olarak, MTÜ  Kayısı Ürün Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi binasında faaliyet gösteren şirket ve şirketin sahibi ile ilgili olarak yeni detaylar da gündeme geldi.

Kayısır markasının patent sahibi olan şirketin aynı zamanda üniversiteden Malatya Turgut Özal Üniversitesi İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı tarafından 11.11.2019 tarihinde gerçekleştirilen Laboratuar Demirbaş Malzeme Alımı ihalesini de aldığı biliniyor. İhalede, tek teklifin İskenderiye Ltd.Şti. tarafından verildiği ve bu  ihalenin 280 bin TL tutarla 25. 11. 2019 tarihinde adı geçen şirkette kaldığı öğrenildi. 

Şirket sahibinin eşi da üniversiteye sürekli işçi kadrosunda işe alınmış… 
Devletin Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ne aktardığı 500 bin TL ile kurulan MTÜ Kayısı Ürün Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde üretilen Kayısır adlı markanın yanı sıra, üniversitenin ürettiğini söylediği dezenfektan markasının da üreticisi ve marka sahibi  sahibi olan Mahmut Serdar T.'nin  eşi E.T.’nin  Ekim 2019’da üniversiteye 4/D kadrosu ile sürekli işçi kadrosuna alınmıştı.

Sayıştay ve YÖK Denetçilerinin yanı sıra kayısı ektresi projesini destekleme üzere MTÜ’ye 500 bin TL para aktaran doğu Anadolu Projesi (DAP) Başkanlığı müfettişlerinin, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Yönetimi ile İskenderiye Ltd. Şti. arasındaki parasal ilişkinin boyutlarını ortaya çıkarması için harekete geçmesi gerektiği belirtiliyor. 

malatyahaber.com

GÖRSELLER: MTÜ Rektörü Aysun Bay Karabulut, söz konusu ürünleri Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan'a da ikram etmişti.. Rektörün sosyal medyadaki paylaşımına rağmen dezenfektanın üniversitenin değil, sahibi rektör ve kocasına yakın olan şirkete ait olduğuna ilişkin kayıtlar..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız