SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Oradaydılar Ama Darbecilerle Olmadılar..

0
Güncellendi - 2017-01-07 03:13:04
Oradaydılar Ama Darbecilerle Olmadılar..
A- A+ PAYLAŞ

15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında 2. Ordu Karargahı, Altay Kışlası ve 7. Ana Jet Üssü'nde darbeye katılmayan, karşı çıkan ya da "kanunsuz emirleri yerine getirmeyen", sonra polise ve jandarmaya teslim olan, gözaltına alındıktan sonra  haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verilen çeşitli rütbelerdeki askerlerin ifadelerinde de çok ilginç detaylar yeraldı.

Darbe girişiminden sonra "şüpheli" olarak gözaltına alınan, ancak haklarında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen 195 askerden bazılarının ifadeleri özetle şöyle:

"ALİ AYDIN TORUN: Ali Aydın T.'un Malatya 2. Ordu Komutanlığında Kurmay Başkanlığı Genel Sekreterlik Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü olarak Yarbay rütbesi ile görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde 2.Orduda bulunduğu saat 22:05 sıralarında odasında televizyondan ülkede darbeye teşebbüs olayının meydana geldiğini öğrendiği, daha sonra Ordu Harekat Merkezine gittiği, burada Harekat Başkanı Erkan Varol'un da bulunduğu, onların da gelişmeleri televizyondan izledikleri, saat 22:50 sıralarında Ordu Komutanının karargaha geleceği bilgisinin kendilerine ulaşması üzerine Adem Huduti'yi karşılamak için komuta katının aşağısına gittiği, Adem Huduti'nin 23:10 sıralarında karargaha geldiği, odasına gittiği, daha sonra da Avni Angun'un karargaha geldiği, şüphelinin de bu arada komuta katında bulunduğu, 16/07/2016 tarihinde saat 00:30 sıralarında binadan çıkarak bahçede koruluk alana giderek beklediği, telefonla da Albay Atilla Terzioğlu'nu arayarak kışladaki durumu ilettiği, saat 02:00 - 02:30 sıralarında bir kısım askerle kışlanın güney kesiminde gezdiği sırada Ahmet Başçavuş ile karşılaştığı, onunla durumu değerlendirdikleri, akabinde 03:00 sıralarında kışla dışında Albay Mustafa Er'in şüpheliyi aradığı, onunla da konuşarak durumu değerlendirdikleri ve askeri güvenli bir şekilde dışarıya çıkartmak ve kışlayı terk etmek için görüşmeler yapıp, diğer askerleri de bu konuda bilgilendirdiği, saat 09:10 sıralarında karargah içerisinde 1 Nolu nizamiyeye Bahadır Erdemli'nin geldiği ve şüpheli Ali Aydın Torun'la karşılaştıkları ve birbirlerine silah doğrulttukları ve akabinde Bahadır Erdemli'ye gelen telefonda Ahmet Üçbudak'ın vurulduğunun söylenmesi üzerine bulunduğu yerden ayrıldığı, şüphelinin yaralı askerleri ambulansa bindirdiği, diğer askerleri de Emniyet Kuvvetlerine teslim ettiği, 15/07/2016 tarihinde meydana gelen darbe teşebbüsü olayında şüphelinin herhangi bir ateşli silah kullanmadığı, güvenlik kuvvetlerine müdahalede bulunmadığı, askerlerin nizamiye dışına ateş etmesini önlediği gibi, onların Emniyet Kuvvetlerine teslim edilmesini sağladığı ve darbe teşebbüsü içerisinde yer almadığı,

AHMET SEVİNCEK: Ahmet Sevincek'in Malatya 2. Ordu Komutanlığı Karargah Destek Grubu Emniyet ve Muhafız Bölük Komutanlığında Bölük Astsubayı olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde Emniyet Muhafız Bölüğü ve Bando Bölge Komutanlığında Nöbetçi Astsubay olarak görevde bulunduğu, saat 21:00 sıralarında Hüseyin Çakıcı'nın, Harun Yıldız'ı arayarak silahlı şekilde 2 Nolu nizamiyeye gelmelerini söylemesi üzerine Ahmet Sevincek'in de Harun Yıldız ile birlikte 2 Nolu nizamiyeye gittikleri, burada Kemal Keskin'ın de bulunduğu ve Kemal Keskin'in; Ahmet Sevincek ve Harun Yıldız'ı 1 Nolu nizamiyeye göndererek burada içeriye kimseyi sokmamaları emrini verdiği, şüphelinin 1 Nolu nizamiyede bulunduğu sırada Hüseyin Çakıcı ve Kemal Keskin'in şüpheliyi arayarak Ordu Komutanının nizamiyeden giriş yapacağını ve içeriye almalarını söylediği, ancak şüphelinin tekrar 2 Nolu nizamiyeye giderek Kemal Keskin ile konuştuğu, tekrar 1 Nolu nizamiyeye döndüğü ve saat 23:00 sıralarında Adem Huduti'nin 1 Nolu nizamiyeden aracı ile geçişine izin verdikleri, bu saatten sonra da nizamiye bölgesinde bekledikleri ve Yarbay Ali Aydın Torun ile karşılaştıkları ve konu üzerine konuştukları, 1 Nolu nizamiye bölgesinde bulundukları sırada Bülent Kuzucu'nun şüpheliyi arayarak komuta katına 5 tane plastik kelepçe getirmesini istediği, bu hususu Ali Aydın Torun'a ilettiği, ancak Ali Aydın Torun'un beklemesini söylemesi üzerine bir müddet beklediği ve geciktirdiği, 16/07/2016 tarihinde saat 04:00'e kadar nizamiye bölgesinde bulunduğu, daha sonra da koğuşlar bölgesine gittiği, karargah bölüğü koğuşunda askerlerin koğuşlardan silahlığa giderek silah almak için  koğuşu boşalttıklarını görmesi üzerine, askerlere silah almamalarını, nizamiye bölgesine gitmemelerini söylediği ve bir kısım askere de elinde silah bulunan askerlerin şarjörlerini toplaması talimatını verdiği, nizamiye bölgesinden asker gönderilmesi taleplerini geciktirdiği, silahlı gördüğü askerleri toparlayarak helikopter pistinin üst tarafındaki ağaçlar arasına gizlediği, burada Emniyet güçleri ile irtibat kurarak askerleri depo içerisine gönderdiği, kapıyı kapatarak içeride beklemelerini sağladığı,

ARİF CİCİK: Arif Cicik'in Malatya 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde koğuşta bulunduğu ve 16/07/2016 tarihinde saat 04:00 sıralarında "vatanımızı kurtaracağız, kışlamızı teslim etmeyeceğiz, silahlarınızı alın" talimatı üzerine, askerlerin silahlarını alarak bahçeye indikleri, şüphelinin de içerisinde bulunduğu bir grup askerin kendi aralarında konuşarak "kimseye ateş etmeyeceğiz" şeklinde karar almaları üzerine ateş etmediği ve karargaha gittiği, burada koğuşlar bölgesinde bekledikleri, sabah saatlerinde de Emniyet Kuvvetlerine teslim oldukları,

COŞKUN ERGÜN: Coşkun Ergün'ün Malatya 2. Ordu Komutanlığında Onbaşı olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 04:00 sıralarında koğuşta bulunduğu sırada Hüseyin Çakıcı'nın koğuşlar bölgesine gelerek "herkes silahını alsın, erkek olan gelsin bizimle birlikte çatışsın, kadın olan ise yatsın" diye bağırdığı, bunun üzerine askerlerin üzerini giyip dışarıya çıkmaya başladıkları, şüphelinin bu gruba uymadan koğuşlar bölgesinde beklediği, silah ve mühimmatları odaya kilitledikleri, daha sonra da Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu, şüphelinin ateşli silah kullanmadığı,

EMRAH ÇETİN: Emrah Çetin'in Malatya 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 03:00 sıralarında koğuşta bulunduğu sırada Hüseyin Çakıcı'nın koğuşlar bölgesine gelerek "vatanını seven silahını alıp dışarıya çıksın" emrini verdiği, daha sonra şüphelilerin helikopter pistine gidip burada mevzi aldıkları, bir müddet sonra da görevli bir askerin şüphelinin de aralarında bulunduğu asker grubunu buradan alarak bando bölüğünün önüne götürdüğü, burada mevzi aldıkları, Ahmet Sevincek'in de şüphelinin bulunduğu yere gelerek silahını verdiği ve emniyet muhafız bölüğünün koğuşuna gittiği, koğuşta bulunduğu sırada Fatih Kılıç'ın koğuşlar bölgesine geldiği ve "silahlarınızı alın" emri üzerine silahını alıp, bando bölüğünün önüne gittiği, burada Fatih Kılıç'ın "herkes ateş etsin, sıkmayana ben sıkarım" dediği, ancak şüphelinin "ben ateş edemem" dediği, çatışmanın devam ettiği sırada da şüphelinin sağ kolundan yaralandığı, buradan sürünerek uzaklaştığı, revire gittiği ve tedavi olduğu, şüphelinin olayda silah kullanmadığı,

EMRE ALTUNTAŞ: Emre Altuntaş'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 04:00 sıralarında Kemal Keskin koğuşa gelerek "herkes silahlansın" emri vermesi üzerine, bölük çavuşunun Bülent Kuzucu'yu arayarak durumu ilettiği ve Bülent Kuzucu'nun kesinlikle silahlarını bırakmaları ve koğuşa dönmelerini söylemesi üzerine tekrar koğuşa döndükleri, saat 06:30 sıralarında Binbaşı Fatih Kılıç'ın koğuşa gelerek "Malatya 2. Ordu Komutanının emridir, herkes silahlarını alıp ön nizamiyeye geçecek" demesi üzerine, şüphelinin de silahını alarak nizamiyeye geçtiği, çatışma başlaması üzerine geriye çekildikleri, daha sonra da Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu, şüphelinin ateşli silah kullanmadığı,

ERHAN AKKURT: Erhan Akkurt'un Malatya 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 04:00 sıralarında koğuşta uyuduğu sırada gürültüye uyandığı ve bir askerin gelerek "silahınızı alın, polisle çatışma var, komutan çağırıyor" demesi üzerine şüphelinin silah almadan koğuşta beklediği, sabah saatlerinde de Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu, şüphelinin ateşli silah kullanmadığı,

FATİH KAYMAZ: Fatih Kaymaz'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Astsubay olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde saat 17:30 sıralarında Malatya 2. Ordu Komutanlığı haber merkezinde nöbet tuttuğu, saat 20:30 - 21:30 sıralarında kriptolu bir mesajın geldiği, bu mesajı Veysel Karani Güngör ile birlikte Ordu Merkezinde görevliye götürdükleri, tekrar haber merkezine döndüğü, saat 23:00 sıralarında Tuğgeneral Zeki Karataş'ın haber merkezine gelerek Malatya 2. Ordu Komutanının hatlarının kesilmesi talimatını verdiği, ancak hatların kesilmediği, şüpheli Fatih Kaymaz'ın da kripto merkezine geçtiği ve haber merkezini kitleyerek kimseyi içeriye almadıkları ve Emniyet ile irtibata geçerek kendilerini kurtarmalarını talep ettikleri ve sabah saatlerinde de Emniyet Kuvvetlerine teslim oldukları,

FÜRKAN YAĞDIRAN: Fürkan Yağdıran'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Hareket Destek Yarbaşkanı Zeki Karataş'ın Emir Astsubayı olarak görev yaptığı, şüphelinin 15/07/2016 tarihinde karargahta bulunduğu, saat 23:00 sıralarında Zeki Karataş'ın "araçları hazırlayın" demesi üzerine, Hasan Ayaz ile birlikte araçları hazırladıkları ve kapının önünde bekledikleri, Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş, Bahadır Erdemli, Fatih Kılıç ve Eyüp Kök'ün araçlara bindiği, ancak Zeki Karataş'ın aracın ön koltuğuna şüpheli Fürkan Yağdıran'ın da binmesini istediği, bu şekilde şüphelinin aracın ön koltuğuna oturduğu ve buradan hareketle Kara Havacılık Alay Komutanlığına gittikleri, şüphelinin Alay içerisinde beklediği, diğer şüphelilerin Alay Komutanlığı odasına geçtikleri, burada yarım saat kaldıktan sonra karargaha döndükleri, karargahta bir müddet kaldıktan sonra tekrar araçlarla Adem Huduti'nin evine gittikleri, buradaki görüşmeden sonra karargaha dönüş yaptıkları, şüphelinin de komuta katında beklediği, Zeki Karataş'ın bahçeye inmesi sebebi ile şüphelinin de Zeki Karataş ile birlikte aşağıya indiği, bir müddet sonra tekrar komuta katına çıktıkları, bu süre zarfında koridorda kaldığı, 16/07/2016 tarihinde sabah saatlerinde Zeki Karataş'ın "polisle çatışacağız" emrini vererek oradan ayrılması üzerine şüpheli Fürkan Yağdıran'ın muhabere merkezine odasındaki erlerle birlikte içeriye girerek kapıları kapattığı ve 155 polis imdat hattını arayarak Emniyet Müdürlüğü ile irtibata geçtikleri, akabinde de Emniyet Kuvvetlerine teslim oldukları, şüphelinin darbeye teşebbüs olayının yaşandığı saatlerde herhangi bir şekilde silahlı olarak görünmediği, ateşli silah kullanmadığı, darbe teşebbüsü içerisinde yer almadığı,

HAKAN İŞTAR: Hakan İştar'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Astsubay olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde saat 21:30 sıralarında mesaj kontrol astsubay nöbeti görevini devraldığı, 21:40 sıralarında Harekat Başkanı Albay Erkan Varol'un şüpheliyi arayarak "Birlik Hazırlık Durumu" konulu bir evrakın gelip gelmediğini sorduğu, şüphelinin gelmediğini söylediği, kısa bir süre sonra bu mesaj emrinin gelmesi üzerine, Harekat Merkezine gönderdiği, 22:30 sıralarında ise "Sıkıyönetim İlanı" konulu mesajın geldiği, şüphelinin bu mesajı da gönderdiği, bu sırada da askerlerin bağırmaları üzerine camı açtığı ve ne olduğunu sorduğu, askerlerin Kemal Keskin'in kendilerini silahlandırdığını, ateş emri verdiğini, ancak askerlerin kaçtığını ve "ne yapalım" diye sormaları üzerine, onlara Muhabere Merkezi kapısının önüne gelmelerini söylediği, şüphelinin ilerleyen saatlerde 155 polis imdat hattını arayarak konuyu anlattığı, yaklaşık on saat bu alanda kalarak diğer askerlerle birlikte saklandıkları, sabah saatlerinde de Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu,

HAMDİ BULUT: Hamdi Bulut'un Malatya 2. Ordu Komutanlığında Altay Kışlası 2. Tabur Harekat Eğitim Komutanlığında Subay olduğu, 15/07/2016 tarihinde saat 21:30 sıralarında kışladan aranması üzerine saat 22:00 sıralarında Altay Kışlasına gittiği, burada Ahmet Üçbudak'ı gördüğü, ona durumun ne olduğunu sorduğu, Ahmet Üçbudak'ın ise "sorgulamayın hazırlıklarınızı yapın, mutlak itaat edin, şehit olacağız" şeklinde söylemlerde bulunduğu, şüphelinin bir müddet sonra üzerini giyinip tekrar Ahmet Üçbudak ile görüştüğünde, Ahmet Üçbudak'ın araç planlaması yapılarak, araçların yakıt ihtiyacının giderilmesi, mühimmat yüklenilmesi, personele mühimmat dağıtılması ve her an çıkacak gibi hazır bulunulması emri verdiği ve şüphelinin de buradan ayrıldığı, yine tedbir olarak askerlere şarjörleri silaha takmamaları yönünde emir verdiği, 16/07/2016 tarihinde televizyondan darbeye teşebbüs olayını öğrendiği ve Alay Komutanı Tuncay Pekşen ile görüştüğü, Tuncay Pekşen'in, Hamdi Bulut'a askerleri yatırmasını, silah ve mühimmatı emniyete almasını emrettiği, şüphelinin de bu emri yerine getirdiği, saat 06:30 sıralarında Ahmet Üçbudak'ın çağırması üzerine diğer görevlilerle birlikte Ahmet Üçbudak'ın odasına gittiği, Ahmet Üçbudak'ın "2.Orduyu bastılar, arkadaşları kurtarmaya gideceğiz" demesi üzerine de şüphelinin Ahmet Üçbudak'a "bu sizin şahsi emriniz mi, yoksa sıralı komutanların emri mi" diye sorduğu sırada Ahmet Üçbudak'ın, Selim Kılıç'ın silahını belinden alarak dolduruş yaptığı ve şüpheli Hamdi Bulut'a doğrultarak, "komutanlar doğruyu göremiyor, emir komuta bende benden emir alacaksınız" demesi üzerine, şüphelinin emrin kimden geldiğini tekrar sorduğu, Ahmet Üçbudak'ın da "sorgulama ya seni vuracağım ya da tutuklayacağım" dediği ve bir müddet tartıştıkları, şüphelinin odadan çıktığı ve teğmenleri toplayarak hiçbir aracın kışladan çıkmayacağını, araçları "arıza var" diyerek hareket ettirmemeleri emrini verdiği ve daha sonra da Alay Komutanını aradığı, Ahmet Üçbudak'ın emirlerini yerine getirmediği, şüphelinin darbe girişimi içerisinde yer almadığı,

HASAN GÜLBEYAZ: Hasan Gülbeyaz'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığı İnönü Kışlasında Muhabere Er olduğu, fotoğrafçı olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde koğuşta bulunduğu sırada bir askerin koğuşa gelerek Fatih Kılıç'ın, bombalı araçla saldırı olabileceğini bu nedenle askerleri çağırdığını ilettiği, bunun üzerine şüphelinin de aralarında bulunduğu üç askerin Emniyet Muhafız Koğuşunun bulunduğu yere gittiği, Fatih Kılıç'ın oradaki askerlere "geldi saldırıyorlar, silahlarınızı alın" diye söylediği, şüphelinin de yanındakilerle birlikte silah zimmetlerinin olmadığını söylemeleri üzerine, Fatih Kılıç'ın "asker silahsız olur mu gidin silahlıktan herhangi bir silah alın" şeklinde söylediği, şüphelinin de Ani Müdahale Mangasına giderek silah ve mühimmat aldığı, çatışma başlaması üzerine tekrar geri döndükleri, akabinde de diğer askerlerle birlikte 1 Nolu nizamiyeden Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu,

HASAN HÜSEYİN YAVAŞ:Hasan Hüseyin Yavaş'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Piyade Onbaşı olduğu, Tuğgeneral Zeki Karataş'ın habercisi olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde 21:00 sıralarında karargah binasında Zeki Karataş'ın makamında, emir astsubayının yanında bulunduğu, 16/07/2016 tarihi saat 03:00 sıralarına kadar da burada beklediği, daha sonra tekrar emir astsubayının odasına gittiği, burada beklediği sırada Fatih Kılıç'ın gelerek, şüpheliye Genel Sekreter odasının kapısını kırmasını söylemesi üzerine kapıyı kırdığı, Fatih Kılıç'ın birlikte getirdiği askerleri camlara konuşlandırarak çıktığı, akabinde de şüphelinin Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu, şüphelinin ateşli silah kullanmadığı,

KADİR YALÇIN: Kadir Yalçın'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 04:30 sıralarında koğuşta bulunduğu, Hüseyin Çakıcı'nın koğuşa gelerek "Allah ve vatan için bugün savaşma günüdür" diyerek herkesin silahlanmasını istediği, silahlarını almak için silahlığa gittikleri sırada şüphelinin de aralarında bulunduğu beş altı kişilik grubun Ahmet Sevincek ile karşılaştığı ve Ahmet Sevincek'in bu grubu koğuşlara geri gönderdiği, bunun üzerine muhafız bölümüne geçtikleri, buradan silahlı bir şekilde 2 Nolu nizamiyeye konuşlandırıldıkları, oradan da şüphelinin de aralarında bulunduğu bir grubun Ani Müdahale Mangasına yönlendirilerek mevzilendirildiği, bu sırada çatışmanın devam ettiği, şüphelinin silahı ile ateş etmediği, çatışmanın durduğu bir anda şüphelinin koğuşa geçtiği, silahları bir odaya kilitleyerek beklemeye başladıkları, diğer askerlerle birlikte Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu,

MURAT OKULTAŞ: Murat Okultaş'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığı Çakmak Kışlasında İkmal Astsubayı olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde saat 21:00 sıralarında haberciye mesaj ulaştırmak için nizamiyeden çıkmak isterken Kemal Keskin'in izin vermemesi üzerine araçla birlikte garaja geldiği ve MEBS Merkezine geri döndüğü, burada televizyonlardan darbeye teşebbüs olayını öğrendiği, akabinde Zeki Karataş'ın gelerek Ordu Komutanının üç adet telefon hattının kesilmesi emrini verdiği, ancak şüphelinin bu emre uymadığı, şüphelinin de içerisinde bulunduğu MEBS Merkezi personeline gelen mesajları yayınlamadıkları, MEBS Merkezinin kapısını kilitleyerek kimseyi içeriye almadıkları, sabah saatlerine kadar burada bekledikleri ve akabinde Emniyet Kuvvetlerine teslim oldukları,

REMZİ PANTIK: Remzi Pantık'in Malatya 2. Ordu Komutanlığında Çavuş olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde gece santral görevlisi olarak bulunduğu sırada darbe girişiminden haberdar olduğu, 2.Ordu Komutanı Adem Huduti'nin telefon açarak "ikinci bir emre kadar içeri giriş çıkışlar yasaktır, herhangi bir müdahalede bulunmayın, hatları kesmeyin, mesaj çekmeyin" talimatını verdiği, telefon görüşmesini şüpheli ile birlikte nöbetçi olan Veysel Karani Güngör'ün yaptığı, bu görüşmeden sonra MEBS merkezinin kapılarını kilitledikleri, bir müddet sonra Zeki Karataş'ın haber merkezine gelerek Ordu Komutanına ait üç telefon hattının kesilmesi emrini verdiği sırada Bahadır Erdemli'nin geldiği ve Zeki Karataş ile konuşmaya başladıkları, bu sırada Veysel Karani Güngör'ün, Adem Huduti'yi arayarak, Zeki Karataş'ın talimatlarını kendisine ilettiği, Adem Huduti'nin de hatları kesmelerini, bu kişiler gittikten sonra tekrar hatların açılması talimatını verdiği, bu nedenle üç hattın kapatıldığı, Zeki Karataş çıktıktan sonra da tekrar hatları bağladıkları, daha sonra da Emniyet güçleri ile irtibata geçip, akabinde de Emniyet Kuvvetlerine teslim oldukları,

TUNAHAN AKYOL: Tunahan Akyol'un Malatya Malatya 2. Ordu Komutanlığında Çavuş olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde 21:20 sıralarında 1 Nolu nizamiye girişinde bulunduğu sırada Hüseyin Çakıcı'nın gelerek "mühimmatını al, mevziye geç, başkaldıran olursa vur" şeklinde emir verdiği, şüphelinin de nizamiye önünde mevzilendiği, sabah saatlerine kadar burada kaldığı, silahını kullanmadığı, sabah saatlerinde de Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu,

TURGUT KILIÇ: Turgut Kılıç'ın Malatya Malatya 2. Ordu Komutanlığı İnönü Kışlasında Onbaşı olarak görev yaptığı, 15.07.2016 tarihinde olayın yaşandığı sırada ismini arkadaşlarından öğrendiği Hüseyin Çakıcı üsteğmenin "vatanını milletini seven silahını alsın, mühimmatını kuşansın, erkek olan çıksın, kadın olan yatmaya devam etsin, çatışmanın olduğu bölgeye doğru gelsin, baskın yedik" dediği, ancak şüphelinin koğuştan çıkmadığı, daha sonra 155 polis imdatı aradıkları, durumu anlattıkları, polislerin kendilerine güvenli bir bölgeye geçmelerini istediği, bir müddet sonra da Emniyet görevlilerine teslim olduğu, olayda ateşli silah kullanmadığı, darbe teşebbüsü içerisinde yer almadığı anlaşılmıştır.

VEYSEL KARANİ GÜNGÖR: Veysel Karani Güngör'ün Malatya 2. Ordu Komutanlığı Haber Merkezinde Nöbetçi Astsubay olarak görev yaptığı, 15.07.2016 tarihinde darbeye teşebbüs olayının yaşandığı saatlerde nöbetçi olduğu, bu yerin kişiye özel kriptolu mesajların geldiği yer olduğu, darbeyle ilgili gelen onbeş mesajın hiç birisini orada bulunanlar ile beraber karar alarak ast birliğe karışıklığa meydan vermemek için ulaştırmadıkları, bu arada Zeki Karataş'ın haber merkezine gelerek Ordu Komutanına ait üç telefon hattının kesilmesi emrini verdiği, ancak şüphelinin ve diğer görevlilerin bu emri yerine getirmedikleri, sabah saatlerine kadar burada kaldıkları, şüphelinin olay sırasında ateşli silah kullanmadığı ve daha sonra diğer şüphelilerle birlikte Emniyet görevlilerine teslim olduğu,

YUSUF KOÇAK: Yusuf Koçak'ın Malatya Malatya 2. Ordu Komutanlığı MEBS İşletme Amirliğinde Uzman Çavuş olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde MEBS Merkezinde olduğu sırada, Tuğgeneral Zeki Karataş'ın Muhabere Merkezine geldiği, Zeki Karataş'ın çağırması üzerine, şüphelinin yanına gittiği, Adem Huduti'ye ait üç adet hattın kesilmesi emrini verdiği, şüphelinin hatları kesmeye giderken Veysel Karani Güngör ile karşılaştığı, onun şüpheli Yusuf Koçak'a "yavaş hareket et" dediği, şüphelinin hatları kestiği, Zeki Karataş'ın odadan ayrılmasından sonra ise tekrar hatları yerine taktığı, akabinde haber merkezinin kapılarını kapatarak bekledikleri, Emniyet görevlileri ile irtibat kurarak, diğer şüphelilerle birlikte Emniyet görevlilerine teslim olduğu,

BİLAL SÜYDÜNLÜ: Bilal Süydünlü'nün 2.Ordu Komutanlığında Ordu Komutanının Koruma Astsubayı olarak görev yaptığı, Özbekistan Askeri Ataşeliğinde görevlendirildiği için 2.Ordu Komutanlığındaki görevinden ayrıldığı, ancak 15/07/2016 tarihinde saat 21:30 - 22:00 sıralarında Adem Huduti'nin emir astsubayı olan Fatih Gürcan'ın arayıp, komutanlığa gelmesini istemesi üzerine ordu komutanının konutundan araca binerek Malatya 2. OrduKarargahına gittiği, burada 1 Nolu Nizamiyeden girerek komutanlık katına çıktığı, burada Adem Huduti'nin emir subayı olan Sedat Kaya'nın şüpheliye MP5 silah vererek, komutanın arz kapısında nöbet tutmasını, içeriye kendisinin izni olmadan kimsenin alınmamasını söylediği, bu emir üzerine şüphelinin de arz kapısı önünde silahla nöbet tutmaya başladığı, daha sonra komutanlık katına Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş, Bahadır Erdemli ve Eyüp Kök'ün geldikleri, akabinde Sedat Kaya'nın şüpheliye 2 Nolu Nizamiyeye gidip İl Jandarma Komutan Vekilini alıp komutanlık katına getirmesini söylediği, şüpheli 2 Nolu Nizamiyeye gittiğinde kendisine ateş edildiği, şüphelinin bunun üzerine komutanlık katına döndüğü, bu hususu Sedat Kaya'ya izah ettiği, Sedat Kaya'nın nöbetine devam etmesini istediği, şüphelinin daha sonra buradan ayrılarak revire gidip, yaralı askerlere yardım ettiği, bilahare koğuşlara çıkarak askerlerdeki silahları toplayıp, kimseye ateş etmemelerini söylediği ve sabah saatlerinde de diğer şüphelilerle birlikte Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu,

SELİM KILIÇ: Selim Kılıç'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığı Altay Kışlasında Teğmen olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde kışla dışında bulunduğu sırada, 21:45 sıralarında arandığı ve kışlaya çağrıldığı, şüphelinin 22:10 sıralarında kışlaya gittiği, burada Ahmet Üçbudak'ın Bölük Komutanlarını odasına çağırması üzerine odaya gittikleri, Ahmet Üçbudak'ın şüphelinin de aralarında bulunduğu bölük komutanlarına ZPT araçlarının yakıtlarının doldurulmasını, üzerlerine uçaksavarların takılmasını, toplumsal bir olay çıkarsa müdahalede bulunacak erlerin teçhizatlarının tam ve hazır şekilde olması emrini verdiği, şüphelinin de bu emirlerden bir kısmını yerine getirdiği, bir kısmının ise daha önceden yapıldığı, saat 23:00 sıralarında da içtima alanında toplandıkları, Ahmet Üçbudak'ın kırk kişilik bir asker listesi hazırlanması, hangi araca hangi askerin bineceğinin belirlenmesini ve başlarına bir rütbeli verilmesi emrini verdiği, şüphelinin de on'ar kişiden oluşan dört grup halinde liste hazırladığı ve birinci grubun başındaki rütbelinin kendisi olacak şeklinde listenin tamamlandığı, bu arada Ahmet Üçbudak'ın iletişim araçlarının kapatılması, televizyon izlenmemesi konusunda emrinin bölük komutanlarına iletildiği, yine Ahmet Üçbudak'ın emri doğrultusunda rütbeli personellere silah ve mühimmat dağıtıldığı, bu şekilde içtima alanında bekledikleri sırada dağıtılan mühimmatlar toplatılarak sayımının yapıldığı ve odadaki sandıklarda kilit altına alındığı ve daha sonra da şüphelinin de aralarında bulunduğu bir grup rütbelinin gazinoya giderek televizyondan darbeye teşebbüs olayını öğrendikleri, bir müddet daha bu şekilde bekledikleri, 06:10 sıralarında Ahmet Üçbudak'ın şüphelinin de aralarında bulunduğu rütbelileri odasına çağırdığı, burada Ahmet Üçbudak'ın "arkadaşlar şehit olmaya gidiyoruz hazır mısınız, 2.Ordu kuşatma altında, orada çok sayıda ölü ve yaralı var" dediği, Hamdi Bulut'un da "bu sizin şahsi emriniz mi yoksa emir komuta zincirinden gelen bir emir mi" diye sorduğu, ancak Ahmet Üçbudak'ın cevap vermeyerek "emre uyacak mısın, uymayacak mısın" şeklinde soru ile karşılık verdiği, şüpheli Selim Kılıç'ın da Ahmet Üçbudak'a "biz kimiz, karşımızda kim var" diye sorduğunda, Ahmet Üçbudak'ın "polis ve jandarma" şeklinde cevap verdiği ve akabinde "alay komutanımızın emrini dinlemeyeceksiniz, burada benim emrim geçerli" dediği sırada, şüpheli Selim Kılıç'ın silahını alarak mermiyi yatağına doldurup, Hamdi Bulut'a doğrulttuğu ve "sen benimle gelecek misin, gelmeyecek misin, seni tutuklarım" dediği, bir müddet tartıştıkları, daha sonra odadan çıktıkları, Alay Komutanını aradıkları, Alay Komutanının emirleri doğrultusunda silahları topladıkları ve kendisinden habersiz bir şey yapılmamasını istemesi üzerine bu emir ve talimatlara uydukları, alay komutanının kışlaya gelmesi sonrasında onun emir ve talimatlarına uydukları, Ahmet Üçbudak'ın hazırlattığı kırk kişilik isim listesinde şüphelinin ismi bulunduğu, ancak şüphelinin ZPT'lere binmediği, şüphelinin darbeye teşebbüs sırasında herhangi bir ateşli silah kullanmadığı,

TAYFUN ÇAĞLAYAN: Tayfun Çağlayan'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığı Altay Kışlasında Teğmen olarak görev yaptığı ve Bölük Komutanlığına vekalet ettiği, 15/07/2016 tarihinde kışla dışında bulunduğu sırada, 21:00 sıralarında arandığı ve kışlaya çağrıldığı, şüphelinin 22:00 sıralarında kışlaya geldiği, burada Ahmet Üçbudak ile karşılaştığı ve Ahmet Üçbudak'ın "herkes tam teçhizatlı bir şekilde içtima alanında toplanacak" şeklinde emir verdiği, daha sonra Ahmet Üçbudak'ın Bölük Komutanlarını odasına çağırması üzerine odaya gittikleri, Ahmet Üçbudak'ın şüphelinin de aralarında bulunduğu bölük komutanlarına ZPT araçlarının yakıtlarının doldurulmasını, üzerlerine uçaksavarların takılmasını, toplumsal bir olay çıkarsa müdahalede bulunacak erlerin teçhizatlarının tam ve hazır şekilde olması emrini verdiği, şüphelinin de bu emirlerden bir kısmını yerine getirdiği, saat 23:00 sıralarında da içtima alanında toplandıkları, Ahmet Üçbudak'ın kırk kişilik bir asker listesi hazırlanması, hangi araca hangi askerin bineceğinin belirlenmesini ve başlarına bir rütbeli verilmesi emrini verdiği, şüphelinin de diğer görevliler ile birlikte on'ar kişiden oluşan dört grup halinde liste hazırladığı ve üçüncü grubun başındaki rütbeli olarak kendisinin yazılı olduğu, bu şeklinde listenin tamamlandığı, bu arada Ahmet Üçbudak'ın iletişim araçlarının kapatılması, televizyon izlenmemesi konusunda emrinin bölük komutanlarına iletildiği, yine Ahmet Üçbudak'ın emri doğrultusunda rütbeli personellere silah ve mühimmat dağıtıldığı, bu şekilde içtima alanında bekledikleri sırada dağıtılan mühimmatlar toplatılarak sayımının yapıldığı ve odadaki sandıklarda kilit altına alındığı, daha sonra da şüphelinin de aralarında bulunduğu bir grup rütbelinin gazinoya giderek televizyondan darbeye teşebbüs olayını öğrendikleri, bir müddet daha bu şekilde bekledikleri, 06:10 sıralarında Ahmet Üçbudak'ın şüphelinin de aralarında bulunduğu rütbelileri odasına çağırdığı, burada Ahmet Üçbudak'ın "arkadaşlar şehit olmaya gidiyoruz hazır mısınız, 2.Ordu kuşatma altında, orada çok sayıda ölü ve yaralı var" dediği, Hamdi Bulut'un da "bu sizin şahsi emriniz mi yoksa emir komuta zincirinden gelen bir emir mi" diye sorduğu, ancak Ahmet Üçbudak'ın cevap vermeyerek "emre uyacak mısın, uymayacak mısın" şeklinde soru ile karşılık verdiği, şüpheli Selim Kılıç'ın da Ahmet Üçbudak'a "biz kimiz, karşımızda kim var" diye sorduğunda, Ahmet Üçbudak'ın "polis ve jandarma" şeklinde cevap verdiği ve akabinde "alay komutanımızın emrini dinlemeyeceksiniz, burada benim emrim geçerli" dediği, sonrasında Selim Kılıç'ın silahını alarak mermiyi yatağına doldurup, Hamdi Bulut'a doğrulttuğu ve "sen benimle gelecek misin, gelmeyecek misin, seni tutuklarım" dediği ve bir müddet tartıştıkları, daha sonra odadan çıktıkları, Alay Komutanını aradıkları, Alay Komutanının emirleri doğrultusunda silahları topladıkları ve kendisinden habersiz bir şey yapılmamasını istemesi üzerine bu emir ve talimatlara uydukları, alay komutanının kışlaya gelmesi sonrasında onun emir ve talimatlarına uydukları, Ahmet Üçbudak'ın hazırlattığı kırk kişilik isim listesinde şüphelinin ismi bulunduğu, ancak şüphelinin ZPT'lere binmediği,

BÜLENT SAVAŞ: Şüpheli Bülent Savaş'ın 7.Ana Jet Üs Komutanlığında Yarbay rütbesi ile görev yaptığı, şüphelinin 15/07/2016 tarihinde Üs dışında bulunduğu, saat 21:45 sıralarında filo komutanı Yüzbaşı Metin Çivilibal tarafından telefonla aranarak 4 Adet F4, 4 Adet F16 uçağına terörle mücadele harekatı kapsamında görev verildiği ve göreve gelmesi gerektiğinin bildirildi, daha sonra Metin Çivilibal ile birlikte üsse geldikleri, şüphelinin Üs Komutanının odasına gittiği, bir müddet sonra buradan ayrılıp, filoya geçtiği, filoda gazinoda televizyonları takip ettiği, bu şekilde darbeye teşebbüs olayından haberdar olduğu, 16/07/2016 tarihinde saat 04:00 sırlarında gazinoda bulunduğu sırada BHHM'den telefonla aranarak Malatya ilinde uçakların motorları çalıştırdığına dair duyum alındığını, filo komutanlarına ulaşılamadığını, uçakların kalkması halinde havada vurulacağının, bunu filo komutanlarına iletmesini emri verilmesi üzerine şüphelinin filo komutanları odasına gittiği, Metin Çivilibal dışında diğer filo komutanlarına bu hususu ilettiği, Tayfun Tuna'ya da bu emri ilettiği ve bu doğrultuda bu emrin sıralı amirlere verildiği, şüphelinin darbeye teşebbüs sırasında herhangi bir ateşli silah kullanmadığı, darbe teşebbüsü yönünde herhangi bir emir vermediği ve darbe teşebbüsü içerisinde yer almadığı,."

ARŞİV FOTOĞRAFLAR: Darbe girişimi sırasında polis ve jandarmanın 2. Ordu Karargahı dışındaki çemberi, beyaz bayrak çekerek teslim olan asker görüntüleri..

Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com

 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız