- CHP'li Ağbaba, Başbakan Yıldırım’ın şeker fabrikalarının özelleştirmesi ile ilgili açıklamalarının bir anlamı olmadığını belirterek, “Başbakanın aklına nihayet ‘şeker’ konusu gelmiş. Oy kaygısı insana neler söyletiyor” dedi.
HER ÖZELLEŞTİRME ÖNCESİ AYNI CÜMLELER
Başbakan Binali Yıldırım’ın Şeker Fabrikalarının özelleştirmesi ile ilgili açıklamalarına CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili ve Şeker Fabrikalarının özelleştirmesi sürecinde 20 milletvekilinden oluşan komisyon başkanı Veli Ağbaba’dan yanıt geldi. Ağbaba, Başbakan Yıldırım’ın aklına nihayet şeker konusunun geldiğini belirterek açıklamalarının tamamının gerçeklerden uzak, hayal dünyası ürünleri olduğunu öne sürdü. AKP’nin 16 yıllık süreçte en az 60 milyar dolarlık özelleştirme yapıldığını belirten Ağbaba, “Her özelleştirme öncesi aynı cümleler söylendi. Sonuç ortada” dedi.
13 FABRİKA ZİYARET EDİLDİ, HAFTAYA 7 FABRİKA
Bugüne kadar 13 fabrika ziyareti gerçekleştiren ve önümüzdeki hafta Erzurum, Erzincan, Kars, Ağrı, Van, Muş ve Elazığ Şeker Fabrikalarını ziyaret edecek olan heyetin başkanı Ağbaba, “Başbakan Yıldırım’ın aklına nihayet şeker pancarı, şeker fabrikaları, nişasta bazlı şekerin geldiğini belirterek, kamuoyu baskısını, üreticilerin haykırışlarını, işçilerin isyanını görünce içeriği acı, şeker konuşmaları yapmaya başladı”dedi.
BAŞBAKAN NE DEMİŞTİ?
Başbakan Yıldırım Şeker Fabrikalarının özelleştirmesiyle ilgili yaptığı açıklamada “Şeker fabrikaları özelleştirilince kapatılacakmış, üretim azalacakmış bütün bunlar yalan dolan. Bu fabrikalar daha fazla kapasiteyle çalışacak. Bu özelleştirmede bütün çalışanların hakları korunuyor. Kapanması söz konusu değil. En az beş yıl çalışma zorunluluğu var. Bir fabrika üretim yapmazsa teminat mektubu var. Ciddi anlamda teminat alıyoruz. Nişasta bazlı şeker üretimini sıkı denetim altına alacağız. Bunun için düzenlemeler getireceğiz ayrıca kotasını da kısacağız” ifadelerini kullanmıştı.
BAŞBAKANA ÇAĞRI: GELİN ÖZELLEŞEN FABRİKALARI BİRLİKTE GEZELİM
Başbakan Yıldırım’ın son açıklamasının “Neresinden tutsanız elinizde kalan konuşmalar” olduğunu belirten Veli Ağbaba, “Başbakan; “Bu fabrikalar daha fazla kapasite ile çalışacak” demiş. Sayın başbakanla birlikte geçmişte özelleştirdikleri Tekel, Sümer, Et Balık Kurumu, SEKA fabrikalarının yerlerini birlikte ziyaret etmeye davet ediyorum. Gelin gezelim. Hangi fabrika daha fazla üretim yapıyor. Vazgeçtik fazla üretimi hangi fabrika yerinde duruyor gelsin birlikte bakalım. Şayet daha fazla üretim yapan fabrika varsa çıksın ismini açıklasın. 2002 yılında 405 bin olan tütün üreticisi sayısı yüzde 86 azalarak 50 binlere geriledi. Yani özelleştirmeler sonucu üretilen ürün de, üretici sayısı da kapasite de azalıyor. Şeker Fabrikalarında bunun tersi düşünülemez” dedi.
İYİ NİYETİNDEN ŞÜPHELİYİZ
Başbakan Yıldırım’ın “Bir fabrika üretim yapmazsa teminat mektubu var. Ciddi anlamda teminat alıyoruz” dediğini hatırlatan Ağbaba, Başbakan fabrikalar için teminat mektubu alacaklarını söylemiş. Fabrikaların arazileri satılırsa en az 100 katı teminat parası eder. Bu gerçeği bilip bu cümleyi kullanıyorsa Başbakanın iyi niyetinden şüphe etmek gerekir” dedi.
HAKKINI KORUYACAK İŞÇİ Mİ BIRAKTINIZ?
Başbakanın “Özelleştirmede bütün çalışanların hakları sonuna kadar korunuyor” ifadelerini kullandığını söyleyen Veli Ağbaba, “Özelleşmeyen yerlerde çalışan işçilerin bile haklarını korumayan hükümet nasıl oluyor da satılan fabrikalardaki işçilerin hakkını koruyacak? Binlerce taşeron işçiyi kadroya almayan, kadro diye şirket işçiliğini devam ettiren, kiralık işçilik yasasını onaylayan, emekçinin kıdem tazminatına göz koyan hükümet mi özelleştirilecek fabrikalardaki işçilerin hakkını koruyacak? Başbakana hatırlatmak isteriz: Tekel alkollü içecekler 2003 te satılırken işçi sayısı 3 Bin 600 iken, 6 yıl sonra 2009 da fabrikalarda çalışan işçi sayısı 323’e indi. Yani bu özelleştirme sonrası 3 bin 300 işçi işsiz kaldı. Hakkı korunacak işçi kalmadı” dedi.
GÜNAYDIN
“Nişasta bazlı şeker üretimini sıkı denetim altına alacağız” diyen Başbakana ‘Günaydın’ diyen Ağbaba, “Yıllardır nişasta bazlı şekerin kotasını artırıp oy kaygısı başlayınca ‘kota düşüreceğiz’ demek , AKP’nin insan sağlığını değil sandıkta çıkan oyu düşündüğünün en güzel örneği. Bugüne kadar neden yapay tatlandırıcıları ağzınıza almıyordunuz? Halk tepki vermeyince kota artırıp, tepki başlayınca kota düşürüyorlar.”dedi.
Bülten