Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ve Sezgin Tanrıkulu ile Grup Başkanvekili Özgür Özel ortak basın açıklaması yaptı.
Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ve Sezgin Tanrıkulu, Grup Başkan Vekili Özgür Özel, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. CHP heyeti, taziye ziyaretlerinin ardından CHP Malatya İl Teşkilatı önünde basın açıklaması yaptı.
"MALATYA'DA 12. ARKADAŞIMIZI TOPRAĞA VERDİK"
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Türkiye geçtiğimiz hafta bir felaket, katliam yaşadı. Türkiye yaşadı ama bunu en çokta Malatya hissetti. Bugün Malatya'da 12. arkadaşımızı Hekimhan'da toprağa verdik. Cumhuriyet Halk Partisi, başta genel başkanımız olmak üzere grup başkanvekilimiz, genel başkan yardımcılarımız Malatyalıların acısına ortak olmaya geliyorlar. Ben hepsine teşekkür ediyorum. Onların sayesinde Malatya biraz teselli buluyor" dedi.
"MALATYA BİR TAZİYE EVİ HALİNDE"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, Ankara'da yaşanan terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi.
Özel, "Bugün Malatya bir taziye evi halinde. Taziye evinde tabi çok bir şey söylemek mümkün değil. Acıyı paylaşmak için buradayız. Pazartesi günü sayın genel başkanımızda buradaydı. Bugünde katliamın 100. kaybı olan değerli hocamızı Hekimhan'da hep birlikte yolcu ettik" diye konuştu.
"TÜRKİYE, İKİ SEÇİM ARASINDA ÇOK BÜYÜK ACILAR YAŞIYOR"
Yaşanan acının yaralarını sarmanın kolay olmayacağını dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, iki seçim arasında çok büyük acılar yaşıyor. Hak etmeği şeyleri yaşıyor. Bu acıların yaralarını sarmak kolay olmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi açısından da kolay olmayacak. Öyle bir facia, öyle bir katliam ki, Malatya'da adeta gençlik kollarımız, il yönetimi çökmüş durumda. Bizim Malatya'da partimizi taşıyan, yürekten çalışan, cıvıl cıvıl, neşeli, kalbi insan ve ülke sevgisiyle dolu kardeşlerimizi kaybettik. Hemen her birimizin Malatya'ya geldiğinde onlarla hatıra fotoğrafları var. Onlar, yüreklerindeki ülke ve parti sevgisiyle çalıştılar. Hiçbir karşılık beklemediler. Günün sonunda bizi havaalanından, bazen aracımızla memleketimize ya da Ankara'ya uğurlarken, bizimle yaptıkları bir selfie, çektirdikleri bir kara fotoğraf onlar için ödüldü. Onlar için bütün yorgunluklarına değiyordu. Öyle söylüyorlardı. Onların yerini doldurmamız, onların hakkını ödememiz mümkün değil. Onların hatıralarının önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz."
"BARIŞIN SÖZÜNDEN KORKAR OLDULAR"
Özel, Cumhuriyet Halk Partisi olarak barışı savunmaya devam edeceklerini belirterek, "Arkadaşlarımızı kaybettiğimiz meydana 'Barış Meydanı' isminin verilmesini sayın Ağbaba ile birlikte önermiştik. Ve yine sayın Tanrıkulu ile birlikte hayatını kaybedenlerin 'terör ve terörle mücadele mağdurlarıyla' ilgili kanunda değişiklik yapılarak, hayatını kaybedenlerin ailelerine, sakat kalanların ailelerine ve verilecek olan tazminatların, bağlanacak maaşların ve istihdam haklarının sağlanması ve arttırılmasıyla ilgili tekliflerde bulunduk. Bu teklifimize görünen o ki, Adalet ve Kalkınma Partisi 1 Kasım'dan sonraya öteleyerek, soğutma telaşında. 'Barış Meydanı' önerimizi ise AKP'li üyeler reddettiler ve daha sonra meydanın adı 'Demokrasi Meydanı' oldu. Elbette demokrasi içerisinde barışı da barındırır ama bir meydana barış ismini vermekten korkanlara şimdi sorun sormamız lazım, hepimiz adına Osmaniye'deki yarbay sormuştu. Ne oldu da seçime kadar 'barış barış' diyenler, seçimden sonra 'barış' demiyorlar. Seçimden sonra 'savaş' diyorlar. Bu barışın sözünden korkar oldular. Cumhuriyet Halk Partisi olarak barışı savunmayı ve barışı dile getirmekten korkmamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"CUMHURİYET HALK PARTİSİNE TAZİYE VERMEK YERİNE HAKARET EDİYORLAR"
'Biz, Tayyip Erdoğan'ın gazabından vatandaşımızın ve seçmenimizin vicdanına ve insafına sığınıyoruz' ifadesini kullanan Özel, şunları söyledi: "Malatya Cumhuriyet Halk Partisi güçlü, köklü ve gelenekleri olan bir örgüt. Birbirlerine sarılarak ayakta tutunmaya çalışıyorlar. Ama bir yandan da ülkeyi bu iklime sürükleyen, ülkeyi acımasız söylemleriyle ölmüş gencecik 12 yaşındaki çocukların analarını meydanlarda yuhalatanlar, bu duyguyu paylaşmıyorlar. Bu ülkenin atmosferin yumuşamasına, barışın ve kardeşliğin konuşulmasına değil, ayrışmaya ve ötekileştirmeye doğru Türkiye'yi sürüklüyorlar. Hala daha meydanlara çıkıyorlar, taziye kabul etmesi gereken Cumhuriyet Halk Partisine, taziye vermek yerine hakaret ediyorlar. Seslerini yükseltiyorlar ve hakarette bulunuyorlar. Biz, Tayyip Erdoğan'ın gazabından vatandaşımızın ve seçmenimizin vicdanına ve insafına sığınıyoruz. Biz, Malatya'da da hem Veli Ağbaba'yı hem Cumhuriyet Halk Partisini, AKP'nin gazabından Malatyalı güzel insanların vicdanlarına emanet ediyoruz. Bundan sonraki süreçte AKP'ye karşı Malatya'da milletvekili sayısı olarak tek başına mücadele eden ve AKP'ye karşı gerçekten mücadele eden, günü gelip AKP'yle kol kola giren değil, AKP'nin yaptığı her şeyi baştan bilen, 'kandırıldık' diyen AKP'ye kanmayan tek kurum olan Cumhuriyet Halk Partisi olarak bugün dimdik ayaktayız. Malatyalıların Cumhuriyet Halk Partisine sahip çıkacaklarını, Malatyalıların Cumhuriyet Halk Partisiyle omuz omuza, kol kola girerek, ayakta durmaya çalışan, kenti ayakta tutmaya çalışan kuruluşun, kurtuluşun, mücadelenin partisi, yedi düvele karşı direnmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin ikinci genel başkanı sayın İnönü'nün memleketinde Malatyalıları kol kola girmeye, diz çökmemeye, ayakta durmaya, her şeye rağmen ülkenin birlik ve bütünlüğünü, kardeşliği ve barışı savunmaya davet ediyorum."
"BU CİNAYET, BU KATLİAM GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ"
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da, Malatyalılara başsağlığı dileyerek, "Malatyalı genç bir arkadaşımızı, genç bir öğretmen arkadaşımızı Hekimhan'da toprağa verdik. Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm yakınlarına başsağlığı diliyorum" dedi.
Tanrıkulu, konuşmasında şunları söyledi: "Bu cinayet, bu katliam göz göre göre geldi. Cumhurbaşkanı bir şehre gitmeden önce 'kim kendisine karşı çıkabilir', 'kim slogan atabilir' diye insanlar gözaltına alınıyor. Ya da bir maçta 'kim slogan atar' diye önceden tespit yapılıyor. İnsanların stada girmesi engelleniyor. Fakat Ankara'da katliam yapacakları belli olan katliamcılar, vahşet örgütünün üyeleri, ellerini kollarını sallaya sallaya tutuklanmadan, gözaltına alınmadan Ankara'nın merkezinde, garda katliam yapabiliyorlar. Bunun sorumlusu kim? Bunun sorumlusu bu hükümettir. Başta Davutoğlu olmak üzere bu hükümetin bütün kadrolarıdır."
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, basın toplantısı sonrası CHP Malatya Gençlik Kolları üyeleriyle bir araya gelerek, başsağlığı diledi.