Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM) tarafından yapılan Kültür Konferansları devam ediyor. Konferansların bu haftaki konuğu İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrvin Cemil Schick oldu.
BİLSAM Sanat Akademisi Proje Koordinatörü Metin Benli'nin açılış konuşmasını yaptığı konferans İl Genel Meclisi Toplantı Salonu’nda yapıldı. BİLSAM Akademi Güz Seminerlerinden “İnsan ve Sanat” adlı seminere katkılarından dolayı İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Fehmi Kolçak’a plaket takdimi yapıldı ve bu seminere katılan katılımcılardan bazılarına temsili olarak katılım belgeleri verildi.
Konferansta konuşma yapan Prof. Dr. İrvin Cemil Schick “Hat sanatıyla ilk ilgilenmem 1974 yılına rastlar. 19 yaşımdaydım, tasavvuf düşüncesini ve tarihini inceliyordum. Osmanlıca bilmeden başa çıkamayacağımı anladım, Osmanlıca öğrenmeye başladım. Bir kere Arap harflerini öğrenince de etkilerinden bir daha kurtulamadım. Koleksiyonumdaki ilk hat eserini 1975 yazında Üsküdar bit pazarından aldım. Malûm, o zamanlar hat sanatı moda değildi, her müzayedede, her antikacıda bulunmazdı. Ama buna mukabil nispeten ucuzdu tabi, şimdiki gibi değil.İslam kültüründe yazının ve yazmanın kurucu temelleri, Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'tir. Yani bu kadar dolaysız bir ilişki vardır İslâm ve yazı arasında. Bir Hadis'e göre Allah ilk önce kalemi yaratmıştır. Düşünün, ne kadar anlamlı ve ne kadar güçlü bir fikir. Allah ilk önce kalemi yaratmış ve ona yazmasını emretmiştir. Kalem de "ne yazayım?" diye sorduğunda "Gelmiş geçmiş gelecek her şeyi yaz" diye emretmiş. Levhi mahfuzun bu olduğuna inananlar vardır. Yani her şey en başından iyi saklanmış olan bir levhada yazılıdır. Kur'an'da Allah kalem üzerine kasem eder. Hz. Muhammed'in peygamberliğinin en önemli delili, kitabıdır, yani yazılı bir metin olan Kur'an-ı Kerim. Birçok Hadis, Allah'ın meleklere yazı yazdırdığından söz eder, örneğin Miraç esnasında Hz. Muhammed'in "kalemlerin cızırtısını" duyması, Allah'ın buyruklarını yazıya geçiren meleklerin kamış kalemlerinin sesi olarak yorumlanmıştır. Kur'an'ın doğrudan doğruya Allah'ın kelamı olduğuna inanıldığından insanlara bu kelamı kusursuz ve yüceliğine layık bir şekilde muhafaza etmek görevi düşmektedir, dolayısıyla hüsn-i hat ve diğer kitap sanatları ortaya çıkmıştır. Kısacası yazı kavramıyla İslâm dini iç içedir. Bence İslam'ı yazı olmadan düşünmek mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.