Coğrafya ve ekoloji alanında Türkiye’nin önde gelen bilim adamları arasında yer alan Profesör Doktor İbrahim Atalay, Malatya Kayısısının ekolojik özelliklerini ortaya koyacak bir çalışma yapmak üzere Malatya’ya geldi.
Turgut Özal Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Doktor Bayram Murat Asma’nın davetiyle Malatya’ya gelen Atalay, Akçadağ, Darende, Doğanşehir, Battalgazi, Yeşilyurt ve Yazıhan ilçelerindeki şehrin önemli kayısı alanlarında arazi çalışması yapıp, incelemelerde bulundu.
Atalay “kayısı ülkemizin tarımsal ihraç ürünleri arasında stratejik bir öneme sahiptir. Gerek üretim miktarı gerekse üretilen kayısının üstün kalitesi nedeniyle Malatya şehri dünyanın kayısı merkezi konumundadır. Bu kadar öneme sahip bir ürünün iklim, toprak ve ana materyali kapsayan ekolojik özelliklerinin detaylıca araştırılmaması önemli bir eksikliktir. Malatya Kayısısının ekolojik özelliklerini ortaya koyacak bir çalışma yapmak için Malatya’daki kayısı ile ilgili kuruluşlarla ortaklaşa bir proje yürütmeyi kararlaştırdık” dedi.
Atalay, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan ile Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Erdoğan’ı makamında ziyaret ederek, projenin kapsamı, neyi hedeflediği, proje ekibi konusunda bilgi verip görüş alışverişinde bulundu.
Atalay ayrıca Orduzu’da bulunan Arslantepe Höyüğünü ziyaret ederek, UNESCO Dünya Miras Listesi eseri hakkında bilgiler aldı.
Kayısı ve İklim Değişikliği
İnsan kaynaklı iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan küresel ısınma yeryüzündeki tüm canlıların yaşamlarını sürdürmeleri için zorunlu olan gıda, su ve çevre gibi temel yaşam kaynaklarını tehdit ediyor.
Dünya çapında yaşanan ve etkisini giderek hissettiren iklim değişikliği kuraklık, yangın, fırtına gibi afetlerin sayı ve şiddetini artırıyor; sıcak hava dalgaları nedeniyle istilacı türler ortaya çıkarken, salgın hastalıkların görülme sıklığında artış öngörülüyor.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından kapsamlı bilimsel araştırmalara dayanarak kaleme alınan bir makalede, dünya ikliminin tarih boyunca değişikliğe uğradığı, son 800 bin yılda buzul çağları ve sıcak dönemlerin yaşandığı sekiz esaslı değişiklik olduğunu, yaklaşık 11,700 yıl önce son buzul çağının sona ermesiyle modern zamanlardaki iklime ulaştığımız, bu değişiklikle birlikte şimdiki insan uygarlığının temellerinin atıldığı belirtiliyor.
FOTOĞRAF: Bakıldığında sıradan bir taş olarak görülen serpantin (Latincesindeki anlamıyla yılan taşı), Atalay’ın verdiği bilgiye göre, “lifli, tabakalı yapısı var, lifleri ipeksi, yağlı kaygandır. Yeşilin çeşitli tonları ile kahverengimsi, beyaz ve sarımsı gri renkler, ayrışmanın olduğu yerlerde kırmızımsı. Okyanusal kabukta ve levhaların birleşim kuşağında yaygın”. Elbette parçalanıp toprağa dönüşmesi milyonlarca yılı buluyor. Bu taşın bulunduğu alanlar kayısı tarımına gayet uygunmuş.
Tarihsel süreçte iklim değişikliklerinin Dünya’nın yörüngesindeki çok küçük değişmeler sonucu ortaya çıktığını, ancak günümüzdeki iklim değişikliğinin insan kaynaklı (antropojen) olduğunu hatırlatan NASA, 1800’li yılların ortalarından başlayarak atmosfere saldığımız gazların Güneş’in enerjisinin çoğunu Dünyada tutmasıyla atmosfer, okyanuslar ile karaların ısındığını ve buralarda hızlı değişikliklerin ortaya çıktığını hatırlatıyor.
Bunlara ek olarak buz tabakalarının küçülmesi, buzulların çekilmesi, kar örtüsünün azalması, deniz seviyelerinin yükselmesi, Arktik deniz buzunun çökerek azalması, düşük sıcaklık veya soğukluk gibi uç iklim olaylarının sıklığındaki artış, okyanus asitlenmesinin yükselmesi iklim değişikliğine kanıt olarak gösteriliyor. (https://science.nasa.gov/climate-change/evidence/)
Bu bilimsel gerçeklerden ve hayatımızda etkisini giderek hissettiren iklim değişikliğinin kaçınılmazlığı göz önüne alındığında, Malatya’nın hayati geçim kaynağı kayısının ekolojisi incelenerek proaktif yaklaşım sergilenmesi, daha doğrusu “testi kırılmadan” önlemlerin alınması, sadece kayısı üreticilerinin değil tüm şehrin ekonomisi açısından özel önem arz ediyor.
FOTOĞRAF: Fotoğraf Levent’te çekilmiş. Dağın eteğine, kıraç bir araziye tek bir kayısı ağacı dikmiş bir çiftçi. Belli ki “kayısı çiftçinin umudu”; çitil büyüyecek, ağaç olacak, meyveye duracak, meyve yılın en sıcak mevsiminde toplanıp kurutulacak veya yaş satılacak, çiftçi de eline geçecek parayla geçimini temin edecek.
Malatya kayısısını tehdit eden ilkbahar geç donları ve çiçeklenme dönemindeki yağışlara bağlı ciddi verim kayıpları yaşanıyor. Özellikle 2018-2023 arası altı yıllık dönemde ağacın ve meyvenin alışageldiği iklimin dışında anormalliklerin yaşanması ürün kaybına yol açarken, kuru kayısı rekoltesi beklenenin altında kalmıştı.
Prof.Dr. İbrahim Atalay ve kuracağı ekiple yapacağı çalışma kayısının ekolojisini bilimsel veriler çerçevesinde ortaya koymayı hedefliyor. Üç yıl sürmesi beklenen araştırma tamamlandığında kayısının geleceğiyle ilgili stratejik bilgi ve verilerin elde edilmesi bekleniyor.
Atalay Kimdir?
1947 yılında Malatya’nın eski Yeşilyurt ilçe merkezi Çırmıhtı’nın Hamidiye Mahallesinde doğan Prof. Dr. İbrahim Atalay, 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Enstitüsünden mezun oldu. Lisans öğrenimi sırasında aynı üniversitenin Orman Fakültesine devam ederek 1967 yılında Toprak İlmi ve Ekoloji Sertifikası aldı. 1970-1975 yılları arasında Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile Orman Ağaçları ve Tohumları Islah Enstitüsü'nde jeomorfolog ve başuzman olarak çalıştı. 1973 yılında İstanbul Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayan Atalay, 1975 yılında Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü'ne atandı. Doçentlik unvanını 1978 yılında aldı.
1981’de ülkemizin dördüncü coğrafya bölümü olan Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Coğrafya Bölümüne girdi. Profesör olduğu 1988 yılına kadar hem öğretim üyesi olarak hem idari kadrolarda görev yaptı. Toprak Coğrafyası, Hidrografya, Oseonografya, Türkiye Vejetasyon Coğrafyası, Türkiye Jeomorfolojisi, Hava Fotoğrafları gibi dersler verdi.
FOTOĞRAFLAR: Atalay arazi çalışmasında Prof. Asma ve Korkmaz ile görülüyor.
Türk coğrafyasını uluslararası platforma taşıma hususunda da kayda değer katkılar sunmuş ve uluslararası tanınırlık açısından önemli çalışmalarda bulunmuştur. 2003 yılında Bükreş Üniversitesi tarafından kendisine, bilimde en yüksek akademik kariyer olan Professoris Honoris Causa (h.c.) unvanı verilmiştir. Yine Bükreş Üniversitesi Coğrafya Fakültesi tarafından coğrafya biliminin gelişmesine yaptığı özel katkılardan dolayı Diploma de Excellenta Simon Mehedinti diploması verilmiş; 2006 yılında ise Amerika Birleşik Devletleri Bibliyografya Enstitüsü Yönetim Kurulu tarafından coğrafya ve ekoloji alanında 21. Yüzyılın En Büyük 500 Dâhisi arasına seçilmiş, aynı enstitü tarafından alana bilimsel katkılarından ötürü, kendisine Türkiye için altın madalya sunulmuştur.
FOTOĞRAF: Prof.Dr. Atalay, Borsa Başkanı Özcan'ı da ziyaret etti
1988'de Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Bölümü profesör kadrosuna atanmış, 2014 yılında kadar burada öğretim üyeliğine ve bölüm başkanlığı görevine devam etmiştir. 2008-2014 yılları arasında DEÜ Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü olarak da görev yapmış, 2014 yılında Burdur Mehmet Akif Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm başkanlığına atanmıştır.
İngilizce ve Türkçe yazılmış 20’nin üzerinde kitabı, 30’dan fazla ders kitabı, çok sayıda ulusal ve uluslararası bildiri, makalesi bulunan Atalay çok sayıda projede görev yaptı.
DERLEME: Bülent KORKMAZ