Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam, “Bu ülkenin aşağı yukarı yüzde 50’sinin direniyor olması demek, bizim önümüzün gerçekten açık olduğu anlamına gelir. Önümüzde bir mahalli seçim var ve bu mahalli seçimde inanıyoruz ki bu seçmen, bu iktidara ciddi bir tokat atacaktır. Zaten atması da lazım” dedi.
İslam, Saadet Partisi Malatya İl Teşkilatı tarafından düzenlenen ‘Hak ve Adalet’ konulu konferansa katıldı.
Battalgazi Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen programın açılışında konuşan Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Osman Cemali Marasalı, “Feryada gerek yok bizim çağrımız, çabamız, birlikteliğimiz bu zulüm halkalarını teker teker kıracak” dedi.
Marasalı, konuşmasında şunları ifade etti:
“Zaman içerisinde gelinen bu noktada çeşitli iç ve dış dinamiklerin etkisiyle artık daha baskıcı rejimler görülmeye başlandı. Sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok bölgesinde; Suudi Arabistan’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Amerika’da, Rusya’da, Polonya’da, Macaristan’da birçok devlet adamı hem de halkın oylarıyla seçilen insanlar hakların özgürlüğünü yavaş yavaş kısıtlamaya, devlete emniyet altına alınan hakları elden alma gayreti içerisine sokmaya başladılar. Peki, bu durum insanlar refah ve mutluluk getiriyor mu? Eğitim, kültür, sanat hayatı, iç ve dış politikamız, en önemli unsur olarak da ekonomimiz bunlardan etkileniyor. Vatandaşa bunlar sunulurken, ‘devletin bekası, iç güvenlik problemlerimiz için’ diyorlar ama geriye dönüp baktığımızda baskıcı rejimler yok olma tehlikesiyle beka sorunuyla karşı karşıyayken, özgürlükçü olan ülkelerin hızla yol aldığını ve böyle bir problemlerinin olmadığını görüyoruz.”
Programda daha sonra Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam, ‘Hak ve Adalet’ konulu bir konferans verdi.
İslam, konuşmasında, “Bizim bu yolculuğumuz yani görevimiz nerede ve ne şekilde biter bilemem ama size söz her zamanda ve zeminde hakkı konuşmayan namerttir” dedi.
Söylediklerinin halkta karşılığının çok iyi olduğunu dile getiren İslam, şunları söyledi:
“Daha önce programlanmış bir konferans için Rize ve Ardeşen’e gittik. Rize bizi bağrına bastı, Ardeşen’de salonu iptal ettiler. Son gece iptal ettiler ama bu ülkede yiğit ve mert insanlar var. Bir düğün salonu sahibi anahtarı verdi, ‘burada yapın’ dedi ve bizde toplantımızı orada yaptık. Bir şekilde engellemeler devam ediyor ama bir şekilde çok daha yoğun bir ilgi, teveccüh ve desteğe mazhar oluyoruz. Bir takım sözlere alınmışlar. ‘Batıl’ sözüne alınmışlar, rahmetli hocam sık sık bunların icraatlarını ‘batıl’ olarak nitelendirirdi ama çok fazla tepki gelmedi fakat bunu meclis kürsüsünden duyunca belki biraz rahatsızlık oluştu bilemiyorum.”
İslam, FETÖ’yle mücadele konusunda, “Mecliste İYİ Partili arkadaşlar bir önerge verdi. Dediler ki, ‘FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkartacak bir araştırma komisyonu kuralım.’ Kim reddetti? Vatandaşlar, ‘AKP, MHP.’ Neden reddedilir böyle bir komisyon? Kim, neye bozuluyor? Ben diyorum ki, ’15 Temmuz gecesi sokaktaydım, siz neredeydiniz?’ Çıkın bunun hesabını verin. Bu işin peşini bırakmayacağız neden çünkü bunun üzerine Türkiye’de bir rejim, baskı sistemi bina ediyorlar. Baskı sistemi kuruyorlar. 140 bin insanı kamudan attılar, özel sektör uzantısıyla birlikte bu 200 bin kişi. 50-55 bin kişi hapiste. Kaçı suçlu, kaçı suçsuz belli değil. Kimse bize caz cuz yapmasın çık darbeci kimse bunları cezalandır. Bize seninle birlikteyiz ama FETÖ’nün siyasi ayağını da ortaya çıkart, suçlu ve suçsuzu ayıkla. Biz, bu kamudan atılan 140 bin genelde 200 bin kişinin kaçı suçlu kaçı suçsuz bilmiyoruz. 50 kilogramlık bir pirinç çuvalı düşünün, ayıklasınız bir su bardağı çakıl taşı çıkar mı çıkar. Bu çakıl taşını ayıklayacağına bütün o çuvalı alıp çöpe attı. Böyle bir hukuk devleti olmaz. Hukuk devletine sahip çıkacağız. Hukuk’un üstünlüğünü bu ülkede yeniden tesis edeceğiz. Rahatsız olmalarının asıl nedeni budur çünkü muhalefet başladı. Ciddi bir muhalefet başladı” açıklamasında bulundu.
Milletvekili İslam, konferansta konuşmasını şöyle sürdürdü:
“80’li yıllarda demir perde çöktükten sonra bir demokrasi ve liberalizm dönemi dünyada başladı. Fakat şimdi onun karşısında ‘anti dalga’ dedikleri demokrasi karşıtı otoriter yönetimler ortaya çıkıyor. Bakıyorsunuz bir lider özellikle halkın fakir kesimlerini yanına almış, onlardan aldığı destekler toplum üzerinde bir tahakküm kuruyor. Bu sadece Türkiye’ye özgü değil, devletin bütün araçlarının kullanılması, muhaliflerin hapishanelere atılması, medyanın kontrol altına alınması, özellikle yandaşlara iktidar nimetlerinin paylaştırılması bunlar dünyada başka ülkelerde de yaşanmaya başladı. Ama Türkiye’nin bir farkı var. Bunca baskıya, zulme, iktidar nimetlerinin bunca adaletsiz paylaşımına rağmen bu ülkenin aşağı yukarı yarısı bu sisteme karşı direniyor. Bu çok önemli bir nokta, yani sistem Türkiye’de bir türlü oturmuyor, oturtulamıyor.”
31 Mart yerel seçimlerine de değinen İslam, “140 yıllık bir meclis, şura, istişare geçmişimiz var. Osmanlı döneminden buyana başlar. Bizim Osmanlı döneminden buyana bir seçim tecrübemiz var. Bakın seçimler, bu ülkede bizim en iyi yaptığımız işlerden bir tanesiydi, son zamanlara kadar. İyi yaptığımız işlerden birisiydi; katılım oranı yüksekti, her parti müşahit gönderirdi ve ufak tefek olaylar yaşasak da genelde sağlıklı bir seçim, sonucu ele alabiliyorduk ama şimdi bu da özellikle son birkaç seçimde en azından tartışılır hale geldi. Ama olsun buna müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin aşağı yukarı yüzde 50’sinin direniyor olması demek, bizim önümüzün gerçekten açık olduğu anlamına gelir. Önümüzde bir mahalli seçim var ve bu mahalli seçimde inanıyoruz ki bu seçmen, bu iktidara ciddi bir tokat atacaktır. Zaten atması da lazım” ifadelerini kullandı.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com