İLİ VE ŞEHRİ YÖNETENLERE TEPKİ.. İçeriğinde boyar maddeler, kimyasal atıklar nedeniyle zehir saçtığı bilimsel analizlerle kanıtlanan, bilim çevrelerince ‘insan ve çevre sağlığı üzerinde ölümcül etki’ yaratacağı uyarılarıyla yıllardır gündeme gelen Organize Sanayi Bölgesinin atık sularının karıştığı Şahnahan deresi boyunca yer alan mahallelerde hayvan ölümleri yeniden gündeme geldi. İneği Topraktepe Mahallesi’nde söz konusu derede su içen Mustafa Arıkan isimli vatandaş, ineğinin öldüğünü ve ölümüne bu suyun neden olduğunu ileri sürdü. Yetkililerin duyarsız kaldığını belirten Arıkan “Bu şehrin yöneticileri bizim sesimizi duymadı. Geriye kalan hayvanlarımı satıp, yol parasını çıkarıp Cumhurbaşkanına gideceğim. Derdimizi Cumhurbaşkanımıza anlatacağım. Burada bizi duyan olmadı” sözleriyle isyan etti.
Sanayi atıkları ve zehirli kimyasallar içeren organizenin atık sularının, tarımsal sulamada kullanılması Dilek, Şahnahan, Topsöğüt, Topraktepe, Suluköy ve bu çevrelerdeki diğer yerleşim yerlerinde biyolojik yaşama ve çevreye zarar vermeye devam ediyor. Yarattığı olumsuzluklarla 20 yıldır gündemde olan bu soruna bir türlü çözüm üretilemedi.
Son olarak geçtiğimiz günlerde Topraktepe mahallesinde yaşayan Mustafa Arıkan isimli vatandaş, ineğinin kirli suların geçtiği dere kenarında otladıktan sonra bu sudan içtiğini ve ertesi gün öldüğünü söyledi. Yıllardır yaşadıkları bu soruna karşı yetkililerin duyarsız kalmasından büyük üzüntü duyduklarını belirten Arıkan, “Madem burada bizi gören duyan yok, o halde ben de yol parası için geride kalan hayvanımı satıp Cumhurbaşkanımıza gideceğim. Derdimi ona anlatacağım. Cumhurbaşkanımız bu sorunu çözer” diye konuştu.
İneğinin Şahnahan Deresi kenarında otladıktan sonra bu sudan içtiği için öldüğünü ileri süren Arıkan, olayı şöyle anlattı:
“Organizenin atık sularından benim ineğim öldü. Ben hayvancılıkla geçiniyorum. Şehre indiğim bir gün çocuklar ineği salmışlar ve inek bu kirli sudan içmiş. Ertesi gün hastalandı ve öldü. Bugüne kadar bu bölgede birçok köylünün ineği, başka hayvanları öldü. Köyde artık kimsenin hayvanı dışarı çıkmıyor. Bu şehrin Valisi nerde, Büyükşehir Belediye Başkanı nerde? Yeşilyurt Belediye Başkanı nerde? Milletvekilleri nerde? Bu ilin yetkilileri nerde? Yıllardır söylüyoruz, bizim sesimizi duyan yok mu? Hayvanlarımız ölüyor. Çocuklarımız hasta oluyor. Hayvanlarımızdan sonra sıra bize gelecek. Topraktepe, Kesirik ve Sütlüce mahalleleri olarak çok mağduruz. Bizim hiç mi sahibimiz yok? Benim ineğim öldü, komşularımızın hayvanları öldü. Biz sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Cumhurbaşkanımız muhtarlara para veriyor ama bu muhtarlar köylüye sahip çıkmıyor. Suyuna bakmıyor. Yoluna bakmıyor. Çoluk çocuk perişanız. Biz derdimizi kime anlatacağız? Madem bunlar duymuyor artık Cumhurbaşkanının yanına gideceğim. Geriye kalan hayvanlarımı satıp yol paramı ayarlayıp Cumhurbaşkanımızın yanına gidip derdimi anlatacağım.”
“İnsanlar ölünce mi çözüm bulunacak?”
Mahalle sakinlerinden Fatih Türkoğlu isimli vatandaş da ilgili ve yetkili kurumlara yaptıkları bütün şikayetlerin sonuçsuz kaldığını, bölge halkı olarak yıllardır büyük mağduriyet yaşadıklarını ifade etti. Organizenin atık sularının karıştığı söz konusu derenin içine dinamo atıldığını ve bunun saatine 40 TL vererek sulamada kullandıklarını kaydeden Türkoğlu “Biz yıllardır Devlet Su İşlerine, Valiliğe, Organize Müdürlüğüne, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne dilekçeler verdik. Yazılı sözlü şikayetler ilettik. Ama maalesef manzarada değişen bir şe yok. Biz bu suyla hayvanlarımızı suluyoruz, bahçelerimizi suluyoruz. Suyun içine dinamo atılmış ve bütün köyün suyu bu kirli sudan gidiyor. Bunun saatine bir de 40 TL para ödüyoruz. Bu suyla sebze meyve ve bahçe suluyoruz. Kimse bununla ilgilenmiyor. Kimse bugüne kadar çözüm bulmak için uğraşmadı. Biz ne kadar engel olmaya çalışsak da hayvanlar otlanırken bu sudan içiyor. Bu sudan zarar görüyor. Çocuklar dereye iniyor ve buralarda oynuyor. Bu suyla bütün köylüler zarar görüyor. Biz artık ne yapacağımızı, derdimizi kime anlatacağımızı bilmiyoruz. Daha önce Vali Bey de buraya geldi. Bu durumu gördüğü halde çözüm yoksa artık ne yapacağız bilemiyoruz. Buraya çözüm bulunması için inanların ölmesi mi gerekiyor? Eskiden burada piknik yapıyorduk, herkes gelip piknik yapıyordu, vatandaşın nefes aldığı yerlerdi şimdi artık manzara büyük bir kirlilikten ibaret” diye konuştu.
“Eskiden bu suda balıklar yaşardı şimdi etrafından gezinen hayvanlar ölüyor”
Bölgede yaşayan Erkan Gül isimli vatandaş ise, eskiden bolca balığın yaşadığı Şahnahan Deresi’nde şimdi etrafından gezinen hayvanların dahi ölmeye başladığını söyledi. Yapılan arıtma tesislerinin enerji maliyetlerinin yüksek olması gerekçesiyle çalıştırılmadığını ileri süren Gül, tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:
“Vali Bey, Belediye Başkanı gelsin, akşam bu köyde dursun, kokuyu hissetsin, manzarayı görsün. İçler acısı. Yazıktır, günahtır. Fakir fukara bu sudan faydalanıyor. Sulama suyu olarak bahçeler sulanıyor. Köylüyü bu durumdan kurtarmaları gerekirken yumuşak koltukta ben de otururum. Buradaki köylülere yazıktır. Burada dinamo çalıştırıp saatine 40 TL alıyorlarsa bu meselenin üzerinde durmaları lazım. Suluköyde ağaç diye bir şey kalmadı. Hepsi bu su yüzünden kurudu. Kayısı diye bir şey kalmadı. Yarın öbür gün insan da ölecek.”
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com