Geçtiğimiz hafta Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun da katıldığı olağan kongrede Saadet Partisi İl Başkanlığına seçilen Osman Marasalı, şeker fabrikalarının satılmaması gerektiğini belirterek “Şeker fabrikaları da en az Afrin kadar milli meseledir. Hükümet bu konuda kararlı ise pancar birlikleri ve Pankobirlik ile bir araya gelmesi lazım. Pancar üreticisinin elinde şuan para yok. Ancak inanıyorum pancar üretiminde elde ettiği gelirinden daha fazlasını devlete öder. Pancar çiftçisi tarımı geliştirerek öder. Hükümettin bunu muhakkak göz önünde bulundurması gerekiyor” dedi.
Göreve başladıktan sonra ilçe teşkilatlarını ziyaret eden SP İl Başkanı Marasalı, Doğanşehir ve Darende’de vatandaşlarla bir araya geldi. Ülke ve Malatya gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Marasalı, Şeker Fabrikalarının satılmasına tepki gösterdi.
“Dışarıdan getirileceğine ülkemizin tütünü kullanılsın”
Doğanşehir’i ziyareti sırasında üreticilerin tütün ile ilgili bir sorusunu yanıtlayan Marasalı, “Biz her zaman ülkemiz için barış ve huzur temennisinde bulunduk. Doğanşehir ilçemiz içinde tütün konusunda halkın çıkarları gözetilmelidir. Sigara konusunda halka içmemelerini tavsiye ederim fakat içenler varsa ve buna ihtiyaç duyuluyorsa dışarıdan getirileceğine ülkemde üretilmesinden yanayım” ifadelerini kullandı.
“Şeker Fabrikaları milli meseledir”
Şeker Fabrikalarının, Türkiye’nin milli meselelerinden biri olduğunu vurgulayan Marasalı, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun geçtiğimiz hafta bu konuyu değerlendirirken Kızılderili bir atasözü olan ‘Son Fabrika satıldığında, Son üretici toprağını terk ettiğinde, Beyaz AK Partili adam beton ve asfaltın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!” diye uyarılarda bulunduğunu hatırlattı.
“Özelleştirmenin tek bir amacı var, o da rant”
Özelleştirme ile şeker pancarının biteceğini söyleyen Marasalı, “Bunların özelleştirilmesinin tek bir sebebi görünüyor, o da rant. Kısa vadeli rant görüyorum. Kısa vaade paraya çevirme derdinler. Bu konu bizi endişelendirecek bir mecraya sürüklemez inşallah. Biz hayırlı işlerde motor ve milletimizin aleyhine olacağını gördüğümüz işlerde fren olma gayretindeyiz” şeklinde konuştu.
Marasalı, “Hükümet bu konuda kararlı ise pancar birlikleri ve Pankobirlik ile bir araya gelmesi lazım. Pancar üreticisinin elinde şuan para yok. Ancak inanıyorum pancar üretiminde elde ettiği gelirinden daha fazlasını devlete öder. Pancar çiftçisi tarımı geliştirerek öder. Hükümettin bunu muhakkak göz önünde bulundurması gerekiyor” dedi.
“Türk dış politikası çelişkili süreçten geçiyor”
Marasalı, Türk dış politikasının çelişkili bir süreçten geçtiğine vurgu yaparak, “Hayaller Osmanlı, gerçekler Büyük Ortadoğu. Hayaller Abdülhamit Han, gerçekler Theodore Hertzel. Biz inanıyoruz ki eğer Sultan Abdülhamit yaşasaydı, ABD ve İsrail’i stratejik müttefik olarak kabul etmezdi. Amerikan askerlerinin İncirlik’te konuşlanmasına izin vermezdi. En önemlisi de Sultan Abdülhamit yaşasaydı Avrupa Birliğine girmek için değil İslam Birliğini Kurmak için çaba harcardı” ifadelerini kullandı.
“Kutuplaşmadan ülkemiz zarar görür”
Hükümetin kucaklaşma yerine kutuplaşmayı tercih ettiğini savunan Marasalı, şöyle konuştu:
“Maalesef bu konuda da tam tersi yapılmıştır. Seçimlerde oluşturulan ittifaklara karşı değiliz. Bir araya gelinip, beraber hareket edilebilmesi olumlu karşılanabilecek bir olgudur diye düşünüyoruz. Lakin şuan da gündemde İki partinin mutabakatı söz konusu ve bu mutabakatın dışında olanlar için gayri milli bir algı ile profil çiziliyor. Biz bu oluşturulan kutuplaşmaya karşıyız. Emin olabilirsiniz ki yerel de ve genelde öncelikli çözüm önerimiz tek vücut olmak ve bütünlüğü sağlayarak kutuplaşma ve gerginliğe son vermektir. Bugün ne yazıktır ki konjonktür gereği gerginlik kısa vadede bir takım menfaatler doğuruyor ve bunun seçimler üzerinde etkili olabileceği düşünülüyor. Ama uzun vadede ülkemizin ve milletimizin aleyhine doğuracağı sonuçları da görmek gerekir. Bu sonuçları görmeden siyasilerin attığı adımlar ve söylemleri son derece olumsuz neticelerle sonuçlanır. Biz buna karşıyız. Biz inanıyoruz ki insanlarımız bu gergin politika anlayışlarından yoruldular.”
“Yaşanabilir bir Malatya’nın mücadelesini vereceğiz”
Marasalı; ‘’Eğer bir değişiklik olmazsa önümüz de ki ilk seçim yerel yönetimler de olacak ve bu doğrultuda ilçe, mahalle ve köylerde yerelde ki tüm sıkıntıları, hemşehrilerimizin beklentilerini analiz ederek Malatya’yı yaşanılabilir ve ferah bir il haline nasıl getirebilirizin mücadelesini vereceğiz. İnsanlarımız milli görüş belediyeciliğine hasret kaldılar. Allah’ın izni ile ilk yerel seçimde tüm belediyeleri alarak Malatya da yerel bir kalkınma başlatacağız” dedi.
Bülten- Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com