60 yıl önce, Soğuk Savaş sürecinin başladığını ilan eden en önemli siyasi doktrin, dönemin ABD Başkanı Truman tarafından ortaya kondu. Truman Doktrini ile ABD, komünizm ile mücadelenin politikasının esasını teşkil ettiğini ilan etti. Bu doktrini, Avrupanın kalkınmasını hedefleyen Marshall Yardımı izledi.
Truman Doktrini, Soğuk Savaş dönemine damgasını vuran, 1940lı yılların sonununda ABD Başkanı Harry Truman tarafından ortaya konan ve kendi adıyla anılan bir siyasi öğreti. Bu doktrin dünyanın iki bloka ayrıldığını ve Sovyet-Amerikan mücadelesinin başladığını ilan etmişti.
Harry Truman 12 Mart 1947 tarihinde ABD Kongresi önünde yaptığı konuşmada NATOnun kuruluşu için güçlü bir irade ortaya koydu. Amacı ise ulusların özgürce gelişmelerini sağlayabilmek olarak tanımlandı. Truman burada şunları söyledi: Biz bu amacımıza ancak özgür halkların hür kurumlara kavuşmalarını sağlarsak ve ulusal bütünlüklerini, totaliter rejimi empoze etmeye çalışan akımlara karşı koymaya yardım edersek ulaşabiliriz.
Türkiye ve Yunanistan
Truman, komünizm ile silahlı mücadele veren ve dış ülkelerin baskısı altında bulunan devletlere mali ve askeri yardım yapılmasını savundu. Kastedilen ülkeler ise Türkiye ve Yunanistandı. Her ne kadar Amerikan Kongresi Trumanın önerisini az bir farkla kabul etmiş olsa da doktrinin siyasi sonuçları büyük başarı getirdi. Türkiyeye 100 milyon, Yunanistana ise 300 milyon dolar yardım yapıldı.
Doktrin, Yunan iç savaşının seyrini değiştirerek komünistlerin yenilgiye uğramasını sağladı. Türkiyenin ise Sovyetlere karşı özgüvenini arttırdı ve Batı ittifakına katılımı yolunda önemli bir adım teşkil etti.
Dış yardım, Truman Doktrini'nde de öngörüldüğü gibi Amerikan dış ve güvenlik politikasının ana eksenini oluşturdu. Truman Doktrini'nin başarısı Avrupanın yeniden inşaası için öngörülen Marshall Planına öncülük etti. Bu süreci 1949 yılında kurulan NATO ve hemen ardından gerçekleştirilen Kore ve Vietnam müdahaleleri izledi.
"Başkanların en kötüsü Truman"
Tanınmış Amerikalı tarihçi Gar Alperovitz ise Truman Doktrini'nin asıl ABDnin atom silahları monopolünü koruma hedefinden kaynaklandığını söylüyor. Alperovitz, nükleer silahların ve atom bombasının olmadığı bir Soğuk Savaşın düşünülemeyeceğini ifade ediyor.
Harry Trumanın kişiliğine gelince... Tarihçi Alperovitz şu özelliklerine dikkat çekiyor: Vicdansız. Demokratik kurumları görmezden gelme ve halkı çılgınlığa sürükleme yeteneği olan bir kişi. Amerikanın siyasi makinelerinin iktidara getirdiği en kötü ürün Trumandır. Bu makine Missouri Kansastaki gangster Pendergasttır. Bu korkunç makina, siyasetçi satın alır ve insan öldürtürdü. Truman da onun senatörüydü.
DW (Alman Radyosu) Türkçe Yayını