Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, "Büyük Taarruz"un yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Bugün yurdumuzda.. yürütülen kaynağını dışarıdan alan girişimler sonucu; ulusal ekonomimiz ve ulusal kimliğimiz çözülmeye uğratılmaktadır."dedi.
Tunçdemir, zaferle sonuçlanan "Büyük Taarruz"un yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyetinin oluşum süreci başlıca iki evreye ayrılmaktadır: Kurtuluş ve kuruluş. 1922 tarihli Başkomutanlık Meydan Savaşı ile de artık tarihimizin sıcak savaş dönemi kapanmış, kurtuluş evresi başarıyla gerçekleştirilmiştir. İşte ancak bundan sonra kuruluş evresine geçilebilmiş; siyasi, ekonomik ve toplumsal mücadele ve yapılanma dönemi başlatılabilmiştir.
Bu nedenle, 26 Ağustos 1922 sabahı düzenlenen kararlı ve büyük bir saldırı hareketi; Kurtuluş Savaşımızın da utkuya atılan son adımıdır. 26 Ağustosta başlayan ölüm- kalım savaşı benzersiz kazanımlar doğurmuştur. Başkomutan Gazi Mustafa Kemalin askeri dehasının, Silahlı Kuvvetlerin, ulusun yiğit çocuklarının kahramanca savaşı ile birleşmesiyle; eski adıyla düvel-i muazzama, bugünkü tanımıyla emperyalizmin yenilebileceğini gösteren ulusal değil, evrensel bir destan yaratılmıştır.
Günümüzde emperyalistlerin, öteki adlarıyla sömürgecilerin, amaçları değişmememiştir. Değişen yalnızca amaçlarına ulaşmak için kullandıkları araçlarıdır. Bugün demokratikleşme, insan hakları, barış gibi aslında Kemalizmin özü olan kavramlar, işgalci güçler tarafından, ezilen ulusların uyanışını ortadan kaldırma ve Doğuyu sömürgeleştirme planlarının aracı olarak kullanılmaktadır. Bu kavramları işgaline gerekçe olarak kullanan ABD, Irak işgalinde, demokratikleşme adına, özgürleştirme adına, insan hakları adına 150 bine yakın insanın canına kıymıştır. Görülmektedir ki, sömürgeciliğin adı günümüzde de emperyalistlerin daha çok zenginleşmesi adına akıtılan kan ve gözyaşıdır.
Bugün yurdumuzda yürütülen kaynağını dışarıdan alan girişimler sonucu; ulusal ekonomimiz ve ulusal kimliğimiz çözülmeye uğratılmaktadır. Zaten bir ulusu etle tırnak gibi olsa da etnik parçalarına ayrıştırmak Batılının uzman olduğu konudur. Ülkemiz, dünyanın öteki azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri gibi artık açıkça görülen bir saldırı altındadır. İşgale ve saldırıya karşı vatanı savunmanın birinci adımı bunları doğru çözümlemek ve anlamaktır. Gizli işgali, açık işgale dönüşüne kadar yok saymak, ulusal bağımsızlığımızı, yurdumuzu çok büyük tehlikeye atacaktır.
Büyük Taarruzun 83. yıldönümünü kutluyoruz. Bize bağımsız, onurlu yaşanacak bir vatan bırakan Gazi Mustafa Kemale, komutanlarına ve savaş alanlarında temiz kanlarını akıtanlara gönül borcumuzu sunuyor, vatanımıza karşı onlarla aynı sorumluluğu yüklendiğimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz."