Malatya'da depremlerde ağır hasar gören binaların yıkımında çıkan tozun yol açtığı hava kirliliğini engellemeye yönelik önlem kararları kağıt üstünde kalırken, birçok bina yıkımında sulama yapılmaması, buna karşılık 'boş arazöz'lerin iş beklemesi ilginç bir tezat oluşturuyor.
6 Şubat depremlerinin ardından ağır hasar gören 36 bin binanın yıkım çalışmaları yoğunlaşırken, şehrin üzerinde oluşan ve kanserojen madde olan asbestli tozun engellenmesi için alınan önlemler, denetim yapılmaması nedeniyle büyük çapta sonuçsuz kaldı.
Ana caddelerde ve mahalle aralarında sürdürülen yıkım işlemleri sırasında, İl Afet Koordinasyon Kurulu ve Valilik kararlarıyla toz kalkmasını engellemek için mutlaka yıkım sırasında sulama yapılması zorunlu olmasına rağmen, birçok yıkım bölgesinde sulama işlemi yapılmıyor.
Cadde ve sokaklardaki yıkımlarda sulama yapılmamasına karşın, İstasyon Virajı'nda 'iş bekleyen' kiralık sulama tankeri, yıkım müteahhitlerinin daha az masrafla yıkım yapma tercihlerini ortaya koyuyor.
Diğer yandan, İl Afet Koordinasyon Kurulu ve Valilik kararlarına karşın, yıkım yapılan alanlarda ayrıştırma yapılması da önlenemiyor ve bu durum tozdan kaynaklanan hava kirliliğini artırmaya devam ediyor.
PLAN YOK, DİNLEYEN YOK..
Bu arada, kentin birçok bölgesinde sürdürülen yıkım çalışmaları nedeniyle, plansız- programsız yol kapatmaları nedeniyle şehir trafiği de alt üst oldu.
Yetkili makamların, yıkım yapılacak yerleri bölge bölge belirleyip, buralarda yoğunlaşarak yıkım yapmaları, bu sırada cadde ve sokaklarda trafik düzenlemesi yapılması gereğine karşılık, Malatya'da bu konuda da tam bir başıboşluk hakim.
Emniyet ve Büyükşehir Belediyesi'nin trafik birimleri, yıkım yapılan bölgelerde herhangi bir önlem almamaları, trafiği yönlendirici uyarı levhaları konmaması nedeniyle, birçok tek yönlü yol uyarı olmaksızın çift yönlü olarak kullanılır bu da sık sık trafik kavgalarına yol açarken, yıkımların da programlanması gereği ortaya çıkıyor.
malatyahaber.com