Doğanşehir’de düzenlenen 2. Geleneksel Bahar Festivali’ne katılmak amacıyla Malatya’ya gelen HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Halkların Demokratik Partisi Adana ve Mersin seçim bürolarına yönelik bombalı saldırıları değerlendirdi.
Tuncel, HDP’ye yönelik sistemli bir saldırı sürecinin olduğunu savunarak Ağrı Tendürek’te başlayan süreçle Hükümetin barış sürecini de zora sokacak bir kararın altına imza attığını ileri sürdü. Yapılan saldırıyı bağımsız bir grubun tepkisi olarak değerlendirmenin mümkün olmadığını belirten Tuncel, “Bugüne kadar 70’e yakın büromuza, seçim arabalarımıza, propaganda yapan arkadaşlarımıza saldırı oldu. Genel merkezimiz kurşunlandı. Bütün bunlar aslında faili belli olan kesimler tarafından yapılıyor. Hükümetin başından beri tarafsız olması gereken ancak ne yazık ki meydanlarda miting çalışması yapan, AKP’ye oy toplayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da söylemleri partimizi hedef haline getirmiştir” şeklinde konuştu.
HDP’ye yönelik gerçekleştirilen saldırıların, kendilerini alıkoymayacağını belirten Sebahat Tuncel, şunları söyledi: “Bu ülkede sosyalistlerin de Kürt hareketinin de nasıl bir dönemeçten geldiğine herkes dönsün bir baksın. Kürt halkı, 30 yıldır bütün bu politikalara karşı büyük bir direniş gösteriyor. AKP hükümeti sadece seçim güvenliğini tehdit etmiyor. Halklarımızın beklediği barış ve çözüm sürecini de tehdit ediyor.”
HDP binalarına atılan bombaların Türkiye’de barış ve kardeşliğe atılmış bir bomba olduğunu ifade eden Sebahat Tuncel, HDP’ye yönelik saldırıların Kürtler ve Türklerin ortak bir gelecek kurmasına yönelik düzenlenen saldırılar olduğunu söyledi.
“Gerçekten barıştan yanaysanız, gerçekten özgürlüklerden ve eşitliklerden yanaysanız yapmanız gereken şey tam şimdi HDP’nin etrafında kenetlenmektir" diyen Tuncel, "Çünkü, bu bomba barışa, kardeşliğe ve halkların kardeşliğine atılmış bir bombadır. Aslında, Türk ve Kürt halklarının ortak gelecek kurmasına yönelik atılmış bir bombadır. Bunu artık herkes görüyor” ifadelerini kullandı.
AKP'Lİ ÇALIK'IN AÇIKLAMASI..
Bu arada AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, HDP'nin Adana ve Mersin binalarına bombalı saldırıya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Sabah saatlerinde HDP'nin Mersin ve Adana bürolarında patlamalar olduğu haberini aldık. Haberleri aldığımızda oldukça üzüldük çünkü bu tarz girişimlerden en büyük zararı her zaman iktidar partisi olarak AK Parti görmüştür.
Bu tarz provokasyonları bekliyor muyduk? Evet seçim sürecinde biz iktidar partisi olarak bu tarz provokasyonları bekliyorduk. Çünkü Türkiye'de karanlık güçler maalesef her zaman devrede olmuştur. AK Parti bu tarz provokasyonlardan 13 yıl boyunca çok zarar gördü. Bu yüzden bizim bir savaşımız da zaten bu güçlerledir.
Ancak burada çeşitli açıklamalar var ve belli ki burada bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. AK Parti'ye hükümete, Cumhurbaşkanımıza sorumluluk yüklenmek istenmektedir.
HDP'den yapılan açıklamayı arkadaşlarım bana ilettiklerinde ben şahsen çok üzüldüm. "Siyasi iktidar destekli karanlık güçler devreye sokularak partimizin gelişmesi ve seçim çalışmaları engellenmek isteniyor. Bu saldırıların siyasal sorumluluğu başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Başbakan ve diğer AKP Hükümeti mensuplarına aittir. " diye bir açıklamaları var. Burada görüyoruz ki HDP yine boş konuşmuş durumdadır. Açıklamasında "siyasi iktidar" diyerek direk bizi suçlamışlardır. Ben buradan soruyorum. Ne biliyorsunuz? Ne biliyorsanız açıklayın. Hangi delile dayanarak siyasi iktidarı suçluyorsunuz? Şunu herkesin çok iyi bir şekilde aklına kazıması gerekmektedir; Türkiye'de yalnızca AK Parti kaos planlarının karşısında durabilmiştir. Milletimiz de, şiddetin karşısında bu ülkede kimin dim dik durduğunu gayet iyi bilmektedir.
HDP binasına saldıranlar aslında yalnızca HDP'ye hizmet etmektedirler. Çünkü seçimde en kritik durumdaki parti HDP'dir. Buradan sormak gerekir, HDP'nin binasında patlayan bomba kime ne kazandırır? HDP yaptığı açıklamadan dolayı milletin oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanımızdan, bugüne kadar her dakika barış dilini kullanan Başbakanımızdan ve her türlü provokasyonun karşısında duran AK Parti'den özür dilemelidir.
Türkiye'de kardeş kanının akmaması için kefen giyerek meydanlara çıkan biziz. Hiç kimse AK Parti'ye çamur atmasın, bizim ak siyasetimizde çamurun izi kalmaz. Herkes kendi bahçesine baksın. Kaos arayanlar; siyasi gerginlikler çıkartarak tabanlarını birleştirmek isteyenler kan üzerinde siyaset yapmasın. Adli tahkikat bitmeden, çıkıp AK Parti'yi ve bu ülkenin yönetimini direk suçlayanlara önce şunu sormak lazım; bu patlama olayları kime yaramıştır? Bu sorunun cevabını bilenler, patlamanın adreslerini de biliyorlardır.
Benim şuan elimde bir delil yok. Ben şimdi çıkıp desem ki; "HDP kendi kendini bombaladı" bir geçerliliği olur mu? Olmaz. Biz gerçekliği kanıtlanmamış bir şeyi de iddia etmeyiz. Burada kimse kimseyi suçlamaya kalkmasın. Unutmasınlar ki. Biz 13 yıldır bu tarz provakasyonların karşısında durduğumuz için millet bizi destekledi.
Şimdi barajı geçmek uğruna partimize saldırmaya kalkışmasınlar, aradıklarını AK Parti'de bulamazlar. Ben şahsen HDP'nin barajı geçeceğine de ihtimal dahi vermiyorum. Umarım bu provokasyonların devamı gelmez diyorum. HDP'ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, bu tarz provokasyonların tekrarlanmamasını diliyorum."
