Almanyada yaşayan ve amatör balıkçı olan Malatyalı hemşehrimiz Haşim Gürbüz, tırıvırı denilen yöntemle balık avcılığının Malatyada da yaygınlaşmış olduğunu, büyük zarar veren ve yasak olan bu yöntemle avlanmanın engellenmesi için Malatyadaki yetkililerin gereken mücadeleyi yapmasını beklediklerini söyledi.
Tırıvırı denilen ağla avlanma yüzünden Malatya sularındaki balıkların yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirten Gürbüz, bu konuda Ankara merkezli Rastgele-Der adlı amatör balıkçı derneğinin hazırladığı uyarı metninin de, Malatyadaki yetkililer ve balıkçılar tarafından okunup gereğinin yapılmasını istedi.
Söz konusu metinde, yasak yöntem ve zararları şöyle anlatılıyor:
..İcat edenlerin adını TIRIVIRI olarak koyduğu, daha sonraları verdiği tahribata binaen halk arasında adı KATİL TOR olarak da anılan bu ağ parçası ile avlanmak ne yazık ki iç sularımızda geri dönülmeyecek tahribatlara yol açmaktadır.
İnce misina ağdan, çeşitli göz aralıkları ve ebatlarda örülmüş olan, bir ucuna kurşun ağırlık ve ip takılarak sularımıza olta misali atılan bu illet su altında takıldığı ilişkenlerden ayrılırken kopmakta ve bu kaynakta yaşamını sürdüren canlılar için kontrolsüz bir tuzak haline gelmektedir.
Edinilmesi ve kullanımı çok basit olan bu ağ parçasını kullanan çoğu avcı bu aletin tabiata verdiği zarardan habersizdir. Takıldığı yerde, yani suyun altında kalması nedeniyle atan, diğer avlananlar ve su kenarına gelenlerce görünmeyen bu kontrolsüz ağa takılan balıklar, bu balıkların çürümesi ile yemek için gelerek yakalanan diğer balıklar sonsuz bir tahribat döngüsüne girmekte, yok edilme işlemi devamlı olarak sürmektedir.
Doğayı tahrip ettiği, hatta yoğun kullanıldığı bazı iç sularımızda su ürünlerinin tamamen tükenmesine yol açan tırıvırı aynı zamanda bilinçsizce bu illeti avcılara satan av bayilerini de yok edecek derecede tehlikeli bir araçtır. Yaygınlaştığı günlerden bu yana ucuna sadece bir ip parçası takılarak kullanılabilen bu ağı satanlarında fark ettiği gibi diğer av araç, gereç ve sarf malzemelerinin satışında büyük bir durgunluk hasıl olmuştur. Yani basit anlatımla, satanı da yok eden bir aletten söz ediyoruz. Verdiği zararları maddeler halinde ele alacak olursak aşağıdaki liste ortaya çıkmaktadır.
1- Atıldığı suların dibindeki ilişkenlere takılması sonucu çoğu zaman yırtılarak orada kalır yıllarca yok olmayıp, yok etmeye devam eder.
2- Balık avı için malzeme satanlar tarafından zararları bilinerek satılan bu alet gerekli sert önlemler alınmazsa yakın zamanda en azından akarsularımızdaki tahribat sonucu yine bu malı satanları yok edecektir. (balığın olmadığı yerde avı için malzeme satışı da yapılamaz)
3- Takılan ve orada bırakılan parçalarına giren balıklara yemek için yaklaşan dalıcı ördek, balıkçıl, leylek, su samuru gibi canlıların su altında boğularak veya açlıktan ölümüne neden olur.
4- Atılırken takıldığı ağaçlarda kalması sonucu ağa dolaşan kuşların ölümüne veya sakat kalmalarına neden olur.
5- Naylondan yapılmış olması nedeniyle büyük bir çevre kirliliğine neden olur.
6- Kolay edinilmesi, kolay kullanımı ve uzun süreli yok edici yapısı nedeniyle Amatör avcılık ruhunun dibine konmuş bir dinamittir.
Ankarada 2001 yılında kurulmuş ve tüm ülkemiz genelinde faaliyetlerine devam eden, kısa adı RASTGELE-DER olan Rastgele Balıkçı Amatör Olta Balıkçıları Derneğince yapılan müracaatlar ile önce 2003 yılında Ankara İli sınırlarında üretimi, ithali, taşınması, saklanması, depolanması, kullanılması ve satışı yasaklanmış olup, daha sonra İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün 17 Mart 2005 tarih ve 2005/28 sayılı genelgesi ile aynı konularda yasaklanması sağlanmıştır. Lütfen aktarılan konu hakkında gerekli hassasiyeti gösterelim. Bu ülke ve kaynakları bizim.
Amatör balık avcısı arkadaşlar lütfen bu aracı kullanmayın, kullananlara zararlarını anlatarak kullanmamaları için ikna etmeye çalışın, uyarın. Gerekirse çekinmeden yetkililere ihbar edin.
Tırıvırıcılara sesleniyoruz !!!
Bizim gibi çocukları ile balık avlayabilen şanslı babaların torunlarıyla balık avlama şansını elinden almayın.
Unutmayın, biz bu dünyayı çocuklarımızdan emanet aldık emanetimize hıyanet etme hakkınız yoktur.