Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, FETÖ soruşturması kapsamında TOBB'dan gelen yazıya ilişkin olarak, “Aradığım kişiler oldu, ben burada emniyetin ve yargının görevine soyunmuş değilim. Hiçbir hukuksal sorumluluk üstlenerek istifa edeceksin diye bir yapı içerisine de girmedim. Aradığım kişiler oldu, belki de arayacağım kişiler olacak bunu da ifade edeyim” dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eylül ayı meclis toplantısını gerçekleştirdi.
15 Temmuz Şehitleri Meclis Toplantı Salonu’nda, Meclis Başkanı Sami Payza başkanlığında gerçekleştirilen meclis toplantısında, 2016 Ağustos ayı mizanı görüşüldü. Mizan okunmasının ardından oy birliğiyle kabul edildi.
Toplantıda daha sonra MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, oda çalışmaları hakkında bilgiler vererek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“23 İLİ KAPSAYAN PAKET, BÖLGEYİ İHYA EDECEK”
Erkoç, Başbakan Binali Yıldırım’ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özel bir teşvik paketini açıkladığını anımsatarak, “Teşvik ve yatırım planlarıyla Doğu ve Güneydoğu’daki şehirlerdeki makine, fabrika, teçhizat ve ticarethane gibi üretim yerlerinin kurulmasında sağlanacak sıfır faizli krediler bölge iş insanlarına da can suyu niteliğinde olacak. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir projedir. 23 ili kapsayan bu paket adeta bölgeyi yeniden ihya edecek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nin makus talihini bu teşvik paketiyle yeneceğini, ülkemizi çok daha güzel günlerin beklediğine inanıyorum” diye konuştu.
“MALATYA İŞ DÜNYASI OLARAK YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ”
23 cazibe merkez içerisinde Malatya’nın da yer aldığına dikkat çeken Erkoç, Malatya’nın da 23 il içerisinde yer almasının kendilerini sevindirdiğini söyledi.
Teşvik paketinin bölgenin huzuru, istikrarı ve vatandaşların refahı için çok önemli olduğunu anlatan Erkoç, “Destek paketi terörden zarar gören şehirlerin ekonomik inşasını, bununla beraberde sosyal inşasını sağlayacak” dedi.
Oluşturulacak yeni iş imkanlarıyla bölgenin en önemli sorunlarından biri olan terörün bitmesi, işsizliğin bitmesi ve istihdam konusunda yeni bir açılım yaratacağını dile getiren Erkoç, Malatya iş dünyasının da yatırımlarına devam edeceğini belirtti.
40 yıldır bölgede terörün devam ettiğini ifade eden Erkoç, şunları söyledi: “Son dönemde yine değişik terör örgütleri tarafından ülke üzerinde değişik oyunlar oynanıyor. Ama 15 Temmuz’da bu millet bu ülkenin birliği, beraberliği için canını ortaya koydu, kendisin tankların, uçaklardan atılan silahların önüne siper etti. İnşallah hiçbir şet güç dışarıda ve içeride emeline ulaşamayacaktır. Terörde akıttığı kan içerisinde boğulacaktır. Son dönemde artan terör olaylarında hayatını kaybeden şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.”
MALATYA’NIN İHRACATI ARTTI
Erkoç, Malatya’nın ihracatının arttığına dikkat çekerek, “Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre 2016 Ağustos ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 artarak, 11 milyar 157 milyon dolar olmuştur. Bu kadar olumsuzluklara rağmen, bu kadar etrafımızda yaşanan sıkıntılara rağmen Türk iş dünyasının ihracata devam ettiğinin güzel bir kanıtı ve örneğidir. Malatya 2016 Ağustos ayı ihracat rakamı ise TİM verilerine göre, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 8,37 artarak, 35 milyon dolar oldu. Malatya’nın 2016 yılının ilk sekiz ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre 12,21 artarak 215 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde ise Malatya’nın ihracatı 191 milyon dolar seviyesindeydi” ifadelerini kullandı.
“ÖNCE ‘İSİM VAR’ SONRA ‘İSİM YOK’ DEDİ”
Toplantının dilek ve temenniler bölümünde ise FETÖ gerginliği yaşandı.
TSO Meclis Üyesi Ergün Kılıç, “Malum bir 15 Temmuz süreci geçirdik. Bunlar üstümüzde bir kara leke olarak kaldı. Tabi şuanda devletimizin polisi, askeri, istihbaratı, savcısı ve hakimi bu olaya dahili olan, suç unsuruna göre insanlara, vatandaşa kurşun sıkan ya da başka şekillerde bu örgütün içerisinde olan insanlara bir takım operasyonlar yapılıyor, yapılması da lazım, gerek duyulunca ifade de alınması lazım, hak edenin hak ettiği cezayı fazlasıyla alması gerekiyor. Bu konuda sanıyorum salonun hepsi, hepimiz hemfikiriz” dedi.
Kılıç, birkaç gün önce MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç’un kendisini telefonla aradığını ve kendisini ‘üzülerek aradığını’ söylediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden de Malatya Ticaret ve Sanayi Odasına bir yazı geldiğini söyledi. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nda FETÖ’YLE dahili, bu işe bulamış olanların zorunlu olmadığını fakat istifa etmelerini rica ediyorum gibi bir şey söyledi. ‘Doğrudur başkanım yazı gelmiştir, beni bunun için neden aradınız?’ diye sordum, bana ifadesi ‘senin de ismin var’ oldu. ‘Peki başkanım siz demediniz mi ki arkadaş siz emniyet misiniz, asker misiniz, istihbaratçı mısınız, savcı mısınız, hakim misiniz, bu isimleri neye göre belirlediniz?’ Başkan ‘haklısın’ dedi. Telefonu kapattık, birkaç dakika sonra geri aradım ‘peki kimler var, kaç kişi, neye göre belirlenmiş?’ diye sordum, çok net cevap vermemekle birlikte isimlerin olduğunu söyledi. Basın açıklaması yapıp, mahkemeye dilekçe vererek, bunu kim yazdıysa hesabını soracağımı söyledim. Bu basit bir olay değil, ben buraya kadar ne yaptığını, kimlerle oturup kalktığını bilen bir insanım, ağzımdan çıkanı biliyorum.”
“SAMİMİYETİME GÜVENEREK ARAMIŞ”
Ertesi gün MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç’u konuyla ilgili ziyaret ettiğini kaydeden Kılıç, “Çok gergindim ve isimleri veren kimse onunla ilgili sorularım oldu. 5-10 dakika sonra kendisi, ‘bende insanım, hata yaptım, özür dilerim’ dedi. ‘Başkanım sizle ne alakası var?’ diye sordum. ‘İsim yok’ dedi. ‘Nasıl olur başkanım, siz dün beri arayıp, senin de ismin var dediniz’ dedim ve şok oldum. ‘Peki, siz neye istinaden beni aradınız?’ diye sordum, ‘insanız, hata yapamaz mıyız? Kusura bakma, kapatalım’ dedi. Başkanım kapatalım da basit bir konu değil. Israrlarımdan sonra ‘senin birkaç tane resmin varmış’ dedi. ‘Doğrudur, resme istinaden mi beni aradınız?’ diye sordum, ‘evet’ dedi. Sizin, seçilmişlerin, atanmışları, müdürlerin, amirlerin, esnafların birçoğunun resmi olmayan kim var? Kimsenin alnında ‘terör örgütü olacak’ diye yazmıyor. Binlerce, on binlerce, milyonlarca resimler var. ‘Birkaç tane resim için beni nasıl ararsınız?’ dedim. İstifa edebileceğimi söyledim de, ‘bunun için edemem’ dedim. Başka kimlerin arandığını sordum. Birkaç kişinin arandığını söyledi ancak isim vermedi. ‘Samimiyetine güvenerek aradım’ dedi. İnsanlar samimi olunca böyle şeyler için rahat mı arayabilir, bunu mu anlamam lazım? Benimle ilgili bir bilgi, bir belge varsa emniyetle, savcılıkla paylaşsın. Benim bir dahilim varsa istifa ne, bunun hesabını vermekle mükellef değil miyim? Şayet varsa. Ben birkaç tane resimle yargılanıyorsam, herhalde ülkenin yarısının içeriye atılması lazım. Sosyal medyada bunlarla ilgili adı geçen bir yazım var mı? Şimdi bunların hiçbiri Allah’a şükür yok, varsa da ortaya koyacaklar. Birkaç resimle beni veya başkasını itham edecekler. Bunlar normal işler mi? MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç’a birkaç soru sormak istiyorum TOBB’dan böyle bir yazı geldi mi, geldiyse içinde isim var mı? Bu kararları tek başına mı aldı, yoksa görevi ne olursa olsun buradan birileriyle istişare yapılarak veya herhangi bir şekilde mi karar alındı?” diye sordu.
“ZAN ALTINDA BIRAKMASIN”
Meclis Üyesi Hakan Er ise “Benimde meslek komitemde bir arkadaş aranmış. Sağlık Meslek Komitesi’ndeki arkadaş, o da bana aynı ifadeyi kullandı, ‘Hasan başkanın istifasını istediğini’ daha sonra kendisiyle görüştüğünde ‘bir yakınının cezaevinde olduğundan dolayı’ olduğunu söyledi. İnsanların yakınları cezaevinde olabilir. Benim işlediğim suçtan kardeşim, eşim ya da başkaları anayasa gereği de, insan onuru gereği de, İslam hukuku gereği de böyle bir şey kesinlikle itham edilemez. O üyem mecliste olmadığı, meslek komitesinde olduğu için bunu söylüyorum” diye konuştu.
Meclis Üyesi Celalattin Diltemiz de “Bende arandım bu konuyla ilgili. ‘Bende bu konuyla ilgili böyle bir zanda bulunamayacağını, bunun kendisinin üzerine hak olmadığını’ söyledim. Bu konuda bizi zan altında bırakmasın. Zan altında bırakırsa, Allah katında hesabını verir” dedi.
“BİZ ÇOK ŞEYİ İFŞA ETMEDİK”
TSO Meclis Başkanı Sami Payza, “Biraz önceki konuşulan konular ciddi konular. Bu iş şakaya gelmez. Ne de bu işin altında kalkılır. Bu konuya niye geldim. Burada bir meclis üyesi arkadaşımız bizim yönetim kurulundaki bir arkadaşımızı arıyor ve diyor ki Sami Başkan beni her gün polise şikâyet ediyor. Git söyle bundan vazgeçsin, bende falan, filan adamları şikâyet ederim bilgileri olsun. Bu meclis üyesi bu kanıya nereden vardı? Gideceksin emniyete veya başka yere. Biz çok şeyi ifşa etmedik. Biz burada bir şey bilmediğimizden oturmuyoruz. Bildiğimiz çok şey var ifşa etmedik. Birinin bir suçu varsa çeksin. Bu arkadaşımız beni kendiyle karıştırıyor. Bu darbe olsaydı, sen bizi gündüzü de göstermeden, gece aldırırdın. Bir seçim süreci geçirdik. O konuda burada konuşmadık. Böyle yakışıksız işler hem yanlış hem de hatalıdır. Bu arkadaşımız bugüne kadar birçok hatası oldu biz hepsini idare ettik. Bu güne kadar Hasan Başkana da sizlere de söylemedim, falan adam böyleydi buna liste vermesin diye yine aynı kişiyle bana haber gönderdi. Sonra onla beraber hareket etti. Ben ona yine bir gün demedim ki bunu söyleyen sensin, adam bana düşman oldu. Yine tenezzül edip yanına gidip kendisine bunu söyleyen bu demedim. Bunu benim üzerime attı. Yine sesimi çıkarmadım. Seçim döneminde derneği tenzih ediyorum bizim göz bebeğimiz. Başkanı, yöneticisi ve dışarıdan birkaç kişi biz size destek verelim dedi. Bir kısım arkadaşlarını da karşı taraftan koydu. İnternette bizim seçim döneminde birbirini ziyaret etmeye başladılar. Şu duyumu aldık bu dönem ben gireyim, gelecek dönem sen gir. Garantisi sözü olmadığı için. Biz bunu bugün bırak mecliste samimi olduğum arkadaşlarıma bir gün dahi söyledim. Neyi bekliyorum önümüzdeki aşamayı bekliyorum doğru mu? Geçen dönem arkadaş aday oldu, bu dönemde o arkadaş aday oluyor mu? İspatı olsun diye. Hiçbir zaman bu konuyu dillendirmedim. Bu arkadaşımız bir grubun başkanıydı çok değer verdiğimiz bir grubun. Yapıyı tenzih ederek, kaç yıl orada kalmış başkanlık süreci neyse bir gün İsrail’in yaptığı zulmü kınamamış. Ne zaman ki bir anket yapılıyor seçiminde şu başkan hiç İsrail’i kınadı mı diyor, ondan sonra başlıyor. Her şey soru işareti. Son dönemlerde kaydettiklerine bakıyorsun kafan karışıyor. Bunların hiçbirini biz burada konuşmadık. Seçim döneminde arkasında durmadı, önünde durdu, başarılı olmayınca başka proje yaptılar. Bu işin arkasında Sami duruyorsa biz bunu devirelim. Biz bunların hiçbirini gündeme getirmedik. Herkesi kendiniz gibi zannetmeyin. Bugün beni suçlayan yarın diğer arkadaşları da suçlar. Herkes edebini bilsin. Yapılan bir şey varsa aslan gibi ortaya koysun, yapılmayan bir şeyle de korkusundan bana şunu yaptılar bunu yaptılar demesin. Bunlar doğru şeyler değil” ifadelerini kullandı.
Payza, daha sonra kimi kastettiğinin sorulması üzerine, yine isim açıklamayıp "O kendini biliyor" dedi. Ancak, Payza'nın kastettiği ismin, MÜSİAD Malatya Şubesi'nin önemli bir yöneticisi olduğu öne sürülüyor.
“TOBB’DAN GELEN YAZIYA İSTİNADEN BİRKAÇ ARKADAŞI ARADIK”
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, daha sonra eleştirilere cevap vermek üzere bir kez daha kürsüye çıktı.
Erkoç, hiç kimseyi rencide etme ya da iftira atma gibi bir konumda olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: “17-25 Aralık süreci ile başlayan devletin bu noktada terör örgütü ilan ettiği, 15 Temmuz’da darbe girişime kalkışan FETÖ terör örgütüyle devletin ciddi bir mücadele başlattı. 17-25 Aralık milat kabul edildi. Bunu ilgililerde ifade etmiştir. 17-25 Aralıktan sonra bu yapı içerisinde kendisini ayıran eyvallah, ayırmayan da gider hukuk karşısında cevabını verir. Bu bizim işimiz değil. Bize bakanlıktan TOBB’a yazı gelmiş, TOBB’dan şahsıma gizli yazı geldi. Aynen ifade şu bu noktada kanaatiniz oluşursa isim noktasında yanlış ifade ettim Ergün Bey’e de ifade ettim isim yok dedim. Sırtıma böyle bir yük vermişler, ben bu yükün altında kalkmak için zaten devlet tarafından herkesin kimin ne yaptığı belli. Kimse kimseyi şikayet etmekle bir yere varamaz. Devletin bütün kayıtlarında her şey açık ve net ortada ama burada OHAL yaşandığı için bütün kurumlarda aynı bilgi devlet tarafından istendi. Bize de gelen yazıda bu noktada kanaatinizi ortaya koyun istifa etme konusunda zorlayıcı şansımız yok biz hakim, savcı değiliz. Sadece teklif edin. İstifa eder etmezler onların kendilerinin bileceği iş. Böyle bir zorlamada yok. Bizde bu yazıya istinaden birkaç arkadaşımızı aradık. Ergün Bey bana geldi görüştüm. Bana neye istinaden istifa etmemi istiyorsunuz. İstifa etmek zorunda değilsin. Bende 17-25 Aralık’tan sonra 2014 yılında senin bu yapı ile ilişkin gözümüze çarptı. Resim kayıtlarıdır. Buna istinaden söyledim. Ergün Bey kendisini savunarak böyle bir şeyi kendisine yakıştıramadığını bunlarla bir ilgim ve alakam yok diye beyan etti. Aradığım kişiler oldu, ben burada emniyetin ve yargının görevine soyunmuş değilim. Hiçbir hukuksal sorumluluk üstlenerek istifa edeceksin diye bir yapı içerisine de girmedim. Aradığım kişiler oldu, belki de arayacağım kişiler olacak bunu da ifade edeyim. 17-25 Aralıktan sonra kendini bu yapı içerisinde ilişkisi olan arkadaşlar geleceklerine zarar gelmemesi için istifa edebilirler. Ben kimseye hakaret maksadıyla hiç kimseye zan altında bırakarak şahsını yıpratarak böyle bir konu içerisine girmedim. Bunu da kendi başıma yaptım. Kimseyle de istişare etmedim. Ben hiçbir arkadaşımı rencide edecek, iftira atacak konumda değilim nezaket usulü ile böyle teklifte bulundum. Uyan arkadaşlarımız oldu, uymayan arkadaşlarımız oldu. Bu konunun bu şekilde bilinmesini ve bu yazının geldiğini bu noktada da açık ve net konuşuyorum; bu hususta bu kadar olaydan sonra hala bu yapı içerisinde bulunmak şahsım adına doğru bir hareket ve davranış değil. Ben hiçbir arkadaşıma bu noktada kesin ve net bir bilgi olmadan zan üzerine hareket etmediğimi ifade ediyorum.”
“BENİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR”
Erkoç’un konuşmasının ardından söz alan TSO Meclis Üyesi Ergün Kılıç, “Ben 5-6 arkadaşı aradım, insanlar duydu. Ben burada kimseye zerre kadar bir şey atmak için çıkmadım. Ama o insanlar duyduktan sonrada ben geri vites yapamam. Bunu açığa kavuşturmak zorundayım. Tüm kurumlara yazı gelmiş olabilir, kurumların başındaki insanlar neye istinaden bunu yapıyor? Onu hala çözebilmiş değilim. Neye istinaden aradığınızı söylemekle bana yükümlüsünüz. Ben bugün başkanımızın konuşmasında ‘kusura bakma kardeşim, birkaç resmi görüp aradım’ deseydi, konuşmayacaktım. İlk konuşmasını bekledim. ‘Olur, hatadır’ derdim ama arkadaşlarımın haberi oldu. Filli olarak seçilmiş insanlara saygım sonsuzdur, makama saygım sonsuz fakat sayın Hasan Hüseyin Erkoç benim için yok hükmündedir” ifadelerini kullandı.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
