41. Turizm Haftası etkinlikleri, Malatya Tanıtım Afişleri Sergisi'nin açılışı ile başlandı.
Bir otelde düzenlenen etkinlikte ilk olarak Malatya Tanıtım Afişlerinin sergisi açıldı. Sergiyi İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, İl Kültür ve Turizm Müdür v. Levent İskenderoğlu ve diğer katılımcılarla birlikte gezen Vali Toprak, Afişler hakkında İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Özdemir’den afişler hakkında bilgi aldı.
“Huzur Kenti Malatya” temasıyla bu yıl ilimizde kutlanan 41. Turizm Haftası programında İl Kültür ve Turizm Müdür v. İskenderoğlu, Rektör Prof. Dr. Kızılay, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Turgut’tan sonra katılımcılara hitap eden Vali Toprak” 41. Turizm Haftasının başta Malatya’mız ve turizm sektörü olmak üzere tüm ülkemize, milletimize ve turizm alanında faaliyet gösteren tüm sektör temsilcilerine hayırlı ve uğurlu olmasını Cenabı Haktan niyaz ediyorum.
Öncelikle de ifade etmek istiyorum ki 16 Nisan referandum çalışması uzun bir süreç oldu, huzur ve sükûn içerisinde, herhangi bir asayişe müessir bir olay olmadan vatandaşlarımızın huzuru ve güveni içerisinde iyi bir şekilde gerçekleştirdik, yüzümüzün akıyla bu noktadan çıktık. Onun için bu referandum çalışmasının huzur ve güven ortamı içerisinde geçmesi konusunda katkı sağlayan başta güvenlik görevlerimiz olmak üzere Emniyetiniz, Jandarmamız ve katkı sağlayan tüm siyasi partiler ve bu konudaki temsilcileri, yerel yönetimlerimiz ve tüm ilgili noktada katkı sağlayan arkadaşlarımıza, çalışma paydaşlarımıza da çok teşekkür etmek istiyorum. Bu referandum sonucunun ülkemize milletimize birliğimize, kardeşliğimize, ülkemizin güçlülüğüne ve bu noktadaki kadim milletimizin dünya milletleri nezdinde daha güçlü daha etkin vatandaşlarımızla birlikte huzurlu ve müreffeh içerisinde yaşamanın bir altyapısı olarak gelişmesine de nasip olmasını Cenabı Haktan temenni ediyorum.
Malatya’mızın kadim değerlerini markalarını ve üzerinde barındırdığı medeniyet değerlerini iyi bir şekilde tanıtabilmek dünya milletleri ile ortaklaşa paylaşabilmek ve bunun dünya üzerinde barışın, huzurun ve insanlar arasındaki dayanışmanın bir aracılığı olması noktasında da kadim değerlerimizin tanıtımına vesile olmasını da diliyorum.
Ben öncelikle Kültür ve Turizm İl Müdürümüzü kutlamak istiyorum, huzur kenti Malatya sloganını siz düşündünüz veya çalışma ekibinizle kim katkı verdiyse sizin şahsınızda tüm bu çalışmada katkısı olan arkadaşları kutluyorum.
Çünkü turizm dediğimizde insanların gezip görmesi rahatça kadim medeniyet değerlerini değişik örf, adet, yeme içme, konaklama kültürü, çerçevesindeki o kazanımlardan istifade edebilmesi insanların gezip görme heyecanının oluştuğunda güven olgusunun da zihinlerinde bir olumsuzluk yaratmaması gerekiyor. O anlamda Malatya’mıza ve Malatya'nın insanlarına biz teşekkür ediyoruz ve güveniyoruz ki Malatya huzur kentidir, barış kentidir, sevgi kentidir, sevginin, kardeşliğin, birlikte yaşama kültürünün ispat edildiği, belgelendiği bir şehirdir. Bu anlamda turizm haftasının başlangıcında özellikle bu logonun, bu tasvirin, bu tanımlamanın, bu hedefin özellikle turizm haftasına damga vurması hakikaten takdire şayandır, o manada Malatya huzur kentinin yaşandığı bir yer olduğunu böylece biz tanıtımlarımızda ve 2017 Turizm Haftasının özellikle afiş kelimesinde vermiş oluyoruz ve böylesi bir kentte yaşamaktan dolayı da onur duyduğumuz ifade etmek istiyoruz, dolayısıyla turizmin en önemli öğesi, bir yere gidilecekse huzur ve güven olması gerekiyor ve turizmin bu ana ögesinin karşılayan bir kent olduğunu ifade etmek istiyorum.
Diğer taraftan şüphesiz ki dünya turizm pastası her yıl, her geçen gün gittikçe büyüyor. 1 Trilyon Doların üzerinde bir gelir ve 1 Milyarın çok çok üzerine çıkmış bir insan dünyanın değişik yörelerinden, bulundukları yerlerden değişik noktalara gezme, görme, hissetme, algılama ve o noktadaki değişik güzellikleri görme noktasında bulundukları yerlerden başka yerlere gidiyorlar.
Bu anlamda hem dünyanın barış elçiliğini yapmış oluyorlar, oradaki değişik kadim kültürleri gezip, gördükçe değişik yerlerde anlatma fırsatı buluyor ama her şeyden öte turizmin, turizm pastasından elde edilecek gelir ekonomik pastadan pay alınması da esas bir nokta. Turizmin bir taraftan barış ve hoşgörünün yayılması, yaygınlaştırılması noktasındaki bir ana hedef ama diğer tarafta da hakikaten ekonomik değer olarak bacasız fabrika, istihdama ve gelir artışına da şüphesiz ki önemli katkısı var.
Bunun ikisinin de Malatya'da olduğunu ifade etmek istiyorum. Daha nice değerlerle birlikte dünya turizm pastasından ülkeler değişik tanıtım ve marka çalışmalarıyla pay almaya çalışırken, ülkemizin de 2023 hedefleri içerisinde önemli belirlemeleri var. 50 Milyon turist ve 50 Milyar Dolar bir gelir biz kadim medeniyetimizin tüm unsurlarıyla birlikte bu pastadan daha fazla ifade ettiğimiz hedefin daha üzerinde bir pay alabilme imkânına sahip olduğumuzu, bu birikime sahip olduğumuzu bu kazanımların ülkemizde çoklukla olduğunu ifade etmek istiyorum.
Özelinde Malatya’ya döndüğümüzde, Malatya'nın turizm pastasının da tüm dünya ülkeleri ve ülkemizin değişik yörelerinden gelecekler için bir fırsat ve istifade imkânı oluşturduğunu ve bunun hakikaten daha fazla buraya gelebilecek insanlar için altyapı oluşturabilmesi adına çalışmalarımızı bugüne kadar olduğu gibi daha da artırarak heyecanımızı, gücümüzü, kuvvetimizi, birlikteliğimizi daha fazla ortaya çıkararak bundan sonrada gerçekleştirebileceğimizi ifade etmek istiyorum.
Burada Malatya'nın ifade ediyoruz ki değeri vardır, bir ruhu vardır, kentin kimliği vardır. Malatya ilimizin kimliği hakikaten kadim medeniyetimizin değerlerinde saklıdır bu anlamda bu medeniyet değerlerimizi bu Malatya kimliğini daha fazla turizm pastasından pay alabilecek şekilde yeni organizasyonlarla yeni işbirlikleri ile yeni turizm destinasyonlarıyla iyi bir şekle getirmemiz gerekiyor.
Bunun en başında markalaşma ve tanıtım çalışması yatıyor. Biz ne kadar Malatya çok önemli kültürel kadim değerlere ve varlıklara sahiptir diye ifade etsek dahi biz bunun eğer ki tanıtamıyorsak bir marka değer haline getiremiyorsak bu eserlerin bizim için bir anlamı da olmayacaktır diye düşünüyorum. Bu anlamda yapılan çalışmaları, uğraşılan konuları çok değer buluyorum başta Büyükşehir Belediyemize çok teşekkür etmek istiyorum, İlçe Belediyelerimize çok teşekkür etmek istiyorum turizm destinasyonlarının ve markalaşması noktasında bu zenginliklerin fark edilebilir hissedilebilir tanıtma ve tanıtım noktasında bir marka değere varma noktasında elbirliğiyle önemli katkılarda bulunuyorlar.
Şüphesiz ki Üniversitemiz bizim için, Malatya’mız için, ülkemiz için çok değerdir bu noktadaki birikimlerimizi bilimsel bir bakış içerisinde topluma, sektöre dünya insanlığına marka ve tanıtım değerlerini daha iyi bir noktaya getirecek şekilde yansıtılması noktasında katkı sağlanıyor. Onun için İnönü Üniversitesi Rektörümüzün şahsında tüm fakültelerimize, Meslek Yüksek Okullarımıza, değerli öğrencilerimize çok teşekkür etmek istiyorum. Bugün birazda sevinci yaşadık, Allah rahmet eylesin bir değerli hocamızın vefatıyla birlikte onun yapmış olduğu çalışmanın yarıda kaldığını, tanıtılamadığını, tozu raflarda kaldığını öğrendik ama Kültür Turizm Haftasının açılışında İl Müdürümüz bunları gündeme getirmemiz gerektiğini logo ve tanıtım çalışmaları materyallerinin halkımızın eleştirisine, beğenisine, değerlendirmesine, müzakeresine sunulması gerektiğini ifade etti.
Biraz önce hep birlikte gezip görünce hakikaten onların da çok önemli bir çalışma birikimi ihtiva ettiğini gördük, yine güzel Sanatlar fakültemizin, grafik tasarım öğrencilerimizin oradaki güzel tasarımlarını da izledik. Demek ki fırsat verildiğinde, Üniversitemiz kentle bütünleştiğinde ve bu noktadaki kanallar açık olduğunda, iletişim, koordinasyon, işbirliği açık olduğunda, hem bir taraftan üniversite şehir altyapısını ve bütünleşmesini sağladığını diğer taraftan da üniversitemizde okuyan öğrencilerimizin ve öğretim üyelerimizin, akademik personelin kendilerini yetiştirme noktasında şehirle iç içe bir yetkinliğe sahip olduklarını görüyoruz.
Tüm bu çalışmalar için teşekkür ediyorum, Kale Turizm Meslek Yüksek Okulunun belki bu anlamda bundan sonra Güzel Sanatlar Fakültemiz ve Üniversitemizin turizmi değerli kılabilecek, destinasyon noktalarını önemli kılabilecek alanlarda işbirliğini hem yerel yönetimlerimizle, hem Kültür Turizm İl Müdürlüğümüzle, hem sivil toplum meslek örgütlerimizle, Valiliğimizle birlikte Kültür Turizm Bakanlığının da ilgisini, alakasını sektör temsilcilerini de çekebilecek şekilde iyi bir noktada çalışma altyapısının oluşturulabilineceğini de düşünüyorum.
Turizm sektörü hakikaten hızlı istihdam sağlayan, hızlı gelir artışı sağlayan ve ortaya çıktığında da aşağı yukarı 40'a yakın alt sektörde de bir ekonomik hareketlenme oluşturan bir sektör. Herhangi bir yatırımın oluşturulması, projelendirilmesi hazırlığının yapılması, değer artışı ortaya konması, istihdama konu edilmesi bir süreç alıyor ama baktığımızda sektörlerde bir katkı sağladığınızda iyi bir tanıtım iyi bir markalaşma olduğunda çok hızlı bir şekilde hem istihdama katkısının hem de gelire katkısının da olduğunu da görüyoruz.
Biz tüm bu değerlendirmeler ışığında Malatya’mızın bu değerlerle kaim olduğunu görüyoruz tüm medeniyet değerlerimizin ve geçmiş kadim büyüklerimizin geçmişimizin bin yıldan beri bu topraklara mühür vurduğunu görüyoruz. Mühür vurulan bu toprakların zaman içerisinde tüm ecdadımızın birikimleriyle, heyecanlarıyla, alın terleri ile nakış nakış dokunduğunu, örüldüğünü görüyoruz, bu örgü içerisinde gidip Ulu Camiye baktığımızda Ulucami’nin taşlarının bizim ecdadımızın güzelliklerini, kültürel medeniyet değerlerini kültürel sanata, inanca ne kadar katkı verildiğini de biz orada hissedebiliyoruz. İşte turizm ve değerlerin insan unsuruyla birlikte değerlendirilmesi böyle bir sonuç da ortaya çıkarabiliyor. Bu anlamda Malatya tek başına güven ve huzur kenti olması ve bu birikimlerle birlikte; Aslantepe Höyüğü dediğimiz 8000 yıl öncesinin tüm güzelliklerini de yansıtabiliyor. Burada kazı çalışmaları devam ediyor, orada fiziki bir varlığı çok ciddi manada gezip, görenler o noktada göremiyor ama oradan çıkan 8000 yıllık bir Kılıç belki burada sergilenmese de Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde sergileniyor, sergilenen çok eserimiz var, bunların hepsi bir kadim değerdir.
Turizmi geliştirmek istiyorsak iyi bir tanıtım ve markalaşma noktasına gitmemiz gerekiyor, tüm bunlarla birlikte tüm bu güzellikleri insanların geldiğinde derli toplu beğenilebilecek bir alt yapı içerisinde görmesi gerekiyor, bunların yine bir müzecilik, kültür ve ekonomik sosyal düzenlemeler içerisinde sergilenmesi gerekiyor, bunların iyi bir konaklama, gurmelerin ilgi duyabileceği kadar Malatya'nın yeme içme kültürü ögesi olduğunu görüyorum ve markalaşmaya, tanıtıma, alt yapının geliştirilmesine önem vereceğiz, bununla birlikte turistlerimiz buraya geldiğinde sadece Malatya değil Malatya üzerinden çevredeki il ve ilçelerle birlikte özel destinasyonlar oluşturarak biz buraya gelecek turist sayısını da artırabiliriz. Bu artırmayla birlikte bir taraftan restorasyon çalışmalarını, ayağa kaldırma çalışmalarını yürütürken, yeni turizm değerlerini ortaya çıkarırken diğer taraftan da bu çalışmalara değer katacak insanların zihninde kalıcı etki yaratacak müzelerimizi de devreye sokmamız gerekiyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanımıza, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, hükümete çok teşekkür etmek istiyorum ki 2017 yılı içerisinde büyük bir Anadolu Medeniyetleri Müzesi diyebileceğimiz büyük bir müzenin yapımı yatırım programında şu anda yer alıyor, yer arayışına devam ediyoruz. Ama hızlı bir şekilde sonuçlandırmamız gerekiyor, mutlaka bunun yerini bulup bu müzeyi buraya kazandırmamız lazım. Turizm Haftası’nda ifade ediyoruz ki turizm de söz sahibi olmak istiyorsak, markalaşmak istiyorsak, medeniyet kadim değerlerini sergilemek ve tüm insanlıkla paylaşmak ve anlatmak istiyorsak mutlaka müze anlayışına geliştirmemiz gerekiyor. Müzecilik faaliyetine katkı sağlayacak Anadolu Medeniyetleri Müzesinin ilimize kazandırılması çok önemli olacaktır.
Büyükşehir Belediyemize, Üniversitemize, diğer kuruşlarımıza, ilçe belediyelerimize teşekkür ediyorum. Büyükşehir belediyemiz sanat sokağında çok önemli bir müze yaptı, henüz açılışını gerçekleştirmediler ama o müzeye açılış yapılmadan önce gezip görmek ve tanıtmak maksadıyla misafirlerimizi götürdüğümüzde fotoğraf sanatının, fotoğrafçılığın, doğuşundan bugüne kadar geçirdiği evreleri iyi bir müze anlayışıyla sergilediler.
Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte önemli bir hedefimiz var özellikle Endüstri Meslek Lisemizin taşınmasından sonra oradaki tescilli binalara yine oraya uygun bir müze anlayışıyla kalıcı eser yapılması çalışmaları var. Eski Askerlik Şubesi binasının kent müzesi olarak kazandırılması, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Gümrük ve Ticaret Bakanımızın ilimize bir Turgut Özal Müzesi'nin, üniversitemizde var ama daha geniş kapsamlı ve o noktada kıymete değer olacak bir müze yapılması talimatları var.
Darendeye gittiğimizde Darende’nin bir inanç müzesi noktasındaki bir eserin oraya kazandırılmasının yine turizme değer katacağını düşünüyoruz. Arapkir’e gittiğimizde orada ihtisas müzesi kurma noktasında konaklarla birlikte değerlendirmeler var yani biz aslında ilimizin değerlerine baktığımızda gerek kadim medeniyet unsurlarının camisiyle, hanıyla, hamamıyla, çeşmesiyle tüm alt yapısıyla birlikte diğer taraftan tarihi, doğası, kültürü, sanatı tüm bu değerleri ile birlikte çok önemli bir zenginlik alanı oluşturduğunu görüyoruz.
Bu kapsamda tüm bu çalışmaların, bu anlayışların birbirimiz arasındaki ilişki ve koordinasyonun, kurumlar arasındaki ortaklaşa yardımlaşma ve paylaşmanın bu alandaki hedefimize varma noktasında yeni hareketlenmeler getirmesini, yeni odak noktalar doğurmasını, yeni destinasyonlar oluşturarak turizmin her çeşidinin burada dalga dalga yayılmasını da canı gönülden diliyorum. Burası çok özel bir kent huzur ve sükûnun yanı sıra burada insanlar arasındaki nasıl hoşgörü, dayanışma çeşitliliği ve güzelliği bir arada yaşanıyorsa tüm değerlerimizle birlikte de aslında bu çeşitliliği getiriyoruz.
İlimizin sağlık turizmi avantajı dahi diğer şehirlerin turizm imkânları içerisinde Malatya’yı ön plana çıkarabilecek bir zenginliğe sahip. İlimiz turizminin her bir çeşidinin ayrı ayrı ilgi ve alakayla daha da ileri bir noktaya geleceğini düşünüyorum. Tabii ki biz devletimiz, bakanlığımız, kamu kurum ve kuruluşlarımız, yerel otoritelerimiz ve üniversitemiz de dâhil olmak üzere tüm bu güzellikleri yaşarken özellikle turizm noktasındaki oluşumlarımızın özel sektörün de bu konuda çalışmalarımıza destek vermesi ile hep birlikte gücümüzün iyi şeyler çıkarabileceğini düşünüyorum.
Yeme içme kültürü ve konaklama kültüründe Malatya’da çok önemli bir alt yapı oluştu. Bu noktada özel sektöre de, sektör temsilcilerine de çok teşekkür ediyorum, dayanışmamızı ilerletelim, işbirliğimizi daha iyi bir noktaya getirelim, huzurumuzu, barışımızı, sevgimizi, kardeşliğimizi devam ettirelim. Malatya'nın kadim değerlerinin turizmden daha iyi bir pay alabilmesine imkân sağlıyor.” diyerek katılımcılara ve organizasyonda katkı sağlayanlara teşekkür etti.
İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Yıldırım Güngör’ün Levent Vadisi Jeoparkı sunumu ve Doç. Dr. Özdemir’inde Malatya İmaj ve Lansman Projesi tanıtımının ardından Malatya Afişleri Tasarım Yarışmasında dereceye giren İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrencilerine Vali toprak ve protokol üyelerinin ödüllerini vermesinin ardından haftanın ilk gününün programı sona erdi.
Bülten- malatyahaber.com- iha