SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Türk Tarımının 25 Yılına Işık Tutacak"

0
Güncellendi - 2019-12-04 18:32:06
A- A+ PAYLAŞ

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kısa, orta ve uzun vadeli planlama ve hedeflerinin belirlenmesi, Türkiye’nin mevcut tarımsal portresinin ortaya çıkarılması, tarımda gelecek projeksiyonları üzerinde tartışılarak yeni kararlar alınması, değişen dünya koşullarında Türkiye tarımının güçlendirilmesi gibi amaçlarla düzenlenen 3. Türkiye Tarım ve Orman Şûrası 21 Kasım 2019 tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan şûra sonuç bildirisi ile çalışmalarını tamamladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, şûranın en önemli çalışma gruplarından birini oluşturan “Tarımsal Yapı ve Dönüşüm” grubuna davet edilen ve 15 yıl aradan sonra 3.’sü yapılan Türkiye Tarım Şûrası üyesi olarak şûra çalışmalarına önemli katkılarda bulunan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Battalgazi MYO Öğretim Üyesi, tarım ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Orhan Gündüz, şûranın, 5 yıllık bir plan hazırlayarak, ülke tarımının gelecek 25 yılına yön vermeyi ve ışık tutmayı hedeflediğini belirterek, “Şûrada tarımsal üretimimizi harekete geçirecek, bir düzene sokacak çok sayıda öneri oldu. Yaklaşık 2 bin sayfalık bir rapor oluşturuldu. Bu rapor doğrultusunda Sayın Cumhurbaşkanımız özetle 60 maddelik bir sonuç açıkladı” dedi.

Türkiye’nin tarımsal politikalarına ilişkin gelecek vizyonunu belirleyecek 3. Tarım ve Orman Şûrası süreci ve sonuçları hakkında konuşan Prof. Dr. Orhan Gündüz, şûrada alınan kararların kesin bir bağlayıcılığı olmamakla birlikte, Türk tarımının tüm paydaşlarının günlerce süren bilimsel tartışmalar, beyin fırtınası toplantıları, düşünce, görüş ve önerilerin çeşitliliğinin ortaya konulması açısından faydalı ve verimli bir süreç yaşandığını kaydetti.

Tarım ve Orman Şûrası çalışmalarının Temmuz ayında başladığını, şûra kapsamında 21 çalışma grubu oluşturulduğunu ve her grubun çalışmalar, bilimsel veriler ve tartışmalar sonucunda raporunu hazırladığını kaydeden Prof. Dr. Orhan Gündüz, kendisinin de değişen dünya ve ülke koşullarında tarımın yeniden ele alınmasını öngören, “Tarımsal Yapı ve Dönüşüm Çalışma Grubu”nun üyesi olarak çalıştığını ifade etti.

“Tarım arazileri, kamu yararı denilerek yapılaşmaya açılmamalı”

Bu grubun üyesi olarak kendisinin bir dizi öneri sunduğunu belirten Prof. Dr. Orhan Gündüz, bu önerileri şu şekilde açıkladı:

“Benim önerilerimin en önemlisi, bir kere tarım arazilerinin hiçbir sebeple bölünmemesinin sağlanmasıydı. Ayrıca tarım arazilerinin kamu yararı denilerek yapılaşmaya açılmasına ‘Üstün kamu yararı’ sınırlaması getirilmesini önerdim. Kamu yararı tanımının daha dikkatli bir şekilde yapılmasını vurguladım. Yani kamu yararı deyip tarımsal toprakların kullanılmaması, ancak olmazsa olmaz bir durumda kamu yararı adı altında ne yapılacaksa yapılması gerektiğinin altını çizdim. Kamu yararı diye her önüne gelen tarım arazisi için yapılaşma izninin verilmemesinin önemine vurgu yaptım. Ancak, üstün kamu yararı kapsamında kullanılabilmesini önerdim.”

“Belediyeler, müteahhitlere, yapacakları yeni yapı projelerinde, ‘yağmur suyunu toplayacak sistem kurması’ şartıyla ruhsat vermeli”

Şûrada yaptığı bir başka önerinin, gelecekte yaşanacak su kıtlığına yönelik yenilikçi bir çözüm modeli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Orhan Gündüz, yağmur suyunun daha nitelikli ve kurumsal bir yaklaşımla ele alınmasının önemine değindiğini belirterek, “Bir diğer önerim şu oldu: Artık su hasadı diye bir şey var. Belediyelerin müteahhitlere yeni yapılaşmaların olduğu veya olacağı bölgelerde yağmur sularını toplayacak bir alan yapması koşuluyla inşaat ruhsatı verilmesi. Gerektiği kadar apartmanlarda kullanması, artan suyun da drenajlarla barajlara veya göletlere aktarılması. Bu sistem artık olmazsa olmaz. Çünkü su kıtlığı yaşayacak bir ülkeyiz” dedi.

“6 aylık bilimsel bir çalışmanın ürünü”

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Battalgazi MYO Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Gündüz’ün  3. Tarım ve Orman Şûrası süreci ve sonuçlarına ilişkin verdiği cevaplarda öne çıkan başlıklar şöyle:

Tarım Şûrası’na ilişkin süreç Temmuz 2019’da başladı. Tam adı Tarım ve Orman Şûrası. 25 yıla ışık tutacak 5 yıllık plan hazırlama amaçlandı bu şurada. Şurada alınan kararların bir defa bağlayıcılığı yok. Şurada alınan kararların hayata geçirilmesi için bir kere zaman ve kapsamlı bir bütçe lazım. Kamu kaynakları sınırsız değil. Ülkenin önceliklerine göre hangilerini hayata geçirilebilecekse onlardan başlanacak. Şurada 21 grup vardı. Benim içinde yer aldığım grubun adı Tarımsal Yapı ve Dönüşüm’dü. Şûra’nın sonuç bildirgesi 21 Kasım’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıklandı.

“Tarımın tüm paydaşları bir araya geldi”

“Tarımsal üretime katkısı ne olur? Şöyle cevap verilebilir: En azından konunun paydaşlarının bir araya gelip konuşması, tartışılması sevindirici. Tarımsal üretimimizi harekete geçirecek, bir düzene sokacak çok sayıda öneri oldu. Yaklaşık 2 bin sayfalık bir rapor oluşturuldu. Bu rapor doğrultusunda Sayın Cumhurbaşkanımız özetle 60 maddelik bir sonuç açıkladı. Sonuç bildirgesi içinde bütün öneriler bulunmuyor.

“Toplulaştırma çalışmalarının 10 yılda tamamlanması öngörülüyor”

Tarım arazilerinin toplulaştırılmasının 10 yılda tamamlanması, su yönetimin daha nitelikli ve profesyonel düzeyde yürütülmesi, su kullanımının daha verimli ve tasarruflu yapılması için bir takım tedbirlerin alınması gibi çok önemli kararlar alındı.

“Tarım arazilerinin hiçbir nedenle bölünmemesi gerektiğini, bu arazilerin kamu yararı denilerek tarım dışı faaliyetlere açılmasının önlenmesini önerdim”

Çalışma grubum kapsamında önerilerimin en önemlisi, bir kere tarım arazilerinin hiçbir sebeple bölünmemesinin sağlanmasıydı. Ayrıca tarım arazilerinin kamu yararı denilerek yapılaşmaya açılmasına ‘Üstün kamu yararı’ sınırlaması getirilmesini önerdim. Kamu yararı tanımının daha dikkatli bir şekilde yapılmasını vurguladım. Yani kamu yararı deyip tarımsal toprakların kullanılmaması, ancak olmazsa olmaz bir durumda kamu yararı adı altında ne yapılacaksa yapılması gerektiğinin altını çizdim. Kamu yararı diye her önüne gelen tarım arazisi için yapılaşma izninin verilmemesinin önemine vurgu yaptım. Ancak, üstün kamu yararı kapsamında kullanılabilmesini önerdim.

“Tarım arazileri belediyelerin değil, bakanlığın tasarrufunda olmalı”

Şûrada getirilen önemli önerilerden biri de tarım arazilerinin belediyelerinin değil bakanlığın tasarrufunda olmasıydı. Tarım arazileri ile ilgili başka güzel bir öneri de geliştirildi mesela. Türkiye’de bugün yaklaşık 3-3,5 milyon hektar tarım arazisinin kullanılmadığını biliyoruz. Bu büyüklükteki tarım arazisi atıl kaldı. ‘Bunu üretime kazandırmak için neler yapabiliriz?’ diye tartışıldı. En son, arazi bankacılığı, arazi edindirme ofisleri gibi öneriler sunuldu. Kullanılmayan tarım arazilerini üretime kazandırmak için kiralanması tartışıldı. Birileri işletmiyorsa birilerinin işletmesi için çiftçilere yönlendirilmesi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da üzerinde çalıştığı bir konu da buydu.

“Su Hasadı kavramını artık pratiğe geçirmeliyiz”

Bir diğer önerim şu oldu: Artık su hasadı diye bir şey var. Belediyelerin müteahhitlere yeni yapılaşmaların olduğu veya olacağı bölgelerde yağmur sularını toplayacak bir alan yapması koşuluyla inşaat ruhsatı verilmesi. Gerektiği kadar apartmanların kullanması ve artan suyun da drenajlarla barajlara veya göletlere aktarılması. Bu sistem artık olmazsa olmaz. Çünkü su kıtlığı yaşayacak bir ülkeyiz.

“Bakanlık da yeniden yapılanmalı”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yeniden yapılanması yönünde de önerilerimiz oldu. Gıda denetiminde hem esnaf hem tüccar hem tüketici hem üretici için yeni ve etkili bir denetim modeli önerildi.

Şuranın birinci avantajı sektörün tüm paydaşları bir araya gelip sorunları ve çözüm önerilerini konuştuk. Eksikliklerimizi gördük. Bakanlık ile diğer sektörler arasındaki kopuk gibi görünen ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sundu. Tarımın ne kadar önemli olduğu ve bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiği sadece hükümet açısından veya sadece karar alıcılar ve üreticiler gözüyle değil bütün paydaşların belediyelerin de tarımsal yönetimi birlikte yapması gerektiği görüşünde birleşildi.

Öte yandan III. Tarım Orman Şûrası Sonuç Bildirgesi geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Buna göre;

1) Tarım ve orman politikalarının; stratejik üretim ve sürdürülebilirlik ilkeleri temel alınarak oluşturulması, bütüncül ve entegre bir yöntemle hayata geçirilmesi,

2) Tarım sektörünün yapısını iyileştiren, doğal kaynakları ve çevreyi koruyan, en az üç yıllık dönemi kapsayacak, aktif çiftçi odaklı, üretim, kalite, ulaşılabilir fiyatlar ve sürdürülebilirliği esas alan yönlendirici bir destekleme sisteminin oluşturulması,

3) Tarımsal işletmelerde küçük, orta ve büyük ölçekli işletme tanımlarının yapılarak faaliyetlerin planlanması,

4) Sürdürülebilirlik, verimlilik ve rekabet ilkelerine dayalı, birim sudan maksimum faydayı sağlayacak, tarımsal üretim planlamasının bir devlet politikası haline getirilerek güvence altına alınması,

5) Arazi toplulaştırma ve sınıflandırma projelerinin hızlandırılarak on yıl içerisinde tamamlanması, toprak bilgi sistemine dayalı tarımsal arazi kullanım planlarının hazırlanması,

6) Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması için arazi bankacılığı ve birlikte üretim gibi alternatif modellerin oluşturularak yaygınlaştırılması, miras mevzuatı geliştirilerek tarım arazilerindeki intikal sorununun çözülmesi,

7) Uzun vadede ortaya çıkabilecek olan risklerin bertaraf edilmesi, ürün çeşitliliği, dış ticarette sürekliliği sağlama, ürün maliyetlerinin düşürülmesi ve en önemlisi Jeopolitik siyaset açısından yabancı ülkelerde stratejik anlamda üretimin teşvik edilmesi için arazi kiralamalarının devam edilmesi, uluslararası tarım ve orman faaliyetlerinin kurumsal altyapıya kavuşturulması,

8) Tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla etkin işbirliği yapılarak tohumdan sofraya dijital değer zincirinin kurulması, tarım sayımının yapılması ve güncellenebilir veri tabanının oluşturulması,

9) Serbest piyasa düzeni içerisinde tarımsal ürünlerde fiyat spekülasyonlarının önüne geçilmesi için stok takip sisteminin oluşturulması, gıda depolarında izlenebilirliğinin sağlanması,

10) Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuğu kapsamındaki ürünlerin artırılması, sistemin geliştirilmesi, lisanslı depo işletmelerince tarım ürünlerine dayanılarak oluşturulan elektronik ürün senetleri ticaretinin yaygınlaştırılması,

11) Aile işletmeciliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak için kadın ve gençlerde girişimciliğin desteklenmesi,

12) Bitki ve hayvan hastalıkları ile etkin mücadelede yerli ilaç ve aşı üretiminin teşvik edilmesi,

13) Buzağı ölümleri ve döl verimi istatistiklerinde uluslararası ortalamalara ulaşılması,

14) Kırmızı et sektöründe küçükbaş hayvan eti tüketiminin özendirilmesi ve pazar payının artırılması,

15) Küçük ve büyükbaş hayvancılıkta halk elinde ıslah ve benzeri projelerle yerli ırklarımızın muhafaza ve ıslahına yönelik çalışmaların artırılması,

16) Mera hizmetlerinin yürütülebilmesi, mera niteliği taşıyan alanların tespit ve tahdit çalışmalarının ivedilikle tamamlanması, üreticiler ve üretici örgütlerine tahsis edilmesi, mera ıslahında kullanılacak bitki tohumları geliştirme çalışmalarının teşvik edilmesi,

17) Büyükşehir belediyelerinde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak yeniden yapılandırılması, kırsal mahallelerde köy tüzel kişiliği yapısının korunması, kırsal yaşamın Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bütüncül ve entegre bir bakış açısıyla koordine edilmesi,

18) Su ürünlerinde balık işleme sektörünün geliştirilmesi, pazarlama ve marka tescilinin desteklenmesi, ihracatın ve yerli tüketimin artırılması,

19) Yetiştiricilikte ve avcılıkta alternatif su ürünleri türleri ile üretim ve verimliliğin sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde artırılması,

20) Tarımsal verimliliğin artırılması ve kaynakların daha etkin kullanılması için bilişim teknolojisini tarım sektörüne entegre ederek Akıllı Tarım Uygulamalarının yaygınlaştırılması, Akıllı Tarım konusunda yetişmiş çiftçi/mühendis/ara eleman sayısının özel programlar uygulanarak artırılması,

21) Sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması çalışmalarına devam edilmesi,

22) Ülkemizin yerel hazinesi olan ata (yerel) tohum çeşitlerinin korunması, geliştirilmesi ve ticarete kazandırılması,

23) Gıda ve yem güvenliği, halk sağlığı, bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahını sağlamak amacıyla tohumdan sofraya tüm zincirde etkin bir izlenebilirlik sağlanması ve denetim sisteminin etkinliğinin arttırılması,

24) Tarım ve ormancılıkta İklim değişikliği ile önemi daha çok artan meteorolojik bilginin üretimin her aşamasında etkin kullanılması, iklim değişikliğinin etkilerini izlemeye ve araştırmaya yönelik faaliyetlerin arttırılması ve olası etkileri engellemeye yönelik eylem planlarının geliştirilmesi,

25) Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetim ilkeleri çerçevesinde kullanılması, korunması ve izlenmesinin sağlanması,

26) Ülkemiz su kaynaklarının daha etkin ve daha verimli yönetilebilmesi, ihtiyaç duyulan hukuki alt yapının sağlanabilmesi amacıyla Su Kanununun çıkarılması,

27) Yeni sulama yatırımlarının ve rehabilitasyon projelerinin önümüzdeki 25 yılda tamamlanması, tarımda suyun etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması,

28) Ar-Ge ve inovasyonda kaynakların daha etkin kullanılması için kamu, özel sektör ve üniversiteleri de kapsayacak yeni bir kurumsal altyapının oluşturulması,

29) Tarım ve ormancılıkta yerli genetik kaynakların ve biyoçeşitliliğin tespit, korunma, ıslah ve yaygınlaştırılması çalışmalarının artırılması,

30) Tarım ve orman ürünlerinde kalite ve standardizasyon çalışmalarının tamamlanması, sertifikasyon çalışmalarının yaygınlaştırılması,

31) Ülkemizde yetiştirilen ve uluslararası piyasalarda yüksek oranda talep gören tarım, gıda ve ormancılık ürünlerinde ihracat gelirlerini arzu edilen seviyelere çıkarmak için marka, kalite, standardizasyon, tanıtım ve özendirme çalışmalarının desteklenmesi, dünya üretiminde lider konumda bulunduğumuz ürünlerin tanıtım faaliyetlerinin profesyonel düzeyde yapılması ve pazar paylarının artırılması,

32) Tarım ve ormancılıkta iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının yaygınlaştırılması,

33) Tarım ve ormanla ilgili tüm mevzuatın bütüncül olarak değerlendirilmesi, yalın ve çelişkisiz bir mevzuat yapısının oluşturulması,

34) Kayıt, nakliye, hayvan pazarları ve mezbaha alt yapımızın yenilenerek, hayvan hareketlerinde etkin kontrolün sağlanması,

35) Tarımsal girdi ve finansman ihtiyacını karşılayan sözleşmeli bitkisel ve hayvansal üretim modellerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması,

36) Arı ürünleri üretiminde verimliliğin artırılması ve katma değerli arı ürünlerinin çeşitlendirilmesi, bal harici ürünlerin eğitimlerinin yaygınlaştırılması, tüketiminin artırılması

37) Atık yönetiminde sıfır atık hedefine ulaşmak için geri dönüşüm tesislerinin artırılması, atıkların değerlendirilmesine yönelik Ar-Ge projelerinin desteklenmesi,

38) Coğrafi işaretli ürünler, markalaşma ve katma değerli üretim ile pazar çeşitliliğinin artırılması, coğrafi işaretlerin yönetişim ve denetleme süreçlerinin gözden geçirilerek mevzuatın tamamlanması,

39) Kadastrosu kesinleşen ormanların tapuya tescilinin tamamlanarak, orman sınırı dışına çıkarılacak yerlerin tayin ve tespiti (2/B) çalışmalarında yaşanan mülkiyet sorunlarının giderilmesi,

40) Uluslararası standartlara uygun Ulusal orman envanterinin tamamlanması,

41) Ülkemizin uluslararası arenada orman fidanı üretim ve pazarlama merkezi haline getirilmesi,

42) Ahşap kullanımının yaygınlaştırılması, yapısal ahşap standartlarının belirlenmesi ve ahşap yapı mevzuatının düzenlenmesi,

43) Doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin tespit, korunma, geliştirme ve izlenme çalışmalarının sürdürülmesi,

44) Orman köylülerinin gelir seviyelerinin artırılması için odun dışı orman ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve tarımsal ormancılığın teşvik edilmesi,

45) Tarımsal üretimde ve ormancılık faaliyetlerinde yenilenebilir enerji sistemleri kullanımının yaygınlaştırılması,

46) Başta çiftçilik olmak üzere Tarım ve Ormancılık sektöründe yürütülen faaliyetler için meslek standartlarının oluşturulması, çiftçilik mesleki eğitim kurumlarının açılması ve eğitim alan gençlerin teşvik edilmesi, tarım ve ormancılıkta mesleki eğitimin geliştirilmesi,

47)Organik ve organomineral gübre üretiminin ve kullanımının teşvik edilerek kimyasal gübre ithalatının ve çevre kirliliğinin azaltılması, biyolojik ve biyoteknik mücadelenin yaygınlaştırılması,

48) Üretici Örgütlerinin girdi temini, üretim ve pazarlama aşamalarında etkinliklerinin arttırılması için yönlendirilmesi,

49) Gıdada bilgi kirliliğinin tanım ve çerçevesinin belirlenmesi, bilgi kirliliği çıkaranlara cezai yaptırım uygulanması için yasal mevzuatın çıkarılması,

50) Beslenme okuryazarlığının artırılması,

51) Gıda kayıp ve israfının önlenmesine yönelik ulusal politikaların geliştirilmesi, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin artırılması,

52) Gıdada taklit ve tağşiş cezalarının etkin caydırıcılığı için mevzuatta düzenleme yapılması,

53) Deneyim ve teknik bilgi değişimi amaçlı uluslararası projelerin teşvik edilmesi,

54) Orman içi ve kenarındaki mesken ve işyeri ruhsatlandırılmalarında yangın güvenliği açısından gerekli yasal düzenlemelerin oluşturulması,

55) Orman yangınlarına müdahalede yüksek teknoloji ve yapay zekâ uygulamalarının kullanılması,

56) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen tarım ve ormancılık faaliyetlerinde denetimli serbestlik kapsamında kamuya yararlı işte çalışma cezası alan hükümlülerin kullanılması,

57) Çölleşme ve erozyonla mücadelenin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi; uluslararası kuruluşlarla etkin işbirliği yapılması,

58) Tarım sektörünün en önemli problemi olan risk ve belirsizliğin azaltılması için gelir garantili ürün sigortasının çıkarılması,

59) Tarım, orman ve suyun yönetiminin aynı çatı altında toplanmasından doğan sinerjinin bölgesel dinamiklerle en etkin şekilde ekonomiye yansıtılması için bölge veya havza bazlı yönetim modeline geçilmesi,

60) Bir sonraki Tarım Orman şurasının 2024 yılında toplanması önerildi.

Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

3 yorum yapılmış

  • Malatyali (4 yıl önce)
    Önce ziraat mühendislerini bi yetiştirin.Çünkü bazı köylüler ziraat mühendislerinden daha iyi anlıyor-biliyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • mahmut (4 yıl önce)
    düşünceler çok iyi. ama ilçe tarımda ki uzman kişileri nasıl sahaya indireceğiz saygılarımla
    0
    0
    Yanıtla
  • Tansiyon (4 yıl önce)
    Müthiş fikirler bunlar. İnşeallah lafta kalmasın uygulamaya geçsin. Emeğinize sağlık
    0
    0
    Yanıtla