SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Türkiye'de 9,5 Milyon Konutun Deprem Sigortası Yok

Türkiye'de 9,5 Milyon Konutun Deprem Sigortası Yok
A- A+ PAYLAŞ

Deprem bölgesinde yer alan Türkiye'de 20 milyon 32 bin konuttan sadece yüzde 52,70'inin Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor.

Türkiye'deki 20 milyon 32 bin konuttan sadece yüzde 52,70'ine (10 milyon 561 bin 742 konut) Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılırken, henüz 9 milyon 470 bin 258 konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunmuyor.

AA muhabirinin 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla derlediği bilgilere göre, sadece bulunduğu bölgeyi değil, ülkeyi de ekonomik olarak sarsabilecek şiddette bir afet türü olan deprem, Türkiye'de en sık rastlanan afet türü olarak biliniyor.

Devletin güvence olarak sunduğu Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi afetlere karşı güvence altına alıyor.

Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasının başladığı 27 Eylül 2000'den itibaren gerek kurum gerekse sigorta şirketleri, toplumda sigorta bilincini artırmak amacıyla çok sayıda kampanya düzenledi. Sigortalılık oranının istenilen düzeye çıkması için çalışmalar devam ediyor.

Hasar sahiplerine 1 milyar 159 milyon lira ödeme yapıldı
DASK verilerine göre, ülkede en yoğun kentleşmenin yaşandığı ve 6 milyon 840 bin konutun yer aldığı Marmara, deprem sigortasına en fazla ilgi gösteren bölge oldu. Bölgede yüzde 62,40'lık oranla 4 milyon 265 bin 218 konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor.

Marmara Bölgesi'ni, yüzde 52,40 ile Ege, yüzde 48,70 ile İç Anadolu, yüzde 46,30 ile Güneydoğu Anadolu, yüzde 46,10 ile Doğu Anadolu, yüzde 45,70 ile Akdeniz ve yüzde 42,90 ile Karadeniz izledi.

Bugüne kadar Türkiye genelindeki 20 milyon 32 bin konuttan yüzde 52,70'i, yani 10 milyon 561 bin 742 konut için deprem sigortası yaptırıldı. Henüz 9 milyon 470 bin 258 konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunmuyor.

DASK'ın kurulduğu Eylül 2000'den bu yana meydana gelen depremler sonrasında hasar sahiplerine 1 milyar 159 milyon lira ödemede bulunuldu.

- Sigortalılık oranının en düşük olduğu iller Hakkari, Gümüşhane, Muş

Büyükşehirlerin sigortalılık oranları, İstanbul'da yüzde 62'ye, İzmir'de yüzde 56,30'a, Ankara'da yüzde 56,10'a, Bursa'da yüzde 55,70'e ve Antalya'da yüzde 51,30'a ulaştı.

Zorunlu deprem sigortalılık oranı en yüksek iller yüzde 82,80 ile Bolu, yüzde 80,50 ile Yalova ve yüzde 76,60 ile Tekirdağ olurken, sigortalılık oranının en düşük olduğu iller yüzde 13,30 ile Hakkari, yüzde 29 ile Gümüşhane ve yüzde 30,20 ile Muş olarak belirlendi.

Sigortalı konutların yarısından fazlası 15 yaş ve altında
Zorunlu Deprem Sigortası bulunan konutların yüzde 44,38'ini 2007 ila 2019 yılları arasında inşa edilen yapılar oluştururken, 2020 ve sonrası yapılan konutların oranı yüzde 9,34'ü buluyor. 15 ve altı yaşa sahip bu iki gruptaki konutların toplamdan aldığı pay yüzde 53,72'ye ulaşıyor.

Sigortalı konutların yüzde 25,63'ünü 1976-1999'da, yüzde 16,43'ünü 2000-2006'da, yüzde 4,23'ünü ise 1975 ve öncesinde inşa edilen yapılar oluşturuyor.

Deprem risk grubu bilgilerine mahalle bazında ulaşılabiliyor
Bu arada, vatandaşlar, DASK'ın internet sitesinde bulunan İnteraktif Deprem Haritası üzerinden seçtikleri ilde bulunan toplam konut sayısını, o gün itibarıyla yürürlükte olan Zorunlu Deprem Sigortası poliçe sayısını ve ilgili şehirdeki sigortalılık oranı bilgisine ulaşabiliyor. Poliçe sayıları her gün güncelleniyor.

İnteraktif Deprem Haritası'nın alt kısmında yer alan "il-ilçe-mahalle bazında risk grubu sorgulama" adımından ise Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 1 Ocak 2019'da yürürlüğe alınan Türkiye Deprem Tehlike Haritası temel alınarak hazırlanmış risk grubu bilgilerine mahalle bazında ulaşılıyor.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız