11/12 2025 Nisan gecesi Malatya’da ve ülkemizin birçok şehrinde çiftçileri çaresiz bırakan, meyve ve sebze bahçelerinde milyarlarca lira kayba yol açan zirai don afeti yaşandı. Muhtemelen ülkemizde bugüne kadar yaşanan ilkbahar geç donlarının en şiddetlisiydi. Donun neden olduğu kayıpların maddi boyutu henüz netleşmemiş olsa da farklı illerde ve çok sayıda üründe yol açtığı kayıplar dikkate alındığında, meydana gelen olay kayıtlara “zirai don” olarak geçse de gelecekte “anormal iklim olayı” veya “zirai don afeti” olarak hatırlanacaktır.
Uzmanlar, ülkemizde toplam 36 ilde, onlarca tarımsal üründe %50 ile %99 arasında zarara yol açan don olayının, son yılların en ciddi iklim afeti olduğu konusunda hemfikir. 21-25 Şubat tarihlerinde, Adana-Mersin-Hatay'da gerçekleşen zirai donlar turunçgil bahçelerinde ciddi hasara yol açmış, yaklaşık bir ay sonra 21/22 Mart gecesi Ege Bölgesinde yaşanan düşük sıcaklıklar bağlara değişik oranlarda zarar vermişti.
10-11-12-13 Nisan 2025'de gerçekleşen donların zararı il ve ürün bazında incelendiğinde: Malatya kayısı, elma, armut, badem, ceviz, üzüm, dut, kiraz şeker pancarı, ayçiçeği ve tahıllar; Elazığ kayısı, badem, üzüm; Bursa şeftali, üzüm; Yalova kivi, erik; Sakarya muhtelif meyve ve sebze; Bilecik şeftali; Ordu-Giresun-Samsun-Trabzon-Bolu-Düzce fındık bahçeleri; Kastamonu muhtelif meyve; Karabük asma ve meyve; Kırşehir ceviz; Çankırı erik, badem; Tokat çok sayıda meyve; Rize çay; Erzurum muhtelif tahıl; Çanakkale üzüm, elma, hurma; Manisa ve İzmir üzüm, kiraz; Denizli üzüm ve elma; Afyon ve Uşak muhtelif meyve ağaçları; Eskişehir kiraz ve ceviz; Karaman-Amasya elma; Isparta elma, kayısı, kiraz, gül; Aksaray muhtelif sebze, ayçiçeği, şeker pancarı; Kahramanmaraş ceviz, kayısı, üzüm, badem; Adıyaman badem ve üzüm ve Sivas elma, kayısı, ceviz ve badem ağaçlarının zarar gördüğü bildirilmiştir.

Bazı bölgelerde sıcaklığın -15 ºC'ye kadar düşmesi ve meyve veya çiçek dönemindeki ağaçların 10-12 saat gibi oldukça uzun süre dondurucu soğukta kalması zararın artmasına yol açmıştır. Bilindiği üzere, meyve ağaçlarının çiçekleri -2, -3 ºC ve küçük meyveleri -1, -1,5 ºC şiddetindeki donlardan ciddi anlamda zarar görebilmektedir. Don zararının boyutu, bitki türüne, çiçek veya meyve gibi bitkinin içinde bulunduğu safhaya, donun şiddeti ve süresine göre değişiklik göstermektedir.
Malatya'da Geçmişte Meydana Gelen Önemli Zirai Donlar
1835-1840 Yılları Arasında Yaşanan Zirai Don
Malatya’da meydana gelen zirai donlar konusunda en eski bilgi Araştırmacı-Yazar Hüseyin Çolak’ın arşivinden alınan “Poyraz” isimli şiirde kayıtlıdır. Şiirde, yaklaşık 185-190 yıl önce Eski Malatya/Malatya’da meydana gelen çok şiddetli don sonrası üreticilerin yaşadığı üzüntü ve dram anlatılmaktadır. Şiir, hayatı konusunda pek fazla bilgi bulunmayan Hacı Ömer isimli bir kişiye aittir.
Konuya ilişkin olarak 2003 yılında görüşülen merhum Hüseyin Çolak, “Hacı Ömer Efendi’nin Malatya Şehrinin Destanı isimli, şimdiki Eski Malatya/Battalgazi ilçesinin terk edildikten sonraki durumunu anlatan, 24 kıtalık güzel bir destanı vardır. Bu destandan anlaşıldığına göre, Hacı Ömer Efendi Eski Malatya’nın terkini (1839) ve ondan sonraki durumunu görmüş, destanı da bu gözlemlerine göre yazmıştır. “Poyraz” isimli şiirini de o zamanlarla tarihlendirmek mümkündür” demiştir.1
6 kıtadan oluşan Poyraz şiirinin üç kıtasına yer veriyoruz:
İptida bahar olanda
Yine esti zalim poyraz.
Çiçekler temam açıldı,
Yine esti zalim poyraz
Meyvenin bir yanın aldı,
Bir yanı geriye kaldı.
Herkes ona razı oldu
Razı olmaz deli poyraz.
Açılan üzümü aldı,
Mişmişin yarısı kaldı.
Hacı Ömer çok zarı kıldı,
Yine esti zalim poyraz.
1941-1942 Zirai Donları
1941/42 kış mevsiminde yaşanan dondurucu soğuklar “20. yüzyılın en soğuk Avrupa kışı” olarak bilinir. Sıcaklık, Aralık 1941’den başlayarak Mart 1942 sonuna kadar mevsim normallerinin çok altında seyretmiştir. Kimilerine göre Doğu Avrupa’da -20, -30 derecenin altına düşen sıcaklıklar II. Dünya savaşının kaderini değiştirmiştir. Termometreler Moskova’da 3 Ocak 1942’de -35,9 ºC ve19 Mart 1942’de ise -25,5 ºC'yi göstermiştir. 2
Gazeteci Burhan Karaduman tarafından yayına hazırlanan ve 01 Haziran 2014 tarihinde “Sene 1947.. 'Müstahsil Perişan!' başlığıyla Malatyahaber.com sitesinde yayınlanan haberde “2014 yılında Malatya’da yaşanan don felaketinin bir benzerinin 1942 yılında yaşandığına” atıf yapılmış ve TBMM’de zirai don ile ilgili yapılan görüşmelerin ayrıntıları meclis tutanakları kaynak gösterilerek verilmiştir.
Haberde yer alan TBMM’nin 9 Mayıs 1947 tarihli oturum tutanaklarına göre; Malatya Milletvekili Dr. Cafer Özelçi’nin, soğuk yüzünden zarar gören kayısı müstahsillerine ne gibi yardım yapılacağı hakkındaki Tarım Bakanı Faik Kurdoğlu'nun sözlü olarak cevaplaması istediği soru önergesinde “Bu yıl kayısı ağaçlarının erken uyanması yüzünden herhangi bir fırtınanın tesiriyle yanmıştır. Müstahsillerin perişan olduğunu gördüm. Bu yüzden halk milyonlarca [lira] zarar görmüştür. Zarar gören kayısı müstahsillere ve bağcılarımıza Hükümetin ne gibi yardımda bulunacağını ve kayısı ağaçları üzerinde Tarım Bakanlığının lüzumlu, fennî tetkikler yaptırıp yaptırmadığını ve gereken tedbirlerin alınıp alınmadığının yazı ile cevaplandırılmasını saygılarımla istiyorum” denmiştir.

2 Nisan 1947 tarihli TBMM genel kurulundaki oturumda konuşan dönemin Tarım Bakanı Faik Kurdoğlu yaşanan don felaketi nedeniyle yaptığı değerlendirmede, Niğde’de de benzer bir felaketin yaşandığını belirtirken şunları söylüyor:
“Malatya’da kayısı mahsulü 1938’de 992 tondan 1939’da 260 tona, 1940’ta 1.930 ton iken, 1941’de 45 tona düşmüştür. Niğde ve Malatya'ya ait elimizdeki son malûmat şudur: Donu takip eden günden yapılmış tahmine göre Niğde'de elma ve kaysı ağaçlarında ziyan, yerine göre 80-100, bağlarda %80-90'dır. Malatya'da dut ve cevizler uçlarından kısmen, münhat [alçak] yerlerindeki bağlar %30, diğer meyvelerde %25 ve yalnız bir nahiye bağlamında da %100 don tahribatı olmuştur. Kayısılarda büyük nispette zarar vardır. Her tarafta olduğu gibi gerek Niğde ve gerek Malatya’da vaziyetin aynı tarzda, mahallerinde tetkik ve tespitine devam olunacağı tabiîdir.3
Malatya'da 1941-1942'de yaşanan zirai donlar konusunda günümüze ulaşan bilgiler son derece kısıtlıdır. Şiddetli don ve zarar konusunda Malatya Kayısı İstasyonu ve Malatya Teknik Ziraat Müdürlüğünde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. 1941 Yılı bahar mevsimindeki şiddetli dondan sonra İstasyon Müdürü İsmet Elgin'in talimatıyla İstasyonda görevli teknik personel Malatya'nın önemli kayısı üretim alanlarını bazen faytonla bazen de yaya dolaşarak dondan zarar görmemiş veya az etkilenmiş kayısı ağaçlarını belirlemeye çalışmışlardır. Donlara dayanıklı olduğu düşünülen ağaçlardan çoğaltılan fidanlar Kayısı İstasyonu içerisinde kurulan “Don Seleksiyon Bahçesine” dikilmiştir. Bahçede yapılan gözlemlerde üstün özellik gösteren 64/19 nolu ağaca bilahare “Şekerpare” ismi verilmiş, çoğaltılan fidanlar başta İzmir ve Bursa olmak üzere Türkiye’nin değişik vilayetlerine gönderilmiştir. 1
4 Nisan 1965’te Gerçekleşen Zirai Don
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün web sayfasından elde edilen bilgiye göre, 4 Nisan 1965 tarihinde Malatya merkezde ölçülen -6,5 ºC şiddetindeki don, Meteoroloji İstasyonunda 1929 yılından bugüne kadar nisan ayının en düşük sıcaklığı olarak kayıtlara geçmiştir. Bugünkü Mehmet Buyruk Caddesi Turgut Özal Camisine yakın lokasyondaki rasathanede ölçülen zirai don sonrası oluşan zararlar konusunda herhangi bir veri mevcut değildir. 1993-2025 yıllarını kapsayan 33 yıllık çiçeklenme tarihlerine göre Malatya merkezde kayısı ağaçlarının en erken 5 Mart ve en geç 7 Nisan’da çiçek açtığı düşünüldüğünde, kayısı ağaçlarının söz konusu dondan ciddi zarar görmüş olabilecekleri öngörülmektedir.
Yakın Geçmişte Gerçekleşen İlkbahar Geç Donları
Farklı kurumların arşivlerinde bulunan Malatya ili kuru kayısı rekoltesi yaşanan zirai donların geçmişi hakkında ilave bilgiler de sunmaktadır. Malatya ilinin kuru kayısı rekoltesinin 1979'da 11.289 ton, 1994 yılında 66.935 ton, 2005 yılında 115.645 ton ve 2015 yılında 76.500 ton olduğu dikkate alınırsa, söz konusu yıllarda meydana gelen kayıpların boyutu konusunda fikir verecektir. Son yirmi yılda nisan ayının ilk yarısında gerçekleşen üç zirai don sonrası artan kayıplar düşündürücüdür. Konu ile ilgili kapsamlı araştırmaların yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Tablo 1. Malatya’da son elli yılda meydana gelen önemli zirai donlar ve kuru kayısı rekoltesi
Yıl | Kuru Kayısı Rekoltesi/Ton | Ölçülen Düşük Sıcaklıklar |
1978 | 7.915 | |
1980 | 6.624 | |
1981 | 7.793 | |
1987 | 18.656 | |
1993 | 23.023 | |
2004 | 19.014 | 4 ve 5 Nisan -2, -3,9 ºC şiddetinde donlar |
2014 | 7.100 | 30, 31 Mart ve 1 Nisan -3, -4.5 ºC şiddetinde donlar |
2025 | ? | 11/12 Nisan -1,5 ile -13,6 ºC arasında değişen ve 10-12 saat süren kuvvetli donlar |
11/12 Nisan Gecesi Ne Oldu?
Balkanlar üzerinde gelen soğuk ve yağışlı hava 10 Nisan 2025 tarihinden itibaren Türkiye’nin batı bölgesinde etkili olmaya başlamıştır. Malatya merkezinde 11 Nisan Cuma günü akşam saatlerine kadar kapalı ve serin olan hava saat 20:00’den itibaren önce hafif, sonra şiddetli tipi şeklinde kar yağışına dönüşmüştür. Gece saat 02:30’dan itibaren kar yağışı kesilmiş, kapalı hava hızla ayaza dönmüş ve sabah 08:00-09:00’a kadar devam eden şiddetli donlar meydana gelmiştir.

11/12 Nisan 2025 gecesi adveksiyon donu şeklinde başlayan anormallikler gece yarısından sonra radyasyon donuna dönüşmüştür. Başka bir ifadeyle, adveksiyon donu denilen soğuk havanın bir yerden başka yere taşınması şeklinde oluşan don ile radyasyon donu denilen soğuk havanın çukur yerlere çökmesi şeklinde oluşan iki farklı don olayı aynı gece meydana gelmiştir. İlçelere göre farklılık göstermekle birlikte meydana gelen kuvvetli zirai donun süresi 3 ile 12 saat arasında değişmiştir. Malatya merkezde sıcaklık mevsim normallerine göre 13 ºC düşüş göstermiştir.
Tablo 2. Malatya’nın önemli kayısı üretim merkezlerinde 11/12 Nisan 2025 gecesi ölçülen en düşük sıcaklıklar
İlçe | Sıcaklık |
Balaban | -13,6 ºC |
Darende | -9,4 ºC |
Akçadağ-Sultansuyu TİGEM* | -8,8 ºC |
Doğanşehir | -7,9 ºC |
Battalgazi Meyvecilik Araştırma Enstitüsü-TAGEM** | -7,6 ºC |
Hekimhan | -7,0 ºC |
Kale | -4,1 ºC |
*TİGEM: Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü
**TAGEM: Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
İklim Değişikliği Meyve/Kayısı Ağaçlarında Zirai Don Riskini Artırdı mı?
Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda iklim değişikliğinin tarımsal üretim alanlarında don riskini artıracağı görüşü ön plana çıkmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezinde yapılan bir çalışmada, iklim değişikliği ve kayısı verimi arasında çok güçlü bir ilişkinin bulunduğu, verimin iklim değişikliğinden etkilendiği vurgulanmıştır. Gelecekte kayısı üretiminin iklim değişikliğine bağlı, özellikle ilkbahar geç donlarından ve kış sıcaklığı artışlarından önemli derecede etkilenip düşeceği bildirilmiştir.4, 5

Son 30 yıllık veriler dikkate alınarak yapılan bir hesaplamada, artan kış ve ilkbahar sıcaklıkları nedeniyle Eski Malatya’da Kabaaşı kayısı çeşidinin ağaçlarının 1990lı yıllara göre günümüzde 7 gün daha erken çiçeklendiği belirlenmiştir. Meyve ağaçlarında erken çiçeklenme durumu zirai don riskinin artması anlamına gelmektedir. Diğer meyve türlerine göre daha erken çiçek açan, badem, kayısı, can ve Japon eriklerinin dondan daha fazla zarar gördüğü bilinmektedir.
Ayrıca, Malatya’da 1993, 2004, 2014 ve 2025 yıllarında meydana gelen, şiddet ve zararı daha da arttığı gözlenen donların kuzey yarım kürenin rutin soğukları mı yoksa küresel iklim değişikliğinin bir sonucu mu olduğu sorusu sıklıkla gündeme gelmektedir. Bu sorunun doğru cevabı Malatya’da kayısı sektörünün geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.
Hangi Meyve/Çeşit Zarar Gördü?
Malatya’da henüz çiçek açmamış ve cüzi miktarda üretilen hünnap, alıç gibi birkaç tür hariç tüm ağaçların çiçek ve meyveleri tamamen zarar görmüştür. Çok sayıdaki ağaçta meyvelerin yok olması dışında ağaçların yaprak ve sürgünleri dahi kurumuştur. Trabzon hurması, ceviz, dut ve asmada çok şiddetli sürgün ve dal kuruması meydana gelmiştir. Badem, kiraz ve vişne gibi türlerin yaprak ve sürgünlerinin nispeten daha az etkilendiği ve ağaçların kısa zamanda kendini toparladığı gözlenmiştir. Dondan zarar görme bakımından kayısı çeşitleri arasında da bariz farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Mesela, Kabaaşı çeşidinin don ve kuraklık gibi stres koşullarına tolerans gösterdiği, Hacıhaliloğlu'nun sürgün ve yapraklarının soğuklardan fazlaca etkilendiği tespit edilmiştir.
Ne Yapılmalı?
Zirai donlar tarımın gerçeğidir. Geçmişte farklı zamanlarda Malatya’da çok sayıda zirai don olmuştur, gelecekte de olmaya devam edecektir. Üreticiye ve ilgililere düşen görev zirai donların yıkıcı etkisini bertaraf etmek ya da minimum seviyeye indirmek için gerekli tedbirleri devreye sokmaktır.

Sisleme, dumanlama, ateş yakma, don sobalarıyla ısıtma, sulama sistemiyle toprağın ıslatılması, çiçek ve meyvenin buzla kaplayarak korunması, sıcak ve soğuk havanın pervaneler ile karıştırılması gibi değişik yöntemlerle zirai donlardan tamamen veya kısmen korunmak mümkündür. Bu yöntemlerin başarısı ve uygulanışı oldukça kapsamlı bir konu olup ayrı bir yazıda ele alınabilir. Ancak çiçekte -5 ºC ve meyvede -3 ºC ve daha şiddetli donlarla mücadele etmek oldukça zordur. 11/12 Nisan gecesi Malatya’da yaşanan afet düzeyindeki -8, -15 C şiddetindeki donlara karşı bitkileri korumanın gerçekten çok zor olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) başta don, dolu ve kuraklık olmak tarımsal üretim sırasında ortaya çıkacak riskleri teminat altına alan sigorta mekanizmasını devreye sokmaktadır. Meyve ağaçlarında don sigortası yaptıran üreticilerin uğradığı zararın büyük bölümü TARSİM tarafından karşılandığı bilinmektedir.
Kuru kayısı ihracat pazarlarını kaybetmemek için başta Kuru Kayısı Lisanslı Depolarına gereken önem verilmeli, Ürün İhtisas Borsası hayata geçirilmeli, kayısıda Ar-Ge (araştırma-geliştirme) ve Ür-Ge (ürün-geliştirme) çalışmaları için ciddi maddi kaynaklar ayrılmalıdır. Tıpkı bademde olduğu gibi geç çiçek açan, soğuklara dayanıklı yeni kayısı çeşitlerinin ıslah edilmesi çalışmalarına hız verilmelidir.
Son söz:
Kayısı ağaçlarında sürgün ve dallarının dondan zarar görme düzeyi Mayıs ayının son haftası netleşecektir. Üreticilerin, kayısı bahçelerinde yapılacak sulama, gübreleme ve ilaçlama konularında tarım il-ilçe müdürlükleri, Kayısı Araştırma Enstitüsü ve Ziraat Fakültesinde görevli teknik personelin önerilerini dikkate almaları kendi menfaatlerine olacaktır.
Derleyen: MODİTÖR
___
KAYNAKLAR
1 Asma, B.M., Birhanlı, O. 2004. Mişmiş. Evin Matbaası, Malatya
2Lejens H. 1989. The Severe Winter in Europe 1941-42: The Large-scale Circulation, Cut-off Lows, and Blocking. Bulletin American Meteorological Society Vol. 70, No. 3, March p.270-281
3 Burhan Karaduman Yeni Malatya Gazetesi ve Malatyahaber.com (Yayınlanma Tarihi: 01 Haziran 2014)
4 https://malatyahaber.com/haber/iklim-degisikligiyle-malatyada-kayisi-uretimi-dusecek 4.09.2020
5 Turp T., An N., Özertan G., Kurnaz L. 2021. Yakın Gelecekte İklim Değişikliğinin Türkiye'de Kayısı Verimine Etkisi https://doi.org/10.5194/egusphere-egu21-5261