SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Üniversite Raporunda Şaibe Oluşmuştur..''

A- A+ PAYLAŞ

CHP Milletvekili Muharrem Kılıç, Sayıştay denetçilerinin İnönü Üniversitesi raporu ile ilgili tebligatı, Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın'ın makamına çağrılan üniversite görevlisine yapıldığını öne sürdü. Sayıştay denetçilerinin İnönü Üniversitesi’nde yaklaşık 3 ay sürdürdükleri denetleme sonrasında, üniversite yetkililerine sordukları soruların, denetimin bitirilmesinin ardından AKP İl Başkanı tarafından kamuoyuna açıklanarak aynı soruların sorulmasına, Kılıç eleştirilerde bulundu.

CHP Milletvekili Muharrem Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, şöyle dedi:

“Sayıştay, Anayasamızın üçüncü bölümünde ‘Yargı’ başlığı altında düzenlenmiş bir kurumdur. Vermiş olduğu kararlar yargı hükmündedir.

Anayasamızın 16. maddesinde ‘Sayıştay, genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarda verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlemi yapmakla görevlidir.’denilmektedir. Kuruluş maddesinde de belirtildiği gibi, Sayıştay, TBMM adına görev yapan bir yargı kurumudur. Anayasamızın Yargı kısmında yer alan Genel Hükümler Sayıştay için de geçerlidir.

Sayıştay mensupları görevlerini yaparken kurumlarının konumuna uygun ve yargı mensubu titizliği içinde hareket etmek durumundadırlar. Ancak bu kuruma mensup bazı denetçilerin aynı duyarlılık içinde hareket ettiklerini söylemek pek mümkün görünmemektedir.

Malatya İnönü Üniversitesi’nde 2004 yılı mali işlemleriyle ilgili denetim yapan denetmenler, denetim işlemlerini yaparken AKP İl Başkanı basına yaptığı açıklamada üniversiteyle ilgili araştırma yaptıklarını ve bunun sonucunu çok kısa sürede açıklayacaklarını bildirmiştir. Gerçekten de Sayıştay denetçileri denetimlerini bitirdikten ve üniversite yetkililerine sorular yönettikten beş gün sonra, aynı sorular bu kez AKP il başkanı tarafından basın aracılığıyla yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla Üniversite Rektörlüğüne yöneltilmiştir.

Sayıştay denetimi yaklaşık üç ay kadar sürmüştür. Ancak her nedense üniversite yönetimine ve saymanlığa yöneltilen sorular; denetim yaptıkları üniversitede değil, üniversitenin Bütçe Daire Başkanı, AKP’li Malatya Belediye Başkanı’nın makam odasına çağrılarak orada tebliğ edilmiştir. Bu davranış da denetmenlerin görevlerini yaparken ne kadar özensiz, kuralsız ve yargı titizliği dışında hareket ettiklerini açıkça göstermektedir. Denetmenler adeta iktidar partisinin belediye başkanının odasında sorularını tebliğ etmekle iktidara yakın olma arayışı içinde olduklarını göstermişlerdir.

Olayların gelişimine baktığımızda , denetmenlerin sorularını denetim yaptıkları ve üç ay kadar kaldıkları üniversitede değil de AKP’li belediye başkanının makam odasında üniversite yetkililerine tebliğ etmiş olması, denetim yapılırken AKP il başkanının kendilerinin üniversitede araştırma yaptıklarını ve çok yakında bu dosyayı açıklayacağını belirtmesi ve Sayıştay denetçilerinin soruları yönetmesinden hemen sonra aynı soruların AKP İl Başkanınca basın ve medya huzurunda sorulması denetmenlerle ilgili kuşkuları artırmıştır. Üniversite camiasında ve Malatya kamuoyunda Sayıştay denetçilerinin AKP İl Başkanına bilgi servisi yaptığı hususunda şaibe oluşmuştur.

Tüm kurum ve kuruluşlar mutlaka en iyi şekilde denetlenmelidir. Denetimin kesin hükme bağlanmasından sonra usulsüzlüğü olanlar da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ancak denetim sonuçlanıp kesinleşmeden, yetkililerin ve görevlilerin suçlanması hukuk dışıdır. Zira kesin hükme kadar kişiler masumdur. Bu yapılan denetimler, henüz sonuca bağlanmadan, sorular yanıtlanmadan ve Sayıştayca kesin hükme bağlanmadan sanki üniversetede yolsuzluk ve usulsüzlük yapılmış gibi kamuoyuna yansıtılması, yerel ve genel basın organlarında yer alması İnönü Üniversitesi ve yönetimini küçük düşürmeye yönelik girişimlerdir. Özellikle AKP İl Başkanı hukukçu kişiliği ile bunu iyi bilecek kişilerden birisidir.

Malatya İnönü Üniversitesi, AKP’nin her türlü bütçe ve kadro engellemelerine rağmen, kendi olanaklarını da kullanarak sözleşmeli personellerle işleyişini sürdürmektedir. Yapılan özverili ve olumlu çalışmalarla İnönü Üniversitesi, Türkiye’mizin en gözde üniversitelerinden birisi konumuna gelmiştir. İnönü Üniversitesi Malatya’mızın aydınlık yüzü konumundadır.

Bu gelişmelerde Sayıştay denetçilerinin, AKP il başkanının ve basın organlarının ayrı ayrı sorumluluklarının olduğu da açıktır. Denetim sonucu oluşturulan hususların bir takım çevrelere bilgi olarak sunulması, gizli kalması gereken bilgilerin basına açıklanması ve muhataplarının kamuoyunda zan altında bırakılmış bulunması, bunu yapanların görevlerini kötüye kullandıklarının kanıtları olup suçtur. Türkiye bir hukuk devleti olup hukuk dışına çıkanlar mutlaka bunun karşılığını görmelidirler. Hiç kimse iktidar gücüne dayanarak hukuk ve kanun dışına çıkamaz.

AKP İl Başkanı ve AKP’liler bir şey yapmak istiyorlarsa öncelikle Üniversitenin kadro kanununun çıkarılması noktasındaki engellemelerden vazgeçsinler. Üniversitemizin bütçe olanaklarını artırsınlar. Üniversiteyi yıpratmaya çalışmaktan vazgeçsinler. İnönü Üniversitesi’ne tüm Malatya olarak sahip çıkmalıyız. Üniversitemizin siyasete alet edilmemesi için çalışmalıyız. Okula, camiye ve kışlaya siyaset sokulması iyi sonuç doğurmaz. AKP tek başına iktidar olduğu halde Malatya’mızın sorunları çığ gibi büyümüştür. Yoksulluk ve işsizlik artmıştır. Halkın sorunlarını çözemeyen , halkın gerçek gündemini yakalayamayan AKP suni gündemlerle kamuoyunu meşgul etmeye çalışmaktadır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız