Çevre ve Kültür Değerlerine Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Başkanı hemşehrimiz Prof. Dr. Metin Sözen, Hazırlanan projelerimizin Ankarada hiç bilmeyen birinin önüne gitmesi zorumuza gidiyor dedi. Kendilerine ayrılan kaynağın yetersizliğinden şikayet eden Sözen, Bakıyorsunuz bize aktarılan paralar çok küçük. Ama çar-çur edilen paraların ise binde biri bile değil ifadelerini kullandı.
MUHATAPLARIMIZI İYİ EĞİTİLMELİLER
Sözen, hafta sonunda gerçekleştirilen Tarihi Kentler Birliği Malatya Semineri'ni değerlendirme konuşmasında merkezi hükümetin kendileri ile ilgilenen birimlerinin eğitimsizliğinden bahsederek, bu birimlerde olanları iyi eğitilmeleri gerektiğini ve kendilerinin açtıkları kapıdan bu kişilerin kaynak akıtması gerektiğinin altını çizdi.
Bilmeyen bir kişinin kendilerine yardımcı olamayacağını ifade eden Sözen; Bakanlıklarda çalışan kişilerin bizim bu işlerimize katkısı olması lazım. Hazırlanan bir projemiz Ankarada bilmeyen ve işten anlamayan bir kişinin önüne gittiği zaman zoruma gidiyor. Bizim yaptığımız fedakârlıklara karşın bu insanlarında bilinçli kişiler olarak yetiştirilmeleri lazım dedi.
KAYNAĞIMIZ ÇAR-ÇUR EDİLENİN BİNDE BİRİ
Sözen, kendilerine aktarılan kaynakların da azlığından da söz ederek: Bizi ince eleyip sık dokuyarak çok işler başarıyoruz. O kadar kişi emek çekiyor. Ama nedense kaynaklarımız kısıtlı olarak aktarılıyor. Bizim işlerimizle ilgilenen bakanların bize kaynak aktarımını artırması lazım. Bakıyorsunuz bize aktarılan paralar çok küçük. Ama çar-çur edilen paraların ise binde biri bile değil ifadelerini kullandı.
ANAYASA ÖNCE KÜLTÜR DEVLET OLDUĞUNU YAZMALI
Sözen, mevcut Anayasada kültür devlet olgusunun da yer alamsı gerektiğini söyledi. Bunun sağlanmaması durumunda Türkiyenin geleceğinin olamayacağını savunan Sözen, Kültür öncelikli bir siyaset olmazsa, Türkiyenin geleceği olamaz. Anayasa önce kültür devlet olduğunu yazacak, sonra sosyal devlet yazacak. Bu sağlanmazsa Türkiyenin geleceği olamaz. Dikkat ettiyseniz, Valimizin ve Belediye Başkanımızın sunumları bize bir farklı şeyi daha getiriyor. Türkiye'de merkezi hükümetle, merkezi hükümetin yerel temsilcisi ve seçilmişiyle ilgili yeniden düşünülmesi gereken farklı bir yeni bir örgütlenme kaçınılmazdır. Düne kadar valilerimizin sınırlı yetkileri ve belediye başkanlarımızın sınırlı yetkileri artık yerelde daha farklı bir düzen daha farklı bir kategoride yetki donatısıyla devreye girmesini gerektiriyor dedi.
ÜNİVERSİTE VE MALATYALILAR BİR SARSILSIN
Malatyanın iş adamlarının ve bir yerlere gelmiş olan insanlarının Malatyaya sahip çıkması gerekliliğini dile getiren Sözen; Ne olur üniversite ve Malatyalılar bir sarsılsın. Eğitimde her türlü yardımı yapıyorsunuz biliyorum. Ancak yapılan bu kadar fedakarlığa karşın siz de Malatyaya farklı işler yapın. İş adamlarının vali beyin kapısını aşındırması lazım. Bizim sıkıntımız, para kazanmış her Anadolu çocuğunun memleketine dönerek buraları unutmamalarını sağlamak. Bunu başarmalıyız. Biz arkamızda izler bırakmak istiyoruz. Bu nedenle üniversitenin de bir sıçrama yapması lazım. Çünkü en basit örnek olarak Arapgir Belediyesi kimseden görmediği yardımı İstanbul Teknik Üniversitesinden gördü. Bunu örnek almalıyız ifadelerine yer verdi.