SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Üreticilere Önemli Avantajlar Sağladık"

0
Güncellendi - 2016-11-28 01:49:09
A- A+ PAYLAŞ

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Kayıt içine aldığımız işlemler neticesinde 16,5 Milyar TL’yi ekonomimize kazandırdık. Kayıt dışılıkla mücadelede başarı, denetim faaliyetinin etkin olarak yapılmasından geçmektedir” dedi.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) düzenlenen Sebze ve Meyve Ticareti Değerlendirme Toplantısına katıldı.

Bakan Tüfenkci, toplantılarla üretici, üretici örgütleri, tüccar, komisyoncu ve perakendecileri dinlediklerini kaydederek, “Bugünkü toplantıyla birlikte artık yeni bir aşamaya geçmiş olacağız. Sizlerin değerli katkılarınızı aldıktan sonra yol haritamıza son şeklini vereceğiz. Ülkemiz önemli bir sebze meyve üretim potansiyeline sahiptir. Veriler de bu durumu teyit eder niteliktedir. Son verilere göre ürettiğimiz toplam sebze ve meyve miktarı yaklaşık 47 milyon tondur. Söz konusu rakamın neye karşılık geldiğini birkaç örnek vererek somutlaştırmak isterim.  Ülkemiz dünyada sebze üretiminde dördüncü, meyve üretiminde ise onuncu sırada yer almaktadır. Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya dâhil olmak üzere, AB ülkelerinin her birinden daha fazla sebze ve meyve üretmekteyiz.  Yalnızca Antalya ilimiz Hollanda kadar sebze ve meyve üretmektedir” ifadelerini kullandı.

Hal Kanunu kapsamında üreticilere önemli avantajlar sağladıklarını dile getiren Tüfenkci, şunları söyledi:

“Üreticilerden hal rüsumu alınmasına son verdik. Üretici alacakları konusunda azami süreler belirledik. Ürün bedelinin vadeli satışlarda 30, diğer satışlarda 15 iş günü içinde üreticiye ödenmesini zorunlu hale getirdik. Pazar yerlerindeki satış yerlerinin en az yüzde 20’sinin üreticilere ayrılmasını zorunlu tuttuk. Ayrıca üreticilerin, örgütlenmek suretiyle pazarlama sürecinde yer alması konusunda önemli düzenlemelere yer verdik. Üretici örgütleri tarafından yapılan satışları hal rüsumundan muaf tuttuk. Toptancı hallerdeki işyerlerinin en az yüzde 20’sinin üretici örgütlerine ayrılmasını sağladık. Bu düzenlemelerin amacı, üreticilerimizin, üretici örgütleri çatısı altında bir araya gelerek ürünlerini doğrudan pazarlayabilmesine imkân tanımak ve kendi ürününe ilişkin söz sahibi olmasına zemin hazırlamaktır. Ancak, biz bu düzenlemelerin yeterli olmadığının farkındayız. AB ülkelerinde üretici örgütlerimizin pazar payı yüzde 46’larda iken, ülkemizde üretici örgütlerinin pazar payı yalnızca binde dört düzeyindedir. Bu noktadan hareketle, vergi avantajları da dâhil olmak üzere bir takım teşvik mekanizmalarının oluşturulması yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda başarılı üretici örgütü uygulamalarını yakından takip ediyoruz.”

Ürünlerin nakliyesi konusunda teşvik ve desteklemeleri devreye sokacaklarını ifade eden Bakan Tüfenkci, “Sebze ve meyvede yaşanan diğer bir önemli sorun ise zayiat oranının yüksekliğidir. Depolama olanaklarının yetersizliği ve ürünlerin nakliyesinin uygun araçlarla yapılamaması yüksek oranda ürün kaybına neden olmaktadır. Ürün bazında değişiklik göstermekle birlikte, üretilen sebze ve meyvelerin yaklaşık yüzde 25’inin pazarlama aşamasında zayi olduğu bilinmektedir. Bu durum, sebze ve meyve arzının azalmasına; dolayısıyla, üreticinin daha az kazanmasına ve tüketicinin daha yüksek fiyattan ürün satın almasına neden olmaktadır. Bu ise, vatandaşlarımızın ve ülkemizin refahını olumsuz etkilemektedir. Sorunun büyüklüğünü belirginleştirmek adına sizlerle birkaç rakamı paylaşmayı faydalı görüyorum. Bugün için, perakende fiyatlar üzerinden sektörün ekonomik büyüklüğünün 100 Milyar Türk Lirası olduğu tahmin edilmektedir. Buna göre, her yıl ülkemiz ekonomisinden maalesef 25 Milyar TL’nin buharlaştığını görüyoruz. Bu 25 Milyar TL’yi ekonomimize kazandırmak adına atılması gereken adımları biliyoruz. Önümüzdeki günlerde, ürünlerin nakliyesinde soğuk zincir uygulamasının yaygınlaştırılması ve depolama olanaklarının iyileştirilmesi amacıyla çeşitli teşvik ve destek mekanizmalarını devreye almayı planlıyoruz. Konuya ilişkin yürüttüğümüz çalışmaları en kısa zamanda hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu.

Bakan Tüfenkci, Hal Kanunu’nun temel amaçlarına da değinerek, şunları kaydetti:

“Hal Kanununun temel amaçlarından biri de tüketicilerin sebze meyveleri uygun fiyatlı tüketebilmesidir.   Biraz önce değindiğim hususlar; yani, üretici örgütlerinin pazarlama süreçlerinde aktif hale gelmesi ve zayi oranlarının makul seviyelere çekilmesi, aynı zamanda sebze meyve fiyatlarının ucuzlamasını sağlayacaktır. Üreticilerin doğrudan kendi ürünlerini pazarlayabildiği bir yapıda, tedarik zinciri kısalacak ve maliyetler azalacaktır. Zayi oranlarının makul seviyelere çekilmesi ise piyasada ürünün bollaşmasına neden olacaktır. Tüm bunların sonucunda, tüketici fiyatları makul seviyelere gelecektir. Böylelikle dengeli ve sağlıklı beslenme açısından büyük öneme sahip sebze meyvelere ödenen meblağın, aile bütçesi içindeki payı da düşecek. Aynı zamanda sebze ve meyve fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkisi azaltılacak. Genel bir şikâyet konusu olan üretici fiyatları ile perakende satış fiyatları arasındaki makas daralacaktır. Sebze ve meyve ticaretine ilişkin olarak sürdürdüğümüz diğer çalışmalara da kısaca değinmek isterim: Sebze ve meyve ticaretinin izlenmesi amacıyla 2012 yılında Hal Kayıt Sistemi’ni kurduk. Sisteme yapılan bildirimler neticesinde Ürün Künyeleri oluşmaktadır. Ve bu künyelerin perakende satış noktalarında, diğer bir ifadeyle, marketlerde, manavlarda ve pazar yerlerinde bulundurulması zorunludur.   Ürün künyelerine ilişkin geçtiğimiz Eylül ayında çıkardığımız Tebliğ gerek basılı gerek görsel medyada geniş yankı buldu. Tebliğ ile künyelerde perakende alış fiyatının bulunmasını mecburi hale getirdik. Bu uygulamayı, fiyat oluşumunda şeffaflığın sağlanması yönünde attığımız önemli bir adım olarak görüyoruz. Künyelerde alış fiyatına yer vermemiz perakende sektöründen tepki alan bir uygulama olmuştur. Böyle bir düzenleme yapmak zorunluluk arz etmekte idi. Nitekim fiyat farklılıklarından, toptancılarımız perakendecilerimizi, perakendecilerimiz ise toptancılarımızı suçlamaktadır. Bu uygulamayla kimin nereden ne kadara mal aldığı ve bu malları ne kadara sattığı kamuoyunca da takip edilebilecektir. Sağlanan bu şeffaflık fiyat farklılıklarıyla ilgili yapılmakta olan yorum ve değerlendirmeleri de yönlendirecektir. Söz konusu künye uygulamasının tüm perakende satış noktalarını kapsayacak şekilde yaygınlaşması için çalışmalarımız devam etmektedir.”

Sektörün en önemli sorununun kayıt dışılık olduğuna dikkat çeken Tüfenkci, “Sektörün en büyük sorunlarından biri de yüksek kayıt dışılıktır. Kayıt içi çalışan ve vergisini veren vatandaşlarımız aleyhine sonuçlar doğuran ve aynı zamanda haksız rekabete yol açan bu sorun, en çok mesai harcadığımız konuların başında gelmektedir. Hal Kayıt Sisteminin faaliyete alındığı 2012 yılından bugüne sorunun çözümüne yönelik önemli aşamalar kaydettik. Kayıt içine aldığımız işlemler neticesinde 16,5 Milyar TL’yi ekonomimize kazandırdık. Kayıt dışılıkla mücadelede başarı, denetim faaliyetinin etkin olarak yapılmasından geçmektedir. Bu konuda ise, altınız çizerek söylemek isterim ki, belediyelerimize önemli sorumluluklar düşmektedir.   Bu yılın Ağustos ayı içinde kontrol ve denetim noktalarının kurulmasına ilişkin bir tebliği yürürlüğe aldık. Belediyelerimizce, kontrol ve denetim noktalarının kurulmasıyla ve etkin olarak kullanılmasıyla, söz konusu oranın minimuma inmesini hedefliyoruz. Sebze ve meyve ticaretinin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için toptancı hallerinin ve pazar yerlerinin modern ticaret merkezlerine dönüşmesi gerekmektedir. Hal Kanunu ile gerek toptancı hallerinin gerekse de pazar yerlerinin taşıması gereken asgari altyapı özelliklerini belirledik. Ancak, her ne kadar bu şartları taşıyan hallerimiz ve pazar yerlerimiz olsa da, beklediğimiz dönüşümü henüz tam olarak gerçekleştiremedik. Konuyu yakından takip ettiğimizi belirtmek isterim. Bu anlayıştan milim geri adım atmamız mümkün değildir. Az önce saydığım bütün çabaların başarıya ulaşması da bununla bağlantılıdır. Önümüzdeki dönemde, bu konudaki çalışmalarımızı daha da yoğunlaştıracağız, modern halleri ve pazar yerlerini ülkemize kazandıracağız” dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise, “Malatya’nın çehresi çok değişmiş. Özellikle imarla alakalı olarak bulvarların açılması, yolların yapılması, ferah alanların ortaya çıkarılması, gerçekten büyük bir çalışma ortaya konulmuş. Bu sabah yine Malatya’da hizmete girmiş olan trambüsle buraya intikal ettik ve ilginç bir şey yaşandı. Bir vatandaşımız geldi, Malatya Devlet Hastanesi’nden evine giderken trambüs hizmetini kullanıyormuş, teşekkür etti. Aynen şunu söyledi, ‘benim bir şeye ihtiyacım yok ama o üst geçitten aşağıya doğru inerken bindiğim asansörde hizmete bakarken hepinize dua ettim.’ Sayın Cumhurbaşkanımız 2002’de AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak milletimizin oyları sonucundaki iktidarı devraldığında hep soruyorlardı ‘bu vaat ettiklerinizi nasıl yapacaksınız?’ O zaman ki dönemi hatırlarsak, Türkiye’nin 2002’deki krizlerden çıkmış daha doğrusu çıkmaya çalışıyor, yönetilemez bir durum olmuş. Üçlü koalisyon Türkiye’yi yönetmeye çalışıyor ama yönetemiyor. Cumhurbaşkanıyla hükümet arasında büyük bir kriz var. Kitap, bir masanın köşesinden ortaya gidene kadar Türkiye’de faizler bir gecede binlerle ifade edilen yerlere gelmiş, devalüasyonlar olmuş, Türk Lirası ciddi anlamda değer kaybetmiş, işin özü ülkede olumsuz bir durum söz konusu. Bu süreç içerisinden geçerken Türkiye’de seçimler oldu. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve onun başkanı olduğu AK Parti ve ekibi görev başına geldi. Diyorlardı ki ‘bu vaatlerinizi nasıl gerçekleştireceksiniz, kaynak ne?’ Tek cümle, sayın Cumhurbaşkanımız diyordu ki, ‘kaynak Türkiye.’ Kaynak Türkiye derken, işte o biraz evvel karşılaştığımızı vatandaşımızın dile getirdiği konu. ‘Ben ize dua ediyorum, Allah razı olsun bu hizmetlerden dolayı.’ İşte kaynak bu” ifadelerini kullandı.

Kılıç, 15 Temmuz hain darbe girişimine de değinerek, şunları söyledi:

“15 Temmuz gecesi ülkemize ihanet şebekesinin yaşatmaya çalıştığı, o teröristlerin yaşatmaya çalıştığı FETÖ’cü terör örgütünün başını çektiği grubun yaşatmaya çalıştığı o hainlik karşısında sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle, çağrısıyla, duruşuyla, milletine güvenerek ‘meydanlara, havalimanlarına, sokaklara çıkalım, bunları nereden geldilerse oraya gönderelim. Biz sokaklarda olalım, ne yapacaklarsa yapsınlar görelim’ diyerek, milletine güvenerek çıktığı o yolda arkasında bu milletin duracağını bilerek, güvenerek yaptığı işte bu dik duruşun altındaki bu gerçeği açıklıyorum. Biz şunu diyoruz, ‘bu millete hizmet yolunda gece demeden, gündüz demeden, ekip olarak birbirimizin farklı alanlardaki çalışmalarını destekleyerek yolumuza devam edeceğiz.’”

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

tso1

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız