Fırat Kalkınma Ajansı tarafından İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 1. Uluslararası Kalkınma Konferansı bugün gerçekleştirilen paralel oturumlarla sona erdi.
Konferansın son gününde yapılan oturumlarından birinde bölgesel kalkınma ajanslarının politik – ekonomik temelleri ve kalkınma ajanslarının işleyişinde yaşanan sorunlara yönelik sunumlar yapıldı.
Oturumda bir sunum yapan Fırat Kalkınma Ajansı Uzmanı Ahmet Yıldıray Ata, ajanslarda yönetim kurulu başkanlığı görevini belirli periyotlarla valilerin yapmasını eleştirerek, valinin başkanlık yaptığı bir ajans yönetiminde verimlilik olmayacağını ileri sürdü.
Kalkınma ajanslarının bölgesel kalkınmadaki rolünün ele alındığı ve kuruluşundan bu yana yaşanan deneyimden hareketle ajans işleyişindeki aksaklıklar, ajansların hukuksal çerçevesine dair sorunların masaya yatırıldığı oturumda, Çukurova Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Alper Güvel, Gebze İleri Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi’nden Ayşe Nur Albayrak, Bozok Üniversitesi ve Orta Anadolu (ORAN) Kalkınma Ajansı’ndan Yrd. Doç. Dr. Fahri Seker ve Fırat Kalkınma Ajansı’ndan Ahmet Yıldıray Ata birer sunum yaptı.
Sunumların ortak noktasını bölgesel kalkınma ajanslarının henüz emekleme döneminde olduğu, hukuksal çerçeve anlamında yetersizlikler bulunduğu, ajansların asıl işlevlerinin göz ardı edilerek sadece hibe alınan kurumlar olarak algılandığı, en önemlisi de liberal bir anlayışın bir ürünü olan ajansların yönetim kurulu başkanlığını valilerin yürütmesinin anti-demokratik bir uygulama olduğu ve işleyişte ciddi aksamalar yarattığı oluşturdu.
Prof. Dr. Güvel: Bölgesel Ajanslar Ne Deve Ne Kuş
Oturumu da yöneten Çukurova Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Alper Güvel sunumunda, bölgesel kalkınma ajanslarının postmodern ekonomi politik anlayışın bir ürünü olduğunu belirterek, ‘Eksik ve yanlış yatırım yapılması riskinin minimize edilmesi için bu ajansların kurulması bir zorunluluktu’ dedi.
Bölgesel kalkınma ajanslarının hukuki çerçevesini belirleyen mevzuatın bu alandaki sorunların giderilmesini sağlayacak bir yeterlilikte olmadığını söyleyen Prof. Dr. Enver Alper Güvel şöyle konuştu: ‘Kalkınma ajansları mevcut yasal mevzuata göre değerlendirildiğinde ne tam kamu kuruluşudur, ne de özel bir kurumdur. Ne deve ne de kuştur. İşte ne tam o ne de tam bu olmayan bölgesel kalkınma ajanslarının hukuki çerçevesinin yeni anayasada ve gelecekte çıkarılması planlanan yasalarda yeniden yorumlanması zorunludur. Son birkaç yıldan bu yana yaşanan deneyim ışığında ajansların işlevi, misyonu, fonksiyonu ve yönetsel yapısı politikayı ekonominin alt kümesi olarak yorumlayan Mübadeleci Toplum felsefesine göre yeniden düzenlenmelidir’.
Mevcut sistemin kişilerin proje üretmesini ve getirmesini özendirmediğini söyleyen Prof. Dr. Güvel, ‘Ama esas olan proje üretmeyi ve ajansa getirmeyi özendirmektir. Mevcut yapı teşvik etmede yetersiz kalıyor. Bu yetersizliklerin giderilmesi zorunludur. İşte buradaki temel sorun ve ajansların gelecekteki rolünü belirleyecek soru şudur: Bireyleri yaratıcı yapacak ajans yapısı yeniden nasıl inşa edilmelidir?’ şeklinde konuştu.
Gebze Teknoloji Enstitüsü Öğretim Görevlisi Albayrak: Malatya Gelişime Direnen Bölge Kategorisinde
Gebze İleri Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi’nden Ayşe Nur Albayrak oturumda ‘Kalkınmada Yeni Aktörler: Bölgesel Rekabet Gücü Perspektifinde Türkiye’de Kalkınma Ajansları” başlıklı bir sunum yaptı.
Ayşe Nur Albayrak, kalkınma ajanslarının bölgelerin sosyo-ekonomik gelişiminde yeni ve yenilikçi aktörler olma yolunda bölgesel kalkınma hedeflerine ulaşılmasında işlevsel bir araç olduğunu belirtti. Türkiye’de 26 bölgesel kalkınma ajansının bulunduğunu, bu ajansların bölgelerine ilişkin stratejik planlar hazırladığını kaydeden Albayrak, ‘Ancak bu ajansların hazırladığı planlar ayrıntılı bir şekilde incelendiğinde bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltacak bir stratejinin üretilemediği görülecektir’ eleştirisini yaptı.
Ajansların stratejik planlarında Türkiye şehirlerinin rekabet gücüne göre 5 ayrı kategoride ele alındığını ifade eden Ayşe Nur Albayrak, Malatya’nın da içinde bulunduğu iller kategorisini Gelişime Dirençli Bölge olarak yorumladı. Albayrak’a göre ajans planlarında Türkiye şehirleri şu başlıklar altında guruplandırıldı: 1- En Güçlü Bölge (İstanbul) 2- Güçlü Bölge (Ankara – İzmir – Antalya) 3- Gelişme Odaklı Bölge (Örn. Kayseri) 4- Gelişime Dirençli Bölge (Malatya, Ş.Urfa, Trabzon, Erzurum, Hatay, Kırıkkale, Zonguldak, Manisa, Kastamonu) 5- Gelişmemiş Bölge (Örn: Ağrı)
FKA Uzmanı Ata’dan Ajans İşleyişine Eleştiriler: Valilerle Verimlilik Olmaz
Oturumda bölgesel kalkınma ajanslarına yönelik en ilginç yaklaşım merkezi Malatya’da bulunan Fırat Kalkınma Ajansı Planlama-Programlama Uzmanı Ahmet Yıldıray Ata’dan geldi.
Ahmet Yıldıray Ata, ‘Kalkınma Ajansları ve Hibe Yanılsaması’ başlıklı sunumunda ajansların işleyişine ve ajansların kamuoyundaki algılanma biçimine yönelik ‘içerden’ eleştiriler yaptı.
Kalkınma ajanslarının kamuoyunda para dağıtan, hibe dağıtan kurumlar olarak algılandığını ve bu algının bir yanılsama olduğunu söyleyen Ahmet Yıldıray Ata, ‘Ajansın sağladığı destekler mali ve teknik destek olmak üzere iki ana başlığa ayrılmaktadır. Ancak, hibe destekler ajansın temel amacının yanlış anlaşılmasına yol açmaktadır. Ajansların hibe destekleri çok öne çıkarmaları bölgedeki aktörlerde yanlış bir algıya neden olmuş ve bölgesel kalkınma hedefine yönelik ajansın sahip olduğu yeteneklerin tümü yok sayılarak kurum, ‘Para dağıtan kurum’a indirgenmiştir. Örneğin Malatya Yatırım Destek Ofisi’nin (YDO) yapmış olduğu son 104 görüşmenin 84’ü hibelerle ilgilidir. Ajansların kuruluşlarının ilk yıllarında kendilerini tanıtmak amaçlı da olsa hibe veren kurumlar olarak ortaya çıkmasının önümüzdeki dönemde ajans etkinliğine zarar vereceği açıktır. Nitekim bu yarışın kaybedenleri algıda seçici davranmakta ve ajansa olan güvenlerini kaybetmektedir. Bu doğrultuda ajanslardaki proje değerlendirme sürecinin adil olmadığı ve adam kayırmacılık geleneğinin bu süreçte de yaşandığına yönelik inancın her teklif çağrısı döneminde artma ihtimali bulunmaktadır’.
FKA Uzmanı Ahmet Yıldıray Ata, ajanslarda yönetim kurulu başkanlığı görevini belirli periyotlarla valilerin yapmasını da eleştirerek, valinin başkanlık yaptığı bir ajans yönetiminde verimlilik olmayacağını ileri sürdü. Ata, ‘Ajans yönetim kurulunun başında valinin bulunması güdülemeye yol açacaktır. Valinin başkanlık ettiği bir kurulda diğer üyelerin kararlara katılımı konusunda sıkıntı yaşanması geleneksel Türk idari yapısı göz önüne alındığında kuvvetle muhtemeldir’ dedi.
Ata, ajans teklif çağrılarının eşitsizler arasında bir yarışa dönüştüğü eleştirisini de yaparak ‘Kurumsal kapasitesi güçlü olan firmaların hibeden faydalanma şansı daha yüksektir. Dolayısıyla eşitler arasında bir yarış da söz konusu değildir’ dedi. Ata, ajansların esas başarısının sağlayacağı mali desteklerden öte sinerji, işbirliği, koordinasyon, yönetişim, kurumsallaşma, stratejik yönetim ve proaktif yaklaşım gibi kavramları işletmeler, kurumlar ve kuruluşların gündemine sokması ile mümkün olacağını söyledi.
İşine Son Verirlerse Kapım Açık… Ne de Olsa Mülkiyeliyiz
FKA Uzmanı Ahmet Yıldıray Ata’nın ajansların işleyişine ve yönetim yapısına yönelik bu eleştirileri diğer konuşmacılar tarafından da onaylanırken, esprilere de yol açtı. Oturumu yöneten Çukurova Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Alper Güvel, ‘Bu sunumdan sonra işine son verirlerse şaşırmam. Ama istifa etmek zorunda kalırsan kapım sana açık. Ne de olsa sen de mülkiyelisin, ben de… ‘ şeklinde konuştu. Prof. Dr. Güvel’in bu esprisi salonda alkışlarla karşılandı.
Valiler Ajanslardan El-Etek Çeksin
Oturumun bir başka konuşmacısı olan Bozok Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi ve Orta Anadolu (ORAN) Kalkınma Ajansı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fahri Seker, ORAN Kalkınma Ajansı’nın bölgesindeki çalışmalarını anlattı.
Yrd. Doç. Dr. Fahri Seker, valilerin ajanslarda yönetim kurulu başkanlığını yürütmesinin ORAN (Yozgat) Kalkınma Ajansı için de sorunlar ürettiğini, valilerin kendi illerinin çıkarlarını korumak kaygısıyla çıkar çatışması yaşayabildiğini kaydetti. Seker ‘ Bölgesel ajanslar liberal anlayışın bir ürünü ve aracı. Ama valinin bu işin tepesinde olması ajansın devletçi bir yapıya kaymasına yol açıyor’ dedi.
Oturum sonu değerlendirmesinde, Prof. Dr. Enver Alper Güvel, valilerin bölgesel kalkınma ajanslarının etkinliği, verimliliği ve adil yönetim süreçleri için ajans yönetimlerinden el etek çekmesi gerektiğini söyledi.
HABER-FOTO: Niyazi DOĞAN