Malatya’da 15 Temmuz darbe girişimi esnasında 2. Ordu Komutanlığı Karargahı'na girmek isteyen Vali Mustafa Toprak’a darbeci askerlerin silah doğrultması, halka ateş açan askerler güvenlik kameralarınca saniye saniye kaydedildi.
Malatya’da 15 Temmuz darbe girişimi esnasında darbe girişimcisi grubun 2. Ordu Komutanlığı nizamiyesinde, içerdeki durumu öğrenmek ve dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ile görüşmek için saat 03.00 sularında gelen Vali Mustafa Toprak, Emniyet Müdürü Ömer Urhal’a, nizamiyede görevlendirilen darbecisi Yüzbaşı Kemal Keskin, silahını doğrultmuş ve yanındaki askerleri de mevziye girmeleri emrini vermişti.
Ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntülerine göre; darbe girişiminin başlamasından bir süre sonra vatandaşlar 2. Ordu nizamiyesi önünde toplanmaya başlıyor. Bir süre sonra Vali Toprak, beraberinde Emniyet Müdürü Ömer Urhal ve kalabalık bir Emniyet mensubundan oluşan grup ile birlikte nizamiye kapısına doğru yürüyor. Burada elinde uzun namlulu silah bulunan Yüzbaşı Kemal Keskin, demir kapının arkasında duruyor ve kısa bir süre sonra Vali Toprak ile birlikte gelen grup aniden dağılıyor, bazıları ise koşarak uzaklaşıyor. Vali Toprak’ın hızlı bir şekilde uzaklaştırıldığının görüldüğü güvenlik kamerası görüntüsünde, dönemin Emniyet Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürü Hakan Yıldırımoğlu, Vali Toprak’ın yanında bulunan grup ile nizamiye arkasında mevziye yatan askerler arasında kalarak, polisleri sakinleştirmeye çalışıyor. Mevzide silah doğrultan askerlere, polislerin de silah doğrulttuğu görülüyor. Olası bir faciadan dönüldüğü görülen olay sonrasında Jandarma'ya ait zırhlı akrepler nizamiye girişine konuşlandırılıyor. Nizamiyedeki askerlerin zaman zaman jandarma aracına da ateş açtığı da görülüyor.
“ASİ KUVVETLERİN KOMUTANIYLA GÖRÜŞECEĞİM”
2. Ordu'nun güvenlik kameralarının 'sessiz' olarak kaydettiği görüntünün dışında, Vali Toprak ile darbeci Yüzbaşı arasında geçen konuşma cep telefonu ile de kaydedilmişti.
Karargahın nizamiyesinin önüne giden Vali Toprak, “Asi Kuvvetlerin komutanıyla görüşeceğim” derken, darbeci Yüzbaşıdan ‘içeriye giremezsiniz” yanıtını alıyor.
Darbe girişimi sırasında Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş, Albay Bahadır Erdemli, öldürülen Binbaşı Fatih Kılıç, Üsteğmen Hüseyin Çakıcı ile birlikte 'en faal' darbecilerden biri olarak gözlenen Piyade Yüzbaşı Kemal Keskin, Vali'ye “Efendim size cevap vermekle yetkili değiliz. Bize verilen yetki bu. Burayı korumakla mükellefiz. Siz de bizim emniyetimizi almakla mükellefsiniz. Bizde bunu böyle değerlendiriyoruz. İçeriye girmemenizi istiyoruz. İçeriye girmeye çalışmayın, burayı boşaltın. Sayın Valim ekibi boşaltın, buraya giriş olmayacak. Kesinlikle buraya giriş olmayacak” dedikten sonra Vali Toprak ve yanındaki görevlilere silah doğrultuyor ve askerlerin mevziye girmesi emrini veriyor.
Konuşmaların ardından darbeci Yüzbaşı, ‘mevzi alın’ diye bağırırken, üst üste silahlara mermi sürülmesi seslerinin geldiği duyuluyor.
O YÜZBAŞI HASTANE KIYAFETİ İLE CEZAEVİNE GÖNDERİLMİŞTİ
Durumun gerginleşmesi üzerine nizamiyeden ayrılan Vali Mustafa Toprak ve beraberindeki heyete silah doğrultan ve Binbaşı Fatih Kılıç'ın öldürüldüğü Komuta katı koridorları da dahil karargahın değişik yerlerinde güvenlik kameralarınca kaydedilmişti.
Çatışmada karargah içerisinde iken öldürülen Binbaşı Fatih Kılıç'ın üzerinde ise "Vali, Emniyet Müdürü gözaltına, gerekirse öldürülsün" yazılı not çıkmış, yazının Binbaşıya ait olduğu kriminal inceleme sonucu belirlenmişti.
Yüzbaşı Kemal Keskin ise, daha sonraki saatlerde polis ile girdiği çatışmada yaralanmıştı. İlk tedavisinin ardından hastane kıyafeti ile adliyeye getirilmiş, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
KIŞLA İÇİNDEN DIŞARIYA ATEŞ
Karargah bahçesinden de dışarıya doğru ateş edilmesi de yine kaydedilen detaylar arasında yer aldı.
2. Ordu Komutanlığı nizamiye girişinin saat 08.00 sularında yakındaki Karayolları Şubesi'nden gelen kamyonlarla kapatılması anıda güvenlik kameralarınca kaydedilirken, yaralı bir askerin arkadaşları tarafından beyaz bayrak gösterilerek hastaneye götürülmek üzere dışarı çıkartılması da detaylar arasında yer aldı.
VALİYİ TEHDİT EDEN YÜZBAŞI İLE İLGİLİ İDDİANAMEDE YAZILANLAR..
Bu arada, 28'i tutuklu 76 sanıklı FETÖ/PDY Malatya Darbe Girişimi davasının tutuklularından olan, hakkında 3 kez ömürboyu ve 1 kez 10 yıl hapis cezası istenen Yüzbaşı Kemal Keskin'le ilgili iddianamede şu iddia ve bilgiler yeralıyor:
"ŞÜPHELİ KEMAL KESKİN: Şüpheli Kemal Keskin'in 2. Ordu Komutanlığında Hareket Plan Subayı olarak Yüzbaşı rütbesi ile görev yaptığı, 15/07/2016 darbeye teşebbüs olayının yaşandığı saatlerde karargahta bulunduğu, saat 22,00 sıralarında çatışmada ölen Binbaşı Fatih Kılınç'ın şüpheli Kemal Keskin'e,ordunun Ülke yönetimine el koyduğunu bildirerek, 2. Ordu Nizamiyelerinin giriş ve çıkış kontrolünü sağlayıp, bu nizamiyelerden giriş çıkışın olmamasını sağlaması, aksi halde vurabileceği emrini verdiği ve şüphelinin de nizamiye bölgesine giderek şüpheli Hüseyin Çakıcı ve diğer nöbetçi askerleri çağırdığı, oradaki nöbetçi ve görevli askerlere ordunun yönetime el koyduğunu bildirip, emirlerine göre hareket edilmesini söylediği ve diğer kapılara da görevlendirmeler yaptığı saat 22:00 - 23:00 saatleri arasında koğuşlar bölgesinden askerler getirerek nizamiye bölgesinde mevzi aldırdığı ve akabinde de 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin karargaha girmek üzere olduğunu Kemal Keskin'e bildirmeleri üzerine içeriye almalarını talimatını verdiği, 2. Ordu Komutanı ve yanındakilerin Nizamiyeden içeri girdikleri, sonrasında gerekli tertibatı alarak içeriye kimsenin girmemesini temin ettiği, Malatya Valisinin ve yanındaki İl Emniyet Müdürü ile görevlilerin nizamiyeye geldikleri, İl Valisinin nizamiyenin dışında durarak şüpheli Kemal Keskin'e seslenip, içeride olumsuz durumlar olduğunu, bu durumu kendisinin de görmek istediğini söylediği, ancak şüpheli Kemal Keskin'in, Malatya Valisine bunun mümkün olmayacağını içeriye alamayacağını, nizamiye bölgesini terk etmeleri gerektiğini söylediği, akabinde Malatya Valisinin buradan ayrıldığı, Malatya Valisinin uzaklaşmasının ardından Jandarmaya ait üç adet kobra aracının nizamiye önüne gelmesi üzerine şüphelinin kobra araçlarının bulunduğu yeri terk etmesini istediği ve akabinde askerlere emir vererek, kendisi de bizzat ateş etmek suretiyle bu araçların tekerlerini patlattığı, çatışma başlaması üzerine de nizamiye bölgesinde mevzi alarak beklediği, Emniyet Kuvvetlerinin "teslim olun" çağrılarına ateşle karşılık verdiği,daha sonra şüpheli Kemal Keskin'in garajlar bölgesini arayarak iki servis aracı getirtip, nizamiye bölgesini kapattığı, bu arada zaman zaman çatışmaların olduğu, Kemal Keskin'in talimat vererek koğuşlar bölgesinden silahlı askerler getirterek nizamiye kapılarında mevzi aldırdığı ve bu hareketliliğin sabah saatlerine kadar devam ettiği, bu çatışmalar sırasında şüphelinin mevzi değiştirirken karnından yaralandığı, ancak yaralanmasına rağmen, tedavisini bir süre yaptırmadığı ve bu bölgede kaldığı, bir müddet sonra geri çekildiği ve buraya gelen ambulans ile yarasını tedavi ettirdiği, daha sonra da askerlere karargah bina bölgesine çekilme emri verdiği, yaralı askerlerin revire gittiği, kendisinin de karargah bölgesine geçtiği, burada diğer şüpheliler ile durumu değerlendirdikleri ve teslim olmaya karar verdikleri ve akabinde kışla içerisine gelen Emniyet Kuvvetlerine teslim oldukları anlaşılmıştır.
Şüpheli alınan beyanında; Kendisine bütün emir ve talimatları ölen Binbaşı Fatih Kılıç'ın verdiğini, 2. Ordu Komutanı Adem Huduti ve Kurmay Başkanı Avni Angun'un kendileri ile birlikte hareket ettiğini, kendilerine aksi bir bilginin gelmediğini, 1980 darbesi gibi her şeyin iki saat içerisinde biteceğini düşündüğünü ifade etmiştir.
DOSYANIN TETKİKİ NETİCESİ: Şüpheli Kemal Keskin'in darbeye teşebbüs eden diğer şüpheliler Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş ve Bahadır Erdemli başta olmak üzere diğer şüpheliler ile birlikte hareket ettiği, ilk saatlerden itibaren darbe teşebbüsünden haberinin olduğu ve hazırlıklar yaptığı, nöbetçi subay, astsubay ve erlere emir ve talimatlar vererek nizamiye bölgelerini kontrol altına aldığı, diğer şüpheli Hüseyin Çakıcı vasıtası ile koğuşlar bölgesinden askerleri silahlandırarak toplattırdığı ve nizamiye bölgesinde mevzi aldırarak ateş emri verdiği, Malatya Valisi, Emniyet ve Jandarma güçleri ile etrafında toplanan vatandaşa silah doğrultup, araçlara ve halka ateş ettiği, emir komuta ettiği askerlere yanlış yönlendirmeler yaparak halkın üzerine ateş etmelerini sağladığı, zırhlı araçlara ateş edip, lastiklerini patlatarak zarar verdiği, aktif olarak darbe teşebbüsüne katıldığı ve bu suretle şüphelinin FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyesi olduğu, Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme", "Kamu Malına Zarar Verme" suçlarını işlediği, mobese, kamera, toma, kobra ve kamera görüntüleri ile Suat Özocak, Hüseyin Çakıcı, Şahin Kaplan, Harun Yıldız, Oğuzhan Akaslan, Emre Sedir, Umut Turan, Mustafa Karakurt'un beyanlarından ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır."
VALİYE BÜYÜK İLGİ..
Öte yandan, darbe girişimi ve sonrasında, Malatya'da darbenin bastırılmasına yönelik emir ve talimatları, girişimleri, krizi yönetmesi ile takdir toplayan Vali Mustafa Toprak'a bu duygularını vatandaşlar sık sık gösteriyor, dile getiriyor.
Son olarak, geçtiğimiz Cumartesi günü Malatya'da düzenlenen "Teröre Karşı Malatya El Ele" mitinginden sonra gerçekleştirilen yürüyüşün ardından, her yaştan çok sayıda vatandaş Vali Toprak'la selfie (özçekim) yapmak, fotoğraf çektirmek için adeta yarıştı. (Aşağıdaki fotoğraflardan sonuncusu)
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
