Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, “Malatya’nın tarihini, kültürünü, esnafın geleneğini, çarşı dokusunu bozmadan yerinde dönüşüm yapalım.” dedi. Milletvekillerine tepki gösteren Keskin, , “Arkadaş hanginiz bir aşevi yaptınız, hepinizde trilyonluksunuz” sözünü yüzlerine karşı söylediğini ifade ederek, “Ne bir helvacısı var, ne bir gıdacısı var. Depolarında gıdaları vardır. Gıda ne oldu, şeker ne oldu? Dağıtan oldu mu, yok. Bunların hiç birisi yok.” İfadesini kaydetti.
Keskin, ERTV’de Hülya Kaya’nın sunduğu Güne Bakış Programına konuk olarak deprem süreci, Malatya’daki durum ve esnafların sorunları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
MESOB Başkanı Şevket Keskin’in açıklamalarının satırbaşları şu şekilde:
“-MALATYA’DA 43 GÜNDÜR, ESNAFA GEÇİCİ YER YAPILAMADI
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a Malatya’da biran önce ticari hayatın başlamasına yönelik taleplerimizi bizzat kendim arz ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızdan Bağ-Kur primlerinin, elektrik, doğalgaz, su ve telefon faturalarının alınmamasını talep ettim. Çünkü işimiz yok, evimiz yok, işyerimiz yok, faturaları öteleme ile bunları ödeyemeyiz. Verilecek olan kredileri esnaf nasıl ödeyecek, iş yok, işyeri yok, kefil yok. Mutlaka esnafımıza hibe yoluyla destek ve katkı sunulmalı. Ben 1 yıl süre içinde Malatya’nı ve bölgenin ayağa kaldırılacağına inanmıyorum. Halen enkazları kaldırmış değiliz. Kışla Caddesi, Fuzuli Caddesi, Emeksiz Caddesi buralar halen kapalı ve birçok cadde ve sokak halen girilmemiş durumda. Birileri bir algı yaptılar, ‘Malatya en az hasar alan il’ dendi. Allah’tan NASA bir harita yayınladı da en büyük yıkımın Malatya’da olduğu görüldü. Bütün mahalle ve sokakları tek başına gezdim. Malatya’yla gelen sayın bakanlarımıza da anlattım, ‘Malatya’yı gezdiniz mi? İki caddeyi temizleyerek Malatya’yı çözemezsiniz.’ Sadece bir Akpınar’ı yerinde görsünler. Alana çıktınız mı? Kriz Merkezinde toplandıklarını, buradakilerinin de, kendilerinin de çalışmadığını toplantıda yüzlerine karşı söyledim. Malatya’da 43 gündür, esnafa geçici yer yapılamadı. Malatya’da geçici işyerlerinin yapımına yeni başlandı.
-ESNAFIN GELENEĞİNİ, ÇARŞI DOKUSUNU BOZMADAN YERİNDE DÖNÜŞÜM YAPALIM
Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettim, ‘Ticari hayatı başlatmadan Malatyalıyı burada tutamazsınız’ Malatya’nın tarihini, kültürünü, esnafın geleneğini, çarşı dokusunu bozmadan yerinde dönüşüm yapalım. Yerinde dönüşüm yapmadan bir TOKİ binasını altına ne bizim esnafımız gider, nede vatandaş gider. Akpınar şu anda tamamen yıkılmış durumda. Ben ilk önce Sivas Caddesi ile 91 bin Dev Öğrenci Okulu arasında tamamen sıyrılıp yıkılmasını önermiştim. Şimdi bu şehrin dokusunu bozmadan Doğa Cadde AVM gibi, yerinde dönüşüm ile herkesin kendi yerinde 3 kat mı olur, 4 kat mı, 2 kat mı olur, zeminine göre, fizibilitesine göre bir karar verilir.
-CUMHURBAŞKANIMIZ MÜDAHALE EDEREK, BANA SÖZ HAKKI VERDİRDİ
Bazen bizi toplantılara dahil etmediler, ben toplantılara zoraki girdim. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Doğanşehir’e geldiğinde bana söz hakkı vermediler. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile karşı karşı gelince selamlaşınca 1 dakika istedim. Cumhurbaşkanımız müdahale ederek, bana söz hakkı verdirdi. Ben de taleplerimizi anlattım.
-MALATYA’YI AYAĞA KALDIRALIM. MALATYA İÇİN MÜCADELE EDELİM-
İçişleri Bakanımız, Adalet Bakanımız, Turizm Bakanımız ve Şehircilik Bakanımızın olduğu toplantı da, ‘Biz konuşmayacaksak, bizi dinlemeyecekseniz, biz çıkıp gidelim, siz kendi başınıza oturun yapın.’ Sahaya inen var mı, yok. Malatya’yı tanıyan var mı, yok. Hatta şunu da önerdim; Malatya’ya koordinatör vali atanız, tamam, Malatya’yı tanımaz, sokağını tanımaz. Yıllarca Malatya Valiliğini yapmış valilerimiz var, hepsi merkez de, bunlara niye vermediniz? Bunlar Malatya’yı tanır, sokağını tanır, ilçeleri tanır. Malatya üzerinden silindir geçmiş gibi bir halde. Sahada Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan ile birlikte kapı kapı gezdik, ilçe ilçe, köy köy gezdik. Selahattin Başkanın son dönemde yaptığı projeleri şimdi gördük. Bunu bir övgü olarak söylemiyorum. Birçok hizmeti yapan Selahattin başkan, ama topun ağzındaki insan yine Selahattin başkan. Niye? Bazı menfaat grupları var, Selahattin Başkandan faydalanamadıkları için, Selahattin Başkanda bunlara boyun eğmediği için üzerine gidenler var. Meydanı biraz boş gördüler. Ama ben şunu söylüyorum, Malatya’da meydan boş değil. Herkes aklını başına alsın, Malatya’yı ayağa kaldıralım. Malatya için mücadele edelim. Malatya için öncelikle devletin destek vermesi lazım.
-MİLLETVEKİLLERİNE, ‘ARKADAŞ HANGİNİZ BİR AŞEVİ YAPTINIZ, HEPİNİZDE TRİLYONLUKSUNUZ’ DEDİM
Şehrin dokunuşunu bozmadan, yerinde dönüşüm yapmazsanız, Malatya halkını geri getiremezsiniz. Malatya’yı iyi yada kötü ayağa kaldıracak olan yine biziz. Biz esnaf kuruluş olarak sahadayız. Ama medyayı çok iyi kullanan, medyada her gün demeç veren, her gün birilerini eleştiren o eski menfaat grupları tekrar piyasaya çıktı, ‘Acaba biz nasıl rant elde ederiz’ diyenler var. Birlikte hareket edersek Malatya’yı tekrar ayağa kaldırırız. Geçen gün 3-4 milletvekili yan yanaydı, ‘Arkadaş hanginiz bir aşevi yaptınız, hepinizde trilyonluksunuz’ dedim. Açık söyledim, yüzlerine karşı söyledim. Hatta Veli Ağbaba’ya MAŞTİ’ye bir aşevi kurarak 1 ay burayı karşılamasını önerdim. Milletvekillerine, ‘Hepiniz trilyonluksunuz, fabrikalarınızın olduğunu biliyorum, kazanç elde ettiniz’ dedim. Ne bir helvacısı var, ne bir gıdacısı var. Depolarında gıdaları vardır. Gıda ne oldu, şeker ne oldu? Dağıtan oldu mu, yok. Bunların hiç birisi yok. Ben TESK Genel Merkezimden de göremedim. 4 tane konteyner göndermişler, ‘alın götürün’ dedim. Bakın ben kendi kuruluşumu da eleştiriyorum.
-Ben vatandaştan da şikayetçiyim, esnafımdan da şikâyetçiyim. Bazıları bana diyorki, ‘Başkan, seçim nasıl olacak?’ Ne diyeceksin? ‘Milletvekili olacakmısın’, yok. Oğlun olacak mı, yok, kızın olacak mı, yok. Peki evin varmı, yok. İşin var mı, yok. Seçim senin neyine, dedim. Şimdi seçim süreci başladı, tamam, seçim onların olsun da, biz geçimimizi nasıl sağlayacağız?
-44’ÜN SAYESİNDE ZENGİN OLAN İNSANLAR, BUGÜN ENKAZIN ALTINDA KALAN 44’E BAKMIYOR
Tokat’tan her hafta bir ilçe ya da belde belediyesi gelip burada aşevinde yemek dağıtıyor. Bizim bilinen zengin işadamlarımızdan hangisi bir aşevi kurdu? Rahmetli Turgut Özal döneminden beri, plakalarını 44 yaparak 44’ün sayesinde zengin olan insanlar, bugün enkazın altında kalan 44’e bakmıyor. Parti genel merkezlerinin etrafını sarmışlar, kimi milletvekili yapacaklarının hesabını yapıyorlar. Kardeşim, milletvekili sizin olsun, sancılanmayın, ama bir dönüp Malatya’ya bakın, insanlara bakın. Ramazan ayında insanlarımız çadırlarda sıkıntı yaşayacak.
-HALEN HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ RANT PEŞİNDEN KOŞANLAR VAR
-Deprem nedeniyle alınan malzemeler mutlaka bizim sanayimizde ve esnafımızda alınmalı. Ne yapıldığını kimse bilmiyor.
-Malatya’da çalışmalar çok ağır gidiyor. Malatya gece hayalet şehre döndü.
-İnsanlara 4-5 milyona ev satıp kenara çıkmak doğru bir şey değil. Bunların gelip hesap vermesi lazım. 20-30 kişiyi tutuklamakla bu iş çözülmez. Bunun hesabının rant peşinden koşanlardan, bu aç gözlülerden, dini önüne siper yapanlardan sorulması lazım. Halen hiçbir şey olmamış gibi rant peşinden koşanlar var.
-Sanayi sitelerimiz de esnafımız öncelikli olarak yerinde dönüşüm ile devletimizin vereceği hibe destekleri ile zarar gören işyerlerimizi ayağa kaldırabiliriz. Bu hibe yüzde 40 olur, yüzde 50 olur.
-Bizim zengin siyasetçilerimiz bakanlar geldiği zaman süslenip geliyorlar. Onlara, ‘Biriniz benzinliğinizi mi açtınız, bedava bir şey mi verdiniz, yemek mi verdiniz?’ diyorum. Yüzlerini büküp gidiyorlar, hiç cevap da vermiyorlar.
-BAKANA SORDUM, ‘ALETİMİZ YOK’ DEDİ
-Milletvekillerinin hepsi Selahattin Başkana karşı, hiçbiri yanında değil. Kim ne derse desin. AK Partililerden bahsediyorum. 43 gündür biz daha enkazları kaldıramadık. Çalışma var, ama çalışma aksıyor mu, aksıyor. Çalışmalar yavaş işliyor.
-Sayın Bakanımıza sordum, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı elemanları gelmiş evleri kontrol ediyor, hafif hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı. Ellerinde bir keser var, betona vuruyor. Beton yorgun beton. Bunun bir ölçümü yok mu, yorgun betona vurdun mu, dökülüyor kaçıyorsun. Elinizde bir alet yok mu?” dedim. “Yok” dedi. Alet devlette yok, ama özel şirketlerde var.
-AHMET ÇAKIR’A SORDUM, ‘BURADA NE DÖNDÜ?”
-Malatya’nın yeniden imarı yüksek sesle konuşuluyor. Ama bundan önce bu imarı veren belediye başkanlarının hesap vermesi lazım. Ben Çöşnük’te oturuyorum, berim oturduğum apartman 6 katlı, karşı tarafa getirip yolun içinde, eskiden bataklık olan yere Ahmet Çakır döneminde 14 kat verdiler. O zaman ilgilendim, 10-15 gün inşaatı durdurdular. Ahmet Çakır’ın yüzüne karşı söyledim, ‘Burada ne döndü’ dedim.
-Bizim sivil toplum kuruluşlarımız var, ama hiçbirisi piyasada yoktur. Ama adamlara helal olsun, Malatya dışında oturup sosyal medyada mesaj atıyorlar. Bazı STK’ları alanda hiç görmedim."
ER TV- malatyahaber.com