AKP Malatya Milletvekili, TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, katıldığı yerel bir kanalda Malatya’da yapılar yatırımları ve Kayısıda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
AKP'nin yerelde de genelde de her seçimden 12 yılı aşkın bir süredir oyunu arttırmayı başararak çıkan bir Parti olduğunu hatırlatan Öz, “Ülke genelindeki yatırımlar ve hizmetler tüm hızıyla devam ederken, Malatya’da da bizim dönemimizde ve önceki arkadaşlarımız döneminde yatırım ve hizmetlerden Malatya’mız ne kadar istifade edebilir? Bunun mücadelesi verildi. İnanıyorum ki; Malatya bu noktada Türkiye ortalamasının altında değil. Malatya da bu yatırımlardan yararlandı. Daha fazla elbette olabilirdi ama varsa bir eksiklik bu bizden yerelden veya bazı bürokratik engellerden kaynaklı bir eksiklik olabilir. Çünkü ben gerek şimdiki gerekse önceki Başbakanımızın Malatya’ya hizmet noktasında oldukça bonkör olduklarına inanıyorum” açıklamasında bulundu. Öz konuşmasında yapılan yatırımların büyüklüğüne dikkat çekerek, “Bizim dönemimizde AK Partinin sadece spor alanından yapmış olduğu yatırım 160 trilyon lira. 100 senede yapılmayan yatırım sporda 10 sene içinde yapılmıştır. Diğer alanlarda da pek çok yatırım yapılmış yapılmaya devam ediliyor” dedi.
KAYISININ İKİ SORUNU VAR!
“Kayısıyla ilgili bizim dönemimizde 95 trilyon para ödendi” diyen Öz, “Kayısı tanıtım grubu oluşsun diye çok gayret ettim. Tüm ihracatçılar birliklerinde kararlar alındı akabinde Ekonomi Bakanlığımızda onayladı ve Kuru Meyve Tanıtım Grubu kuruldu. Kayısı üzüm ve incirden yapılan ihracattan belirli bir kesinti olacak zorunlu, yasal. Bu da şimdiki parayla, ortalama 2 trilyon lira her yıl tanıtımda kullanılmak üzere bütçe oluşuyor. Bu nedir kurumsal bir yapı oluşmuştur. Kayısının iki sorunu var, kaliteli üretilememesi, hak ettiği değerde satılamaması. Yoksa kayısının satılamaması söz konusu değil. Bunun için kaliteli kayısı üretme ve yeni pazarlar bulma, yeni tüketim alışkanlıkları oluşturarak talep arz dengesinde talebin fazla olmasıyla fiyatın yükselmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kayısıbirliğin kaldırılması hakkında ise Öz, “Kayısıbirlik kötü yönetilmiştir” diyerek “10 kişinin çalışacağı yerde 100 kişi çalıştırırsan, 3 liralık bir şeyi bir anda 5 lira yapıp, sonra iki liraya satarsan, yani burada dengeyi iyi kurmak lazım. Dolayısıyla verimli yönetilmediğini görüyoruz. Kayısı tanıtım grubu yeni pazarlar oluşturma noktasında önemli bir adım olmuştur. Kayısı alışkanlığı az olan Çin’de, Japonya’da, Hindistan’da Endonezya’da veya bazı Batı ülkelerinde kayısı tüketim alışkanlıklarını yaygınlaştıracak faaliyetlerde bulunacak. İnanıyorum ki oluşan kaynağın çok rantabl kullanılması halinde yeni pazarlar oluşturulacaktır” açıklamasında bulundu.
Öz, devamında “Ayrıca kuru kayısı lisanslı depoculuğunu çıkarttık. Malatya kayısısında fiyat istikrarının oluşması ve kayısıda kalitede standarttın oluşması için çok önemli bir düzenlemeydi. Yapılan çalışmalarla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yönetmeliği hazırladı. Bakan onayladı akabinde de Başbakanlık resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Lisanslı deponun önünde akredite laboratuvarlar olacak, gelen kayısıyı her açıdan inceleyecek inceledikten sonra da laboratuvarda onu sınıflandıracak, sınıflandırdıktan sonra da bunu depoya alacak, aldığında da çiftçiye ürün senedi verecek. Bu ürün senedi kıymetli evrak statüsündedir. Bunu para gibi bankalarda kullanacak. Çünkü lisanslı depodaki ürününü direkt kendi satabilecektir. Çünkü oraya emanet bırakıyor. Kayısı da fiyat istikrarı niçin sağlanmıyor. Şimdi çiftçinin bir borcu birikiyor. Bakkala markete, derken üretim zamanı işçi parası elektrik parası, çiftçi o anda borçlanırken temmuzun sonu gibi bu parayı vereceğim diyor. Niye kayısıdaki hasatlar yapıldıktan sonra ne oluyor? 20-30 bin ton kayısı o anda pazara geliyor. Alıcı da diyor ki; zaten çiftçi bu kayısıyı satmak zorunda. Eski rakamlara göre 8 lira 9 lira fiyat olması gerekirken bir anda 3 lira 4 liradan pazar oluşuyor. Başta bir kere pazarın açılması düşük fiyatla başlıyor. Ama lisanslı depo olursa çiftçinin buna ihtiyacı yok. Malını gidip lisanslı depoya koyacak. Kaliteli üretecek çünkü kaliteye göre mal değerlenecek. Ürün senedini istediği zaman bankaya gidip, nakde dönüştürebilecek borçlarını ödeyebilecek. Otomatikman böylece fiyat istikrarı sağlanmış olacak. Bizim Malatya’da koordinasyonda bir sıkıntımız var. Şimdi öncelikle, borsamızla, ticaret odamızla belediyemiz, valiliğimizle devlet desteğinde 20-30 bin tonluk böyle bir depo oluşursa, akabinde de özel sektör bunun ne kadar karlı olduğunu görecek ve bu alana yatırım yapacaktır. Çünkü ilk başta özel sektör bu işe cesaret edemeyebiliyor. Kurumlar eliyle buna öncü olunursa, özel sektör de bunun uygulanabilir olduğunu görecek ve bu alana yatırım yapacaktır. Çiftçimizde bu işin ne kadar doğru bir iş olduğunu görecektir. Bu lisanslı depoculukta belki 80-100 binlik depolara kadar çıkabileceğiz. Yasal zemini hazır ama maalesef şuan bir ilerleme kaydedemedik. Diyorum ki; Ey çiftçilerimiz! Ey Malatya halkı! Ey STK’lar! bakın yasal alt yapısı hazır, lütfen kamuoyu oluşturun, teşvik edici olun. Sanayi, ticaret odasını, borsayı, valiliği niye yapmıyorsunuz böyle bir şey diye sorgulaması lazım” dedi.
MALATYA’YA YABANCI YATIRIM DA GELMELİ
Vagon onarım fabrikası hakkında da konuşan Öz, “çok eski proje ama uzun bir zamandan beri sonuç alınamadı. Lojistik merkez olması ile ilgili benim önerim oldu. Bu doğrultuda Devlet Demiryollarından yetkililer, teknik heyet incelediler. Baktılar sonunda vagon onarım fabrikasının lojistik merkez olmayla ilgili stratejik olarak doğru olmadığını, teknik olarak söylediler ve kaldı. Şimdi biz de ne yaptık orada başka yer var mı? Dediler ki Yazlak istasyonunun olduğu yerde hazine arazileri var. Peki, orada olabilir mi dedik. Devlet Demiryolları yetkileri orada bir çalışma yaptılar ve çalışmada oranın uygun olduğu noktasında rapor verdiler. Bundan üç ay önce Bakanımla da görüşmüştüm; olabilir, bakın demişti. Sayın Bakanımıza bu noktaya getirdik talimatınızı bekliyoruz diyeceğiz. 2015 yılı içinde 8.5 milyar dolar yatımı olacak Devlet Demiryollarının, Türkiye’de bizden önceki tüm hükümetlerin bir yıllık sağlık, eğitim total tüm yatırım bütçesi bu kadar değil. Bakanlık şartnameye şöyle bir madde koydu. Bu işi alacak yabancı ortaklar mutlaka yanlarına Türk ortaklar, konsoryumlar alacaklardır. Buralarda lazım olacak vagonlar trenler, lokomotifler neyse bunların üretimi Türkiye’de yapılacak. Bu aşamadan sonra inanıyorum ki bu ihaleler yapılmaya başlandığında Sayın Bakanımız da diyecek ki; Malatya’da hazır bir tesis var gidin oraya bakın diyecek. Hatta geçtiğimiz günlerde bir gazetede bir şirketin bu alanda Konya’da yatırım yapacağını duydum. Yönetim Kurulu Üyesini tanıyorum hemen aradım. Abi dedim böyle bir yatırımınız söz konusuysa ne duruyorsunuz Malatya’da hazır yer var dedim. Konya’da şimdi bir işe girdik ama yabancı ortaklarımız gelsin Malatya’yı da göstermeyi arzu ediyorum dedi. Diğer bir konu Başbakanlık Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı var, başında İlker Aycı var, eski bir arkadaşımız, sevdiğimiz. Onunla konuştum. Özellikle yabancı yatırımcıların Malatya’ya gelmesi yatırım yapması, başta vagon onarım fabrikasının nasıl değerlendirileceği noktasında karar vermek ve diğer ne tür yatırımlar gelebilir bununla ilgili inşallah şubat ayı içerisinde abi geleyim birlikte Malatya’ya gidelim değerlendirelim dedi” açıklamasında bulundu.
Çevre yoluna hakkında ise; 3-4 yıl kuzeyden mi geçecek güneyden mi geçecek bunun tartışması yapıldı diyen Öz, “karayollarının teknik ekibi inceledi dedi ki; güneyden olması teknik olarak mümkün değil, rantabl değil. Siz bunu kuzeyden geçireceksiniz. Ulaştırma bakanımız o zamanki Binali Bey talimat verdi. Burayla ilgili projeler yapıldı. Yatırım programına da alındı ama 53.6 km’lik bir alanda ya 18 uygulamasını belediyeler yapacaktı, ya kamulaştırma yapılacaktı, ya da tapulaştırma yapılacaktı. İhalenin yapılmasıyla firmanın sözleşme imzalaması bir yıllık zaman aldı. Bir yıl orda kaybımız oldu. Kamulaştırmaya gelince ‘daha önce vardı’ çevre yolları ile ilgili kamulaştırma yok denildi. Belediyelerce de 18 uygulaması teknik veya başka gerekçelerle yapılamadı. Bundan dolayı kaldı. Ama şimdi üzerinde 10 köprülü kavşak, 4 köprü ve 3 de tren köprüsün olabileceği 53.6 km’lik çevre yolunun ihalesi ocak itibariyle yapılmış olacak” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında bölgedeki kamu kurumlarına da değinen Öz, “Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Malatya’da kuruldu. Fırat Kalkınma Ajansı yine dönemimizde Malatya’ya kuruldu. Malatya’dan giden hizmet söz konusu değil. Malatya Organize Sanayi şuanda Türkiye ortalaması ile beraber gidiyor. Fakat Malatya’nın potansiyeli kesenlikle Türkiye ortalamasının üzerinde olabilir. Bunu sorgulayabiliriz. Bizim için Malatya olarak kamu kurum ve kuruluşlarının nerde olması çok önemli değil. Kamu kurum ve hizmetlerinden Malatya için ne tür hizmetler alıyoruz onun mücadelesini vermemiz gerekiyor” dedi.