SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Zor Bir Dönem Yaşıyoruz"

0
Güncellendi - 2015-12-28 03:29:21
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili Taha Özhan, "AK Parti'nin ve diğer partilerin demokratik bir yarış neticesinde gösterdikleri adaylarının yarışmasını ve oradan da bir Meclis Başkanı'nın seçilmesini temenni ediyoruz. Ardından da koalisyon görüşmelerine geçip, bir an evvel Türkiye'deki hükümet krizini bitirip, bir koalisyon formülüyle yolumuza devam etmek istiyoruz" dedi. 

AKP Malatya İl Teşkilatı'nı ziyaret eden Özhan, basın mensuplarına gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. 

Özhan, seçim sonuçlarının bir koalisyonu mecbur ettiğini belirterek, "Bu mübarek ayın içerisinde bir taraftan da zor bir dönem yaşıyoruz. 7 Haziran seçimleri sonucunda, çok cüzi bir şekilde de olsa milletimiz AK Parti'ye tek başına iktidar kurma gücünü vermedi. Çok az sayıda sandalye eksiğiyle seçim sonuçları bir koalisyonu şuanda mecbur etmiş durumda. Bu tabi beraberinde ilginç bir tabloyu da ortaya çıkardı. Halihazırda 7 Haziran seçim sonuçlarının tam anlamıyla idrak edilmediği bir dönemi yaşıyoruz" dedi.

AKP'ye tek başına iktidar muamelesinin yapıldığını dile getiren Özhan, şunları söyledi: "Israrla bütün oyuncular, bu işte paydaş olacak bütün unsurlar, piyasalar, medya, seçmen, hepsinden daha önemlisi siyasi partiler, 7 Haziran seçimlerinin gerçekten tam anlamıyla olduğunun farkında değil gibi gözüküyor. Israrla AK Parti'ye tek başına iktidar muamelesi yapılmaya devam edilmesi bile aslında Türkiye'nin AK Parti'li ve AK Parti'siz ne anlama geldiğini idrak etmek için yeterli. Bu elbette bizi sevindiriyor ama bir taraftan da realiteden kopuşu görmemiz açısından önemli bir meseleyi önümüze getiriyor. Çünkü eğer bu sürreal durum devam ederse, müzarekelere geçtiğimizde, yani koalisyon kurmak için görüşmelere geçtiğimizde, öncelikli işlerden bir tanesi bu unsurlara, koalisyonun bir mecburiyet olduğunu anlatmakla geçecek gibi görünüyor."

Özhan, 7 Haziran seçim gecesinden itibaren çok büyük cümleler kurmuş olan siyasi parti liderlerinin olduğunu kaydetti. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 7 Haziran seçimleri sonrası 'HDP ile dolaylı veya doğrudan içinde oldukları veya olmadıkları, kendilerinin desteklediği dolaylı veya doğrudan herhangi bir senaryoda beraber olamayacaklarını' defaatle altını çizerek söylediğini dile getiren Özhan, "Şimdi Meclis Başkanlığı seçimi var. Meclis Başkanlığı seçimi, bunun simülasyonu ve test edilmesi için çok basit bir tabloyu önümüze getirecek. Bizde hep beraber sayın Bahçeli'nin ne kadar bu konuda samimi olduğunu ve sözlerinin arkasında ne kadar duracağını göreceğiz. Meclis Başkanlığı seçiminde HDP'li bir senaryonun içinde doğrudan veya dolaylı yer alıp almayacağını hep beraber test edip, göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Özhan, süreci fazla geciktirmeden, Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için hükümet kurma çalışmalarının başlaması gerektiğine dikkat çekti.

Meclis Başkanlığı seçimi ile koalisyon görüşmeleri arasında bir ünsiyetin kurulması gerekmediğini ifade eden Özhan, "Bunlar iki farklı müzakere süreci ve seçim sistemleridir. Eksik enformasyonla yürüteceğiniz müzakere süreçlerinde akıllıca olanda en basit kuraldır. Farklı vakaları birbirine bağlamazsanız ki sıkıntı, kriz fazla büyümesin" dedi.

Özhan, meclisin 23 Haziran Salı günü açılacağını anımsatarak, meclis açıldıktan sonra hızla 5 gün içerisinde Meclis Başkanlığı seçimine geçileceğini söyledi.

Özhan, "AK Parti kendi adayını gösterecek. Diğer partilerinde kendi adaylarını göstermelerini bekliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun icat ettiği meclisteki yüzdelerden yüzde 54'lere denk gelen ama kendisinin üzerine yüzde 6 ekleyip yüzde 60'a çektiği, toplamda 292 vekilden bahis yaparak, bir blok olup olmadığını hep beraber göreceğiz. Eğer böyle bir blok varsa, bunu aynı anda her ne kadar sayın Bahçeli tarafından birkaç kez çökertilmiş olsa da, aslında bizim seçim öncesi ve sonrası dile getirdiğimiz 'şer ittifakı, kumpas' manzaranın meclise yansımasından ibaret olacak. Aksi takdirde hiçbir şekilde yan yana gelmeyeceklerini kendi ağızlarından dile getiren aktörlerin bir araya gelmelerinin acı manzaralarını görmüş olacağız. Ben ümit ediyorum ki, sayın Bahçeli son 10 gündür dile getirdiği, arkasında durduğu sözleri orada da koruyacaktır" diye konuştu. 

Meclis Başkanı'nın açık ara önde olduğu için AKP'den seçilmesini temenni ettiklerini belirten   Özhan, "Bunların toplamasına göre 292 vekil var. Bizimde 258 vekilimiz var. AKP'nin 258'i birçok yönüyle 258'dir. Siyasal coğrafi, sosyoloji, ekonomi politik sınıflar, toplamda dünya görüşü anlamında, iyi kötü, gerçekten büyük bir vasatı temsil eder. 292'i de çok az yönüyle 292'dir. Ne siyasal coğrafya anlamında komşudur birbirlerine ne sosyolojik olarak birbirlerini anlayabilecek unsurlardır ne de dünya görüşü anlamında bırakın birbirini anlamayı, tam teşekküllü bir cümbüşten bahsederiz. Dolayısıyla 258, 258'dir ama 292, çok nadiren 292 olabilir. Bununda manzaralarını sadece son 15 günde fazlasıyla görmüş olduk. İnşallah biz ümit ediyoruz, öncelikle Meclis Başkanlığı seçimini suhuletle atlatırız. Temayülde olduğu üzere, bundan öncede hep hayata geçtiği üzere, bir tek istisnası var Refah Partisi'ne hakikaten bir haksızlık şeklinde tecelli etmiştir. Mecliste birinci parti olan, hele de açık ara birinci parti olan partiler, sürekli Meclis Başkanlarını kendileri seçmişlerdir. AK Parti'nin ve diğer partilerin demokratik bir yarış neticesinde gösterdikleri adaylarının yarışmasını ve oradan da bir Meclis Başkanı'nın seçilmesini temenni ediyoruz. Tabi ki açık ara birinci olduğundan dolayı AK Parti'den seçilmesini ümit ediyoruz. Ardından da koalisyon görüşmelerine geçip, bir an evvel Türkiye'deki hükümet krizini bitirip, bir koalisyon formülüyle yolumuza devam etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız