SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Nezir Kızılkaya

Oktay Gol Gol Gol.!

Oktay Gol Gol Gol.!
A- A+ PAYLAŞ

Nezir KIZILKAYA   
nezir.kizilkaya@hotmail.com

Bugün geçmişten günümüze yansıyan bir futbol devinin öyküsünün rüzgârına kapılacak, Efsane Malatyaspor günlerinin izini sürüp, tanıyanlara onu hatırlatmanın, tanımayanlara da bir efsaneyi keşfetmenin keyfini yaşayacağız. Yani geçmişin kanatlarına tutunup, hep birlikte o güzel günlere dönerek, bu sıkıntılı günlerden bir mutluluk molası ile kısa bir an da olsa sıyrılmaya çalışacağız.

Köklü futbol kulüplerinin sembolleşmiş oyuncuları vardır. Ve o takımın taraftarları, o isimler üzerinde oybirliği ile karar verilmiş gibi birleşmişleridir. Beşiktaş deyince Baba Hakkı Yeten, Fenerbahçe deyince Lefter Küçükandoniyanis, Galatasaray deyince Metin Oktay bu anlamda ilk akla gelen isimlerdir. 

ARŞİV FOTO: Malatyaspor 1986- 1987 (AYAKTAKİLER Soldan Sağa) Kaleci Yaşar Duran, Bünyamin Süral, Eren Talu, Cavit Kurucu, Fuat Akyüz, Feyzullah Küçük, (OTURANLAR) Oktay Çevik, Levent Numanoğlu, Adnan Esen, Metin Yıldız, Feridun Özütok

7’den 77’ye bütün Malatyalıların sevgisini kazanarak gönlünü fethetmiş ve aradan geçen uzun zamana karşın hala unutulmamış, Malatyaspor’un gelmiş geçmiş en büyük gol ustası Oktay Çevik de 8 yıl boyunca futbol oynadığı Malatya’nın bu anlamda sembolü olmuştur. Çünkü Malatya bizler için sadece bir çevresel mekân değildir. Onunla duygusal bir bağımız da vardır. Çocukluğumuzun, gençliğimizin kısacası anılarımızın ev sahibidir ve bizleri “Malatyalı” yapan bu şehirdeki ortak hatıralarımızdır. Ve Oktay Çevik, kendini bu şehre ait hisseden herkesin ortak hatırasıdır. 

Tabi ki Oktay’ı zirvedeki bu noktaya getiren sadece yetenekleri ve attığı goller olmamıştır. Sahip olduğu karakter yapısı, olgunluğu ve mütevazılığı onun bu şehrin unutulmazları arasında yer almasını sağlamıştır. 

O da “Bozkırın ortasındaki bir şehre sadakatle hizmet etmek, benim için futboldan geri aldığım en büyük ödül olmuştur”  ifadesi ile Malatya ile olan bağını en güzel şekilde tanımlamıştır.

ARŞİV FOTO: 1989 (AYAKTAKİLER Soldan Sağa) Kaleci Carlos Roberto Gallo, Eren Talu, Ünal Karaman, Şeyhmuz Suna, Zeynel Limoncu, Ceyhun Güray, (OTURANLAR) Feyzullah Küçük, Oktay Çevik, Mustafa Taşar, Levent Numanoğlu, Serginho Bernardino

Boyunun uzun olmamasına karşın, teknik donanımından dolayı, hava toplarına öyle bir çıkışı ve zamanlaması vardı ki, izleyen herkes toplu bir illüzyona dâhil olmuşçasına, onun havada beklediğine inanırdı. Yanlış hatırlamıyorsam Malatya İnönü Stadı’ndaki bir lig maçında Galatasaray kalecisi Simoviç ile beraber çıktığı pozisyonda, Simoviç’in ellerinin üzerinden attığı bir kafa golünden sonra ben de buna ikna olmuştum.

Oktay’ın havada beklediğine dair olan inancımız tamdı ve sevgili Bülent Korkmaz’ın bir zamanlar bir sohbet sırasında anlattığı, İtalyan savunma oyuncusu Tarcisio Burgnich’in bir anısı aslında bu durumu kusursuz olarak da ifade etmekteydi. 

ARŞİV FOTO: Oktay, Eder ve Serginho ile..

“1970 yılında Meksika’da düzenlenen Dünya Kupası finalinde Brezilya ve İtalya karşı karşıya gelmişti. Maçın 18. dakikasında Roberto Rivellino’nun bir taç atışından gelen pası bekletmeden yaptığı ortaya uzak kale direği dibinde, İtalyan savunma oyuncusu Tarcisio Burgnich ile birlikte yükselen Pele, yaptığı şık kafa vuruşuyla takımını 1-0 öne geçirmişti. Burgnich bu golü anlatırken şöyle demişti: 

“Orta ceza sahasına geldi, her ikimiz yükselebildiğimiz kadar yükseğe zıpladık. Sonra ben ait olduğum yeryüzüne indim, Pele orada, yani ait olduğu gökyüzünde kalıp golü attı”

Oktay Çevik de rakip ceza sahasında gökyüzüne aitti ve bunu sayısız kere kanıtlamıştı.

20 Ağustos 1955 Rize doğumlu, futbola amatör Rize Esnafspor’da başladı. Bir sezon oynadığı Esnafspor’da 70 gol atınca Rizespor’a transfer oldu. Aynı dönem Rize Öğretmen Okulundan mezun oldu. Askerliğini Rize’nin bir köyünde öğretmen olarak yerine getirse de ataması Diyarbakır’a yapılmasına rağmen göreve başlamayıp profesyonel futbolu tercih etti. Rizespor’dan sonra Erzurumspor’a oradan 1982-83 sezonunda Malatyaspor’a transfer oldu. 

7 sezon oynadığı Malatyaspor’da 167 maçta forma giyip 92 gol attı. Malatyaspor’un, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ardından 3. olduğu 1987-88 sezonunda 29 maçta 28 gol atıp meslek hayatının en parlak dönemini geçirdi. 38 maçın oynandığı ligde, gördüğü kırmızı ve sarı kart cezaları nedeniyle 9 maç oynayamamasına rağmen, bu istatistiğe ulaşmayı başarmıştı. Bu Malatyaspor’un da en başarılı sezonuydu. Sarı-kırmızılı ekip, lig üçüncülüğünün yanı sıra, Türk futbolunda 4 büyükler diye bilinen Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Fenerbahçe’yi aynı sezonda yenmeyi başaran ilk takım olmuştu. 

Oktay Çevik, 1986-1987 sezonunda Rizespor'la oynanan ve Malatyaspor’un 7-4 üstünlüğe ile sona eren maçta, kendi memleketinin takımına 5 gol birden atarak futbol ahlakıyla da lig tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Artık profesyonel liglerde yer alamayan Efsane Malatyaspor’un ismi, Oktay’ın bu rekoru ile kalıcı olarak süper lig tarihinde yer bulmuş ve unutulmazlar listesindeki yerini almıştı.

ARŞİV FOTO: İstanbul'daki bir maçta Fenerbahçe  Kaptanı Schumacher  ile Malatyaspor Kaptanı Oktay Çevik para atışında

Malatyaspor’dan sonra transfer olduğu Gaziantepspor ile de gollerine devam ederek takımının o yılki şampiyonluğuna büyük katkı sağlamış, ilerleyen yıllarda farklı takımlarda futbol hayatına devam etmiş, futbolu bıraktıktan sonra da aralarında Malatyaspor’un da olduğu birçok kulüpte teknik direktörlük yapmıştı. Ama o, başka takımlarda görev yapsa da bizim için ebedi olarak “Malatyasporlu Oktay”dı.

Onun izleyen herkeste hayranlık uzandıran bir tarzı vardı. Sadece Malatyalılar değil, taraflı tarafsız herkes, onu izlerken kendisini bir futbol şöleninin tam ortasında buluyor, efsane gol ustasının gollerine tanıklık ederken de kendisini ayrıcalıklı hissediyordu.

Ancak büyük gol ustası Oktay ile beraber hafızalarımıza gelen mekânlar için bu ayrıcalıklı durumdan bahsetmek ne yazık ki pek mümkün olamamaktadır.

Mekânlar, bütün yaşananların hem tanığı hem öznesi konumundadır ve Malatya İnönü Stadyumu, anılarımızın en önemli tanığı ve öznesidir. Yani İnönü Stadyumu mekân olma işlevi ile en az oradaki yaşanmışlıklar kadar değerlidir ve taammüden katledilmiştir. Bu stadın yok edilmesi, futbolu şehirden uzaklaştırmış ve şehrin futbola karşı olan motivasyonunu bozarak bugünkü ilgisizliğin temel sebebi olmuştur.

Oktay Çevik bir futbolcudan daha fazlası, bir sembol olarak bu şehre büyük hizmetler bulunmuş ve derin izler bırakarak görevini tamamlamıştır. Ancak bıraktığı boşluk hiçbir zaman, hiç kimse tarafından doldurulamamıştır. Zaten bir şehir için efsane olmanın gereği de böyle bir şey olmalıydı.

Bu şehir için özveride bulunmuş, her şeyiyle bu şehrin ortak paydası Malatyaspor’u attığı inanılmaz goller ile başarıdan başarıya taşımış olan Oktay Çevik, geçmiş ile olan bağımızı asla kopartmamamız gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatarak, onun golleri ile çıktığımız zaman yolculuğunda kolay kolay bir daha yaşamayacağımız bir mutluluk her tarafımızı kuşatmaktadır.

Onun, kalplerimizde bıraktığı sevgi dolu izler Malatyalılar tarafından asla unutulmayacaktır. 

Yeniden kurulmaya çalışılan bu şehirde onunla ilgili hatıralarımız yaşatılmalı ve hak ettiği değer verilerek onurlandırılmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

39 yorum yapılmış

  • Cengiz (2 ay önce)
    Çok uzun yıllar futbolu çok yakın takip ederim.Gerek yurt içi gerekse Avrupa şampiyonaları, gerekse dünya kupaları ve de bütün golcüleri her yönüyle irdelerim.Erzurumspordan beri tanıdığım Oktay Çevik çok başka bir golcü değeri sadece Malatya spposeverlerin bildiği birçok futbol adamının kör gözle baktığı değerini tesbit edemediği bir dünyanın en iyi golcülerinden biriydi.Idda ediyorum dünyadaki golcüleri izlesinler mukayese etsinler en iyilerin arasında olacağını düşünüyorum.Iki ayağını mükkemmel kullanan boyuna rağmen çok iyi yüselen ve zamanlaması olan büyük bir golcüydü bize çok güzel anılar bıraktı sağlık ve esenlikle uzun ömürler diliyorum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Efsane Malatyasporlu 1966 (2 ay önce)
    Sayın Kızılkaya hocam, sizin bu yazınızı ve yorumları okuyunca Efsanemizin 80 lerin özellikle de ikinci dönemine damgasını vuran başarı ve gurur dolu yılları tekrar tekrar yaşadık, sizlerden ricamız eğer elinizde olan Eder Carlos ve Sercinho ile ilgili transfer haberleri, ülke futbolundaki yankıları ve o dönemde benim gördüğüm gelmiş geçmiş en büyük futbolcu Maradona ile ilgili Malatyasporumuz ' un transfer teklifi haberlerini bulup paylaşırsanız seviniriz teşekkürler.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ali (2 ay önce)
    Bizi gençlik yıllarımiza goturdunuz teşekkürler..oktay cevik bir Malatyaspor efsanesidir .kanalboyunda oturur mutavazi bir yaşamı vardı .mükemmel bir insan iyi aile babasıydı .çok yakından tanıdım o nedenle bunları yazdım.o yıllar hiçbir maçı kaçırmadım çoğu zaman Pınarbaşı tesislerinde idmalara bile giderdim.unal Feridun oktay ve levent tüm diğer oyunculardan farklı kişilikler
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Efsane Malatyasporlu 1966 (2 ay önce)
    Vefanın İstanbul ' da bir semtin adı olmadığını gösteren çok güzel bir yazı, tekrar tekrar teşekkür ediyorum, o güzel yazınıza öyle güzel yorumlar da yazılmış ki onları okuyup, onlarla haklı olarak aynı duyguları paylaşmak, o güzelim yılları anmak da apayrı bir ayrıcalık. Tıpkı gerçek bir Malatyalı ve Malatyasporlu gibi.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • ESKİMEYEN MALATYASPOR (2 ay önce)
    Sayın yazarımıza, böyle anlamlı, güzel bir yazı yazdığı için sonsuz teşekkür ederim.Malatyasporumuz bizim karşılıklı AŞKIMIZDI ,yendiği zaman bir sonraki maça kadar mutlu olurduk,yenildiği zaman da bir sonraki maça kadar hep kizardık,eleştirirdik,ama bu eleştiri nefretten değil,sonsuz aşkımıza olan tarifi olmayan sevgiden dolayıydı;çünkü Malatyasporumuz bizim en büyük mutluluk kaynağımızdı.Çocuktuk,paramız olmadığı için bilet alamazdık,ya büyüklerin yanında maça giderdik, ya da son dakikaları bekler kapıların açılmasından sonra,öyle stada girerdik.Bazan ana kapılar açılınca, anlık olarak stadın içini,futbolcuları bir anlığına görür,bu anlık resital bizim için tarifi olmayan bir heyecandı,açıklaması olmayan,anlatılamayan ancak yaşayanın bilebileceği bir sevgiydi...Maalesef beceriksiz yöneticiler ve şehrin sözde ileri gelenleri takımı yerle bir ettiler.İçimizdeki futbol sevgisini o yıkılan stada gömdüler,futboldan soğuttular.Şu an futbolla hiç ilgilenmiyorum.Yeni Malatyaspor'a karşı çok fazla aidiyet duygusu hissetmiyorum.Çünkü artık futbol futbol değil,yönetici hiç yönetici değil,hele hele Yeni Malatyaspor ilk göz ağrımız Malatyaspor hiç değil...Ayrıca stadı yıktılar,yerine yerinde ya da şehre yakın bir yerde tekrar stat yapabilirlerdi.Bu tamamen halkı Yeni Malatyaspor'dan uzaklaştırdı...Artık geriye bu güzel anılar kaldı maalesef...Buradan o efsane takımın efsane futbolcularına(Oktay,Feyzullah,Ünal,Bünyamin,Carlos,Serginho,Cavit,Mustafa,Eren,Malik,Levent,Zeynel) ve aklıma gelmeyen diğer futbolculara sevgi ve saygılarımı iletiyorum.Kalın sağlıcakla...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Süleyman Şeref Yeten (2 ay önce)
    Sn. Kızılkaya'ya, bu yazısında da olduğu gibi bizlerde mazinin güzel hatıralarını canlandırdığı için samimi teşekkürlerimi arz ediyorum. Umarım tarihçi-yazar kimliğiyle Malatya tasvirlerini yazmaya sürekli devam eder. İddia ediyorum günümüz futbolunun yıldız futbolcuyu korumaya yönelik kuralları Oktay Çevik döneminde olsaydı (dönemin kasap stoperlerinin vandalca darbelerine sürekli maruz kaldığına tribünden şahidim) döneminin milan'ı, manchester united'ı gibi takımların direkt santraforuydu. Kaldıki dönemin Malatyaspor'u başlıbaşına yıldızlar topluluğu (ünal, feyzullah, ceyhun, zeynel, eren, orhan, mustafa taşar, levent, feridun, carlos) iken Oktay Çevik galaksinin merkez yıldızı gibiydi. Beşiktaş'a olan sevgisini bildiğimiz Oktay Çevik, Malatyaspor forması altında en çok gölü de Beşiktaş'a atarak gerçek bir profesyonellik, yüksek bir karakter ve Malatyaspor'a olan aidiyetini tartışmasız şekilde kanıtlamıştır. 60'lı ve 70'li yıllarda doğan Malatyalılara yaşattığın güzel duygular, heyecanlar ve başarılar için sana çok ama çok teşekkür ederim Oktay ağabeyim.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Fatih DEMEZ (2 ay önce)
    Sayın editör sayın site yöneticileri, OKTAY ÇEVİK İSMİ YAŞATILSIN sizlerin de önderliğinde OKTAY ÇEVİK İSMİ BİR TESİSE VERİLMELİ.
    %70
    %30
    Yanıtla
  • ALİ (2 ay önce)
    Nezir bey elinize emeğinize sağlık.Beni 20 li yaşlarıma götürdünüz.Çok güzel ve heyecanlı günlerdi.Bu yazınız üzerine bir bilgi paylaşımında da ben bulunayım.Mutlaka bilen arkadaşlarımız çoktur.Şimdi süper lige görev yapan hakemlerimizden Zorbay Küçük Malatyaspor un efsane futbolcularından Feyzullah Küçük ün oğludur.Aynı şekilde süper lig hakemlerimizden Tugay Kaan Numanoğlu da futbolcumuz Levent Numanoğlu nun oğludur.
    %72
    %28
    Yanıtla
  • Malatyam İçin (2 ay önce)
    EFSANE kaldığı yerden devam etmeli. Sahip çıkılmalı. Artık yıllar geçti zaman aşımı diye bir şey var. Borç silinmiş olabilir. Hatta birçok futbolcu mahkemelerde sürünmemek için hakkından da vazgeçmiş olabilir. Hiç olmazsa KAYSERİ takımları gibi değişiklik yapılabilir. YMS yerine 1.ligde EFSANE devam edebilir mi? EFSANENİN tarihi ve anıları var. İnşaAllah EFSANEyi süper ligde yine görürüz.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Malatyaspor efsanae bir takım değildi, ama OKTAY efsaneydi.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Sıddıka Pehlivanoğlu (2 ay önce)
    Aynı sınıfta okuduğum Arkadaşımın başarılarından dolayı gurur duyuyorum.İnsanlar tarafından sevilmek başka bir şey.. Kutluyor sağlık dolu yaşam dilerim
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Adem ATEŞ (2 ay önce)
    Teşekkür ederiz Nezir bey sayenizde ilkokul ve ortaokul yıllarına dönüş yaptık o günler gözlerimizin önünden bir film gibi geçti. Bence bizler şanslı nesildik o günleri yaşadık Oktay Kaptanımızı, Ünal'ı, Feyzullah'ı, Carlos'u ve Serginho'yu statta seyretme imkanı bulduk. Oktay Kaptana Allah sağlıklı uzun ömür versin Malatyaspor'un efsanesi olarak kalmaya devam edecek ve attığı golleri çocuklarımıza nasip olursa da torunlarımıza anlatmaya devam edeceğiz.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • ufuk (2 ay önce)
    OKTAY ÇEVİK İSMİ BİR TESİSTE YAŞATILSIN. Malatya futbolunun en büyük ismi sadece gönüllerde değil kalıcı olarak şehrimizde yer etmeli.
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Efsane Malatyasporlu 1966 (2 ay önce)ufuk isimli kullanıcı yorumuna
    Çok yerinde bir karar olur, böylesi sembol olmuş isimlerin yaşatılması gerekiyor.
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Fatih (2 ay önce)
    Oktay ÇEVİK Malatya futbolunun gelmiş geçmiş en büyük futbolcusudur. Ben çocukluk yıllarımda izleme fırsatı buldum. Koskoca şehirde Oktay ÇEVİK adına hiç bir şey yok. Şehrin dinamiklerine basınına duyarlı Malatyalılara sesleniyorum. Oktay ÇEVİK adı yaşatılsın. Bir caddeye bir bulvara bir okula yada bir spor tesisine Oktay ÇEVİK ismi verilmeli. Lütfen bu konuda paylaşımlar yapalım.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Zafer (2 ay önce)
    Malatya’da en uygun bir caddeye isminin verilmesi çok geç kaldı
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Murat (2 ay önce)
    Site işhanında terzilik yapan rahmetli babamın yanına gelip pantolon paçası katlattırıp, babamla atışmalarına ve tatlı sohbetlerine çok şahit oldum. Kendisine sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Önce Vatan (2 ay önce)
    Oktay Çevik efsanesini bizler yaşadık. Futbolu onunla daha çok sevdik. minnettarız.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ali gül (2 ay önce)
    Büyük golcü, harika insan,vede hırs küpü oktay ı seyreden attığı gollerle coşan şanslı bir futbolsever olarak oktaya uzun ömür diler başta büyük başkan Nurettin soykan olmak üzere vefat edenlere rahmet dilerim.Iyiki varsın nezir kardeşim sağol varol
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Deprem (2 ay önce)
    Nezir Bey keșke o yıllarda Malatyalı oyuncumuz Fatih DELİKAYA'nın da olduğu bir fotoğrafı paylașsaydınız.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Kartal (2 ay önce)
    Araştırmacı yazar Sn. Nezir Kızılkaya bey efsane Malatyaspor ve onu büyük golcüsü Oktay Çevik ile ilgili yazmış olduğu bu güzel ve anlamlı yazıda bizleri geçmişte yaşadığımız o güzel günlere götürdü. Emekleri için teşekkür ederiz. ANCAK Türk futbolunda 4 büyükler diye başlayan cümlesine katılmadığımı özellikle belirtmek isterim. Futbol terminolojisindeki bu yanlışa yazısında aynı şekilde yer vermesi bizleri derinden üzmüştür.
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Gerçek Malatyaspor (2 ay önce)
    O yıllarda postanenin önünden taksiler kalkardı,"Haydi maça,haydi maça"diye bağırırlardı.Biz de maça gitmek için stada kadar yürürdük,koşarak giderdik maça gitmek için.Çocuk olduğumuz için büyüklerin yanında içeri girerdik.Malatyasporumuzun hiç bir maçını kaçırmazdık,tek derdimiz Malatyasporumuzdu...Oktay'ı,Carlosu,Feyzullah'ı statta izlemek tarif edilemez bir duyguydu.Şimdi stadı; hangi akılla şehrin dışına yaptılarsa,halkı futboldan uzaklaştırdılar,Ayrıca beceriksiz yöneticiler ve siyasiler Malatyasporumuzu yerle bir ettiler...Malatyasporumuz 3.lige düşene kadar hemen hemen her maçına gittim...Stat yıkıldıktan sonra bir daha hiçbir maça gitmedim...Yeni stada da uğramak içimden gelmiyor.O zaman bizleri gururlandıran tüm futbolculara,yöneticilere,taraftarlara sağlık ve sıhhat diliyorum.Hayatta olmayanlara ise Allah'tan rahmet diliyorum.Oktay'a da sevgiler,selamlar...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bülent (2 ay önce)
    Çocukluğumuza bizi götürdün nezir bey bahsettiğiniz gibi efsane yıllardı OKTAY demek GOL demekti. O güzel abilerimize "Abi maça gelemmi" dedigimiz ve içeri girdiğimizde nasıl sevindiğimiz koşarak stadı turladığımız günlerdi. Cimbomun Metin oktayı fenerin lefteri kartalın baba hakkısı neyse bizimde MALATYASPORUMUZUNDA OKTAY ÇEVİK'İ odur.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Oktay Çevik (2 ay önce)
    Teşekkür ederim
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Oktay Çevik (2 ay önce)
    Nezir Bey! Yazınızı çok beğendim.Gönderirseniz yayınlayacağım.Tüm Malatya’ya selam sevgiler!
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Öğretmenimize (Zeliha Çevik) hürmetler ... Muhittin Özmumcu İlkokulu
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ruşen uçar (2 ay önce)
    Bugün bile,malatya ile gönül bağını koparmamış, büyük golcü büyük kaptan ömrün uzun olsun
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Celal Erdem (2 ay önce)
    Nereden başlayayım bilemedim. 1984'de 1.lige çıktığımız yıl. Sezonun açılış maçı sahamızda Fenerbahçe ile. İnönü Stadı şimdi ki millet bahçesi dedikleri yerde. Sıcak bir Ağustos sabahı saat 05:00 de bilet almak için kuyruktayız. Saat 08:00'de kapılar açıldı. Maç akşam saat 17:00'de olmasına rağmen saat 10:00'da stadın kapıları kapanmıştı. Açık tribünde ki seyirciler maç saatine kadar güneşin altında beklediler. Biz kapalıda olduğumuz için şanslıydık. Maç 0-0 bitti. Oktay'ı seyrederken gözümüz ondan alamıyordum. Nerede ne yapacağı belli değildi. Sonraki sezonlarda Malatyaspor efsaneleşirken Oktay da bizim taçsız kralımızdı. Simoviç, Jurkoviç ve Zalat bu ligde Oktay'dan çektiklerini kimseden çekmediler. Ceza sahası içinde yeter ki Oktay'a top gelsin. Havadan yerden farketmezdi. Attığı gollerle çok sevindik. Şanslı bir nesildik. Efsane başkan rahmetli Nurettin Soykan'ı gördük. Dört büyük dedikleri takımlar sahamızda çaresizce bize boyun eğdiler. Oktay golleri attıkça bizler coşkudan sevince boğuluyorduk. Pasolig yoktu. Maça gitmek istiyorsan erkenden kalkıp bilet alıp stada girecektin.Seyirci olarak emek harcıyor, maçlarda da 90 dakika susmuyorduk. O hafta sesimiz kısık geziyorduk. Şimdiki seyirciler gibi maç izlemiyorduk. İnönü stadını yıkmakla hayallerimizi de yıktılar. Şehir dışına yaptıkları stada giden seyircilerin ruhları hiçbir zaman o stada girmedi. O yüzden de Efsane Malatyaspor ve kral OKTAY yok. Onları millet bahçesine gömdük.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bahsettiğiniz o maçta aynı anları ve duyguları birebir açık tribün seyircisi olarak yaşadım. Gece yiyeceği ile gelip stad çevresinde uyuyarak stada girenlerde vardı, o güzel günleri yaşamamızda büyük pay sahibi olan Oktay abimize ve diğerlerine de sağlıklı sıhhatli uzun ömür diliyorum. Selamlar
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Haci (2 ay önce)
    Nezir kardeşim bu zor günlerde bir an bile olsa 36 yıl önceye sayende gitmiş olduk.O yıllarda 15.000 kişilik stad hep full çeker 1000-1500 kişide hep dışarıda kalırdı.Anlatacak o kadar çok şey varki.Şunu tüm taraftarlar iyi biliyordu.Oktay oynuyorsa golü vardı.Kendisine sağlıklı ve mutlu yıllar dilerim.
    %91
    %9
    Yanıtla
  • Ahmet (2 ay önce)
    Nezir bey teşekkürler bu günleri hatırlattığınız için o yillarda ŞKÖ END.Meslek lisesinde talebeydim fırsat buldukça boş derslerde denk gelirse Malatyasporumuzun antrenmanlarını seyreder, maç olduğu günleri iple çekerdim,o günler çok güzel günlermiş meğer kıymetini bu günlerde daha iyi anlıyorum.Hele namağlup şampiyon olduğumuz yıl 1982/1983 efsane bir yıldı.iki haftada bir maç olurdu,o seyyar köftecileri bile arar olduk.Bilet kuyruğuna girer biletlerimizi alırdık saatler önce.O günden bugüne çok şey değişti sadece Malatya'da, bir de deprem felaketi olunca güzelim şehrimiz yıkıldı maalesef tek temennimiz tekrar şehrimizin ayağa kaldırılması,giden hemşerilerimizin de geri dönmeleri.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Namaglup şampiyonluk 1983-84 sezonudur
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Recep solmaz (2 ay önce)
    Golcu lugunun disinda adaletli merhametli liderlik ozelligi oĺan abim karakteriyle de hepimize çok iyi örnek oluyordu ..unutulmayanlar dilleriyle değil yaptıklarıyla unutulmaz. ..saglik mutluluk diliyorum abime.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Vehbi (2 ay önce)
    Nezir bey teşekür ederim yazınızdan dolayı Oktay Nihat Atacan ın Teknik Direktör Nurettin Soykanın başkan olduğu dönemde bizlerde yönetici sıfatıyla Eskişehir Maçı için Ankara'dan Eskişehir'e gittik maçın 73 dakikası Malatyaspor 3-0 mağlup Oktay yedek bu dakikadan sonra oyuna girdi ve 15 dakikada 3 gol attı ve maç 3-3 bitti Oktayın parlaması o zamana raslar.Sizinde belirtiğiniz gibi karekteri sağlam bir futbolcu idiCezası olmasaydı belkide Tanjudan gol krallığını alırdı.Birde Medyanın Tanjuya fazla gündemde tutması nedeniyle Oktay geride kaldı birde Oktay Anadolu takımında oynadığı için medya fazla konuşmadı.Malatyaspor Oktay,B.Metin,Feyzullah,Ünal,Eren,Ceyhun,Mustafa,Levent,Fuat,Zeynel,Tümer,Malik,Feridun,Bünyamin,Hayati, Çetin ve daha ismini sayamadığımız değerli futbolcu kardeşlerimin oynadığı dönemde efsane olmuş bir takımdı Hiç unutmam Ankaragücü maçı için Ankaraya uçakla gelecekler uçak kalkmamış karayolu ile Ankaraya gece geldiler Stat otelinde 4 saat dinlendikten sonra maça çıktılar maçı 3-0 kazanarak Malatyaya döndüler böyle bir takımdı. Efsane başkan Nurettin Soykan ve benin bu kardeşlerimle Bolu Koru otelinde,Bursada,İstanbulda,Ankarada,Malatyada bazı şehirlerde çok anılarımız vardır Başta Rahmetli Nurettin Soykan a ve başkaca vefat eden futbolcu kardeşlerime Allahtan rahmet hayatta olanlara sağlık ve mutluluklar diler herkese sayğı ve sevğiler sunarım
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Erol (2 ay önce)
    Gerçekten futbolun dışında şahsiyetli,karakterli , hümanist bir yapıya sahipti.Dişarı çıkar Şehir pasajı Azız Kirvenin orda başlar sanayide çıkardı.Malatya onu o Malatyayi sahiplenmisti.Amator maçları takip ederdi.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • İlhan (2 ay önce)
    Malatyaspor'un deplasman maçlarının neredeyse tamamına giderdik.Antrenmanları bile kaçırmazdık.Malatyaspor ile yatar,Malatyaspor ile kalkardık.Maç günü erkenden kalkar,yiyeceğimizi içeceğimiz hazırlardık. O zaman yasaklar yoktu.Stad büfesini çalıştıran rahmetli Ramazan,lavabo sularını gazoz satmak için keserdi.Statyumda herkes birbirini tanırdı. İsmini çıkaramadığım Yeşilyurt'lu bir arkadaş rakip takıma şiirler okuyup seyircileri güldürürdü.Bazen sakallı Tavşan Kemal lakaplı dayımız da gelirdi maçlara.Çok güzel günlerdi.Bazı seyirciler de yanıma yaklaşıp"abi hangisi Malatyaspor?diye sorardı. Şimdiki maçlarda ne yazık ki ne heyecan ne de tat tuz var.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mahir Gezmiş (2 ay önce)
    Nezir abim beni maziye çocukluk yıllarıma götürdün,maç bileti alacak paramız olmadığı için stadyuma girmeye çalışan,bir yandanda ellerinde deki kesekağıdından ay çekirdeği çıtlatan abilerimize "Abi bizde seninle gelek mi"dediğimiz o mutlu çocukluk günlerimiz geldi aklıma.Ne oldu bize?O mutlu ve güzel insanlar tek tek aramızdan ayrılıp gittiler.Ünal,şeyhmuz Feyzullah,levent,Oktay ve birçoğu...Ne mutlu bize ki o şaşalı günleri gördük...Maç yapılırken başımıza güneş geçmesin diye gazete kağıdından yaptığımız şapkalı o güzel günler...Beni duygulandırdı bu yazınız ve ağlattı.Rabbim size ve sevdiklerinize uzun ve mutlu ömürler versin Nezir abim saygılar sunarım
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Murat (2 ay önce)
    Harika bir yazı olmuş Nezir Bey kardeşim, emeğine, kalemine sağlık. 250-300 bin nüfusa sahip Malatya'da 15 bin kişilik İnönü Stadyumunu iğne atsan yere düşmeyecek kadar dolduran Malatyalı futbolsever vardı. Güzel, şirin, temiz bir Malatya, naif, dost canlısı hemşerilerimiz vardı. Ligde rakiplerine korku salan bir Malatyaspor vardı. Oktay, Levent, Feyzullah, Ünal vardı. Futbol ve futbolcu henüz bugünkü kadar kirlenmemişti. O günler ne kadar güzeldi. Keşke bir yolu olsa da hep seksenli yıllarda yaşasam bugünkü Malatya"yı ve Malatyasporu hiç görmeseydim. Keşke..
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Efsane Malatyasporlu 1966 (2 ay önce)
    Sayın Kızılkaya; şehir olarak yaşadığımız acılarla dolu bir yıl sonra sizin bu yazınız ile onlarca yıl öncesine gittim, Oktay Çevik benim gibi sadece ve sadece Efsane Malatyasporumuz ' dan başka takım tutmayanlar için gerçekten çok önemli, O bizim efsane ismimiz, O ' nun 1987 yılında 1-0 yendiğimiz kaleci Jurkovic ' attığı golü daha dün gibi dakikası bile aklımda , ve yemin ediyorum o dakikada gol geleceği içime doğmuştu, ayrıca büyük ismin o kadar başarılı olmasına rağmen şanssızlığı o dönemlere damga vuran benim de gelmiş geçmiş en büyük golcü olarak gördüğüm Avrupa gol kralı da olan Tanju Çolak ile aynı döneme denk gelmesi. Tekrar bizi çocukluk yıllarına götürdüğünüz için teşekkürler.
    %100
    %0
    Yanıtla

Nezir Kızılkaya yazıları