SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Nezir Kızılkaya

Sanat Sokağından Sanat Kentine, MALATYA

Sanat Sokağından Sanat Kentine, MALATYA
A- A+ PAYLAŞ

Nezir KIZILKAYA   
nezir.kizilkaya@hotmail.com

Günümüz modern şehirlerinde, mekân kullanma alışkanlıkları tamamen değişerek daha işlevsel ve ihtiyaçlar silsilesine cevap verebilecek bir şekle dönüşmüştür. Geçmişten devralınan unsurlarının çoğu yıkıma uğrayan ve yeni şeyler eklenerek inşa edilen şehirler, oluşturduğu kültür ile toplumsal yaşam biçimini de önemli oranda belirlemeyi sürdürmüştür.

Ünlü sosyolog ve düşünür Louis Wirth, kentsel mekân planlamayı “geleceğin önceden kestirilerek, ortaya çıkacak gelişmeleri denetleme ve rasyonel bir şekle sokma konusunda insan zekâsından yararlanma” olarak kabul etmektedir. Buna göre kentsel planlamalar, işlevsel ve ihtiyaçlar silsilesine cevap verebilecek şekilde, toplumsal yaşamı desteklemeli ve kentin sürdürülebilirliğine katkı sağlamalıdır.

Bizleri adeta geçen yüzyılı andıran koşullarda yaşamak zorunda bırakan büyük yıkımın ardından, Malatya için planlanacak bütün kamusal alanlar üzerinde de büyük bir özen ve titizlikle çalışılmalı, şehrin yeniden ve düzgün bir şekilde imarı için – devasa bir kriz sonucunda olsa da – ortaya çıkan fırsat asla ıskalanmamalıdır.

En başta kabul edeceğimiz kural, ülkelerin olduğu gibi, şehirlerin de salt ticaret, sanayileşme ve ekonomi ile gelişip kalkınamayacağı, kültür, sanat ve spor gibi sosyal olguların da ekonomik gelişmedeki seviyeyi yakalamasının bir zorunluluk olduğu gerçeğidir. Dünyanın her yerinde kültür, sanat ve spor, ekonomi ve üretim ile yan yana, aynı safta yer alarak birbirilerine destek olmuş ve beslemiştir.

İktisatçıların büyük çoğunluğu büyümeyi ekonomik gelişme olarak kabul ederken, kalkınmayı ekonomik gelişmenin yanı sıra kültür, sanat ve spor gibi unsurların katkı sunduğu sosyal gelişmeyi de kapsayan bir çerçevede değerlendirmektedir. Kaldı ki günümüzde bu üç kavram da sektörleşmiş ve aktif olarak ekonomik değer de üretmektedir.

Yapılan araştırmalar dünya üzerinde, kültür ve sanata önem veren, bu kavramları gündelik yaşamın bir parçası haline getirmiş ülkelerde, mutluluk ve refah seviyesinin yüksek olduğunu da göstermektedir.

Tüm bunları göz önüne aldığımızda Malatya’nın ticaret ve konut alanlarına olduğu kadar, kültür, sanat ve spor mekânlarına da ihtiyacı olduğu oldukça açıktır. 

Bugün yıkık ve virane olmuş kentte sürdürmek zorunda kaldığımız hayatlarımız, kültür, sanat ve sporun iyileştirici etkilerinden, üstelik ne kadar devam edeceğini bilemediğimiz bir süreyle kopmuştur Bu kopukluğun giderilememesi de yukarıda bahsedilen sebepler nedeniyle, şehrin geleceğinin yeniden inşasında sıkıntılar ile dolu bir sürece mal olabilir. 

İhtiyaçlar silsilesi içerisinde şehrin ticaret ve konut alanlarına öncelik isteyenlere, bu düşüncelerine saygı duymakla beraber, kültür, sanat ve sporun, bu şehrin başta ekonomik olmak üzere yapısal sorunlarına tek başına çözüm olamayacağını ama sorunların çözümü için bizlere motivasyon kaynağı olacağını da belirtmek gerekiyor. Ayrıca edebiyatı, kültürü, sanatı ve sporu yaşamlarının bir parçası haline getirenlerin problemlerle başa çıkma ve çözüm önerileri üretme becerilerinin daha yüksek olduğu da herkesin kabul ettiği bir gerçektir.

Sanatın sokağa konuk olma durumu Eski Yunan’da kent meydanlarında yapılan tiyatro gösterilerinden beri devam ediyor. Ülkemizde de sokaklarda performans sergileyen resim, müzik ve tiyatro sanatçılarını büyük kentlerde her köşe başında görmek mümkün. 

Hepimizin bildiği gibi Malatya’da da, sanata ve sanatçılara alan ve mekân sağlamak, şehre kültürel amaçlı gelecek ziyaretçi sayısını artırmak ve şehir halkını sanat ve sanatçı ile yakınlaştırarak bir kültür ve sanat iklimi ortaya çıkarmak amaçlı yapılmış bir sanat sokağı mevcut. Ancak fiziksel yetersizliğin yanında, kültür ve sanat boyutu oldukça düşük profili ile taşıdığı ismin anlamından çok uzakta. Orada bulunan bir eldeki parmak sayısından daha az sayıdaki sanatçıyı da saymazsak, sanat sokağından çok, esnaf sokağı hüviyeti kazanmış durumda. Depremin yaralarını sarmaya çalışan Malatyalıyı terapi etmekten oldukça uzaklaşmış, neredeyse sanatsız bir sanat sokağı hüviyeti taşıyor. 

Mevcut mekânların herhangi bir çalışma saati disiplini olmadığı için sokak oldukça hareketsiz. Birkaç gün açılmayan hatta bir yıldan fazla bir süredir açılmayan mekânlar var burada. Bunun önlenebilmesi için, yapılan sözleşmelerde mutlaka bağlayıcı hükümler getirilmelidir. Haliyle bu tenhalık sokağın albenisi azaltıyor. Bir ressam, bir heykeltıraş, bir ebru ya da hat sanatçısının olmaması ise anlaşılır gibi değil. Ayrıca geleneksel üretim yapan zanaatkârlara da mutlaka burada sanatlarını icra imkânı tanınmalıdır. 

Sanat, şehrin tüm unsurları ile karşılıklı iletişim içinde olduğu için şehrin varlığını ve yaşamın niteliğini destekleyen bir unsurdur. Bu yüzden de Malatya’da ihtiyaca cevap verebilecek nitelik ve niceliğe sahip, mevcut sanat sokağının getirildiği fiili durumun aksine, ticari alanların mümkün olduğu kadar azaltıldığı, hatta hiç olmadığı gerçek anlamda bir kültür ve sanat adası oluşturmak zorunluluğu vardır. Hele bu içinden geçtiğimiz zor zamanlarda bu ihtiyaç daha da önem kazanmıştır.

Bunun için en uygun alan da mevcut sanat sokağından İstasyon Virajı kavşağında bulunan Malatya Büyükşehir Belediyesine ait Dede Korkut Sosyal Tesislerine kadar olan bölgedir. Hâlihazırda söz konusu bölgede bulunan konutlar ağır hasar dolayısı ile yıkılmış ya da yıkımı beklemekte. Buradaki hak sahiplerine adil bir teklif ile buradaki problem kolaylıkla çözülebilir. Alanın büyük kısmı ise İnönü Üniversitesi Malatya Meslek Yüksek Yüksek Okuluna ait. 50 yıldan daha eski binaların yer aldığı bu kampüs, Büyükşehir Belediyesi ile İnönü Üniversitesi arasında yapılacak bir işbirliği ile başka bir alana ya da ana kampüse, Malatya Meslek Yüksek Okulu için yapılacak daha modern binalara taşınması ile bir “sanat kenti” için Malatya Büyükşehir Belediyesine devredilebilir. Burada her iki kurum da, kamu kurumu olma sorumluluğunda, Malatya’nın menfaati düşüncesi ile hareket ederse, bu devir gerçekleşecektir. 

Sanat mekanlarının bahsettiğimiz noktaya kadar uzaması, kerpiç evleri de buraya entegre edecektir.

Değer üretme amacı güden, Malatya’nın kültürel kodlarına uygun, saygın bir mimari ile yapılacak bu mekânın, hem kültür ve sanatı destekleyici hem de kültürel ve sanatsal anlamda eğitici, bilgilendirici ve şehrin duyarlılığı artırıcı bir etkisi olacaktır. 

Oluşturulacak bu “sanat kenti” sanatçı ile Malatyalı arasındaki iletişimi güçlü bir hale getirerek, sanatseverleri pasif olmaktan çıkartıp, sanatın ortaya çıkma sürecine katkı sağlamasını da sağlayacaktır. Yukarıda da bahsedildiği gibi ticari işletmelerin yer almadığı bu alan, Malatya’da kültür ve sanatı gündelik yaşamın bir parçası haline getirecek, yaşadığımız büyük yıkımın olumsuz etkilerinden uzaklaşma fırsatı verecektir.

Burada yaygın olarak yapılacak kültür ve sanat faaliyetleri, ruhu yorgun Malatyalı üzerinde dinamizm etkisi oluşturmak suretiyle yaşam ve mekân kalitesini artıracak, şehrine yeniden kavuşma hissine katkı sağlayacak önemli bir araç işlevi görecektir.

Hem kentsel mekânı güzelleştirme amacına hem de şehir sakinlerinde mekânsal aidiyet duygusu oluşturarak Malatya’nın yeniden yapılanması sürecine katkı sağlamak amacı ile düzenlenmiş bu kamusal sanat alanı bir anlamda yerel yönetimlerinin kültür ve sanat politikalarına verdiği ağırlığın bir göstergesi olarak nitelendirilebilecektir. Bu yıkık ve harap şehri yeniden bir kent yapmak ve burada kültür, sanat iklimini hâkim kılmak her Malatyalının olduğu gibi yerel yönetimlerin de görevidir. 

Yerel yönetimlerin kültür, sanat ve spor alanındaki hizmetleri, etkinlikler, katılımcılar gibi özellikle de nicel veriler üzerinden değil, taşınır ve taşınmaz kültür varlıkların ortaya çıkartılması, korunması, sanatın ve sanatçının desteklenmesi ve tüm bu faaliyetlerin sürdürülebilir olması amacı doğrultusunda sunulan mekânların niteliği ve yeterliliği ile ölçülebilir. 

Bu saydıklarımız da günübirlik alınacak kararlar ile değil, akılcı politikalar ile üretilen kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler ile gerçekleştirilebilir. Bu sürecin yönetiminin de ancak kültür ve sanatın içinden gelmiş, bu konularda bilgili, birikimli, deneyimli ve özverili yöneticiler ile olması zorunluluğunun sözünü bile etmeye gerek sok sanırım. Çünkü kültür ve sanat, asla bu işi bilmeyenlerin, bilmediğini kabul etmeyenlerin ve bilir gibi davrananların yani deneme yanılma yöntemi ile çalışmayı düşünenlerin yapacağı bir iş değildir.

Kültür ve sanat alanında yapılacak her çalışma geleceğe dair iyi bir şeyler biriktirmek, gelecek kuşaklara nitelikli bir miras bırakmaktır.

Bu alan, özellikle de gençleri hedefleyen eğitici, duyarlılığı artırıcı ve bilgilendirici işlevleri ile kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarının yaşatılmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Kültürel miras kapsamındaki el sanatları ürünleri, hem kültürel boyutuyla hem de üretimden gelen ekonomik değer boyutu ile başta istihdam olmak üzere sağladığı olanaklar ile sanat ve sanatçının sürdürülebilirliğinin sağlanmasında etkin rol oynayacaktır. 

Şehrin binlerce yıllık geçmişinin izlerini, yapılarını ve kül­türel değerlerini bugüne taşıyan bir titizlikle inşa edilerek kültürel miras taşıyıcılığı işlevini de yerine getirecek, burada kurulacak bir kent akademisi ile de eğitimler, sergiler ve şehir buluşmalarının yapıldığı, müzik ve diğer gösteri sanatları için sokak performanslarının sergilenebildiği, Malatya’ya vizyon kazandıracak bir kamusal alan olacaktır.

Mevcut sanat sokağının, fiziksel yetersizliğine rağmen barındırdığı müze ve az sayıdaki sanatsal mekânları ile bir turizm noktası olma yolunda aldığı mesafe göz önüne alındığında, böyle bir projenin Malatya’ya bir marka değeri kazandıracağı aşikârdır.

Bu alan, 2028 yılında düzenlenecek olan EXPO – Malatya için de önemli bir kurumsal mekân olarak, şehrin kültür ve sanatını uluslararası platformlara taşıma işlevi de yüklenecektir.

Çok büyük imkânlara sahip olan ve oldukça profesyonel performansların gerçekleştirildiği şehirdeki üniversitelerin de oluşturulacak bu “sanat kenti”nde, kültür ve sanat anlamında Malatyalı ile daha güçlü bir iletişim kuracağına da inancım tamdır. Gerek İnönü Üniversitesi, gerekse Malatya Turgut Özal Üniversitesi güçlü altyapıları ile bu alana değer katacaklardır.

Bu alan Malatyalı için popüler kültür girdabından önceki son çıkış olacaktır.

Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa, tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet, bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.” Mustafa Kemal ATATÜRK

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

28 yorum yapılmış

  • ESKİMALATYALI (1 ay önce)
    malatyamızda ne kaldıki seçime kadar şeker fabrikası dışında
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Ağasarlı (1 ay önce)
    Size katılıyorum. Sanat sokağının ve Sanat Merkezinin üzerine 5 yılda adeta beton döküldü. Kötü, yetersiz ve pis olarak lanse edildi. Ama sorsan ihya edildi... Sanatçıları değersizleştirildi. Emekleri keyfen hiçe sayıldı. Dile getirilince de mobinge maruz bırakıldı. Ancak dediğiniz şeylerin olması için işi bilen idarecilerinden böyle mekanların sorumluluğuna getirilmeli.
    %80
    %20
    Yanıtla
  • alp (1 ay önce)
    vizyon projeleri bekliyoruz. Başka türlü şehir cazibe merkezi olmaz. Şehirde park diye açılan yerler İstanbulda normal konut sitelerinin yeşil alanlarından daha az. Nezir beye çok teşekkürler
    %50
    %50
    Yanıtla
  • yavuzca (1 ay önce)
    Proje fevkalade. Hatta MYO kapalı spor salonunun olduğu alana bir antik tiyatro da kazandırılabilir. Böylelikle sahne sanatları için de alan açılmış olur. Başkan adayları ivedilikle birlikte çalışacakları üç önemli ismi açıklamalıdır. 1. Birinci başkan yardımcısı 2. İmar Müdürü 3. Turizm Kültür - Sanat Daire Başkanı.. zira bu ve benzeri projeleri ancak ehil kadrolar gerçekleştirebilir. Malatyanın bu anlamda kalbi malatya ile çarpan bir çok alanda yetişmiş, her türlü donanıma sahip insan gücü vardır. Önemli olan bu gücü Malatyanın geleceğini kurmak üzere iş başına geçirecek siyaset ehlidir. Malatya yeteneksiz siyasetçilerden çok çekti. bu ve benzeri gücü heba oldu.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • drsn (1 ay önce)
    ben bu durumu 8 ay önce fark etmiştim sanat sokağı diye tabir edilen yerin sanatla bir alakası yok iç tarafta ki büyük binanın içinde belediye birimleri var şaka gibi
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Nihat Toramanoğlu (1 ay önce)
    Binlerce yıllık kadim bir şehrimiz olan Malatya Avcı-Toplayıcı Ansır ve Levent vadisi mağara yerleşkelerinden tutunda Aslantepe den Caferhöyük ten vb. sayısız yerleşim yerlerine oradan da pekçok dini ve kültürel toplumsal tarihi yaşanmışığa ve eserlerine sahiptir. Böylesine bir kültürel zenginliğin yanında Malatya'mız Türkiye'nin işlevsel ve mimari olarak EN BERBAT MÜZESİNE sahiptir. Depolar sergilenmeyi bekleyen eserlerle doludur. Allah rızası için bir babayiğit çıksada Malatya müzesine depreme dayanıkta çürük raporu verse ne büyük iyilik eder. Son dönem de yapılan özellikle muhteşem VAN MÜZESİ ni ve pekçok yeni müzeyide gezmiş bir vatandaş olarak derhal modern bir ETNOĞRAFYA MÜZESİ bu alana kurulmalıdır. Gerek ulaşım kolaylığı gerekse çevresindeki sosyal ve kültürel alanlarla bu gösterilen alan daha bir değer kazanacaktır. Gösterilen Alan içerisinde bulunan yüksekokul mezunu bir teknisyenim. O belirtilen Meslek Yüksek Okulunun yeri Organize sanayi bölgesi veya şöför okulu sanayi bölgesi yanındır.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Necip Mert Kılıçsoy (1 ay önce)
    Malatyamızın kent hafızası, kıymetli tarihçi-yazar Nezir Hocamızın bir ara yazılarına ara vereceği ve bizleri Malatya tasvirlerinden mahrum bırakacağı endişesi taşımıştık. Bu şahane yazıyı görmek ve okumak endişemizin yersiz olduğunu görmemizi sağladı. Kalemine sağlık üstadım.
    %70
    %30
    Yanıtla
  • Tarihçi Yazar Nezir Hoca Malatya için asla ve kat'a yazmaktan imtina etmeyecektir.
    %58
    %42
    Yanıtla
  • MUSTAFA (1 ay önce)
    Zengin, rantçı ve itibar sahiplerinden arta kalan bir yer olursa belki değerlendirilir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mlt (1 ay önce)
    Mükemmel bir tespit,bunu duyurmak lazım...
    %63
    %37
    Yanıtla
  • Metin (1 ay önce)
    Sitede okuduğum en iyi ve haklı yazı fakat maalesef bu şehrin yöneticilerinde böyle bir vizyon yok maalesef.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Emekli (1 ay önce)
    Sanat sokağında kuruyemişçi bile var..
    %90
    %10
    Yanıtla
  • Recep (1 ay önce)
    Olurmu. Olmaz ama bir umutlandik. Medeniyet talep ile olur. Üst kesim. Orta sınıf. Bu sınıflar talep ediyor mu sizce. Sanatı. Sağ iktidarlarda sanat olmaz. Köylülük geçer akçe oldu.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Anka (1 ay önce)
    Sanat: 3 Tane Radyo 3 Manken 2 Tencere 4 Tava, Gerisi Rant sokağı! Bir iş yapılırken oranın potansiyeli o ilin halkına yük olmamalı. Bir misafirin geldiğinde oturup bir yemek ısmarladığında 3-5 bin lira para ödememelisin. Burada üretilen hizmet belediye eliyle olmalı kazancı hali durumu vakti kötü olan insanlara yardım şeklinde tekrar Malatya halkına dönmeli. İlde bu tip Lokasyonlarda üretilen projeler yapıldığında encümen dostuna peşkeş çekilmemeli. Koca bir memlekette ihtiyaç sahibi insanın gidip hiç bir ücret ödemeden akşam yemeğini alacak bir yer yok. Vakıfların sırtında doyan doyana. Nereyi düzelteceksiniz. Bir caminin Altı; Yolda kalana yatak, Aç olana Aş evi, Kuran öğrenen çocukların koştuğu bir yer olmaktan çıkarılıp, Belirli bir zümreye peşkeş çekiliyor. Daha yazacak çok şey var ama nefislere dokunur. Herkes 6 Şubatta Kaybettiğini başka bir deprem zedenin sırtına vurmaktan vazgeçsin. 1 Hafta içinde 5 kg yoğurda 20 TL zam yapan esnafı Allaha havale ediyorum. 10 bin kilometre ötede dini dili benzemeyen insan yardım eli uzatıyor, Bizimkiler 2 metre kareye sadece kefensiz gömüleceğini unutuyor. Hayırlı Ramazanlar!
    %73
    %27
    Yanıtla
  • Başefendi (1 ay önce)
    Sayın Nezir bey. Kaleme alığınız yazınızı büyük bir keyifle okudum, altına imzamı atıyorum. Deprem de tıpkı diğer tabiat olayları gibi doğa olayı amenna buna kimsenin sözü yok. Ancak; depremden sonra fabrikalardaki makine usulü şehir herşeyi ile stop etti. Bir futbol tutkumuz vardı Malatyasporun esamesi okunmuyor, gerek Malatya Büyükşehir Belediyesine ait müzik toplulukları ve gerekse diğer musiki cemiyetleri senede en az 4-5 konser verirlerdi maalesef ondan da mahrum kaldık. Velhasıl kelam herkesin üzerinde bir ölü toprağı var. Tez zamanda çıkarız şu psikolojik girdabın içinden ne diyeyim.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Kadircan (1 ay önce)
    Muazzam yazı olmuş. Şehrimizin bu durumunu kısa zamanda manevi ve psikolojik ayağa kaldıracak çok güzel ve yapılabilir fikirler sunmuş. Tebrik ederim
    %72
    %28
    Yanıtla
  • Sami Ali (1 ay önce)
    Şehir yeniden inşaa ediliyorken şehre tarihi kimlik kazandırılıp Malatya özüne döndürülmeli. Bu proje genişletiletilebilir.
    %74
    %26
    Yanıtla
  • Ramazan (1 ay önce)
    Malatya bir köy.Koyde sanat mı olur. Yufka ekmek yapanlar olur her köşede. Zahireci olur. Kayısıci olur. Editör bey burayı Viyana bizide şehirli sandı zaar.
    %49
    %51
    Yanıtla
  • Senin gibi kapasitesizler yüzünden söylediklerinden fazlası olamayacak bu şehir haklısın
    %70
    %30
    Yanıtla
  • İroniyi anlayamadığını göre bence senin bir kapasite problemin var. Çık dolaş çarşı pazar dibine kadar köylülügu görursün.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Battal (1 ay önce)
    Yerinde kararında mantıklı bir yazı..Bizlere yorum yapacak nokta bile kalmamış☺️..Umarım büyükşehir belediyemiz bu konuda gerekeni yapar..Büyükşehir Belediyesi meydanıyla yeni yapılacak kütüphaneyle burası bir kültür sanat merkezi olacaktır..Malatya inanıyorum eskisinden çok daha güzel bir şehir olacak..
    %63
    %37
    Yanıtla
  • planlama (1 ay önce)
    Keşke burayı yaparken arabalar için kapalı otopark da düşünülseydi. Ama vizyon nerde! MYO'nün koca arazisini alıp da park alanı ciddi şekilde altta olmazsa boşa yapmasınlar. Bir yanı şevre yolu kenarı bir yanı inönü caddesine bırakıyor. PARK YERİ OLMAMASINA RAĞMEN. hiç umudum yok maalesef. Çok vizyonsusuz.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • AZİZ YİĞİT (1 ay önce)
    Yıllardır Malatya spotunu ve eksiklikleri yazan biri olarak yazmış olduğunuz yol haritasını gösteren yazınızda spor'a yer vermiş olmanızdan dolayı Malatya gençliği ve amatör spor kulüpleri adına teşekkür ederim
    %56
    %44
    Yanıtla
  • Cemil Çelik (1 ay önce)
    Nezir Bey, Yazınız için teşekkür ediyorum.Ufku geniş olanlar ancak bu söylediklerinizi hayata geçirmeye çalışırlar. Mevcut olan sanat sokağının yerini Malatya şehri, İnönü Üniversitesine borçludur.Geçmişte Ulvi Saran'ın vali, Ahmet Çakır'ın belediye başkanlığı yaptığı dönemde, ben Belediye başkanına Malatya Meslek yüksek Okulunun yerini şehre yeşil alan kazandırmaları koşulu ile teklifte bulunmuştum(2010 yılı sanırım).Buna karşılık da Sanayide üniversiteye uygulamalı bir meslek yüksek okulu binası yapmaları koşulunu ileri sürmüştük.. Ancak böyle bir teklif Türkiyenin herhangi bir yerinde bir belediyeye önerilseydi sevinçle kabul ederlerdi. Maalesef bizim insanımızın ve yöneticilerimizin algılarını ve çözüm odaklı yaklaşım becerilerini hepimiz biliyoruz. Ayrıca Ulvi Saran bey Malatya meslek yüksek okulunun belirli bir miktar arsasından da alarak, Yüksek okulun laboratuvarlarıın bulunduğu alanı yıkarak bu alana Milli eğitim müdürlüğü binası yapmak istedi. Ben üniversite yöneticisi olarak buna şiddetle karşı çıktım. Sebep olarakta bu aksın yeteri kadar yükün olduğunu ve yapılacak binanın biçimsiz olacağı gerekcesini söyledim ve yargıya başvurduk. Neticede yargı bizi haklı buldu. Üniversitenin alanı da üniversiteye kaldı. Şayet biz böyle bir yol izlemeseydik mevcut sanat sokağı yapılamayacak ve oraya yol cephesi 18 m olan tren görünümünde bir milli eğitim binası yapılmış olacaktı. Şimdi sizin önerinizi inşallah yeni seçilecek belediye başkanımız kale alıp Üniversite ile birlikte Malatya'ya hem yeşil alan ve hem de sizin özetlediğiniz anlamda bir sanat eseri kazandırırlar. Selamlarımla Cemil Çelik (2008-2016 )
    %67
    %33
    Yanıtla
  • İbrahim (1 ay önce)
    İstanbul büyükşehir den imamoglundan öğrensinler sanat olaylarını Malatya'da bir şey yok
    %56
    %44
    Yanıtla
  • Mlx (1 ay önce)
    Şimdi şöyle bir algı oluşturuluyor hibe ve destekler ile bu işe başlamışlar. bu kişiler yıllardır hayvancılık ile uğraşan kişiler sadece devletin verdiği bu hibe ve destek ile kapasitelerini artıran kişiler. Sıfırdan bu işe başlamadılar
    %34
    %66
    Yanıtla
  • yunus (1 ay önce)
    çok güzel bir proje olur, dışardan gelen misafirlerin uğrak yeri haline gelir
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Kerem (1 ay önce)
    Nezir Beye bu muhteşem değerlendirmesi için canı gönülden teşekkür ediyorum. İnşallah Sanat Sokağı MYO alanı ile birlikte bir Kültür Sanat Adasına dönüşür ve Malatya'nin cazibe merkezi haline gelir. Bu tarihi bir fırsat mutlaka azami derecede değerlendilmelidir. Bu konuda tüm siyasi partilerin, STK ların sürece katkı sunmalarını bekliyoruz. İnönü Üniversitesi bu konuda fedakâr davranarak şehrimize karşı sorumluluğunu ifa etmelidir. Malatya Büyükşehir Belediyesi ise bu bölgeyi bir ticaret merkezi olmaktan çıkararak asli hüviyetine kavuşturmalıdır. Yerel sanatçılar mutlak surette desteklenerek bu bölgede bila ücret yerler tahsis edilmelidir. MYO binaları da yeni müzelere ev sahipliği yapabilir. Bu konuda sadece Malatyamızin değil ülkemizin bir değeri olan hemşehrimiz kıymetli sanatkâr İbrahim Demirel'den de istifade edilmelidir.
    %42
    %58
    Yanıtla

Nezir Kızılkaya yazıları