SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Adnan Işık

Malatya'da Sinema (VIII-Son)

Malatya'da Sinema (VIII-Son)
A- A+ PAYLAŞ

(7'nci Yazıdan Devam)

Adnan IŞIK YAZDI

GÖRÜŞ

12 Mart 1975

Sinemalar yeni tarifeyi uygulamaya başladı

Geçtiğimiz Salı günkü Belediye Encümeninde görüşülerek verilen karara göre sinemaların tarifelerinde değişiklikler olmuştur. Yeni tarifeye göre Renkli, Can , Yeni Melek sinemalarında artışlar olmuş, Büyük Sinema ücretlerinde ise değişiklik olmamıştır.

Bu hafta uygulamaya konulan tarifelerde Can Sineması 50 kuruş artmıştır.

Büyük Sinemanın tarifelerinde ise müracaat yapılmadığından değişiklik olmamıştır.

Buna göre yeni bilet ücretleri vakıflar ve Malatyaspor teberruları dahil şöyle olmuştur:

Renkli Sinema: 450- 350

Van Sineması:375-325

Yeni Melek Sineması: 350, 300 kuruştur.

GÖRÜŞ

14 Mart 1975

Büyük Sinema: Helikopter Casusları(Robert Voughe David Me Collum), Düz Taban (Bud Spencer)

Renkli Sinema: Gecelerin Katiyi (Myni Mini), Komser X Aramızda (Tony Kenpalı, Bcad Marij),

Can Sineması: Niyet (N.Karaböcek, S.Güney), Baba (Yılmaz Güney)

Yeni Melek Sineması: Yolsuzlar (Ateş Böcekleri), Dağ Kurdu (Y.Köksal, N.Çöl),

GÖRÜŞ

25 Mart 1975

Sinemaların başlama saatleri değişti

Malatya sinemalarında akşam seanslarının başlama saatleri değişmiştir.

Saatlerin ileri alınmasından sonra yapılan değişikliğe göre 18.00 de başlayan matineler 19.00 da, suareler ise 21.00 ve 21.15’de başlayacaktır.

UFUK

25 Mart 1975

Yazlık Melek Sinemasının duvarı yıkıldı

Allah Malatyalıları ve Türk milletini, büyük ve küçük afetlerden korusun, esirgesin. Bize kadar gelen haberlerden anlaşıldığına göre yazlık Melek Sineması’nın birçok duvarları fırtınanın etkisine tahammül edemiyerek yıkılmıştır. Yıkılan duvarın uzunluğu ifade edildiğine göre otuz metrenin üstündedir. Bilindiği gibi Yazlık Melek Sineması Fuzuli Caddesi’nde bulunmaktadır.

Aynı mahallede oturan sakinler karanlığın korkunç etkisiyle yıkılan sinemanın duvarından çıkan sesten etkilenerek büyük bir binanın çöktüğünü tahmin etmişlerse de, sabah etraf aydınlanınca tahminlerinin gerçek olmadığını, Melek Sinemasının duvarlarının yıkıldığını anlamışlardır.

Sinema sahiplerinin ifadesine göre söz konusu duvarın betonarme olduğu ve temelin ise tamamen taş bulunduğu halde fırtınanın böyle sağlam bir duvarı yıkmasını fırtınanın şiddetine sağlamak gerektiğini söyleyip, daha büyük kazalardan gerek sinema sahibi olarak beni ve Malatyalıları Allah esirgesin, şeklinde kendi kendisini teselli ederek konuşmaktan alamamıştır.

Yıkılan duvarın yapım işlemine önümüzdeki günlerde başlanacağı ifade edilmektedir. Bilindiği gibi önümüzdeki aylarda Malatya’da yazlık sinemalar açılır. Yıkılan duvarın mali portresinin on bin lira civarında olduğu tahmin edilmektedir.

UFUK

8 Mayıs 1975

Şehrimizde oynatılan müstehcen filmler yüz kızartıcı bulunuyor

Genç Kuşaklara ahlaksızlık aşılayan bu filmler oynatılmaktan men edilmelidir.

Son aylar içerisinde şehrimiz sinemalarında oynatılan filmler, seyredenlerin yüzlerini kızartacak kadar edep ve hayadan yoksun olan filmlerdir. Genç kuşaklara ahlaksızlık aşılayan bu filmler, son derece çirkin sahnelerle doludur. Sanat adına sanatı katlederek sanatla alakası olmayan filmler açık saçık seks sahneleriyle doludur. Örfümüze, adetlerimize, gelenek ve göreneğimize ters düşen, ahlaksızlık dersi veren bu filmlerin oynatılmaması için sayın ilgili mercilerin harekete geçmesi lazımdır.

Anadan üryan çırılçıplak kadın ve erkeğin saatlerce birbirlerine abanarak sevişmelerine sanat diyebilmek için deli olmak lazımdır. Bu ne biçim sanattır ki, ahlaksızlığın en üst düzeyinde ahlaksızlık dersi vermektedir. Küçük yaşta genç kuşakların edep ve haya damarlarını çatlatan, onlara ahlaksızlık aşılayan filmler devamlı surette şehrimizde gösterilmektedir. Eğer bugün bir ahlak bunalımı geçiriyorsak, bu bunalıma sebep hiç şüphe yok ki, ahlak kurallarını hiçe sayarak onları alt üst eden bu kabil filmler sebep olmaktadır.

Bir aile reisinin değil kızıyla, eğer helali olan hanımıyla o filmi yüzü kızarmadan utanıp sıkılmadan ezilip büzülmeden, edep haya etmeden sonuna kadar seyredebilirse bin ona bravu diyeceğiz.

Önceki gün idarehanemize kadar gelen bir grup Malatyalı şehrimizde oynatılan filmlerin yüz kızartıcı olduklarını belirterek bu kabil filmlerin oynatılmamasını istemektedirler.

Çoluk çocuklarının ahlakının bozulduğunu söyleyen Malatyalılar, bilhassa yerli filmlerde açık ve saçıklığın hudut tanımayan bir düzeyde oluşundan şikayet etmektedirler.(…)

GÖRÜŞ

10 Mayıs 1975

Şehrimiz sinemalarında oynatılan 2 müstehcen film afişi toplandı

Malatya sinemalarından birinde oynatılmakta olan 2 filmin afişleri müstehcenlik gerekçesi ile Emniyet Müdürlüğünce toplatılmıştır. Afişlerinin asılması yasaklanan “Dam Budalası” ve “Çalkala Yavrum Çalkala” adlı afişlere ait filmlere ise oynatma izni verilmiştir.

Emniyet Müdür Vekili Osman Kartaz, İçişleri Bakanlığından aldıkları bir telsizde şikayet konusu olan “Dam Budalası” adlı filmde müstehcen sevişme sahnesi olmaması yüzünden filmin oynatılabileceğini bildirmiş, ancak aynı filme ait afiş yasaklanmıştır. “Çalkala Yavrum Çalkala” adlı diğer bir Türk filminin afişi de aynı şekilde müstehcenlik nedeniyle yasaklanmıştır.

GAYRET

24 Mayıs 1975

Havalar düzelince yazlık sinemalar açılıyor

Son günlerde yağışların dinip güneşli günlerin başlamasıyla yazlık sinemalar da açılmaya başlamıştır.

Geçen yıl Mayıs ayı başlarında açılan yazlık sinemalar havaların serin ve yağışlı gitmesi nedeniyle bu yıl açılmakta gecikmiş, son günlerde yağış olmaması ve havanın ısınmasıyla ancak açılabilmiştir.

Yazlık sinemalar içerisinde kışlık salonu bulunmayan Pınar Sineması ilk olarak açılmış önceki günden itibaren seanslarına başlamıştır. Havalar müsait gitmeye devam ettiği takdirde öbür yazlıkların da bugünlerde açılması beklenmektedir.

Bilindiği gibi yazlık sinemaların açılmasıyla, kışlık kapalı salonlarda kapatılmayacak ve serin havalandırma tertibatlı olan bu sinemalarda devamlı film gösterilecektir.

UFUK 

18 Haziran 1975

Halk tarafından yapılan şikayetlere rağmen

Malatya’yı müstehcen filmler sardı

Şehrimizde halkın ilgisini çekmek için ne yapacaklarını şaşıran sinema sahipleri, günden güne ilgi çeken ve bilhassa gençler tarafından büyük bir rağbet gören seks filmlerinden milyonlar kazanmaya başlamışlardır. Seks filmleri sinema afişlerinden inmez oluşu konuda halk tarafından gösterilen tepkiler de had safhaya ulaşmıştır.

Daha önceki nüshalarımızda da duyurduğumuz gibi çok açık sahnelerle afişlenen filmler, ahlak bozucu bir nitelik taşımakta ve yukarda da açıklamış olduğumuz gibi bilhassa aileler tarafından büyük tepkilere yol açmaktadır.

Malatyalı gençlerin bu filmlere göstermiş olduğu büyük ilgiyi göz önüne alarak harekete geçen sinema sahipleri, devamlı olarak seks filmleri getirmekte ve ilgili bu yolda çekmeye çalışmaktadır. Aylardan beri devam eden bu durum karşısında, film afişlerindeki serbestlik geçtiğimiz günlerde çok daha fazlalaşmıştır. Ahlak bozucu bu filmlerin afişlerinde çok açık sahnelere yer verilmesi ve halk tarafından dile getirilen şikayetlere kulak asmayan sinema sahiplerinin para kazanmak için her türlü yola başvurması sonucu ilgilere iletilmek üzere gazetemize kadar gelerek durumun açıklanmasını isteyen bazı vatandaşların bu dileklerini ilgililere duyururuz.

Şehrimizde hemen hemen bütün sinemalarda seks filmleri devamlı olarak başta gelmektedir. Bilhassa gençlerde görülen ve Malatya’da sık sık duyulan seks bunalımının giderilememesi yukarda da belirtildiği üzere gençleri seks filmlerine çekmektedir. Çok açık sahnelerle ve hiçbir sakınca duyulmadan oynatılan bu filmlere gösterilen ilgi devamlı olarak artmaktadır. Sinema önlerinde kuyruk olan gençlerin, bilet almak için yoğun bir uğraşa girmesi ve bilet bulamadığı takdirde de boynu bükük olarak diğer sinemalara koşması geçirdiği sek bunalımının en derin etkilerindendir.

Seks filmlerinin devamlı olarak oynatılmasından en çok şikayetçi olanları aileler teşkil etmektedir.

Malatya’da sinemadan başka bir eğlence yeri olmadığını söyleyen bazı aileler, buralarda devamlı olarak seks filmlerine yer verilmesinin nedenlerini anlayamadıklarını söylemişler ve durumun kendilerini çok güç şartlar altında bıraktığını ifade etmişlerdir. Seks filmlerine gidemediklerini de sözlerine ekleyen bu aileler, buralara gidildiği takdirde göze battıklarını söylemekte bu şartlar altında da tek eğlence yeri olan sinemadan mahrum kaldıklarını üzülerek belirtmektedirler.

UFUK

15 Temmuz 1975

Şehrimizde seks filmleri aldı yürüdü

Son aylar içerisinde şehrimizde oynatılan filmlerin hemen hemen yüzde ellisi seksle ilgilidir.

İlimiz sinemalarında oynatılan ve yukarda sözü edilen seks filmlerinin en çok müşterisini gençler teşkil etmektedir.

Bilindiği gibi okulların tatiliyle gençlerin büyük çoğunluğu zaman öldürecek ve zaman geçirecek yer aramaktadırlar.

Şehrimiz sinemalarında konularını seks teşkil eden filmler görünce de gençler bu seks filmlerine akın etmeye başlamışlardır.

Birçok açıkgöz sinemacılar ise seks filmlerinin iş yapması üzerine ağırlıklarını seks filmlerine vermişlerdir.

Son seneler içerisinde bozulan ahlak buhranının en büyük kaynağı bu seks filmleri olduğunda eğitimcilerin ittifak ettikleri bir gerçektir.

Hele özellikle Malatya gibi bir genel evden yoksun olan ilde elbetteki bu sözü edilen seks filmleri rağbet bulacaktır.

Seks filmlerini oynatmaktan men etmeden ziyade konularını sekse ayıran film yapımcılarına neden ilgili merciler müsaade etmektedirler, sualine vatandaşlar cevap verecek yetkili aramaktadırlar.

UFUK

7 Ağustos 1975

Film değil seks partisi

Sinemalarda açık filmler yine sahnede

Malatya’da gençler üzerinde hissedilen seks bunalımını göz önüne alarak bu yönde çalışmalar yapan bazı sinemacıların bu tutumları tepkilere yol açmaktadır.

Ahlaka muğayir, açık filmleri, yüz kızartıcı sahneleriyle birlikte oynatan sinemaların bu tutuklarının engellenmesi istenmekte, konu hakkında bir takım şikayetler yapılmaktadır.

Gençler tarafından büyük bir rağmen gören seks filmleri zaman zaman etkisini büyük ölçüde  hissettirerek gençleri bazı taşkınlıklara itmekte, durum büyük bir üzüntü yaratmaktadır.

Bilhassa aileler arasında şikayet konusu olan sinemaların seks filmi oynatmak hususundaki teşebbüslerinin ne kadar devam edeceği bilinmemektedir. (…)

UFUK

4 Eylül 1975

Yazlık Yeni Melek Sineması dinamitlendi, 9 yaralı var!..

Olayın “Çikolata Sevgilim” filminin oynatılmasıyla meydana geldiği açıklandı.

Evvelki gün akşamüzeri saat 21.40 sıralarında, Fuzuli Caddesinde bulunan Yazlık Yeni Melek Sineması, bilinmeyen şahıslar tarafından dinamitlenmiş, olay sonunda 9 kişi yaralanmıştır.

Dinamitlere olayının, başrollerini Ali Poyrazoğlu ve Mine Mutlu’nun oynadıkları “Çikolata Sevgilim” adlı filmin gösterilmesiyle birlikte meydana geldiği ifade edilmiş, bu arada dinamitin tuvaletten perdenin arkasına yerleştirilmesinin imkan dahilinde bulunduğu söylenmiştir.

Saat 21.40 sıralarında patlayan dinamitin eksisiyle yaralanan şahıslar şunlardır: Abdulkadir (17), Ferit (34), Cafer (20), Mehmet (16), Aziz (16), Haşim (17), Bayram (28) ve Hüseyin (42)’dir.

Yukarıda isimleri yazılı şahısların sinemanın ön tarafında oturdukları ve bu şekilde yara aldıkları açıklanmıştır. Dinamitin patlamasından sonra, sinemanın perdesinde de yaklaşık 30 cm çaplı bir delik meydana gelmiştir.

Öte taraftan, dinamitin patlamasıyla birlikte sinemada büyük bir kargaşalık meydana geldiği, bu arada patlama sesinin çok uzaklardan da duyulduğu alınan haberler arasındadır.

Olayla ilgili olarak tahkikata başlanmış olup sanıkların yakalanmasına çalışılmaktadır.

GAYRET

20 Eylül 1975

Eskimalatya ve Gündüzbey’de sinema açıldı

Eskimalatya ve Gündüzbey kasabalarına birer sinema açıldığı ve hizmete girdiği öğrenilmiştir. 

Malatya Bölge Tiyatrosu oyuncularından ve Halk Eğitim tiyatrosunun eski yöneticilerinden Mehmet Karahan’ın açtığı her iki sinemada da halka dönük filmlerin yeraldığı açıklanmıştır. Çok yönlü bir sanatçı olarak tanınan Mehmet Karahan, sırasında tiyatroculuk, gazetecilik, teknik ressamlık ve organizatörlük, amatör dekaratörlükten sonra şimdi de sinema işletmeciliği yapmaktadır. Halka ve köye dönük hizmetler yapmak için bazı fedakarlıklar yaparak Gündüzbey ve Eskimalatya kasabalarını sinemaya kavuşturan Karahan’ın bu çalışması cevrede  memnunluk yaratırken sinemaların ucuzluğunun da dikkati çektiği bildirilmiştir.

Sık sık film değiştiren Mehmet Karahan’ın açtığı sinemaların kara geçmesiyle başka kasabalarda da sinemalar açacağı belirtilmiştir.

Gündüzbey sinemasını Mustafa Avcıl, Eskimalatya sinemasını da Abdurrahman Nebioğlu adlı şahıslarla işletmeye açan Mehmet Karahan arkadaşımıza çalışmalarında başarılar dileriz.

UFUK 

14 Ekim 1975

BİZ YAZMADAN USANDı;K ONLAR GÖSTERMEDEN USANMADILAR

MÜSTEHCEN FİLMLERİN SONU GELMİYOR

Gazetemiz Ufuk sık sık şehrimiz sinemalarında gösterilen filmlere değinerek, gösterilen bu filmlerin ahlak kurallarını alt-üst ettiğinden söz etmiş, ilgili mercilerden bu kabil filmlerin oynatılmaması veya gösterilmemesi için gerekli işlemin yapılmasını istemişti. Bu kabil istekte olan yazılarımız bir ara netice vermiş, müstehcen, müstehcen olduğu kadar ahlak kurallarına aykını bulunan söz konusu filmlerin gösterilmemesi yoluna giden yetkili merciler, sinema sahiplerine etkili olmaya başlamışlardı. Hiçbir ahlak kuralı tanımayan, sadece seks kokan, edep ve haya tanımayan, seyrederken insanlığın hicap duyması, yüzünün kızarması gereken bu filmler, öteki nüshalarımızda da sık sık belirttiğimiz gibi söz konusu ahlak dışı seks kokan filmlerin en çok müşterisini gençler teşkil etmektedir.

Bu kabil filmlerin afişleri, hükümet binasının arka kısmında bulunan panolarda sergilenmektedir. Anadan doğma, bir başka deyimle, anadan üryan çırılçıplak, bir erkekle bir kadının birbiri üzerine abanması veya ayakta birbirlerine yapışması, o yerden geçen birçok ailelerin yüzlerini söz konusu seks kokan bu filmlerin afişlerini görmemek için başka taraflara çevirerek dudaklarından mırıldandıkları kelimeleri, cümleleri işitmeyiniz.

Bu aileler daha filmlere gitmeden, film afişlerine bakarak lanetlemektedirler. Ya kazara bu filme gitseler, herhalde seyretmeden hiç şüphesiz çıkacaklardır.

Sanatı rezil ederek, sanat adına katliamlar yaparak, sırf para kazanma hevesi ile çevrilip, ahlak kurallarını alt üst eden, bu kabil filmlerin oynatılmasına daha ne zamana kadar müsaade edilecek diye sorsak herhalde ne bu filmleri gösteren sinemacılar ve ne de bu filmlerin gösterilmemesi için ilgililere yaptığımız uyarılardan dolayı ilgililer bizlere darılırlar veya gücenirler.

Sayın sinema sahipleri gibi, yine sayın ilgili mercilerde, gazetemizin üzerinde inat ve ısrarla durduğu, ahlak kurallarını alt üst eden, aile yuvalarının yıkılmasına sebep teşkil eden filmlerden dolayı yazdığımız yazılara da hak verirler.

Malatya’da birçok bakımlardan, gençler arasında bir seks bunalımı olduğu gerçektir. Genelev veya birleşme evi diye fuhuş yuvaları yoktur. Gençler bu arzularını bu kabil filmlerle gidermeye çalışmaktadırlar. Bununla beraber sözü edilen filmleri seyrede seyrede bir takım hareketler yapıyorlar ki, yaptıkları o hareketlerde gösterilen filmlerin etkisi ve rolü çok büyük oluyor.

Seks filmleri çevirerek, ahlak kurallarını alt üst eden kişilerin elbette bir gayeleri ve bir arzuları vardır. Bu gaye ve arzularının başında hiç şüphesiz para gelmektedir. Para için herşeyi yapacak zihniyet ve tiynette olan bu insanlar bilmiyorlar mı ki milletin ahlakı, cemiyetin ahlak ve temel kökleri bozulacaktır.

Pek tabiidir ki bilmesine biliyorlar ama onların işlerine geliyor. Onları idare edenler böyle istiyorlar.

Malatya sinemalarında gösterilen ahlak dışı, edep dışı filmler, yukarıda da belirttiğimiz gibi değil seyredenleri, afişlerine bakanların dahi yüzlerinin kızarmasına yetiyor ve artıyor bile.

Tahmin ederiz bu kabil filmlerin gösterilmemesi için mevcut bir kanun ve formalite vardır. Bu kanun ve formaliteleri uygulayarak insanlığı temelden sarsan, ahlak kurallarını alt üst eden ve haya tanımayan, insanlığın yüz karası filmlerle şehvet ve seks kokan filmlerin gösterilmemesi sağlanır.

Sayın ilgili mercilerin ve sayın sinema sahiplerinin bir kere daha bu vesile ile dikkatlerini çekerken sayın Malatyalı hemşerilerimizin isteklerini ve arzularını yazarak yerine getirdiğimizi bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini beklediğimizi bilmelerinde fayda mülahaza eder.. (CD’de gerisi çıkmamış)

UFUK

18 Aralık 1975

SOKAKTAKİ KAHPE

Ömer Leventoğlu İlköğretim Müfettişi

Başını çevir, kaşını kaldır, sinema vitrinindeki reklama bak. “Bak” diyorum. Bakmak ayrı, görmek için bakmak ayrı. Evet şimdi görmek için bak!. Niye öyle kızardın. Şakakların zonkluyor. Vücudunda asabi bir titreme var. Yumruklarını sıkıyorsun. Sıkılan dişlerinin çatırtısını duyar gibi oluyorum. Dudaklarında belirli, belirsiz bir ses çıkıyor:KAHPE. Bu ses vicdanından doğan bir ses. Bu ses bir benliğin, bu ses insanlık adına ayağa kalkan bir nefretin, bir kinin sesi. Yere tükürüyor, yüzünü buruşturuyor ve yürüyorsun. Bu tükürüş, Türk’ün iffetine uzanan kahpe elin suratına atılan bir kasaturadır. Biraz evvel sakin sakin yürüyen bu adama birdenbire ne oldu? Niçin birden tiksindi, rengi uçtu ve anormal denecek hallere girdi. Onu bu hallere getiren neydi?

Biz de yaklaşıyoruz o vitrine. Aman Allahım. Anadan doğma, çırılçıplak kadınlar. En kutsal yerler açıkta. Bir adam onlara iffetsizce yapışmış. Ar, haya, insanlık, namus adına bir şey kalmamış. Kıvrım kıvrım, kutsal kadın göbekleri, memeler, tenasüle yakın yerler ve en rezilane seks sahneleri resimleri. Bunların yanında duran bir sürü ahlak budalaları.

Türk törelerine göre üç kıymetli ve kutsal şey vardı: AT, AVRAT,SİLAH. Devrimde at yerini tanklara terk etdi. Silah, otomatikleşti, füzeleşti, roket oldu. Elimizden gitti. Şimdi bizim olan bu şeyler; başkalarının sanayi hangarlarında yapılıyor.

Bu üç kutsal şeyin temeli bir “Avrat” kalmıştı. Şimdi ona da göz dikilmiş, rezilane bir şekilde ülkemde onun da iffetiyle oynanmağa başlanmıştı. Öyle oynanmaya başlanmıştı ki, kızlarımızın, gençlerimizin ruhunu, benliğini yakıyor, yıkıyor, iffetsizliğin gayyasına atmaya çalışıyor. Çalışıyor değil, ağır ağır iffet denen o kutsal makberin ışığını söndürerek mahva götürüyordu.

Ne acaip ve gariptir ki, kimseden ne bir ses, ne bir lanet haykırışı dahi duyulmuyordu. Sadece lanet bakışları ve içten içe gelişen bir duydu: BANA NE!..

Ben hiç de kadın ve gençlerimi bu ahlaksız neşriyatı görmeğe salmam.

Bir kurtarış.. Bir teselli.. Bir ferahlama.. Vah zavallım, vah!..

Unutuyorsun ki, senin kadınının, kızının, oğlunun, kardeşin yoldan geçerken istemiyerek dahi olsa, onlara bir göz atması, mahvolmaları telkini için yeter de artar…

Unutuyorsun ki, sen kendini kurtardın zannetmekle daha büyük çapta mahvına hizmet ettin.

Sonra oraya gitmemekle kendini kurtardın mı sandın? Lütfen elinde evine götürmekte olduğun şeker kağıdına bak..

Mukaddes gördüğün kadının şehveni çıplak resmi ve iffeti yıkış hali. Nereye çakıyorsun? İşte kahpe evine girdi. Yuvan yıkılıyor. Hanen tarumar oluyor. Ocağın sönüyor. Kutsallığın ortadan kalkıyor.

Bunu bu şekilde hazırlayanlar çok iyi biliyorlar ki, ahlaken mazbut milletleri yıkmak, yok etmek, tarih sahnesinden silmek imkanı yoktur. Bir milleti yok etmek için o milleti ayakta tutan değerleri yok etmek gerektir.

Dün tarihine saldıran, bugün dilini bozan, dini inançlarını gerici, yobaz, softa, molla gibi uydurmasyon tabirlerle yıkarak boynu kıravatlıları ibadethanelere girmeye arlanır hale getiren o. Bütün bunlara rağmen yıkamadığını görünce, hala Kıbrıs’ta, Viyana önlerinde, Mohaç’ta, Kunuri’de, Malazgirt’de neysen gene o olduğunu anlayınca bu sefer canevine, kalbine nişan aldı. Namusuna, iffetine, iffet duyguna.

Dikkat et!.. Bu sefer ki hedef çok tehlikeli ve kalbinin kurşunlanması senin ve milletinin bütün çaba ve çırpınmalarına rağmen ölümü demektir.

Şimdi milletimin mukadderatını elinde tutanlara hitap ediyorum.

Bu evdeki, stüdyodaki, matbaadaki, reklamdaki, sinema ve kağıtlarla evlere saldıran, yakan, yıkan, Türk’ün ölümüne, öldürülmesine çalışan kahpeye daha ne kadar zamana kadar tahammül edeceksiniz?

Bu saldırı karşısında sana sesleniyorum: Ey büyük Türk Milleti!!

Bu ölüm sükutu ne?

GAYRET

24 Ekim 1975

Malatyaspor’un sırtından yılda yüzbinleri kazanan sinemalar bir günlük sinemalarını Malatyaspor’a tahsil edemediler.

Yılda Malatyaspor’un sırtından yüzbinlerce lira kazanan Malatyalı sinemacılardan bazıları Malatyaspor kulübü yararına verilecek olan konser için bir günlük sinemalarını tahsis edemediler. Bugüne kadar her türlü konserlere dahi verilen bazı sinemalar bugün Malatyaspor yararına verilecek olan konser için “prensip kararı aldım” denilerek sinemayı tahsis etmemişlerdir.

Diğer taraftan her bilet üzerinden kesilen 25 kuruşun 10 kuruşunu vergisiz ve hiçbir şey karşılık göstermeden alan sinemalar bugün Malatyaspor yararına verilecek olan konser için sinemalarını vermemekle ne derece Malatyasporlu olduklarını göstermiş oldular.

Şu da bir gerçektir ki, Malatyaspor hiçbir kimseye hizmet etmeyen ve hiç kimsenin malı değildir. Malatyaspor Malatyalılarındır. Ve bir sinemacının da Malatyalılardan kazanıpta Malatya davası olan bir soruna da böyle yapmaları ne derece doğrudur.

Malatyasporlu bazı taraftarlar, Malatyaspor için bazı sinemaların tahsis edilmediğini duyunca “Malatyaspor için kesilen 25 kuruşun 10 kuruşunu alırken çok mutlu görünüyorlar. Bu durum gerçekten üzülecek bir şeydir.”demişlerdir.

UFUK

4 Kasım 1975

Sinemada yankesicilik yaparken yakalandı

Geçtiğimiz Pazar günü saat 22.00 sıralarında ilimiz Büyük Hüseyinbey Mahallesi’nden 46 yaşındaki Şerafettin Saatçıoğlu, Renkli Sinemada film seyrederken verilen arada sigara içmek için salona çıkmış, bu anda aslen Kayseri ili Sümer Mahallesinden olup ilimizde misafireten bulunan 13 yaşlarındaki Alaattin Yırtıçı, kalabalıktan istifade ederek Şerafettin Saatcıoğlu’nun arka cebinden ehliyetnamesi ile birlikte 100 lirasını çalarkan salonda bulunan diğer kişiler tarnafından suçüstü yakalanarak sinemada bulunan görevli polislere teslim edilmiştir. Küçük yankesici Alaattin Yırtıcı hakkında tanzim olunan evrakla birlikte adalete tevdi edilmiştir.

UFUK

24 Aralık 1975

SİNEMALARIN ISISINDAN HALK ŞİKAYETÇİ

Şehrimiz sinemalarından bazılarında kaloriferlerin normal ısı ile çalışmadığı ve seyircilerin palto ile oturmak mecburiyetinde kaldıkları ileri sürülmektedir.

Özellikle 10.30 ve 14.30 matinelerinde ısının iyice düşük olduğu belirtilirken, belediyenin yetkisine dayanarak sinemalarda sık sık kontroller yapması istenmektedir.

* * *

SON SÖZ: Malatya'daki yerel gazetelerin kaynak oluşturduğu, sinemalar ve etrafındaki hayatı yansıtmaya çalıştığımız bu araştırma yazımızın sonuna geldik. 1975'den sonra artık sinemalar için geriye gidiş ve "yokoluş" dönemi başlamıştır. Kışlık olan İstanbul, Yeni Melek, Renkli ve Büyük Sinemalar 1980'li yıllarda aralıklarla kapılarını kapatmışlardır. Hüseyin Yeşil'in son dönemde işletmeciliğini yaptığı sinemalardan Can Sineması da 1999'da kapısına kilit vurmuş, bu sonla birlikte şaşaalı sinema günlerinin son salonu da hayatımızdan çekilmiştir. Aynı yıl, Hüseyin Yeşil Mücelli Caddesi'nde "Yeşil Sinema" adı altında, toplam 8 salonu bulunan sinemayla Malatya kültür yaşamına "merhaba" demiştir. 2009'da Malatyapark AVM bünyesinde 10 salonlu sinema, "Avşar Sinemaları" adı altında hizmete sokulmuştur.

* * *

NOT1: Bu Yazı GÖRÜŞ Gazetesi'nde yayınlanmıştır. Yazarının izni olmadan kullanılamaz.
NOT2: Bu yazının önceki 7 bölümünü okumak isteyenler, ana sayfamızın üst tarafındaki kuşakta bulunan "YAZARLAR" ı tıkladıktan sonra gelen sayfada "Adnan IŞIK" imzasının üstüne tıklayarak diğer yazılara ulaşabilirler.

* * *

FOTOĞRAF: Üstteki Malatya Sinemalarına ait film reklam tabelalarını yansıtan 1960'lı yıllarda çekilmiş fotoğraf Sayın Necati DİKMEN'in arşivinden alınmıştır.